Salgından etkilenen edebiyat dergileri yeni sayı basamıyor: 'Olası her krizde ilk vazgeçilen şey yayınlar oluyor'

Salgından etkilenen edebiyat dergileri yeni sayı basamıyor: 'Olası her krizde ilk vazgeçilen şey yayınlar oluyor'

Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınından etkilenen edebiyat dergilerinin temsilcileri, salgın sürecinde yaşadıkları zorlukları İleri Haber'e anlattı.

Rojda Bakan

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye’de ve dünyada etkilediği birçok sektörün arasında salgından etkilenen bir alan da yayıncılık sektörü oldu. Tüm dünyayı etkisi altına alan salgından kaynaklı artan ekonomik sorunların yaşandığı bir tablodan kaçınılmaz bir şekilde etkilenen yayıncılık sektörü de hem okurlarına ulaşmakta hem de çalışma arkadaşlarının hak kaybını önlemekte daha fazla güçlük çektiği bir döneme girmiş durumda.

Türkiye’deki e-dergi okuma oranı basılı yayın okuma oranına göre çok düşük olabiliyorken, “#EvdeKal” çağrılarıyla birlikte kimi edebiyat dergileri de okurlarının kolay erişim sağlayabilmesi için dergi sayılarını internet üzerinden yayınlamaya başladı. Ancak ekonomik ve sağlık önlemi alma ihtiyacı sebeplerinden dolayı yeni sayı çıkarmama kararı alan dergiler de mevcut.

İleri Haber olarak salgın gibi olağanüstü bir durumda kültür, sanat ve edebiyat dergilerinin neler yaptığını anlamak için Varlık, Notos, Kitap Eki, KAFKAOKUR, Şahsiyet ve Sözcükler dergilerinin temsilcileriyle görüştük.

‘ÇALIŞMA AZMİMİZİ KORUMAMIZI SAĞLAYAN OKURLARIMIZA VE YAZARLARIMIZA ŞÜKRAN BORÇLUYUZ’

Varlık Edebiyat ve Kültür Dergisi Editörü Mehmet Erte, “Abonelerimiz on yıldan uzun süredir 1993’ten günümüze Varlık dergisinin tüm içeriğine https://arsiv.varlik.com.tr adresinden erişebiliyorlar. Varlık ayrıca http://idealonline.com’dan da okunabiliyor” dedi. Erte aldıkları önlemlerden bahsederken, "Koronavirüs salgını nedeniyle bilgisayarlarımızı ve tüm matbu dosyalarımızı 10 Mart’ta evlerimize taşıdık; ofisimizi sadece dağıtım, sipariş vb. işler için belli günlerde, saatlerde açıyoruz, kesinlikle toplu halde çalışmıyoruz” ifadelerine yer verdi.

Erte, “Büyük bölümü alışveriş merkezlerinde bulunan kitabevi zincirleri ve bazı bağımsız kitabevleri kapandı, ancak kapanmasaydı da böyle tehlikeli bir salgın sırasında insanların dışarı çıkıp dergi ve kitap edinmesini bekleyemezdik” diyerek, online sipariş ve abonelik taleplerine en kısa sürede cevap verdiklerini sözlerine ekledi.

Yazı işleri kadrosu olarak derginin hazırlığında bir sıkıntı yaşamadıklarını söyleyen Erte, nisan sayısının dağıtımında da bir engelle karşılaşmadıklarını ifade etti. Dergi abonesinde bir artış olduğunu vurgulayan Erte, “Varlık’ın arkasında güçlü bir abone desteği var; bu süreçte çalışma azmimizi korumamızı sağlayan okurlarımıza ve yazarlarımıza şükran borçluyuz” açıklamasında bulundu.

‘YAYINCILIK HİÇBİR ZAMAN KOLAY OLMADI’

Notos Dergisi Genel Koordiatörü Dilek Emir ise, salgın gündeminde dergi çıkarmaya ilişkin, “Notos 2006 yılından bu yana tek bir gün sekmeden yayımlanıyor. Bu cümle bizim için önemli. Çünkü bağımsız bir edebiyat dergisinin 14 yıl aralıksız yayımlanabilmesinin ardındaki özverileri bilen bilir, bilmeyen bilmez. Bu yüzden biz Notos’u yayımlamamayı düşünemeyiz. Bir tek sayı bile atlanmamalıdır. Arkamızdaki bunca yıllık mücadele bizden bunu bekler” diyerek çalışmalarını aksatmadıklarının altını çizdi.

Emir, “Notos ekibi olarak takvimimizin ana ekseni her zaman Notos. Bu mart ayında 81. sayı için de çalışmayı sürdürdük. Son âna kadar da basılacağına inanmaya devam ettik. Sonra artık Notos’un okura ulaştığı mağazaların bir bir kapandığı haberleriyle henüz başlanmamışken basımı durdurduk” diyen Emir, bu kararı çok zor verdiklerini, ancak okurlara hiç ulaşamayacak bir sayıyı ortaya çıkarmanın da pek akıllıca olmayacağını belirtti.

Emir, sözlerine devam ederken, uygun koşulların sağlandığı ve okurlara ulaşabilir oldukları durumda derginin basılacağını da ekleyerek “Şimdilik beklemedeyiz, Notos e-dergi olarak satışa sunuldu. Zaten her sayı e-dergi olarak da yayınlanıyordu. Ama bilirsiniz e-kitap ve e-dergi dünyanın yaşadığı bu dönemece kadar yeterince yaygınlaşmamış, beklendiği gibi ilgi görmemişti. Şimdi belki ışık hızıyla alıştığımız sanal dünyalarda e-dergilere de alışacağız. Şu an bunu kim bilebilir. Alışmalıyız da… Bizi zorla bir kapıdan içeri sokmaya çalışıyorlar gibi geliyor bazen. O kapıdan giriyoruz ve gireceğiz. İçerisi o kadar fena bir yer de değil. Kâğıttan kitaplar da bizimle gelir. Yayıncılık dünyasının da başka birçok sektör gibi kanlı bir savaşın ortasında kalacağını düşünüyorum. Bir yanım zaten şerbetli olduğumuzu söylüyor. Bu ülkede yayıncılık hiçbir zaman kolay olmadı. Öbür yanım, bu bir tsunami, diyor” ifadelerine yer verdi.

Notos Dergisi Nisan-Mayıs, 81. küçük İskender sayısına aşağıda paylaşılan bağlantılardan ulaşabilirsiniz.

- Google Books: https://bit.ly/3dNdSZB

- İdeal Online: https://bit.ly/2wNZM9Q

- Turkcell Dergilik: https://bit.ly/2xHqlxk

- Dijital Basın: https://bit.ly/3dPQVVt

‘OLASI HER KRİZDE İLK VAZGEÇİLEN ŞEY NE YAZIK Kİ YAYINLAR OLUYOR’

Kitap Eki dergisini Genel Yayın Yönetmeni Gün Çağ Aydın, ekonomik krizin etkilerinin derinden hissedildiği bir dönemde basılı olarak yayınlama kararı aldıklarını, kolektif bir işleyişe dayanan faaliyetlerinin her türlü zorluk karşısında ayakta kalacağını düşündüklerini söyleyerek sözlerine başladı. Henüz ocak ayında ilk sayısını çıkardıkları derginin mevcut ekonomik krizin de dışında farklı sorunlara göğüs germeye çalıştığını ifade eden Aydın, “Dördüncü sayımızı hazırladığımız şu günlerde arkamızda deprem, savaş vb. sorunları geride bıraktık. Her türlü toplumsal mesele gibi Covid-19 salgını da yayın dünyasını doğrudan etkiledi. Olası her krizde insanların almaktan ilk vazgeçtiği şey ne yazık ki basılı yayınlar ve kitaplar oluyor” dedi.

Koronavirüs salgını nedeniyle kitabevlerinin kapanması, dağıtım ağının tıkanması gibi bir takım fiziki sorunlarla karşı karşıya kaldıklarını dile getiren Aydın, kendi internet platformlarından yaptıkları satışların da pek karşılık bulmadığını söyledi. Normal şartlarda her ayın 15’inde raflarda olan Kitap Eki’nin bu sefer raflarda kendisine yer bulamayacağını ifade eden Aydın, “Bunun en önemli nedeni matbaamızın kapalı olması. Velev ki dergimizi bastırdık, bu sefer de dağıtım yapamıyoruz. Dağıttık diyelim kitabevleri kapalı. Bu durumda biz de sağlıklı günlerde bu sayıları tekrar basmak kaydıyla PDF olarak satışa çıkarmayı düşünüyoruz. Tabii ki insanların ekonomik durumlarını da gözeterek düşük bir fiyat belirleyeceğiz” dedi.

Bu zorlu günlerde yayıncılık sektörüyle dayanışmanın önemini vurgulayan Aydın, “Herkes gibi bizim de dayanışmaya ihtiyacımız var. Dergimizin dördüncü sayısını 15 Nisan’da okurlarımızla buluşturacağız. Emin olsunlar her zamankinden daha iyi bir sayıyla geliyoruz. Her şeyden önce herkes kendini korusun ve sağlığına dikkat etsin” dedi.

‘BİZİ SALGIN MI ÖLDÜRECEK YOKSA BU DÜZEN Mİ, ÇOK YAKINDA GÖRECEĞİZ’

KAFKAOKUR Dergisi Editörü Baran Güzel de süreç ile ilgili yaptığı açıklamasında, dergi ekibi olarak bu süreci evlerinde geçirme kararı aldıklarını belirtti. Güzel, “Gündelik çalışma rutinimizde değişiklikler olsa da derginin içeriğinde herhangi bir değişiklik olmamasına gayret ediyoruz. Salgın süreciyle başa çıkılmasının en önemli yollarından birisi zorunluluklar dışında evden çıkmamak. Biz de hem bu sürece katkı sağlamak hem de okurun dergiye ulaşmasının zor olması sebebiyle Nisan sayımızın basımını erteledik” diyerek, e-dergi ve PDF seçeneklerini şimdilik düşünmediklerini, süreci izlemek istediklerini ifade etti.

Baran Güzel, açıklamasının devamında, “Adımlarımızı sürecin ilerleyişine göre atacağız çünkü yakın tarihte böylesi bir felaketle karşılaşmadık. Altı yıldır yayın hayatına devam eden bir derginin geçici de olsa tarzını değiştirmesi kolay olmuyor. Sosyal medya hesaplarımız ve web sitemizde yaptığımız paylaşımlarla okurumuzdan kopmuyoruz. Onların da sabırla bekleyeceğini biliyoruz” diyen Güzel, yayıncılık sektörünü zor günlerin beklediğini, birçok yayın emekçisinin işsiz kalma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu sözlerine ekledi. Güzel, “Bizi salgın mı öldürecek yoksa bu düzen mi, çok yakında öğreneceğiz” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Derginin Twitter hesabından yaptığı açıklama şöyle:

 

‘YAYIN SEKTÖRÜNDEKİ SORUNLAR ÇÖZÜLMEZSE, BİRÇOK DERGİ OKURLARIYLA VEDALAŞMAK ZORUNDA KALABİLİR’

Şahsiyet Edebiyat ve Kültür Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Kuzey Kayahan Saran ise, zorluklar içerisinde basım maliyetlerinin karşılandığı dergilerin çilesinin koronavirüs salgını nedeniyle daha da arttığını ifade etti. Birçok derginin yeni sayılarını askıya almak zorunda kaldığını dile getiren Saran, “Bu belki dışarıdan çok basite indirgenebilir ama işin yüzü çok başka. Onca emek, o emeğin sahiplerinin masrafları dergi için bir yük teşkil ediyor. Şahsiyet Dergisi birinci yılını doldurmuş bir yayın. Küçük bir ekibe sahibim ve tüm masrafları tek başıma karşılıyorum. Biz salgın sebebiyle ilk iki sayımızı PDF halinde ücretsiz olarak okurlarımıza sunduk, talep eden olursa da hâlâ gönderim yapıyoruz” şeklinde konuştu.

Birçok kitabevi ve kafelerin alınan tedbirler gereğince kapalı olduğundan, en büyük sorunlarının dağıtım olduğunu söyleyen Saran, bu durumda da yeni sayıların satış noktalarına ulaştırılamayacağını belirterek “Bunun yanında kargo şirketlerinin de geleceği belli değilken, bu bizler için matbaa tarafında fuzuli bir masrafa neden olacaktır. Şahsiyet üç aylık bir edebiyat dergisi ve şu an 6. sayımızı hazırlıyoruz. Fakat yukarıda ifade etmiş olduğum sorunlar göz önüne alındığında bu sayının akıbetini mayıs ayı belirleyecek diyebilirim” dedi.

Salgından sonra görece daha öncelikli bir seçenek haline gelebilecek e-derginin Türkiye’de halen aksak ilerlediğini dile getiren Saran, “Basılı yayınlara dahi okur çoğu zaman ilgi göstermezken, e-dergi açıkçası önümüzdeki 5 yıl boyunca zor görünüyor. Her ne kadar bu konuda ümidim olmasa da, umuyorum ki devlet yayın sektöründeki sorunu bir an evvel çözer yoksa birçok dergi okurlarıyla vedalaşmak zorunda kalabilir” diyerek sözlerini sonlandırdı.

‘KÜÇÜK YAYINCILAR ZOR DURUMDA KALACAK’

Sözcükler Dergisi Editörü Burcu Yılmaz da, mart-nisan sayısı çıktıktan 2 hafta sonra koronavirüs salgınının başladığını, bu yüzden son sayının çoğunun raflarda kaldığını belirtti. Dolayısıyla derginin okurlara ulaşamadığını dile getiren Yılmaz, “Her sayının neredeyse sadece maliyetini karşıladığını düşünürsek bu bizi zarara uğrattı elbette. Kitaplarımızın dağıtımına da bir süreliğine ara vermek zorunda kaldık. Derginin mayıs ayında çıkması gereken 85. sayısını da temmuzda 86. sayıyla birlikte yayımlama kararı aldık. Yani temmuz-ağustosta 85 ve 86. sayılar bir arada olacak. Tabii o zamana dek salgını atlatmış olursak” dedi.

Yılmaz, süreç beklenenden uzun sürerse dijital imkânları daha çok düşünebileceklerini belirtirken, öte yandan e-dergi formatına yakınlık duymadıklarını da ekledi. Sözcükler dergisinin şimdilik sadece idealonline sitesi üzerinden dijital erişime açık olduğunu ifade eden Yılmaz, “Bu dönemin yazarlarımızı nasıl etkilediğini uzun vadede göreceğimizi düşünüyorum. Gelecek sayılar için dergiye yazılar gelmeye devam ediyor yoksa. Sanırım şimdilik pek çoğumuzda var olan şey belirsizliğin neden olduğu motivasyon eksikliği” dedi.

Zorlansalar dahi, dergi zamanında çıkacakmış gibi çalışmaya devam ettiklerini vurgulayan Yılmaz, “Dövizin yükselmesi yüzünden yeni bir kâğıt kriziyle karşı karşıya kalmayız dilerim. Fakat matbu olanın daha maliyetli hale geleceği ve bunun küçük yayıncıları zor durumda bırakacağı aşikâr... Nihayetinde dijitale olan eğilim artar mı, okur matbu olandan vazgeçer mi, emin değilim” şeklinde konuştu.

DAHA FAZLA