Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: Çin'den gelecek aşılar pazar gecesi yola çıkacak
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Koca açıklamalarında Çin'den gelen aşının pazar gecesi yola çıkacağını duyurdu.
24-12-2020 19:38

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sağlık Bakanlığı Bilkent Yerleşkesi'nde gerçekleştirilen toplantı sonrası açıklamalarda bulundu.
Bakan Koca, Çin'den gelecek olan koronavirüs (Covid-19) aşılarının pazarı pazartesiye bağlayan gece yola çıkacağını duyurdu.
Bilim Kurulu toplantısında koronavirüsün Avrupa'da değişime uğramasıyla ilgili gelişmeler değerlendirildi. Virüsün Türkiye'de yayılımını önlemek için atılacak adımlar ele alındı.
Koca ayrıca ilk pik dönemi olarak kabul edilen 11 Nisan'da vaka sayısının 5.139 olarak açıklanmışken, bugün yaptığı açıklamada bu dönemin vaka sayısının gerçekte 80 binlerde olduğunu itiraf etti.
Koca'nın toplantı sonrası yaptığı açıklamalardan öne çıkanlar şu şekilde:
"Salgın boyunca üzerimde çok ağır bir sorumluluk olsa da her durumda karşınıza çıkıp gelişmeleri sizlere zamanında ve açık bir şekilde iletmeye çalıştım. Karşınıza her çıktığımda umutla dinlediniz, destek oldunuz. Beni ailenizin ferdi olarak kabul ettiniz Hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim.
Salgın hastalık ortaya çıkınca ülkemizde kendisini tüm dünya devletleri gibi karanlık bir tünelin içinde buldu. İlk günden beri bilimin ışığıyla o tüneli aydınlatmaya ve önümüzü görmeye çalıştık. Huzurlarınızda bir kez daha Bilim Kurulumuza bu konuda teşekkür etmek isterim.
Tünelin ucunda bir ışık belirince arkamızdakilerin öne doğru atıldığına, öne gidenlerin ezmeye çalışmasına da şahit olduk. Bu her ne kadar işimizi zorlaştırsa da bilimden vazgeçmeden yolumuza devam ettik. Bunun en büyük şahidi sizlersiniz. Salgın her alanda bizi etkiledi. Dünyanın ahlâkını yeniden tanzim etti. Ülkelerin birbirlerinin yardım malzemelerine el koyduklarına şahit olduk. Alışkanlıklarımız değişti, selamlaşma, alışveriş, toplantı düzenlemek, okul toplantılarına kadar yenilikler oldu. Bunları sancılı değişiklerdi, farkındayım.
'VAKA SAYIMIZ İLK PİK DÖNEMİNDE 80 BİN'LERDEYDİ'
Tarih bu yılları hastalığa adını veren 2019'dan başlayarak büyük salgın yılları olarak anacaktır. Almanya'da her bir milyon nüfus başına 325 kişi bu hastalık nedeniyle hayatını kaybetti. İsveç'te 789, en çok vefat sayılarına ulaşan ABD'de 984, mutasyon görüldüğü iddiasıyla gündeme gelen İngiltere'de 984 kişi oldu. Türkiye'de ise 216'ya ulaştı.
Günlük vaka sayılarımız ilk pik döneminde 80 binlerdeydi. Son günlerde İngiltere gibi ülkeler kontrolsüz vaka artışlarını virüsün mutasyonuna bağlayarak açıklamaya çalışmaktadır. Salgın gelişmiş olduğunu iddia eden, geri kalmış olduğunu sanılanı eşitledi. Ülkemizde de Ekim'in ikinci yarısından itibaren hızlı bir vaka artışı başgösterdi.
Hastanelerimiz yoğun bakımlarımız yükü kaldırmada zorlanmaya başladı. Birçok ilde 100'de 100'e varan artış oldu. Yaygın genel tedbirler hayata geçirildi. Salgının seyrine göre illerimizde tek tek değerlendirme yapılarak yerel imkanların seferber edildiği, filyasyon ekip sayılarının arttırılması yanında, yaygın temaslı takibin yapıldığı bir dönemi yaşadık.
'İSTANBUL'DA VAKA SAYILARINDA DÜŞÜŞ YAŞANDI'
Valilerimiz, il sağlık yöneticileriyle yaptığımız görüşmeleri kamuoyuyla paylaşmaya takip ettik. Günlük vaka sayılarında Gaziantep yüzde 66, Tekirdağ, Bursa, İzmir yüzde 60, Trabzon, Adana yüzde 50, Kayseri Kocaeli yüzde 45, Antalya'da yüzde 30, Mersin'de yüzde 30'a varan düşüşler sağlandı. İstanbul'da vaka sayısında önemli düşüş kaydedilirken, bu poliklinik başvurusuna yüzde 50, yoğun bakımda yüzde 20 yansıdı.
Biz de gerekli tedbirleri vakit geçirmeden uyguladık. İngiltere bir mutasyon olduğunu ve bunun virüsün daha hızlı yayılmasına neden olduğunu ilan etti. Bu mutasyon Eylül ayından beri mevcut. Mutasyonun yayılma hızını artırması çarpan etkisi yapabilir ancak mutasyon ve varyasyonlar düzenli olarak taranmaktadır. Anlaşılan o ki İngiltere'deki kontrolsüz vaka artışının nedeni araştırırken mutasyon ilgililerin dikkatini çekmiştir. Mutasyonlar konusunda da düzenli incelemelerimiz hep devam etti, müsterih olunuz. Virüs daha hızlı bulaşsa da tedbirler yine en etkili silahımız. DSÖ de aşı çalışmalarını olumsuz etkilemeyeceğini açıkladı.
'ÇİN'DEN GELECEK AŞILAR YOLA ÇIKIYOR'
Bugün en çok merak ettiğiniz konunun aşı olduğunu biliyorum. Her geçen gün aşıyla ilgili yeni ve eksik veya asılsız haberler yayılmaktadır. İnaktif aşı bilinen en kadim aşı yöntemidir. En basit ifadeyle, virüs uygun ortamalrda çoğaltıldıktan sonra öldürülerek onu tanıması için vücuda enjekte edilmesi yöntemidir. İnaktif aşılar çocukluk çağı aşılarında kullandığımız aşı türleridir. Bu daha önce tecrübe ettiğimiz ve faydasından emin olduğumuz bir yöntemdir, temel bir kaidedir. Ayrıca ülkemizde devam eden aşı çalışmalarından önde giden 3 tanesi inaktif aşılardır. Bu önemli ve değerlidir. En çok merak edilen konulardan biri de aşının ne zaman geleceği sorusu. Başından beri Türkiye'de klinik çalışması olan, kendi insanımızda etkisi gösterilmiş bir aşıyı kullanmak istediğimizi beyan ettik. İnaktif aşının ülkemizdeki Faz 3 klinik çalışması başarıyla sürmektedir. Vaka sayılarının yüksek olduğu günlerde çalışmamda çok hızlı sürmekteydi. Bu durumda ülkede çok vaka varken çalışma daha hızlı ilerlemektedir. Bu sonuçları elde etmeyi bekledik. Vaka sayıları aldığımız tedbirlerle hızla azalınca klinik çalışmada yavaşlamış oldu. Acil kullanım onayına temel teşkil edecek veriler, bağımsız değerlendirme kurumu tarafından değerlendirilerek iletilmiştir. Bilim Kurulumuzun değerlendirmeleriyle aşının ülkemizde kullanılması konusunda kendi insanımızda gösterdiği etkiden emin olduk. Aşının Türk insanında etkili ve güvenilir olduğundan eminiz.
Bu güzel haberi yeni bir haber ile süslemek isterim. Çin makamları da Türkiye'ye gönderilecek olan aşı dozları için onay işlemlerini tamamladılar. Üreticilerin deposunda bekleyen depolarımız pazarı pazartesiye bağlayan gece yola çıkıyor. Bir yılı çok yorucu ve yıpratıcı şekilde geçirdik. İnanıyorum ki bugün millet olarak bu darlık zamanından genişlik günlerine geçişimizin habercisi olacak. Bu güzel haberlerin milletimiz için, insanlık için hayırlara vesile olmasını dilerim."
İLGİLİ HABERLER
Bilim Kurulu bugün toplanıyor: Gündemde aşı var
Koronavirüs Bilim Kurulu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında aşı gündemiyle toplanacak. Toplantının ardından yazılı bir açıklama yapılacak.
07-01-2021 08:55

Koronavirüs Bilim Kurulu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında aşı gündemiyle bugün saat 17.00'de aşı gündemiyle toplanacak.
Toplantı sonrası yazılı açıklama yapılacak.
Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölge Direktörü Dr. Hans Kluge ile video konferans görüşmesi gerçekleştirecek. Görüşmede İngiltere’deki mutasyon ve aşı çalışmaları başta olmak üzere COVID-19 salgınının seyrine yönelik son gelişmeler ele alınacak.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre toplantı video konferans yöntemiyle gerçekleştirilecek.
Bilim Kurulu toplantısı ertelendi
Koronavirüs Bilim Kurulu'nun bugün yapacağı toplantının yarına ertelendiği açıklandı.
23-12-2020 10:42

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu'nun, bugün saat 17:00’de yapılacak toplantısının yarına ertelendiği duyuruldu.
Bilim Kurulu, yarın yapılacak toplantıda koronavirüsün Avrupa'da değişime uğramasıyla ilgili gelişmeleri değerlendirecek. Virüsün Türkiye'de yayılımını önlemek için atılacak adımlar ele alınacak.
Ayrıca son tedbirlerin vaka sayılarına etkisi de ayrıntılarıyla ele alınacak. Bir kez daha aşılama takvimi gözden geçirilecek.
Türkiye'de Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı resmi verilere göre; toplam vaka sayısı 2 milyon 62 bin 960 olurken, yaşamını yitirenlerin sayısı18 bin 602 olarak kaydedildi.
Sağlık Bakanı Koca açıklamalarda bulunuyor
Bugün saat 17.00'de başlayacak olan Bilim Kurulu toplantısının ardından Fahrettin Koca'nın açıklama yapması bekleniyor.
09-12-2020 19:30

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu toplantısının ardından konuşma yapıyor
Koca'nın açıklamaları şu şekilde:
- Bilim kurulumuz yol gösterici olarak katkı sağlamaktadır. Ülkemizdeki tüm gelişmeleri değerlendirmekteyiz.
-Vefat sayısında yüzde 55 artış bulunmaktadır.
- Hatay, Adana, Sivas, Samsun Antalya, Mersin ve Ordu da vaka sayılarımız artmaya devam ediyor.
- Yoğun bakımlarımız ciddi yük altında
-Önümüzdeki günlerde bu tedbirlere aşıyı da ekleyebilmenin beklentisi ve umudu içindeyiz.
-Tüm dünya yarışta öne geçmiş aşılara odaklanmış durumdadır. Ülke olarak ekonomik yükünü dikkate almaksızın güvenilirliği ve etkisi kanıtlanmış aşılardan başlayarak alternatif aşıları temin etmek için yoğun bir gayret gösterdik. Önümüzdeki birkaç gün içinde teslimatını yapılması planlandı, kademeli olarak şimdilik 50 milyon doz gelecektir. mRNA aşısı için de görüşmelerimiz devam ediyor. Daha geç olarak teslimatı yapılmasının ötesinde, sınırlı miktarın üzerinde temin garantisi verilememektedir. Türkiye'nin standartlarına uygun olabilecek diğer alternatif aşılar için de görüşmelerimize devam ediyoruz.
-Çalışmalar olumlu sonuç verirse, nisan ayında faz 3 ve yaygın uygulama aşamasına geçebilmeyi umuyoruz. önümüzdeki günlerde uygulamaya başlamayı umduğumuz aşı elimizi daha fazla güçlendirecektir. Bu konuda bilimsel dayanaktan yoksun tatışmalardan ufak kalarak bilim insanlarımıza, siyasetçilerimize teşekkür ediyorum.
-Gerek bilim insanlarımız, gerek bakanlarımız aşının menşeiyle değil, güvenilirliği ve etkinliğiyle ilgilenmektedir.
-Yaptığımız sözleşme gereği önümüzdeki hafta içinde ilk kısmını teslim almayı umduğumuz aşı inaktif virüs aşısıdır. Yerli aşımız da aynı teknolojiye sahipir. Yerli aşı adaylarımız içinde mRNA ve vektör aşıları da bulunuyor.
-Aşıyı teslim aldığımızda öncelikle uluslararası akreditasyonu olan halk sağlığı ile tıbbi cihaz kurumları tarafından, ülkemize ithal edilen diğer tüm aşılarda uygulanan testler yapılacaktır. Ülkemiz standartlarına uygun bulunduğu takdirde erken kullanım izni verilecektir. Aşıların uygulanmasına bu aşamadan sonra izin verilecektir.
-Yarından itibaren tabloda bugüne kadar olan vaka sayılarının toplu bir şekilde vermiş olacağız.
-Aşının zorunlu olmasını şimdilik düşünmüyoruz. Daha çok vatandaşımızı ikna ederek kitlesel aşılamayı yapma hedefindeyiz. Vatandaşımıza aşının güvenilirliği ve etkinliği izah edilirse farklı yaklaşılacağına inanmıyoruz. Biz inaktif aşının, ölü virüs aşısı, geçmişte bilinen bir yöntem, uzun vadeli yan etkilerinin ne olduğunu bildiğimiz, daha güvenilir olduğunu bildiğimiz için. Biz ülkemizde bu aşının vatandaşımız üzerindeki etkinliğini görmek ve gerektiğinde aksiyon almak üzere faz 3 çalışmasına izin vermiştik. Bütün bunlar vatandaşımıza olumlu bir şekilde anlatılır, sonuçlar gerçekten olumlu olursa, ben farklı bir yaklaşım içerisinde olunacağını düşünmüyorum. Biz aşıyı olan kişinin HES koduna işlemiş olacağız. Süreçte bu dünyada gündeme gelecek. Aşının yaygın uygulanmasıyla birlikte aşı yapılması önemsenebilecek. Biz şu an düşünmüyoruz ama aşının yaygın yapılma dönemi sonrası uçağa, otobüse binmek için istenebilir. Bugünün konusu değil fakat yaygın yapıldıktan sonra gündeme gelebilir. Biz önden HES koduna aşıyı işlemiş olacağız.
-Ülkemizdeki faz 3 çalışması devam eden iki aşıyla ilgili, özellikle Sinovac'la ilgili sonuçları 1 hafta-10 gün içinde öğreneceğiz. Şu anda 3 bin 700 civarında gönüllüye aşı yapıldı, önemli bir yan etki yok. Etkinliğiyle ilgili ara değerlendirmesi de 1 hafta-10 gün içerisinde öğrenilecek. Şu ana kadar herhangi ciddi bir yan etkinin olmadığını rahat söyleyebiliriz.
-Aşıyı biz strateji olarak kimlere, ne zaman yapılması gerektiğiyle ilgili daha önce çalışmıştık. Aşıyı sağlık çalışanlarımızdan öncelikle başlayarak, kademeli 65 yaş üstü, kronik hasta ve benzeri şekilde 4 basamağa ayırmıştık. Burada özellikle aşıyı yaparken inaktif aşıların 2-8 derece arasında korunabilirliği, altyapımızda bu anlamda çok müsait olduğu için. Türkiye'de birçok ülkeden farklı biçimde daha yaygın bu aşıyı yapabileceğimizi söylemek istiyorum. Biz çocukluk çağı aşılarımızla şu anda pandemi şartlarında dahi yüzde 98 oranında aşılamayı becerebilmiş bir ülkeyiz.
Ayrıntılar geliyor...
Koronavirüs Bilim Kurulu bugün toplanacak
Bilim Kurulu toplantısının ardından Fahrettin Koca basın açıklaması düzenleyecek.
25-11-2020 08:43

Artan yeni tip koronavirüs (Covid-19) vakalarının ardından Koronavirüs Bilim Kurulu bugün toplanma kararı aldı.
Saat 17.00’de toplanacak olan Bilim Kurulu toplantısının ardından, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca saat 19.00’da basın açıklaması yapacak.
Sağlık Bakanı, tespit edilen vaka sayısının açıklanandan çok daha fazla olduğunu kabul etti
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulunuyor. Koca, gündemdeki iddialara ilişkin "Bu konuda tartışma galibiyeti beklenenlere sesleniyorum, sayısal bir galibiyet arıyorsanız lütfen ruhaniyeti çiğnemeyin, kayıtlarımıza saygı gösterin" dedi.
30-09-2020 19:50

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Testi pozitif çıkanların her biri vakadır, büyük kısmı belirti göstermiyor. Testi pozitif çıkmış herkesi ifade eden vaka kelimesinin anlamı ile hasta kelimesinin anlamı aynı değildir" sözleriyle, vaka sayısının açıklanandan daha fazla olduğunu kabul etti.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, vaka ve ölüm sayılarına ilişkin iddialar hakkında konuştu. Koca, “Birinin ölümünü saklamaya imkan yoktur” dedi.
Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınına karşı alınan önlemler, turizm döneminde AKP iktidarının başlattığı ''normalleşme adımları'' kapsamında gevşetilirken, Türkiye'deki vaka sayıları ise hızla artmaya devam ediyor. Koronavirüs Bilim Kurulu ise bugün Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında toplandı.
Toplantının ardından kameraların karşısına geçen Koca, ölüm ve vaka sayılarındaki iddialara yanıt verdi.
Koca’nın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
- “Her vaka hasta değildir, testi pozitif olup semptom göstermeyen var. Bunlar çoğunluğu oluşturuyor. Tespit ve izole edilemezlerse salgının büyümesine yol açarlar. Bu kişilerin testleri izole edildiklerinde ortalama bir hafta sonra negatif çıkmaktadır. Asemptomik Koronavirüs pozitifleri sürecin birinci dereceden sorunu görmek, mart ayında kalmış demektir. Basitçe bilmemiz gereken diğer şey, semptom gösteren kişilerin taşıyıcı olduğu gerçeğidir.”
- “Her gün açıklanan ve üzerinde durduğumuz yeni hasta sayısı dikkat konusu olmalıdır.”
- “Testi pozitif çıkanların her biri vakadır, büyük kısmı belirti göstermiyor. Testi pozitif çıkmış herkesi ifade eden vaka kelimesinin anlamı ile hasta kelimesinin anlamı aynı değildir.”
- “Ölüm sayıları hakkında ilginç iddialar var. Bu konuda tartışma galibiyeti beklenenlere sesleniyorum, sayısal bir galibiyet arıyorsanız lütfen ruhaniyeti çiğnemeyin, kayıtlarımıza saygı gösterin. Skor arayışında olanlar, sayıları yüksek göstermeye çalışanlar nerede dayanak arıyor? Biri belediyelerimizin e-devlet veri tabanında yer alan defin sayıları diğeri Türkiye İstatistik Kurumu'dur. İki ayrı veri tabanının birlikte kullanımı yanlıştır. Ölüm raporlarındaki kategorik bilgiler yanlış yorumlanıyor.”
- “Ölüm bildiriminde kullanılan form yeni değildir. 2013 yılından beri kullanılmaktadır. Bu belgede yer alan ölüm şekli diğeri ölüm nedenidir. Ölüm şekli hanesinin amacı şu bilgiyi vermektir; ölen kişi mesela silahlı saldırı gibi adli bir vakayla veya normal bir ölüm mü? Bu sorunun cevabı doğal ölüm veya adli vaka sonucu ölümdür. Bu haneye hastalığa bağlı doğal ölümün izahı için bulaşıcı veya bulaşıcı olmayan hastalık ibaresi de eklenmiştir.”
- “Kayıtlar onda birinin bulaşıcı hastalıktan, onda dokuzu ise bulaşıcı olmayan hastalık, yaşlılık ve benzeri olarak işaretlenmiştir. Buradan Covid-19 ölüm sayıları anlaşılmaz. Bulaşıcı tek hastalığın Kovid19 olduğunu düşünen varsa yanılıyor. Raporda ölüm nedeni hanesi asıl bilgiyi veren kısımdır. Bu hanede doktor tarafından onaylanarak gerçekleşmektedir. Hastanın onaylanmış ölüm nedeni bu hanede yer almaktadır. İstatistiklerde Covid-19 olarak gösterilmesi buradaki veriye dayanır.”
- “Ölüm sayıları hakkında ilginç iddialar var. Ölüm sayılarıyla skor arayışında olanlar, nereden dayanak alıyor? Türkiye'de ölüm kaynaklar iki kaynakta toplanıyor. Belediyelerimizin e devlet tabanında yer alan defin sayıları, diğeri TÜİK.”
- “Devletin ve salgınla mücadelenin itibarını zedelemek isteyen, kendi itibarını zedeler. Birinin ölümünü saklamaya imkan yoktur.”
- "Ölüm nedenleri TÜİK tarafından DSÖ'nün standart sınıflamasına göre dağılır. Bağırsak enfeksiyonları, hepatit, tüberküloz, AIDS bunlarda bazılarıdır. Geçtiğimiz yılın ilk 9 ayında 932 hastalık sebebiyle ölüm sayısı 8 bin 972'dir. Geçen yıla göre üstelik daha azdır. Bu kapsamlı açıklamaları yapmak zorunda bırakıldığımız için gerçekten üzgünüz."
- "Bizim birbirimizi anladığımızdan, karşılıklı ödevlerimiz ve mecburiyetlerimiz olduğundan hiç şüphem yok.Salgınla mücadelede devletimiz halkının sağlığı kadar ulusal çıkarlarını da korumaktadır. Bu virüs eğitime ve hayatın bütün alanlarına saldırısıdır. Mesuliyeti olmayan bazı kişilerin tenkitleri, fotoğrafın bir noktasına mercekle bakıp leke aramaktan farksızdır. Yolun en güç kısmını aştığımıza inanıyorum. Son 3 hafta içinde yapılan bölgesel müdahalelerin sonuçlarını gördük. Yüksek artışlardan söz ettiğimiz birçok ilimizde başarı sağladık."
- "Bir haftayı İstanbul'a ayırdık. Toplam 23 ilimizin sağlık altyapısını, yürütülen faaliyetleri masaya yatırma fırsatı bulduk. 2 hafta önceki toplantımızda Ankara'yı değerlendirmiş, sayılardaki artışın yüksek olduğunu ifade etmiştim. Bu artış Anadolu'nun birçok bölgesini etkileyen bir durumdu. En fazla dikkat çeken yer Ankara'daydı. Ankara'da hasta sayısı son 2 hafta içinde yarı yarıya azaldı. Testlerin erken sonuçlanması, tedaviye erken başlanması, filyasyon ekiplerinin arttırılması, temaslı takibi ve izolasyon, semptomlulardan numune alınması bilinen hususlardır."
- "Ankara özelinde kurulan çağrı sisteminde 110 görevli evleri arayıp takip yapıyor. 120 kişiden oluşan doktor ekipleri evlere giderek hasta takibi yapıyor. 780 filyasyon ekibimiz sahada. Bu tedbirlerle son 10 gün içinde günlük hasta sayısı yüzde 60'a yakın oranda azaldı. Vaka sayısı İstanbul'un da altına indi. Yoğun bakımda yatan hasta sayımız da ağır hasta sayımız da azalmış oldu."
- "Aşı ile ilgili gelişmeler üzerinde duramıyorum. Denemelerin çok ötesine geçtiğimizi vurgulamak isterim. Bağlantıda olduğumuz ülkeler aşıdan sonuç aldıklarını rapor etmektedir. Yerli aşı çalışmalarımız devam ediyor. Halen 13 çalışma var. Faz1 deneylerine başlamak üzerinde olanlar var. Çok yakında kendi aşımızın üretimine başlayacağımıza inanıyorum. Şu an için elimizdeki gücün tedbir olduğunu hatırlatmak istiyorum."
- "Daha önce varolan bilgilere yeni bilgiler ilave etmiş olduk bugünkü tabloda. Bu ilave sütunun maksadı bundan sonraki dönemde özellikle bizim daha çok sahada yoğun filyasyon yapmamız, temaslı takibi yapmamız, aile hekimliğinin devrede olması, sağlık sistemimizin kuruluşlarımızın hasta yükünü takip edebilir olmasıdır."
SORU-CEVAP
(Salgın takip) Özellikle akıllı bilekliklerden iki hafta önce bahsetmiştim. Uygulamayı zorunlu olmadıkça kullanmaktan yana değiliz. Ama akıllı bileklikte GPRS üzerinden çalışan, belli bir mesafeden sonra hareket edildiğinde uyarı veren sistemden bahsediyoruz. Bununla ilgili yazılım yapıldı. Ayrıca sabit bir yere takılabilen, mesafeyi bizim ayarlayabilir olduğumuz aileden birden fazla kişi varsa takip edilebilir olduğu, onun tanımlandığı, mesafe aşıldığında yine uyarı sistemiyle devreye giren bir sistem üzerine çalışıldı, şu an yapıldı. Ben şu uygulamadan yanayım, akıllı bilekliyi evde izole olmak istemeyen, evde izole elmesinden endişe ettiğimiz izole olmayan kişilere uygulanması gerektiğini kullanılmasını düşünüyoruz.
(Eğitim) Bugün eğitimle ilgili durum konuşuldu Bilim Kurulumuzda. Şu ana kadar hazırlık ve birinci sınıflarda ciddi herhangi bir sorun yaşamadık. Pazartesi günü kabine toplantısında da Bilim Kurulunun önerisini gündeme alınmış olundu. Önümüzdeki haftalar bizim daha önce de Bilim Kurulunun düşündüğü bir ve ikinci sınıflar şeklindeydi. Muhtemelen 2. sınıflar, 8 ve 12. sınıflar için Bilim Kurulu önerisi var, muhtemelen önümüzdeki hafta karar alma noktasına gelince zaten açıklamış olacağız.
(Bağışıklık) Toplum bağışıklığıyla ilgili Türkiye genelinde bir çalışma olmuştu. Antikor bağışıklığı hem de PCR yöntemiyle. 0.28 taşıyıcılık yüzde 0.82 gibi de koruyuculuk, bağışıklık sözkonusu idi. Aradan 2 aydan fazla zaman geçmiş oldu. Bu çalışmayı yeniden tekrarlama kararı aldık. Muhtemelen gelecek hafta başlanmış olur. Taşıyıcılık ne durumda? Bağışıklık durumunu ve aradaki farkı görmek istiyoruz.
(HES kodu) Bilim Kurulumuzun daha önceki toplantılarında HES kodunun yaygın kullanılması noktasında önerisi olmuştu. Olabildiğince yaygınlaştırmak istediğimizi söylemiştim. Ulaşımda HES kodunun yaygın kullanılmasının önemini biliyoruz. Kart sistemine işlenerek pozitif veya riskli olan kimselerin binmesi önlenmiş olacak. Yabancı olan, cep telefonu olmayan kişilerle ilgili bu sorun yaşanabilir. Biz daha çok ağırlıklı pozitif olan, kartları olan bunları bloke edecek sistemin devreye girmesini önermiştik. Biz özellikle il kurullarının kendi bölgelerinde gerektiğinde bunu daha yaygın durumda çok rahatlıkla HES'i yaygınlaştırmak üzere bu kararları alabilir diyoruz.
(Sağlık çalışanlarına ek ödeme) Burada kast edilen hizmetliler sınıfı var, yardımcı hizmetliler. Bu yardımcı hizmetlilerin ek ödemeleri düşük. İçinde bahçıvan da var, berber de var. 11 tanımlanmış sınıf var. Bunun içinde gassal da bulunuyor. Yani vefat edenleri yıkayan özellikle Kovid özelinde yıkayan kişilerle ilgili yapılan uygulamaydı. Oran yüzde 100 gibi görünen oran ortalama 200-250 liradan bahsediyoruz. Ocak'ta verilen ek ödemeyi tamamlamak üzere yüzde 100 gibi rakama tekabül etti. 200-250 liraya karşılık gelen bir şey. Bunun istismarı son derece hiç doğru olmamıştır. Bunun siyasete kurban edilmemesi gerekiyor. Gassala 200-250 liraya karşılık gelen, bahçıvan ve berber sınıfına verildiği için bir orandı, bu oranın yüzde 100'ü maaşının yüzde 100'ü değil, 200-250 liradan bahsediyoruz.
Özellikle salgının şu döneminde seyircili oynanması şeklinde daha önce bir önerimiz olmuştu. Şu an için salgının bu döneminde bu konu gündem olmadı. Önümüzdeki hafta salgının seyrine göre localardan başlamak üzere gündeme alabiliriz.
(CHP'li Emir'in iddiaları) Belge denilen, iddia edilen evrakla ilgili üzerinde bir tarih yok. Hangi tarih aralığında alındığına dair bir not yok. Bizim yazılım programımızda böyle birr arayüz yok. O gün için sözlü söylenen 10 Eylül olduğu söylenen gün için yapılan test sayısı 112 binlerde. 152 bin olduğu söyleniyor. Neresinden bakıp yorum yapacaksınız? Ben konuşmamda da ifade etmeye çalıştım, özellikle salgının seyrinde yapılan mücadele son derece önemli. Biz sahada tespit edilen herkesi özellikle filyasyonu, temaslı takibi yapıyoruz. Herhangi bir vatandaşı gizleyerek temaslı takip yapmıyoruz. Bütün vakalar için yapıyoruz bunu. Bunun dışında bütün vakalar ayrıca güvenlikli alan oluşturma noktasında devrede olan HES sistemimizin içinde. Bütün vakalar HES'te sözkonusu. Siz vakayı gizleyerek filyasyonu önleyebilir misiniz, güvenlik alanı ortadan kaldırdığınızda bu salgınla mücadele edebilir misiniz? Eğer denilen şekilde olmuş olsa idi şu dönemde hastanedeki yatak doluluk oranlarımız halen niye yüzde 50'lerin altında. Yoğun bakamı hala niye yüzde 66'larda. Bizim verdiğimiz tablodaki bütün bilgilerin hepsi, tamamının doğru olduğunu söylemek istiyorum. Tablodaki bütün veriler, bütün rakamlar doğrudur. Mücadelede de özellikle şu dönemde gizlenerek herhangi bir şey yapılmıyor, gizlenerek yapılmıyor. Bütün pozitif tespit edilen vakalar üzerinden yapılıyor. Ankara gibi ilimizde yüzde 60'a yakın vaka oranını gizleyerek düşürebilir misiniz?
KORONAVİRÜS TABLOSU
Koca ayrıca toplantıda günlük koronavirüs verilerini de açıkladı.
Buna göre, bugünkü test sayısı 112.098, bugünkü hasta sayısı 1.391, bugünkü vefat sayısı 65, bugünkü iyileşen sayısı 1245 oldu.
Koca, tabloyla ilgili şunları söyledi:
- "Dünyada yapılmayan filyasyonu her geçen gün etkin hale getirerek, erken dönemde daha yoğun test yapan, filyasyonu güçlü kılan yaklaşımın pandemide sonuç alacağına inanıyoruz. Test sayımızı daha da arttırmak istiyoruz. Test sayımızı 200 bin rakamlarına kadar çıkarmak istiyoruz. Toplam test sayımız 10 milyonu geçmiş durumda. Hasta sayısı 318.663 Ağır hasta sayımız 1516, iyileşen hasta sayısı 279 bin 749 Bu tablo özellikle vaka sayısını ve zatürre oranını gösteriyor. Burada özellikle sağa kaydığıda zatürre oranının yükseldiği, yukarı doğru çıktığında hasta sayısını gösteren bir tablo. Sol alttaki kareye doğru yerleşim olursa zatürre ve hasta oranının, vaka oranının düştüğünü gösteriyor."
- "Yaklaşık 10-12 ilin vaka sayısında artış olduğunu görüyoruz. Bunlardan Elazığ, Adıyaman, Malatya olduğunu söyleyebilirim. İstanbul vaka sayısı yüzde 2.8 oranında düştü. Servis yatak doluluk oranımız yüzde 51.1, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 61.3. Burada özellikle şunu söylemek istiyorum, doluluk oranlarından bahsettiğimiz Covid hastaları dışında bütün hastaların doluluk oranından bahsediyoruz."
- "Yüzde 40'a yakını boş demektir. 28 binin yüzde 40'ı demektir. Yani 12 binlere yakın yoğun bakım yatağının boş olduğunu gösteriyor. Ağır hastamız 1500'lerde. Ankara'da vaka sayısı düşüklüğü son haftayı gösteriyor. Üç hafta öncesine göre düşüş yüzde 60'larda. İzmir'de vaka sayısı yüzde 26 düştü. Konya'da vaka sayısı yüzde 43,5 oranında son 10 günde düştü. 20 gün içinde Konya'daki vaka sayısı dörtte bire indi."
Sağlık Bakanı Koca: Anadolu'da birinci dalga devam ediyor
Bilim Kurulu'nun bugün toplanmasının ardından Bakan Fahrettin Koca görüşme sonrası açıklamalarda bulundu.
08-07-2020 19:50

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Covid-19 salgınının İstanbul'da pik seviyesini tamamladığını ve vaka sayılarının azaldığını söyledi. Koca, "Anadolu'da 1. dalga hala devam ediyor" dedi.
Hükümetin, uzmanların uyarılarına rağmen yeni tip koronavirüs (Covid-19) pandemisine karşı alınan tedbirleri kaldırması ve ‘normalleşme’ adımları atmasıyla, düşüşe geçen vaka sayısı yeniden yükselişe geçti. Bunun üzerine Koronavirüs Bilim Kurulu bugün toplanma kararı aldı.
Artan vaka sayıları ve alınan tedbirlere ilişkin Koronavirüs Bilim Kurulu bugün saat 17:00’de video konferans yöntemiyle toplandı. Toplantının ardından Sağlık Bakanı Fahrettin Koca açıklamalarda bulundu.
Koca’nın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
- "Dün 19 insanımızı kaybettik, umutları son ana kadar koruyan 19 aile sizce neler hissetti? Bu ölümler önlenebilir sebeplere bağlı. Covid-19'dan kaçınmak mümkün. Hastalığa yol açan virüs solunum yoluyla bulaşlıyor. Maske çok önemli bir tedbirdir, mesafe de tartışılmaz bir tedbirdir. El temizliği ise olmazsa olmaz bir kuraldır."
- "Nişan törenleri, düğünler, taziyeler, toplu taşıma araçları, sahiller, plajlar... Kalabalık yerlerde virüsün bulaştığını biliyoruz."
- "8 ilimizde asker uğurlamaları yasaklandı. Din görevlilerimiz, toplu ibadet kaynaklı merasimleri önlemek için çalışma başlattı. Düğünlerde gözlemci bulundurulması konusunda hazırlık söz konusu. Sağlık Bakanlığı, birçok bakanlık ile iş birliği içinde. Amaç tedbirlere uymayanların tedbirlere uyanları riske atmasını önlemektir."
- "Covid-19'la mücadelede kendini riske atan topluma karşı sorumluluğunu da çiğner. Konunun ahlaki bir boyutu var. Bir duruma değinmek zorundayım. Son 1 hafta içinde 81 ilimizde Covid-19 tedbirlerine uyulmadığı için 18 bin kişiye ceza kesildi. Tedbirlere uyum kendiliğinden, yaptırımsız olmalıydı. Mecburiyet olmasa bile kullanılmalıydı. Mesafe saygının şartı kabul edilmeliydi. İl Hıfzıssıhha Kurulu gereken tedbirleri alıyor."
- "Son 10 gün içinde gerileme gösterdiğimiz yerden toparlanabildiğimizi kanıtladık. Yeni vaka sayılarımız bin seviyelerinde. Diyarbakır, Konya, Adana, Gaziantep başta olmak üzere bazı yerlerde hastalık pik seviyesine ulaşıyor. Mevcut durum Türkiye ortalamasına ilişkin genel dağılımdan çok belli şehirlerdeki artışlardan kaynaklanıyor."
- "Hastalığın tırmandığı ülkeler sonbahar için karamsar, biz de bunu hesaba katmalıyız. Mücadelede yerimizi koruyalım, terk etmişsek yerimizi yeniden alalım. 83 milyon bir olalım. Bilim Kurulu üyelerimizin selamını iletiyorum."
'İSTANBUL PİKİ TAMAMLADI'
- "İstanbul'un piki tamamladığını giderek aşağı düştüğünü görüyoruz. Ama Anadolu'daki illerimizi. Eskişehir, Ankara, Kütahya, Sakarya gibi daha tamamlamadığını ve devam ettiğini görüyoruz."
'ANADOLU'DA BİRİNCİ DALGA DEVAM EDİYOR'
- "İstanbul, İzmir, Kocaeli, Sakarya, Eskişehir illerimizde 5. haftada piki yaptığımızı görüyoruz. Anadolu'daki illerimizde ise 14. haftada Hakkari, Kütahya, 16. haftada Bursa, Van, 17. haftada Ankara, Diyarbakır, Şanlıurfa, Ayfon'un pik olduğunu görüyoruz. Anadolu'da birinci dalga devam ediyor. "
- "Nişan törenleri, taziyeler, alışveriş merkezleri asker uğurlamaları. Açık ve ya kapalı ortak mekanlar. Tatile gidenler, tedbirlerin kendileri için olduğunu bilmelidir. Düğünlerde bir çiftin sevincine yarın korku düşürmek bile tek başına etkili olmalıdır. Cenazeler taziyeler yeni acılara sebebiyet vermemelidir. Asker uğurlamasında ne uğurlayan ne de uğurlanan risk almamalıdır. Gençlerimiz testi pozitif çıkan mehmetçikten mesuldür. 8 ilimizde asker uğurlamaları yasaklanmıştır."
KURBAN BAYRAMI
- "Bilim Kurulu toplantısında Kurban Bayramı için genel bir sokağa çıkma yasağı gündeme gelmedi. İl bazında kısıtlamalar olabilir."
CAN KAYBI 5 BİN 282 OLDU
- "Türkiye'de son 24 saatte 1041 kişiye Covid-19 tanısı konuldu, 22 kişi hayatını kaybetti, toplam vaka sayısı 208 bin 938, can kaybı 5 bin 282 oldu."
- "Son 3 gün ortalamasıyla en çok vakanın görülen 7 il: İstanbul, Ankara, Gaziantep, Konya, Mardin, Diyarbakır, Şanlıurfa."
- "En az vaka görülen iller: Tunceli, Artvin, Iğdır, Erzincan, Bayburt, Kırklareli ve Bilecik."
Sağlık Bakanı: Aşılamada 1'inci aşamanın 2'nci adımına geçiyoruz
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 830 bin sağlık çalışanının Kovid-19 aşısının ilk dozunu olduğunu, dünyadaki en hızlı uygulamalardan birini gerçekleştirdiklerini söyledi.
18-01-2021 23:42

Bakan Koca, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 81 ilin sağlık müdürleri ile aşı programını değerlendirdiklerini vurgulayarak, "Sağlık çalışanlarımızdan 830 bin kişi aşının ilk dozunu oldu. Dünyadaki en hızlı uygulamalardan birini gerçekleştirdik. Program takvimine göre sağlık çalışanları çarşamba gününe kadar aşılanmaya devam edilecek." ifadelerini kullandı.
Koca, ''Aşılama programının 1. aşamasının 2. adımına geçiyoruz. Yarından itibaren Huzurevleri ve Bakımevlerinde kalanlar ile bu vatandaşlarımızın bakımından sorumlu kişilerin aşılanmasına başlanacak. Aynı zamanda 90 yaş üzeri vatandaşlarımız için de program yarın başlıyor'' açıklamasını yaptı.
Koronavirüs can almaya devam ediyor: 164 can kaybı
Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı son verilere göre, semptom gösteren 749 hastayla birlikte 5 bin 862 yeni vaka tespit edilirken 164 kişi hayatını kaybetti.
18-01-2021 21:42

Sağlık Bakanlığı tarafından paylaşılan günlük koronavirüs (Covid-19) tablosuna göre, 151 bin 342 testle birlikte toplam test sayısı 27 milyon 523 bin 423’e ulaştı.
Bugün semptom gösteren 749 hastayla birlikte 5 bin 862 yeni vaka tespit edildi, toplam vaka sayısı 2 milyon 392 bin 963’e çıktı. Can kaybı da 164 artarak 24 bin 161’e yükseldi.
ZATÜRRE ORANINDA DİKKAT ÇEKEN ARTIŞ
Tabloya göre 7 bin 905 hastanın daha sağlığına kavuşmasıyla toplam iyileşen sayısı 2 milyon 270 bin 769’a ulaştı.
Ağır hasta sayısı 2 bin 183 olurken hastalardaki zatürre oranında dikkat çeken artış yaşandı.
Verilere göre dün yüzde 4.5 olan zatürre oranı bugün yüzde 5.1’e yükseldi.
Ülkeye zararlı bitkisel ürünlerin girmesini engelleyen 'zirai karantina' binası Bilal Erdoğan’ın vakfına devredildi!
İnsan sağlığını tehdit eden tarımsal ürünlerin ülkeye girişini önleyen zirai karantina binası, Bilal Erdoğan’ın İlim Yayma Vakfı’na tahsis edildi. Binanın acilen boşaltılması istendi.
18-01-2021 12:44

Başta genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) olmak üzere insan sağlığını tehdit eden hastalıklı ve zararlı bitkisel ürünlerin ülkeye girişini ve ülke içinde yayılmasını önleyen İstanbul’daki Zirai Karantina Müdürlüğü’nün binası, 10 dönüm arsasıyla birlikte AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan’ın başkanlığını yaptığı İlim Yayma Vakfı’na devredildi.
Sözcü’den Erdoğan Süzer’in haberine göre; binanın tahsis edilmesinin hemen ardından binanın acilen boşaltılmasının istendiği belirtildi. İçerisinde kritik laboratuvar cihazlarının bulunduğu binanın boşaltılması halinde bitkisel ürün testlerinin en az 2-3 ay yapılamayacağı, bu nedenle zararlı bitkisel ürünlerin ülkeye yayılabileceği uyarısı yapıldı.
TÜRKİYE'NİN EN GELİŞMİŞ BİTKİSEL ÜRÜN LABORATUVARI
Tarım Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü bünyesinde İstanbul Küçükçekmece’de faaliyetini sürdüren Zirai Karantina Müdürlüğü, halk sağlığını korumak amacıyla bitkisel ürünlerin teknik analizini gelişmiş laboratuvarlarında yapıp, gerektiğinde karantina uyguluyor.
Laboratuvarlarda, özellikle yurt dışından gelen bitkisel ürünlerin hastalık ya da zararlı organizma taşıyıp taşımadığı kontrol ediliyor, bu sayede GDO’lu ve benzeri ürünlerin ülkeye girişi ve yayılması önleniyor. Müdürlük aynı zamanda ihraç edilecek bitkisel ürünleri de inceleyip gerektiğinde ihracata izin vermiyor. Türkiye’nin en gelişmiş bitkisel ürün laboratuvarlarının bu bina içerisinde yer aldığı ifade ediliyor.
ANALİZLER YAPILAMADIĞINDA HER TÜRLÜ ZARARLI BİTKİ ÜLKEYE GİREBİLECEK
Tarım Bakanlığı tarafından sürpriz bir şekilde İlim Yayma Vakfı’na tahsis edilen 10 dönümlük arsaya vakfa ait üniversitenin yerleşeceği belirtildi. Zirai Karantina Müdürlüğü’ne ise geçici olarak Atatürk Havalimanı içerisindeki bir hangarda yer gösterilip, mevcut binanın acilen boşaltılmasının istendiği bildirildi. Ancak içerisi en gelişmiş teknik laboratuvar araç gereçleriyle dolu olan binanın bu şekilde boşaltılması halinde analizlerin yapılamayacağı, dolayısıyla ülkeye GDO’lu ürünler dahil her türlü zararlı bitkilerin girebileceği uyarısı yapıldı.
'İSTANBUL GÜMRÜKLERİNDEN TARIM TİCARETİ YAPILAMAYACAK'
Arsanın vakfa verilip kritik kurumun apar topar taşınmak istenmesi Türkiye Tohumcular Birliği’nde (TÜRKTOB) de endişe yarattı. Tohum fidan, fide ve süs bitkileri ithalat ve ihracatında bitki koruma analiz ve kontrol işlemlerinin yaklaşık yüzde 80’inin bu kurum tarafından yapıldığını belirten TÜRKTOB Başkanı Savaş Akcan, taşınma halinde kurumun en az 2-3 ay hizmet veremeyeceğini, bunun da İstanbul gümrüklerinden tarım ticaretinin yapılamayacağı anlamına geldiğini söyledi.
Taşınma sırasında kritik cihazların zarar göreceğine de işaret eden Akcan, “Burası ülkemizin en gelişmiş ve son teknolojiyle donatılmış tek laboratuvardır. Laboratuvarın bu şekilde taşınması ve zarar görmesi bizleri vicdani olarak da rahatsız etmektedir” dedi.
Yeni yılla birlikte 6 milyon yurttaş sağlık hizmeti alamayabilir
GSS kapsamında olan ve primlerini zamanında ödeyemeyip borçlu duruma düşen yaklaşık 6 milyon vatandaşın Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastaneler ile kamu üniversite hastanelerinde sağlık hizmetlerine erişim engelinin erteleme süresi geçtiğimiz yılın sonunda sona erdiğini hatırlattı.
18-01-2021 12:14

İleri Haber
CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, GSS kapsamında olan ve primlerini ödeyemeyen 6 milyon vatandaşın sağlık hizmetlerine erişim engelinin ertelemesinin yıl sonu itibariyle bittiğini belirterek, yeni bir düzenleme yapılmasını istedi. Bulut, yeni bir düzenleme yapılmazsa borcunu ödeyemeyen vatandaşların, ağustos ayı sonrasında sağlık hizmetlerinden yararlanamayacağını bildirdi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, Genel Sağlık Sigortası (GSS) kapsamında olan ve prim borcu bulunan 6 milyon vatandaşın durumunu Meclis gündemine taşıdı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sayın Zehra Zümrüt Selçuk tarafından yazılı olarak yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına yazılı soru önergesi veren Bulut, sağlığın, bütün vatandaşlar için en temel insan hakkı olduğuna ve Anayasa ile güvence altına alındığına dikkat çekti.
'İKTİDARIN GÖREVİ SAĞLIK HAKKINI SAĞLAMAK'
İktidarın görevinin sağlık hakkının bütün vatandaşlar için kamusal, ücretsiz, nitelikli, ulaşılabilir olmasını sağlamak olduğunun altını çizen Bulut, pandemi döneminde, Genel Sağlık Sigortası kapsamında olan ve primlerini zamanında ödeyemeyip borçlu duruma düşen yaklaşık 6 milyon vatandaşın Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastaneler ile kamu üniversite hastanelerinde sağlık hizmetlerine erişim engelinin erteleme süresi geçtiğimiz yılın sonunda sona erdiğini hatırlattı.
BORCUNU ÖDEYEMEYENLER SAĞLIK HİZMETLERİNDEN YARARLANAMAYACAK
2020 Ağustos ayı ve öncesi dönemlere ait, kesinleşmiş tüm prim borçlarının yeniden yapılandırıldığını kaydeden Bulut, sağlık hizmetlerinden borcunu yapılandıranlardan ancak ilk taksiti ödeyenler ve cari dönemde 60 günden fazla borçları olmayanlar ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerin yararlanabileceğini kaydetti. Borcunu ödeyemeyen, ağustos ayı sonrasında 60 gün ve daha fazla prim borcu olanların hem kendileri hem de bakmakla yükümlü olduğu kişilerin devletin sunduğu sağlık hizmetlerinden yararlanamayacağını belirten Bulut, “Bakan Selçuk yoksulluğun sıfırlandığını iddia ediyordu. O zaman neden vatandaştan gelir testi yaptırmasını istiyorlar. Pandemi döneminde milyonlarca vatandaşın sağlık hizmetlerinden yararlanamayacak olması kabul edilemez” dedi.
'YENİ BİR DÜZENLEME YAPILMALI'
- GSS’lilerin sağlığa erişiminin önünün açılması için acil bir düzenleme yapılmasını isteyen Bulut, Bakan Selçuk’a şu soruları yöneltti:
- Pandemi döneminde 6 milyon vatandaşın sağlık hizmetlerinden mahrum kalmaması için yeni bir düzenleme yapılacak mıdır?
- Daha önce hiç gelir testi yaptırmayan kaç GSS sigortalı, 31.03.2021 tarihi itibariyle gelir testine başvurmuştur?
- Gelir testine başvuran kaç vatandaşın hane içindeki gelirleri asgari ücretin brüt tutarının üçte birinden azdır?
- Tespit edilen kaç vatandaşın GSS prim borçları silinmiş ve primleri devlet tarafından ödenmiştir?
- Yoksulluk iktidarınızın iddia ettiği gibi sıfırlandı ise vatandaşların gelir testine başvurmaları neden istenmektedir?
Ameliyathane teknikerleri atama bekliyor
Atama bekleyen ameliyathane teknikerleri sosyal medya ve basın aracılığıyla sesini duyurmaya çalışıyor
17-01-2021 13:13

İleri Haber
Ameliyathane teknikerleri, aylardır sosyal medya ve basın aracılığıyla atama taleplerini haykırmaya çalışıyor. “20 bin ameliyathane teknikeri atama bekliyor” başlıklı bir açıklama yayınlayan teknikerler, iş gücü bakımından önemli bir ihtiyaç olduğu Sağlık Bakanlığı tarafından belirtilmesine rağmen atama oranın çok düşük olduğuna dikkat çekerek şunları ifade etti:
“Cerrahide dünya standartlarına ulaşmak ve branşlaşarak, sağlıkta kaliteyi daha da artırmak için 2002 yılında kurulan Ameliyathane Teknikerliği bölümünün amacı; ölüm sakat kalma ve uzun iyileşme dönemini en aza indirerek, cerrahide memnuniyet ve güveni en üst seviyeye çıkarmaktır. Ameliyathane Teknikerliği’nden başka cerrahi teknikerliği adıyla da eğitim veren okulların isimleri 2008 yılında değiştirilerek ‘Ameliyathane Hizmetleri’ olmuştur. Kuzey Kıbrıs ve Türkiye’de yaklaşık 50 üniversitedeki Ameliyathane Hizmetleri bölümünden mezun olan öğrenciler ‘Ameliyathane Teknikeri’ unvanı almaktadır. Ameliyathanenin tüm iş, işleyiş ve işlemlerine yönelik yükseköğretim kurumlarında yaklaşık 2 bin saat eğitim alan Ameliyathane Teknikerleri, ameliyathanenin en doğal üyeleridir."
“20 bin Ameliyathane Teknikeri mezunu olarak 2 yıl boyunca teorik ve pratikte ameliyathane eğitimi aldık. Stajlarda çoğunlukla scrub ve bunun yanında sirküle olarak gerekli donanıma sahip bir şekilde mezun olduk ancak binlerce ameliyathane odaları varken ve hasta güveni en üst seviyeye çıkarmayı amaçlarken son 3 alımda 36.0 ve 10 gibi rakamlar aldık. Hastanın güvenliği için bize daha çok ihtiyaç duyulması gerekir. Ameliyathanelerde oluşan kazaları minimize etmek amacıyla alanında uzman Cerrahi Ameliyathane Teknikerlerinin önemi artırılıp oda adetince en az 1 Cerrahi Ameliyathane Teknikeri bulundurma zorunluluğu ve bu çerçevede Personel Dağılım Cetveli (PDC) tablosundaki sayının arttırılması talep ediyoruz”
Vaka sayıları artıyor: Çin'de beş günde 1500 yatak kapasiteli hastane inşa edildi
Çin'de uzun bir süre kontrol altında kaldıktan sonra koronavirüs vakalarının yeniden artmaya başlaması nedeniyle Pekin'de beş gün içinde 1500 odalı bir hastane inşa edildi.
17-01-2021 08:26

Çin Ulusal Sağlık Komisonu, Pekin'e komşu olan Hebei eyaletinde 24 saat içinde 130 yeni Koronavirüs vakası tespit etti. Çin devlet haber ajansı Xinhua, yeni vaka sayısının 100'ü geçmesinin ardından 6 hastane inşa edildiğini ve toplam kapasitenin 6 bin 500 olduğunu duyurdu.
Covid-19 pandemisinin ilk kez ortaya çıktığı Çin'in Vuhan kentinde geçen yıl şubat ayında bir hafta içinde binlerce kişiye hizmet veren bir pandemi hastanesi kurulmuştu.