Romanların yaşadığı sorunlar Meclis gündeminde: Ayrımcılık, ötekileştirme, yoksulluk...

Romanların yaşadığı sorunlar Meclis gündeminde: Ayrımcılık, ötekileştirme, yoksulluk...

Romanların yaşadığı sorunları TBMM gündemine taşıyan CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, iki kanun teklifi ve iki araştırma önergesi verdi.

İleri Haber

CHP’li Sezgin Tanrıkulu,  8 Nisan Romanlar Günü’nde Roman yurttaşların sorunlarının çözümü için TBMM’ye iki kanun teklifi ve iki araştırma önergesi verdi. Roman yurttaşların sosyal yaşamdan eğitime, iş yaşamından sağlığa birçok sorunu olduğunu dile getiren Tanrıkulu, “Roman vatandaşların yaşadığı sorunların giderilmesi ve hissettikleri ‘Yalnızlık ve Öteki’ duygularının yerini güven alabilmesi için kalıcı çözüm yolları bulunması gerekmektedir” dedi.

Türkiye’de ayrımcılık ve ötekileştirmeye en çok maruz kalan toplumsal kesimlerden olan Romanlar, birçok haktan da bu nedenle yararlanamıyor. Konuyu Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşıyan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, iki kanun teklifi ve iki araştırma önergesi verdi.

Roman yurttaşların Türkiye’de gelir adaletsizliğine maruz kaldığını belirten Tanrıkulu, ilk olarak Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonundan Eğitime Teşvik Bursu Ödenmesi Hakkında Kanun Teklifi’ni sundu.

Tanrıkulu, teklifinde şu ifadeleri kullandı:

“Gelir adaletsizliği eğitim hakkının kullanılmasını engellemekte fırsat eşitliğini kullanışsız hale getirmektedir. Eğitimin parasız oluşunun teminat altına alınmış olması bir yana hayatın gerçekleri bu hakkın kullanılmasını külfetli hale getirmektedir. Devletin bu noktada elinin taşın altına koyması gerekmektedir. Sosyal devlet ilkesinin bir sonucu olarak eğitim hakkının etkin kullanılabilmesi için mağdur ailelere çocukları için yardımda bulunmalıdır.”

‘YEŞİL KART SAHİPLERİNDEN KATKI PAYI ALINIYOR’

Tanrıkulu ikinci kanun teklifinde ise Roman yurttaşların sağlık hakkından yararlanabilmek için temin ettiği Yeşil Kart’tan katkı payı alındığını belirterek, bu payın alınmamasını istedi. Tanrıkulu, “Zaten Yeşil Kart alarak mağdur durumda olduklarını beyan etmiş olan yurttaşlarımızdan katkı payı alınması adil bir uygulama değildir. Bu uygulamaya son verilmesi gerekmektedir” dedi.

‘ROMANLAR AYRIMCILIĞA MARUZ KALIYOR’

Tanrıkulu, Roman yurttaşlarla ilgili verdiği ilk araştırma önergesinde ise onların ayrımcılığa maruz kaldığını kaydederek, “Romanların sosyal dışlanmasına tek başına çare olamayacaktır. Romanların sorunlarının ortadan kaldırılması ve yalnızca kağıt üzerinde değil, pratikde de eşit yurttaşlar olarak topluma yeniden entegre edilebilmeleri için mekansal dışlanma, emek piyasasından dışlanma ve kamunun sağladığı sosyal hizmetlere erişememe sorunlarının üçünün de bütüncül bir yaklaşım çerçevesinde çözülmesi gerekmektedir” değerlendirmesinde bulundu.

‘GSS ROMAN VATANDAŞLAR FACİADIR’

Tanrıkulu ikinci araştırma önergesinde de Roman yurttaşların eğitimden sağlığa sorunlarını çözümü için yapılması gerekenleri şöyle açıkladı:

“Yeni Genel Sağlık Sigortası Roman vatandaşlar için tam anlamıyla bir faciadır. Çok çocuklu aile yapısına sahip olduklarından sağlık sisteminden yararlanamamaktadırlar. Devletin yeşil kart uygulama kriterlerinin değiştiğini, günümüzde her evde bulunan temel gereksinim eşyaları (buzdolabı, televizyon, çamaşır makinesi vb.) baz alınarak değerlendirme yapılmasından dolayı bir çok kişi bu sağlık sisteminden faydalanamamaktadır. Roman Vatandaşlarımız 'Başbakan bize en az 3 çocuk yapın, diye öneride bulunuyor bizde 3 değil 5 ve daha fazlası var sonucu bu mu olmalı?' diye dert yanmaktadırlar.

‘ÇOK AZ ROMAN KAMU KURUMUNDA ÇALIŞIYOR’

Çocuklarının son yıllarda eğitime ilgisi önemli oranda artmış ve Türkiye’nin çeşitli illerinde üniversite kazanmış olmasına rağmen ekonomik sıkıntılarından dolayı çocukları üniversiteye göndermekte zorluk çekmektedirler. Çok az sayıda Roman vatandaşımız kamu kurum kuruluşunda çalışmakta fakat çalışanlar da toplumun ön yargılarından dolayı kendilerini ifade etmekten kaçınmaktadırlar. Roman vatandaşların yaşadığı sorunların giderilmesi ve hissettikleri ‘Yalnızlık ve Öteki’ duygularının yerini güven alabilmesi için kalıcı çözüm yolları bulunması gerekmektedir.”