Mardin Mazıdağı’ndan Sakarya’ya giden mevsimlik tarım işçileri, 4 Eylül günü işveren ve köylülerin ırkçı saldırısına uğramıştı. Mardin’de Mazıdağı Jandarma Komutanlığı’na başvurup şikayetçi olan işçiler, Diyarbakır ve Mardin barolarından dokuz avukat eşliğinde ifade verdi.

Mardin Barosu Başkanı İsmail Elik işçilerin jandarma komutanlığında ‘mağdur’ sıfatıyla ifadelerinin alındığını belirtirken, “Mazıdağı Savcılığı üç kişi haricinde geriye kalan 13 vatandaşımızın ifadelerini ‘tanık’ olarak almak istemişlerdir. Bu hukuka aykırıdır. Avukatlarımızın itirazı üzerine hepsinin mağdur sıfatıyla ifadelerine başvuruldu ve ifadeleri tamamlandı” dedi.

'SALDIRIYI YAPANLAR KENDİLERİNİN KORUNACAĞINI DÜŞÜNÜYOR'

Elik şunları kaydetti:

"4 Eylül günü Mazıdağı’ndan Sakarya’ya fındık toplamaya giden köylülerimiz saldırıya uğradı. Tarlada çalıştıkları esnada tarla sahipleri tarafından kendilerine hakaret edilmiş. Bunu jandarmaya bildireceklerini söylemeleri üzerine ‘Burası Mardin değil’ denilerek, ağır hakaretlere ve küfürlere maruz kalarak darp edilmişler. Bu tür ırkçı saldırılar maalesef son zamanlarda oldukça yaygınlaşmaya başladı. Bu uzun zamandır süregelen cezasızlık politikasından kaynaklanıyor.

Bu saldırıları yapanlar, bu olayların failleri kendilerinin korunacaklarını düşünüyorlar. Uygulamada da olan gerçekte budur. Soruşturma yapılmadan, olayların üstü örtülmeye çalışıldığı için maalesef olaylar gün geçtikçe artıyor. Sakarya Valiliği’nin yapmış olduğu açıklamanın gerçeklikle bir ilgisi yok. Olay tamamıyla sosyal medyaya yansıdığı gibidir. Mardin Barosu olarak bu sürecin takipçisi olacağız."

'ELLERİNDE SOPA VE BALTALAR VARDI'

Darp edilen işçilerden Şilan Demir ile Baran Demir Medyascope’tan Ferit Aslan’a saldırının detaylarını anlattı.

Şilan Demir kendilerine saldıranların ellerinde soplar olduğunu ve hakaret ettiklerini belirtirken "Sabah saatlerinde tarlaya gittik. Tarla sahibi bize küfür etti. Biz de bu hakareti kabul etmeyeceğimizi belirterek eve döndük. Daha sonra arazinin sahibi ve yakınları ellerinde sopalarla size saldırdılar. Bir tanesinin elinde de balta vardı. Bizi yakıp öldüreceklerini söylediler. Babam ve kuzenime bir şey olmasın diye araya girerken bana bir yumruk attılar, yere düşünce de vurdular" dedi.

'BİZİ ÖLÜMLE TEHDİT ETTİLER'

Baran Demir ise kendilerinin ölümle tehdit edildiğini belirtirken "Biz tenekeleri bıraktık eve gittik. Çalıştığımız yerin üç çocuğu geldi. Önce tartıştılar sonra bize saldırdılar. Bizi ölümle tehdit ettiler ve ellerindeki sopalarla vurmaya başladılar. Birinin elinde balta vardı. Aramızda kadın ve çocuklar da vardı. Dayımın kızını yumrukladılar. Biz adalet istiyoruz. Bize saldıranların cezalandırılmasını istiyoruz. Orada bizi öldürürler diye şikayette bulunma fırsatı dahi bulmadan hemen geri döndük" ifadelerini kullandı.