Şarbonu İnceleyen Heyet: Türkiye Hastalıklı Hayvan Sipariş Etmiş

Şarbonu İnceleyen Heyet: Türkiye Hastalıklı Hayvan Sipariş Etmiş

Şarbon teşhisi konan hastanelerde inceleme yapan heyetten Dr. Şeker, hükumetin aşısız, hastalıklı hayvan ithal ettiğini söyledi. Şu an teşhisi konan vakanın 'deri şarbonu' olduğunu belirten Şeker, asıl riskin sindirim sistemine sirayet etmesiyle gelişecek ikinci aşamada olduğu uyarısında bulundu. Şeker, 1881'de aşısı bulunmuş bir hastalığın bu çağda Türkiye'de görülmesi bir skandal dedi.

Nazlı Piyade - @nazliieda_

Ankara Gölbaşı’ndaki özel bir tesiste bulunan ithal hayvanlarda şarbon vakasının görülmesi üzerine başlayan skandallar zincirinde en son İstanbul Silivri’de 48 kişi şarbon şüphesiyle hastanelere başvurdu. Başvuranlardan 6 kişide deri şarbonu saptanırken, İstanbul Valisi Vasip Şahin “Halk bilinçlenmelidir” açıklaması yaparak hedef saptırdı.

Türkiye’de uzun yıllardır görülmeyen, AKP’nin ‘ucuz et politikası’ adı altında yurtdışından canlı hayvan ithal etmesiyle ‘hortlattığı’ şarbon skandalını CHP İstanbul Milletvekili Doktor Ali Şeker’le konuştuk.

‘1881’DE AŞISI BULUNAN BİR HASTALIĞIN BU ÇAĞDA GÖRÜLMESİ UTANÇ VERİCİ’

Şeker, 1881 yılında aşısı bulunan bir hastalığın bu çağda Türkiye’de görülmesini skandal olarak nitelendirirken uzun yıllardır önemli ölçüde elimine edilmiş hastalığa dair bilgi verdi.

1990’lı yıllarda görülen ve sayısı 300’ü bulan vakalar aşılanma ile zaman içerisinde önemli ölçüde elimine edildi ve neredeyse görülmez hale geldi. Aynı yıllarda Zimbabve gibi ülkelerde çok ciddi salgınlar şeklinde görülen ve ölümle sonuçlanan vakaların aksine Türkiye’deki vakaların enderliğine dikkat çeken Şeker o dönemden sonra Türkiye’nin etkili ilaçlar bulduğunu ve uyguladığını belirtti.

Öyle ki Dr. Şeker hastalığı “Türkiye’de vaka gören hekim sayısı dahi çok azdır, kitaplarda okuyarak geçtiğimiz bir konuydu” diyerek ifade etti.

Dr. Şeker hastalığın hayvanların aşılanmadığı takdirde görüldüğünün altını çizerken, 90’lardan sonraki vaka sayısının düşüklüğünü de  “Bu hastalık hayvan sağlığı ve gıda kontrollerinin yapılmadığı ülkelerde görülür, aşılanmalar ve gerekli tetkikler yapıldıktan sonra Türkiye’de vakaya rastlanmaz oldu” şeklinde açıkladı.

‘AKP AŞISIZ HAYVAN İTHAL ETTİ’

“Türkiye kendi hayvanını üreten bir ülkeydi, meralar kuruldu, insanlar işsiz, biz dolarla hayvan ithal ediyoruz “ diyen Şeker,  “Bu hayvanlar aşılanmış olsaydı bu hastalığı almazlardı, demek ki AKP aşısız hayvan ithal etmiş” şeklinde konuştu.

Şu an görülen vakalara deri şarbonu tanısı konulduğunu,  bunun da ilk aşama olduğunu belirten Şeker “Bundan sonraki aşama, sindirim sisteminde görülmesi ihtimalidir, ilk vakalar hastalıklı hayvanla temas eden kişilerin vakalarıydı, bu etler yendikten sonra vaka sayılarında artışlar görülebilir, bu tehlikeli bir durumdur” dedi.

Brezilya’dan gelen ve geldikten sonra karantinaya alınan hayvanların hastalığın bulaştırıcısı olduğunu söyleyen Şeker “Karantina işleminin ithal edilen ülkede yapılıyor olması gerekir, ülkemize kontrolleri yapılmamış, hasta hayvanlar ithal edilmiş” şeklinde konuştu.

Şeker, hastalık tanısı alarak karantinada tutulan hayvanların yanı sıra hastalık kuluçka dönemindeyken dışarı çıkarılan ve zaman içerisinde hastalanan hayvanların da olduğunu belirtti.

Şarbon hastalığının erken teşhis edilerek uygun tedavisi yapıldığında olumlu sonuçlar elde edildiğini, tedavi edilmezse ölümcül olabileceğini hatırlatan Şeker, Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere yetkililerin üzerine düşen görevleri titizlikle  yapması gerektiğini belirtti.

‘ÜZERLERİNE DÜŞENİ YAPMAZLARSA CİDDİ SONUÇLAR DOĞACAK’

Şeker, öncelikle şarbon tespit edilen yerlerdeki hayvanların gıda kontrollerinin yapılması gerektiğini belirtirken, ithal edilen hayvanların nerelere, hangi şirketlere dağıtıldığı, bu etlerin satışının nerelerde yapıldığının araştırılması ve gerekli önlemlerin alınması gerektiğinin altını çizdi. Tüm bunlar yapılmadığında “Ciddi sonuçlar doğurabilir” diyen Şeker, hastalıklı etlerin saptanarak İl Tarım Müdürlükleri’ne bağlı laboratuarlarda incelenmesi gerektiğini belirtti.

Şeker son zamanlarda yürütülen ‘aşı karşıtı’ kampanyaların da geri döndürülemez etkilerinin olacağını belirtirken “Bilimsellikten uzak bu tarz kampanyaların konuşuluyor olması dahi Türkiye açısından utanç vericidir” dedi.