Rapor: Pandeminin Birinci Yılında Eğitimin Durumu

Rapor: Pandeminin Birinci Yılında Eğitimin Durumu

Eğitim Sen, salgın döneminde eğitim bilançosuna ilişkin, “Pandeminin Birinci Yılında Eğitimin Durumu” başlıklı raporunu yayımladı. Raporda, bir yıl içerisinde eğitim alanına dair tespitler yer aldı.

İleri Haber

Covid-19 salgının ülkede resmi olarak ilan edilmesinin yıl dönümü için Eğitim Sen’in hazırladığı raporda, “Milli Eğitim Bakanlığı, pandemi koşullarında uzaktan eğitime erişimde yaşanan eşitsizlikleri gidermek yerine akşamdan sabaha birbiriyle çelişen kararlar alarak hem öğrencilerimizi hem de eğitim emekçilerini mağdur etmiştir” denilirken, eğitim alanında derhal aşılamalara geçilmesi gerektiği vurgulandı.

Dünyada etkisini gösteren yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını 11 Mart 2020 tarihinde resmi olarak “pandemi” ilan edildi. Türkiye’de de bu tarihte ilk vakanın görüldüğü resmi olarak kayıtlara geçti.

Pandeminin üzerinden bir yıl geçmişken, bu süreçte en çok etkilenen alanlardan birisi de eğitim oldu. Nisan 2020 itibariyle dünya genelinde 188 ülkede okullar kapatıldı.  Birçok ülkede uzaktan eğitim internet, televizyon ve radyo başta olmak üzere çeşitli teknolojiler kullanılarak devam etti.

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) verilerine göre Covid-19 pandemisi dünyada 190’dan fazla ülkede 1,6 milyardan fazla çocuğun eğitimini etkiledi. Bu sayı dünya üzerindeki çocukların yüzde 90’ını ifade ederken, salgından dolayı 10 milyona yakın çocuğun okulu bırakma riski ortaya çıktı. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve UNICEF’e göre, Covid-19 salgını sonucunda milyonlarca çocuğun çocuk işçiliğine itilmesi riski arttı.

Türkiye’de de 16 Mart 2020’den itibaren pandemi riskine karşı uzaktan eğitime geçilmesi kararlaştırıldı. Daha ilk aşamalarda problemlerin görüldüğü uzaktan eğitim sürecinde, Türkiye'de en az 6 milyon öğrencinin gerekli cihazları, başta internet erişimi olmak üzere gerekli imkanlara tam anlamıyla sahip olmadığı görüldü.

RAPOR: 'MEB SÜRECİ YÖNETEMEDİ'

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen); salgın döneminde eğitim bilançosuna ilişkin, “Pandeminin Birinci Yılında Eğitimin Durumu” başlıklı raporunu yayımladı. Raporda, bir yıl içerisinde eğitim alanına dair tespitler yer alırken, “sonuç” kısmında şu ifadeler yer aldı:

Türkiye’de Covid-19 vakasının ilk kez görülmesinin ardından bir yıl geride kalırken, seyreltilmiş yüz yüze eğitime geçilmesine rağmen eğitim emekçilerinin aşılanmasına geçilmemesi düşündürücüdür. Yıllardır çözüm üretilmeyen eğitim öğretim kurumlarının fiziki ve altyapı sorunları devam etmektedir. Okulların fiziki yapısının pandemi koşullarına göre düzenlenmesinde eksiklikler olması, öğretmen ve yardımcı hizmetli kadrosu düzeyinin ve eğitim bütçesinin yeterli olup olmadığı en önemli tartışma konuları olarak öne çıkmaktadır. MEB, başlayan aşı sürecinde öğrencilerin, velilerin ve eğitim emekçilerinin taleplerini görmezden gelmeyi sürdürmektedir. Eğitim öğretim kurumlarında çalışan herkesin bir an önce aşılanması, yüz yüze eğitim uygulamalarının sağlıklı yürütülebilmesi açısından zorunludur.

Hem devlet okulu hem de özel okullarda çalışan eğitim emekçileri, pandemiye karşı aşılama konusunda da geri plana itilmişlerdir. Sonuç olarak pandemi döneminde uzaktan eğitimde eğitim emekçileri sağlıksız koşullarda, güvencesiz, düşük ücretlerle ve esnek çalışmak zorunda bırakılmışlardır. Eğitim emekçileri çalışma saatlerinden çalışma koşullarına, ücretlerinden sağlıklarına kadar birçok belirsizlikle karşı karşıya bırakılmış, büyük bir stres altında çalışmak zorunda kalmışlardır.

Eğitim Sen, gerekli tüm önlemlerin alınarak, okulların fiziki olarak salgında güvenle kullanılabilir hale getirilerek ve ihtiyaç duyulan personel (sağlık çalışanı, temizlik görevlisi ve öğretmen) atanarak yüz yüze eğitimin başlaması gerektiğini sürekli olarak ifade etmiştir.

Milli Eğitim Bakanlığı ise, pandemi koşullarında uzaktan eğitime erişimde yaşanan eşitsizlikleri gidermek yerine akşamdan sabaha birbiriyle çelişen kararlar alarak hem öğrencilerimizi hem de eğitim emekçilerini mağdur etmiştir. MEB, eğitimde her şeyin güllük gülistanlık bir havada olduğuna dair algı yaratarak toplumu buna inandırmaya çalışması, bakanlığın süreci doğru yönetemediğini göstermiştir.

Pandeminin 1. yılında MEB tarafından halen alınmamış tedbirleri bir kez daha hatırlatarak tarihe not düşüyor ve bu tedbirlerin ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiğini belirtiyoruz:

- Eğitime ek bütçe oluşturulmalı, sağlıklı ve güvenli bir eğitim için ihtiyaç duyulan kadro atamaları yapılmalıdır.

- Eğitim emekçilerinin iki doz aşılanması süreci hızla tamamlanmalıdır.

- Seyreltilmiş sınıf uygulamasını ortadan kaldıracak düzenlemeler yapılmamalıdır.

- Maske ve hijyen malzemeleri konusunda sürekli ek takviyelerin yapılacağı bir düzenleme mutlaka planlanmalıdır.

- Kalabalık okullarda, öğretmenler odası sayısının artırılması konusunda çalışma yürütülmelidir.

- Kalabalık okullarda öğrenci ve öğretmen tuvalet sayılarının artırılması için çalışma yapılmalıdır.

- Okullarda bir sağlık görevlisine gereksinme bulunmaktadır, bu ihtiyaca dönük çalışma yürütülmelidir.

- Okullarda uygulanması gereken tedbirleri düzenli olarak denetleyecek ve eksikliklerin giderilmesi için çalışma yürütecek görevlendirmeler yapılmalıdır.

- Eğitim bileşenlerinin sağlıklı ulaşımı için valilikler ve yerel yönetimlerle birlikte kapsamlı bir planlama hızla hayata geçirilmelidir.

- Alınan önlemlerin kapsamı genişledikçe okullarımız kademeli olarak açılmalı, yaşamın tüm alanları kademeli bir şekilde normalleşme kapsamına alınmalıdır.

Raporun tamamına ulaşmak için tıklayın.

DAHA FAZLA