Salgının birinci yılında İSŞP'den milletvekillerine çağrı: 'İşçilerin yanında olun!'

Salgının birinci yılında İSŞP'den milletvekillerine çağrı: 'İşçilerin yanında olun!'

Hükümetin ‘Covid-19 pandemisiyle mücadele’ gerekçesiyle aldığı; işten çıkarma yasağı, ücretsiz izin, kısa çalışma ödeneği gibi yetersiz ve komik önlemlerin işverenler tarafından avantaja dönüştürüldüğü belirtilen İSŞP açıklamasında, işçiler üzerinden menfaat sağlandığı ifade edildi.

İleri Haber

İŞSP tarafından Covid-19’un birinci yılına ilişkin yapılan açıklamada, “Pandemi bahanesiyle ortaya konulan işçi kıyımına, keyfi ve fırsatçı uygulamalara karşı işçilerin yanında olun!” sözleriyle milletvekillerine çağrıda bulunurken, emekçilerin taleplerinin TBMM’ye taşınması için imza kampanyası başlattı.

Dünyada etkisini gösteren yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını 11 Mart 2020 tarihinde resmi olarak “pandemi” ilan edildi. Türkiye’de de bu tarihte ilk vakanın görüldüğü resmi olarak kayıtlara geçti.

İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu (İSŞP) salgının birinci yılına ilişkin bir açıklama yaptı. Hükümetin ‘Covid-19 pandemisiyle mücadele’ gerekçesiyle aldığı; işten çıkarma yasağı, ücretsiz izin, kısa çalışma ödeneği gibi yetersiz ve komik önlemlerin işverenler tarafından avantaja dönüştürüldüğü belirtilen açıklamada, işçiler üzerinden menfaat sağlandığı ifade edildi.

‘PATRONLAR KOD29’U ARAÇ OLARAK KULLANIYOR’

Açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:

İşten çıkarma yasağına rağmen 2020 yılı Ocak-Aralık döneminde yaklaşık 1 buçuk milyon çalışanın işsizlik maaşına başvurduğu resmi verilere yansıdı. Bu rakamı da dikkate aldığımızda TÜİK ’in açıkladığı Türkiye’deki işsizlik oranı bile 5 milyona yaklaştı. İşsizliğin yeni adı olan ve işverenlerin tek taraflı karar verdiği “ücretsiz izin” uygulaması ile 2 milyon 471 bin işçi günde 39 liraya imkânsız hayatlara mahkûm edildi. Tüm bunlar yetmiyormuş gibi işverenler işçileri tazminatsız işten çıkarmak için “Kod29’u” araç olarak kullanmaya başladılar, pek çok işçinin iş akdi “Kod29” uygulaması ile feshedildi.

Bilindiği gibi 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 25. Maddesi “işverenlerin haklı nedenle derhal fesih hakkı”nı düzenlemektedir. 25. Maddenin 2. Bendi “ahlak ve iyi niyet kurallarına uyman hallerde yapılacak fesih hakkını tanımlamaktadır. Pandemide ilan edilen işten çıkarma yasağının istisnası olan 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 25 Md. 2. Bendi işverenler tarafından gerçek anlamı dışında kullanılmaktır. 4857 Sayılı Kanunu’nun 25/2 bendi ile işverenler, işten atma yasağını arkadan dolanmakta, fırsatçılık yapmaktadır. 4857 Sayılı Kanunu’nun 25/2 bendi ile yapılan fesih işlemleri için işten çıkış bildirgelerine tanımlanan Kod-29; işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymağını iddia ediyor. Bu nedenle Kod29 ile işten çıkarılan işçiler yasal olarak işsizlik maaşından da yararlanamıyor.

MİLLETVEKİLLERİNE ÇAĞRI

Açıklamada ayrıca milletvekillerine de çağrı yapıldı. “Pandemi bahanesiyle ortaya konulan işçi kıyımına, keyfi ve fırsatçı uygulamalara karşı işçilerin yanında olun!” denilen çağrıda, emekçilerin en meşru taleplerine dikkat çekmek için bir imza kampanyası başlatıldığı ve bu imzaların Meclis’e taşınacağı belirtildi.

O talepler şöyle:

- Pandemide işten çıkarma yasağı, Kod-29’u da kapsayacak şekilde genişletilmelidir.

- İşverenin tekeline verilen ücretsiz izin uygulamasına son verilmeli, kısa çalışma ödeneğinin süresi uzatılarak, bu uygulamadan yararlandırılan işçilerin ücretleri tam olarak ödenmelidir.

- İşten atmalar tümüyle yasaklanmalı; “ahlak”, “kötü niyet” vb. gerekçelerle keyfi işten çıkarmaların engellemesi için 4857 Sayılı İş Yasası’nda acilen gerekli değişiklikler yapılmalıdır.

- Patronlar, ‘haklı fesih’ için öne sürdükleri iddiaları ispatlamakla yükümlü olmalıdır.

- İşçilerin tazminat hakları her durumda garanti altında olmalıdır.