Saray Rejimi'nin utanç albümü
İleri Haber olarak okuyucularımız için Saray Rejimi'nin utanç albümünü oluşturmak istedik...
08-01-2021 12:45

İleri Haber
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Malatya 7. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmasında "Faşizm bizim kitabımızda yok" demişti.
Peki gerçekten öyle mi?
AKP'nin 'kitabında' faşizm yok mu?
*
İleri Haber olarak en ufak hak arama mücadelesine dahi tahammülü olmayan Saray'ın, ses çıkaran, direnen, susmayan toplumun her kesiminden yurttaşı şiddet ve baskılara maruz bıraktığına, gözaltı ve hapis cezalarıyla sindirmeye çalıştığına şahidiz.
Okuyucularımız için küçük bir hatırlatma yapmak istedik...
İşte Saray Rejimi'nin utanç albümü:
Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin Melih Bulu'nun Erdoğan'ın kararıyla Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanmasına karşı başlattıkları eylemleri sırasında okulun Güney Kampüs ana giriş kapısına polisler tarafından kelepçe takılmıştı.
Soma'da 301 madencinin hayatını kaybettiği facianın ardından dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan'ın müşaviri Yusuf Yerkel, madenciyi tekmelemişti. Yerde tekmelenen Erdal Kocabıyık, başbakanlık koruma aracına hasar verdiği gerekçesiyle faiziyle birlikte 631 lira para cezası ödemiş, daha sonra 10 ay hapse mahkum edilmişti.
Diyarbakır’daki Newroz kutlamalarına giden üniversite öğrencisi Kemal Kurkut kontrol noktasında polis tarafından açılan ateşle öldürülmüştü.
Trakya Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü öğrencisi Dilek Özçelik, 15 Nisan 2013'te dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın Trakya gezisi kapsamında geldiği Edirne’de kanser ilaçlarının temini için yardım istemişti. Dilek, Bakan Bayraktar’ın cebine koyduğu parayı "Ben dilenci değilim. İnsanlık konusunda bir kez daha hayal kırıklığına uğradım. Görüyorum ki çaresizliği hiç tatmamışsınız hayatınızda" diyerek parayı geri iade etmişti. Dilek Özçelik 27 yaşında hayatını kaybetmişti.
Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü’nde ihraçlara karşı yapılan protestoya katılan öğretim üyelerine soruşturma açılmıştı.
İhraç edilen akademisyenlere destek olmak amacıyla bir araya gelen akademisyen, öğrenci ve milletvekillerine polis müdahale etmiş yerdeki cübbelere basarak kampüse girmişti.
Tekel işçilerinin 2009 yılındaki eylemine polis biber gazıyla saldırmış, bazı işçiler baygınlık geçirmişti. İşçiler, tepkilerini dile getirmek için Abdi İpekçi Parkı'ndaki su havuzuna girmişti.
25 yıl önce kaybedilen Hasan Ocak’ın annesi Emine Ocak, polis şiddetine maruz bırakılmış ve gözaltına alınmıştı.
Aydın Kızılcaköy’de halkın JES’e karşı mücadelesine polis ve jandarma saldırmıştı.TOMA ile köye giren polis ve jandarma, çocukların, yaşlıların olduğu köylülere biber gazı ile müdahale etmişti.
Van'ın Gürpınar İlçesi Yanlıca Köyü Çalık Mezrası'nda 2 Şubat 2014'te 1.5 yaşındaki Muharrem Taş, sağlık merkezine ulaştırılamadığı için hayatını kaybetmiş ve cenazesi çuvalla taşınarak Van'a getirilmişti.
Kolin İnşaat, Soma’nın Yırca Mahallesi’nde Termik santral kurmak için bir gecede 6 bin zeytin ağacını katletmişti.
Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski Köyü’nde, 28 Aralık 2011’de ailelerinin geçimini sağlamak için sınır ticareti yapmakta olan ve çoğunluğunu çocukların oluşturduğu 34 insan, 28 Aralık 2011 günü Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) ait savaş uçaklarından atılan bombalarla katledilmişti.
Dönemin Danıştay Başkanı Zerrin Güngör Erdoğan karşısında cübbe iliklemeye çalışmıştı.
Cizre'de 14 Aralık 2015'te ilan edilen sokağa çıkma yasağı, bölgedeki operasyonların ardından sona ermiş, 79 gün süren sokağa çıkma yasağı süresince binlerce insan evini terk etmek zorunda kalmıştı. Yasakların kalkmasının ardından evlerine geri dönen Cizreliler tümüyle yıkılmış bir kentle karşılaşmışlardı.
Taybet İnan, Şırnak’ın sokağa çıkma yasağı uygulanan Silopi ilçesinde komşusunun evinden dönerken vurulmuş, cenazesi 7 gün sokakta vurulduğu yerde kalmıştı.
Şırnak'ın Cizre ilçesinde polis kurşunuyla hayatını kaybeden 10 yaşındaki Cemile Çağırga'nın cansız bedeni, evdeki dondurucuda bekletilmişti.
İstanbul'da eski HDP'li milletvekili Leyla Güven’in tutuklanmasını protesto eden DBP ve HDP’lilere polis saldırmış, HDP İstanbul milletvekili Musa Piroğlu, polis müdahalesi sırasında tekerlekli sandalyesinden itilerek düşürülmüştü.
OHAL ile birlikte işinden olan Semih Özakça ve Nuriye Gülmen “İşimi geri istiyorum” diyerek Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı’nda eylem başlatmıştı.
Yüksel'de devam eden "İşimizi geri istiyoruz" eylemine polis yine saldırmış, eyleme destek için gelen Erkan Baş ile Veli Saçılık’ın yüzüne kısa mesafeden biber gazı sıkılmıştı.
Kanun hükmünde kararnameyle (KHK) ihraç edilmelerinin ardından işlerine dönmek için açlık grevi yapan eğitimcilere destek eyleminde Veli Saçılık'ın annesi Kezban Saçılık, polisler tarafından yerde tekmelenmişti.
Koronavirüs salgını etkisi altında geçen 1 Mayıs 2020'de polis, DİSK'in bırakmak istediği çelenki parçalamış, yaklaşık 20 kişiyi de gözaltına almıştı.
Şırnak’ta Hacı Lokman Birlik, 3 Ekim 2015 tarihinde yaralı bir halde bedeni zırhlı araca bağlanıp sürüklenerek öldürülmüştü.
5 yıldır tazminatlarını ve yasal haklarını alamadıkları için Ankara'ya yürüyüşe geçen 3 bin 500 Somalı maden işçisinin yolu jandarma tarafından kesilmiş, birçok madenci şiddete maruz bırakılmış ve gözaltına alınmıştı.
Gezi Direnişi sırasında İzmir Kordon'da polis iki kadını saçından yakalayıp copla saldırmıştı.
Ankara Garı'nda Türkiye'nin en kanlı saldırısı meydana gelmişti. "Emek Barış Demokrasi Mitingi"nden önce toplanan binlerce kişi, cihatçı terör örgütü IŞİD'in düzenlediği canlı bomba saldırısına uğramıştı.
İLGİLİ HABERLER
İBB’nin vakıflar dosyasına da el konuldu
İBB müfettişleri, belediye AKP yönetimindeyken bazı tanıdık isim ve vakıflardan kullanılamaz durumda milyonlarca liralık taşınmaz alındığını ortaya çıkardı. Taşınmazların neden alındığı incelenirken soruşturmaya mülkiye müfettişleri el koydu.
20-01-2021 09:29

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) müfettişleri, belediye AKP yönetimindeyken bazı tanıdık isim ve vakıflardan kullanılamaz durumda milyonlarca liralık taşınmaz aldığını da ortaya çıkardı.
Bu dosyaların başında İBB tarafından 25 Ağustos 2015'te satın alınan Fatih'teki Fatih İlim ve Kültür Vakfı'na ait 3 taşınmaz geliyor.
Sözcü'den Özlem Güvemli'nin haberine göre; vakfın “Tuba Kuran Kursu“ olarak kullandığı ve şu an boş olan bin 207 metrekare alanı kapsayan 3 parsele AKP döneminde İBB, toplam 10 milyon 365 bin TL ödedi.
Yeni yönetim tarafından yapılan incelemede; binanın güçlendirme çalışması yapılarak kullanılması mümkün olmadığı görüldü.
Öte yandan İBB'nin Avcılar'da Türkiye İlmi ve İçtimai Hizmetler Vakfı'na ait riskli binayı 5.7 milyona aldığı ve binanın kullanılamadan yıkıldığı da tespit edildi. Bu binaların neden alındığı incelenirken soruşturmaya mülkiye müfettişleri el koydu.
Uykusuz'dan Erdoğan'ın iki yeni sarayına gönderme
Mizah dergisi Uykusuz, yeni sayısında Erdoğan’ın yazlık ve kışlık saraylarını kapağına taşıdı.
20-01-2021 09:09

Haftalık mizah ve karikatür dergisi Uykusuz, yeni sayısında AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yazlık ve kışlık saraylarını kapağına taşıdı.
Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınına karşı başlanan aşılamaya da değinilen kapakta “2021’de Cumhurbaşkanlığı’nın yaptıracağı yazlık kışlık iki yeni sarayın maliyeti 740 milyon” bilgilendirilmesine yer verildi.
İşte Uykusuz’un 20 Ocak Çarşamba günü (bugün) çıkan sayısının kapağı.
Selçuk Özdağ’a saldırıya ilişkin 2 kişi tutuklandı
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'ın saldırıya uğramasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında 2 kişinin tutuklandığı öğrenildi.
20-01-2021 08:46

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'ın saldırıya uğramasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 2 kişi çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.
Özdağ, 15 Ocak’ta evinin önünde 5 kişi tarafından saldırıya uğramıştı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca saldırıya ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında G.T. ve A.G. gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan şüpheliler, Ankara Adliyesine getirildi. Burada soruşturma savcısına ifade veren şüpheliler, nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi. Mahkeme, şüphelilerin "kasten yaralama" suçundan tutuklanmasına karar verdi.
Öte yandan diğer 3 şüphelinin yakalanmasına yönelik çalışmaların devam ettiği öğrenildi.
Akkuyu'daki nükleer santral inşaatında patlama
Mersin Akkuyu Nükleer Santrali inşaatındaki patlamaya ilişkin açıklama yapan Valilik, bölgedeki bazı ev ve seralarda hasar oluştuğunu, konuyla ilgili inceleme başlatıldığını bildirdi.
20-01-2021 07:59

CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, Mersin Akkuyu Nükleer Santrali inşaatında patlama meydana geldiğini duyurdu.
Twitter hesabından paylaşım yapan Başarır, “Mersinlilerin artık huzuru kalmadı! Nükleer Akkuyu Santrali’nde 18.20 civarıyla yaşanan patlamadan ötürü, Gülnar bölgesinde kırılmayan cam ve kapı kalmadı. Yol yakınken, bu yanlıştan vazgeçin. Henüz tamamlanmadan yaşanan bu patlamalar, felaketin habercisi” ifadelerini kullandı.
Mersinliler olarak, Nükleer Akkuyu’daki bu tehlikeleri, patlamaları yaşamak istemiyoruz!
— Ali Mahir Başarır (@alimahir) January 19, 2021
Nükleer yapacaksanız, deprem bölgesinde olmayan, Mersin dışında bir yerde yapın.
Mersin halkı, nükleer santrali Akkuyu’da istemiyor! pic.twitter.com/vztcHloT79
VALİLİKTEN AÇIKLAMA
Mersin Valiliği, Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) inşaat çalışmaları sırasında planlı patlatma sonucunda bölgedeki bazı ev ve seralarda hasar oluştuğunu, konuyla ilgili inceleme başlatıldığını bildirdi.
Valilikten yapılan açıklamada, Akkuyu NGS'de planlı patlatma yapıldığı belirtilerek şunlar kaydedildi:
Akkuyu Nükleer Güç Santrali bölgesinde bugün yapılan planlı patlatma sonucu patlamanın etkisiyle Büyükeceli bölgemizde ev ve seralarda meydana gelen zararların tespitine yönelik zarar tespit komisyonu kurulmuş olup gerekli çalışmalara başlanmıştır. Patlatmayla ilgili gerekli incelemeleri yapmak üzere Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Güvenlik Denetleme Başkanlığından bir ekip görevlendirilmiştir. Konu her yönüyle incelenecek ve sorumlular hakkında gerekli işlemler yapılacaktır.
Bursa'da Diş Hekimini bıçaklayan sanık tahliye edildi
Bursa'da dişini çekerken hekimi Hamdi Gören'i göğsünden yaralayan M.D.'ye verilen 11 yıl 8 aylık hapis cezası İstinaf Mahkemesi tarafından bozuldu. Cezası 6 yıl 3 aya indirilen sanık, bu kararla tahliye edildi.
19-01-2021 23:24

Bursa'da diş çektirmek için gittiği hastanede, diş hekimi Hamdi Gören'i (55) göğsünden bıçaklayarak ağır yaralayan ve "iyi hal" indirimiyle 11 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılan M.D.'nin (20) cezası, istinaf nahkemesince 6 yıl 3 aya düşürüldü. M.D., kararla birlikte tahliye edildi.
Demirören Haber Ajansı'nın aktardığı habere göre, mahkeme heyeti, sanığa "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan verilen 11 yıl 8 aylık hapis cezasının kaldırılarak "ağırlaşmış kasten yaralama" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası hükmetti. Ayrıca sanığın iki yıldır tutuklu bulunmasını göz önüne olan heyet, sanığın hükümle birlikte tahliyesine karar verdi.
Bursa 15. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda tutuklu sanık M.D., "kamu görevlisine karşı kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan iyi hal indirimiyle 11 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Taraflar, karara istinaf mahkemesinde itiraz etti. Müşteki avukatının itirazını reddeden Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, sanık avukatı Erdal Yıldız'ın itirazını ise kabul etti.
İstinaf mahkemesinde görülen duruşmada sanık M.D. çok pişman olduğunu öne sürdü. Hamdi Gören ise sanığın diş çekimi işleminden sonra kendisini bıçakladığını ifade ederek, "Çekim sırasında değil, hekim masasına oturduğumda bıçaklandım. 'Kalbimden bıçakladım' diye bağırınca hemşire güvenliği çağırmak için odadan çıktı. O sırada yaklaşık 5 dakika odada yalnız kalmış olabiliriz, tekrar bıçaklamamış olabilir" diye konuştu.
Duruşmada savcı ise sanığın kasten öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırıldığını ancak doktorda tek bıçak darbesi oluşu, sanığın eylemine devam edebilecek durumda olmasına rağmen devam etmemesi ve doktora tıbbi müdahaleyi engellemediği gerekçelerinin göz önüne alınarak, "yaralama" suçundan hüküm kurulmasını ve tahliye kararı verilmesini istedi.
Önceki yıl Eylül ayında Bursa Ağız ve Diş Hastalıkları Hastanesi’nde meydana gelen olayda, şüpheli M. D., dişini çektirmek için gittiği hastanede canını acıttığını ileri sürdüğü hekim H. G.’yi göğsünden bıçaklayarak yaralamıştı.
Erkan Baş'tan Kılıçdaroğlu'na: Solculuk fakirlere yardım etmek değil fakirliği ortadan kaldırmaktır
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Artı TV’de Gazeteci İsmet Demirdöğen ile birlikte Sibel Hürtaş’ın sunduğu Ankara Gündemi programına konuk oldu. Gündeme ilişkin gelişmeleri değerlendiren Baş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “sağ-sol” kavramlarına karşı olduğunu söylediği açıklamalarına da değindi.
19-01-2021 23:13

İleri Haber
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Artı TV’de Gazeteci İsmet Demirdöğen ile birlikte Sibel Hürtaş’ın sunduğu Ankara Gündemi programına konuk oldu.
Gündeme ilişkin gelişmeleri değerlendiren Baş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “sağ-sol” kavramlarına karşı olduğunu söylediği açıklamalarına da değindi. Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını talihsiz bulduğunu belirten Baş, “Bizim bildiğimiz solculuk fakirlere yardım etmek değil fakirliği ortadan kaldırma işi. Fakirlere yardım ederler ki istedikleri düzen devam edebilsin. Fakirlik olduğu sürece bunu ortadan kaldırma işi “sol” olmaya devam edecek.” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun bu yaklaşımının yanlış bir ön kabule dayandığını söyleyen Baş, “Türkiye’de toplum sağcıdır dolayısıyla bizim onlara seslenmemiz için onlar gibi olduğumuzu anlatmamız lazım’ gibi strateji merkezlerinin ürettiği bir akılla hareket ediyor bu da doğru değil. İşçilerin emekçilerin yoksulların hakkını savunmak, bağımsızlığı savunmak, gericiliğe karşı aydınlanma mücadelesi vermek ve her tür ırkçılığa karşı halkların kardeşliğinden ve barıştan yana olmak solculuktur.” ifadelerini kullandı.