Rabia Naz soruşturmasında takipsizlik kararına itiraz edildi

Rabia Naz soruşturmasında takipsizlik kararına itiraz edildi

Giresun'da şüpheli biçimde yaşamını yitiren 12 yaşındaki Rabia Naz Vatan'ın ölümüyle ilgili verilen takipsizlik kararına itiraz edildi.

Giresun'un Eynesil ilçesinde 12 Nisan 2018'de şüpheli biçimde yaşamını yitiren 12 yaşındaki Rabia Naz Vatan'ın ölümüyle ilgili verilen takipsizlik kararına itiraz edildi.

Diken'den Canan Coşkun'un haberine göre, kayıtlara 'intihar' diye geçirilmek istenen olayda, Rabia Naz’ın ölümüyle ilgili verilen takipsizlik kararına itiraz edildi.

Anne Atika Vatan ve baba Şaban Vatan adına İstanbul Barosu'na bağlı dokuz avukatın başvurusunda, takipsizlik kararının gerekli ve yeterli inceleme yapılmaksızın, deliller hukuka uygun şekilde toplanmaksızın verildiği belirtildi.

Giresun Sulh Ceza Hakimliği'ne sunulan itiraz dilekçesinden öne çıkan başlıklar şöyle:

İtiraz dilekçesinde Rabia Naz’ın bulunduğu yer ile savcılığın onun düştüğü, atladığı veya atıldığını iddia ettiği çatı arasındaki yüksekliğin soruşturma dosyasındaki raporlara göre 18.6 metre olduğu belirtildi.

Savcılığın çatının yan tarafından düştüğü, atladığı veya atıldığını iddia ettiği fındıklık arasındaki yüksekliğin de yaklaşık 15 metre olduğu bilgisine yer verildi.

TANIK İFADESİNDEKİ ÇELİŞKİ

Dilekçede, bilimsel araştırmalara göre bu mesafeden düşüşlerde yaygın olarak alt ve üst ekstremite, maksillofasial, batın, göğüs ve kafa travmaları bulunması gerektiği ifade edilerek Rabia Naz’da yalnızca alt ekstremite kırıklarının olduğu hatırlatıldı.

Savcılığın iddialarıyla Rabia Naz’ın vücudunda bulunan yaralanmaların ilgisiz olduğuna işaret eden avukatlar, savcılığın adli tıp uzmanlarından bilimsel görüş alırken Rabia Naz’ın vücudunda bulunan yaraların 18,6-15 metre gibi yüksekliklerden düşme, atma veya atlama durumlarında oluşup oluşamayacağını sormadığını belirtti.

Takipsizlik kararının tanık beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeden verildiğini belirten avukatlar, Rabia Naz’ı son gören ve elinde kamera kayıtlarının hiçbirinde görünmeyen dondurma ve bir poşet olduğunu söyleyen tanık Mehmet Ali Somuncuoğlu’nun ifadesindeki çelişkiye değindi.

Soruşturma savcısının Somuncuoğlu’nun ifadesindeki çelişkiyi gidermek yerine tanık ifadesiyle yetindiğini belirten avukatlar, kameralardan araç geçişleri incelenerek ifadesinin tutarlı olup olmadığı görülebilecekken, bu tespitin yapılmadığını aktardı.

'ÇELİŞKİLİ İFADELERİN DAYANAK ALINMASI HUKUKA AYKIRI'

Somuncuoğlu’nun ifadelerine göre kendisinin Rabia Naz'ı olay günü dört-beş kez gördüğüne dikkat çeken avukatlar, bu durumun Somuncuoğlu'nun Rabia Naz'ı gözlediği izlenimi yarattığına işaret etti. 

Avukatlar, Rabia Naz'ı yaralı halde bulan tanık M.K.'nin beş kez ifade verdiğini ve her ifadesinde birbiriyle çelişen beyanlarının bulunduğuna da değindi ve bu beyanların dayanak alınmasının hukuka aykırı olduğunu vurguladı.

Öte yandan avukatlar, olayın yaşandığı tarihte ilçenin belediye başkanı olan Coşkun Somuncuoğlu’nun ifadesinin alınmamasının da bir başka hukuksuzluk olduğunu hatırlattı. 

'DELİL GÜVENLİĞİNE ZARAR VERİLDİ'

Dilekçede, Rabia Naz’ın ölümüyle ilgili ilk incelemede delil güvenliğine zarar verildiği, delillerin güvence altına alınması için gerekli tedbirlerin alınmadığı aktarıldı.

Rabia Naz’a ait giysilerin savcılık tarafından muhafaza altına alınmamasının soruşturmanın sonucuna etki edecek, doğrudan delillerin kaybolması sonucunu doğurduğu belirtildi. 

ADLİ TIP RAPORUNDAKİ ÇELİŞKİLER

Rabia Naz’ın ölümüyle ilgili adli tıp raporlarında çelişkiler olduğunun altını çizen avukatlar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin yerleşik içtihatları gereği Rabia Naz’ın mezarının açılması ve kemiklerin filminin çekilerek bu hususta ayrıca uzman raporu düzenlenmesi gerektiğini belirtti.

'SAVCI OLAY YERİNDE HAZIR BULUNMADI'

Avukatlar, Rabia Naz’ın ölümüyle ilgili haberdar edilen savcının olay yerine giderek inceleme esnasında hazır bulunmadığını, böylece elde edilebilecek delillerin korunamadığını, gözden kaçtığını veya kaybolduğunu belirtti.

Savcının olayın şüpheli ölüm olarak kayıtlara geçmesine karşın, Rabia Naz’ın kıyafetlerinin ailesine teslim edilmesi talimatı verdiğini hatırlatan avukatlar, kıyafetleri kriminal incelemeye derhal göndermemesi sonucu delillerin niteliğinde bozulmalar meydana geldiğini kaydetti Rabia Naz’ın çorabı ve saç tokası kaybolan deliller arasında yer alıyor. 

Avukatların soruşturmada yapılmasını talep ettiği işlemler şöyle:

- Binanın yan tarafından fındıklık alana düşme veya atlama konusunda Rabia Naz’ın fiziksel özellikleri ile benzer bir maket ile canlandırma yapılsın ve rapor hazırlansın.

- Rabia Naz’ın mezarı açılarak kemik kırıklarının yönünün tespiti için röntgen çekilsin.

- Adli Tıp raporları arasındaki çelişkiler giderilsin, olaya ilişkin bütün ihtimallerle ilgili çatı ve zemin arasındaki mesafe gözününde bulundurularak yeni bir rapor hazırlansın.

- Rabia Naz'ın fındıklık alandan bulunduğu yere kadar sürünmesi durumunda vücudunda ve giysilerinde olması beklenen izler ve yaralanmalarla ilgili bilimsel mütalaa alınsın.

- Tanık beyanları arasındaki çelişkiler giderilsin, Mehmet Ali Somuncuoğlu’nun şüpheli sıfatıyla ifadesi alınsın.

- Rabia Naz’ın yaralı bulan tanık M.K.’nin ifade değişikliklerinin altına yatan maddi gerçek ortaya çıkarılsın.

- Delil karartan ve görevi kötüye kullanan kamu görevlileri hakkında cezai soruşturma açılsın.