PSAKD Kadın Meclisi çalıştayında 'mücadeleyi her alanda büyütme' çağrısı

PSAKD Kadın Meclisi çalıştayında 'mücadeleyi her alanda büyütme' çağrısı

Antalya'da bir araya gelen Alevi kadınlar, PSAKD Kadın Meclisi'nin düzenlediği çalıştayda, kadınların yaşadığı sorunları konuştu.

Alevi kadınlar, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Kadın Meclisi’nin Antalya’da düzenlediği çalıştayla bir araya geldi. Çalıştay, 5-6-7 Kasım tarihlerinde üç gün sürdü.

PİRHA'da yer alan habere göre, çalıştayın ilk gününde, Satı Varol’un ‘kadınlara masallar’ başlığıyla yaptığı sunumun ardından, “Öteki beri günlük yaşamda Alevi kadınların maruz kaldığı ayrımcı dil’ üzerine sohbetler yapılırken, ‘interaktif anket’ başlığı altında Elifcan Koçyiğit bir sunum gerçekleştirdi.

Ardından ‘Alevi örgütlerinde kadın olmak’ ve ‘kadınların Alevi örgütlerinden beklentileri’ konusunda yoğun tartışmaların ardından 15 kişiden oluşan Kadın Meclisi seçimi yapıldı.

15 kişilik kadın komisyonunda yer alan isimler ise şöyle:

“Bergama Şubesi’nden Aynur Şafak Türkdoğan, Ataşehir Şubesi’nden Makbule Dilek, Samsun Şubesi’nden Satı Ermiş, Ankara Şubesi’nden Banu Bozdemir, Malatya Şubesi’nden Latife Ulutaş, Ankara Şubesi’nden İnsaf Ulusoy, Cansu Erice, Mamak Şubesi’nden Rukiye Kara, Seyhan Şubesi’nden Sevda Ulusoy, Karaburun Şubesi’nden Türkan Bal, Menemen Şubesi’nden Selvi Yılbaşı, Ortaca Şubesi’nden Ülkü Aydoğan, Çeşme Şubesi’nden Gülsün Mutlu, Kartal Şubesi’nden Gülten Kablan ve Bahriye Atasoy.

İkinci gün ise demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler için 1 dakikalık saygı duruşunun ardından Ana Sevim Yalıncakoğlu ve Türkan Akbıyık’ın okuduğu Gülbegle program başlatıldı.

“ZALİME KARŞI DİK DURUŞUMUZU ZEYNEP ANA’DAN, KADINCIK ANA’DAN ALDIK”

PSAKD Genel Örgütlenme Sekreteri Hasibe Akpınar yaptığı konuşmada, “Pir Sultan örgütlülüğünde bir ilki hep birlikte başarmış olmanın gururunu ve onurunu biz kadınlar hep birlikte yaşıyoruz” dedi. Akpınar, konuşmasına şöyle devam etti:

“Biz kadınlar içinde bulunduğumuz bu sürecin adını koymalıyız. Bizim açımızdan bu sürecin adı gericiliğe karşı laiklik, tekçilik ve ırkçılığa karşı demokrasi için örgütlenmedir. Çünkü kadınlar örgütlendiğinde çocuklarını eşlerini nihayetinde evlerini değiştirir. Kadına yönelik her türlü şiddetin normalleştirilmek istendiği, katillerin adeta ödüllendirildiği, yeni cinayetlere davetiye çıkarıldığı çağı yaşıyoruz. Amaç ve hedef bellidir. Kadını sokaktan da, yaşamdan da koparmak, dört duvara hapsetmek, köleleştirmek istemektedirler. Kadının kör olduğu toplumlar çürümeye mahkûmdur. Biz zalime karşı dik duruşumuzu Zeynep Ana’dan, yolumuzun düsturunu Kadıncık Ana’dan aldık. Kadının baskı altında tutulmasından paralel olarak yürütülen zihniyete karşı bizler çağdaş, demokratik, eşitlikçi ve laik Cumhuriyet’i savunmaya devam edeceğiz.”

Akpınar’ın ardından söz alan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Gani Kaplan da, Kadın Meclisi’nin geç kalınmış bir toplantı olduğunu söyledi. Kaplan, “Bunun özürü olmaz ancak geç yapmak hiç yapmamaktan daha iyidir. Arkadaşlarımızdan bize böyle bir öneri geldiğinde bu öneriyi GYK’ya sunmamız gerekiyordu. Biz GYK sunmadan arkadaşlarımıza siz bu işi örgütleyin dedik. Şubelerden doğru sizin desteğinizle bu Kadın Meclisimiz kuruldu. Hepiniz de biliyorsunuz tüzüğümüzde Kadın Meclisi diye ibare yok. İlk genel kurulda bu değişikliği yapmak gerekiyor. Kadın ve gençlik komisyonları var, fakat meclis olarak değiştirmek ve tüzüğe mutlaka eklemek gerekiyor, diye düşünüyoruz. Diğer yandan Kadın Meclisi’nin örgütümüzde aktif bir şekilde yönetimde yer alması için yine tüzükte değişiklik yapılması gerekiyor. Benim de bu konuda önerilerim var. Yani yol ve inanç kurulundan gelen temsilci kotalardan bağımsız arkadaşımız, Kadın Meclisi’nden gelen bir arkadaşımız seçimlerde çıkabilecek her iki listede yer almaları için tüzükte yer alması gerekiyor.”

'ÖRGÜTÜMÜZDE YÜZDE 50 KADIN TEMSİLİYETİ VERMELİYİZ'

“Biz Aleviler olarak eşitliğe inanan bir topluluğuz” diyen Kaplan, “Biz hayatın her alanında kadının yanında dizinin dibinde oturuyoruz. Böyle bir inanca sahibiz. Bu ülkede 1400 yıldır hakim olan inanç tabii ki kadın erkeği biraz ayırmış. Alevilerde çok az olsa da, diğer topluluklar da ciddi anlamda bir ayrışmanın olduğunu görüyoruz. Biz eşitliği her alanda sağlamak zorundayız. Yönetim birimlerimizde %40 kadın eşitliğini mutlaka bu örgütte sağlayacağız. Biz sağlayacağız ki diğer örgütlerimizin de öncüsü olacağız. PSAKD Alevi örgütlerinin lokomotifi ve öncüsü olmuştur. Birlikte yol aldığımız tüm kardeş örgütlerimiz de yüzde 50 kadınlara temsiliyet verilmeli. Yüzde yüzde 40 temsiliyet yetmez. Tüm Alevi örgütlerini kadınlaştırmadığımız sürece biz bu işi başarılı saymayız” ifadelerini kullandı.

'MÜCADELE VERMEK LAZIM'

Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez ise konuşmasında şunları ifade etti:

“Gerçekten keyif aldığım bir çalıştay oldu. Alevi örgütleri açısından bu bir ilk çalıştay. Buradaki arkadaşlarımızın çoğu bilir hak verilmez, hak mücadele edilerek alınır, başka hiçbir şeyle alınmaz. Dünya tarihini, Ortadoğu tarihini incelediğimizde insan haklarıyla ihlalleri ile birlikte yaşanan savaşlara bakıldığında savaşların sonunda en fazla mağdur olan topluluk en fazla mağdur olan gruplara bakın kadınlar ve çocuklardır. Bunun için mücadeleler vermek lazım.”

Uçan Süpürge Derneği Başkanı Selen Doğan’ın sunumu ile ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’, ‘Kadın Hakları ve Kadınların Güçlenmesinin Desteklenmesi’; ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Başkanı İlyas Ali Destan’ın sunumlarıyla ‘Dijital Zorbalık ve Ayrımcılıkla Mücadele’ başlıkları üzerine sunumlar yapıldı.

Yıldız Yılmaz’ın Moderatörlüğünü yaptığı ‘Eşikten Bu Yana Kadınlar’ başlığı ile “Bir Gazeteci Bakışıyla Alevi Örgütlerinde Kadın’ konusunda Gazeteci Kelime Ata konuştu.

'ALEVİ ÖRGÜTLERİNDE KADINLAR NEDEN YOK'

‘Azınlık İnançlarına Mensup Kadınların Uğradığı Nefret Söylemi’ başlığında ise Prof. Dr. Bedriye Poyraz konuştu.

 Poyraz, “Alevi örgütlerinin kadınları neden yok? Gerçekten burada önemli bir potansiyel gördüm bununla da gurur duyuyorum ve çok önemli buluyorum. Genel olarak Alevi örgütlerinde   kadın yok, çok üzgünüm. Alevi örgütlerinde sendikalarda, Kürt hareketinde de aynı şekilde. Başımızı kuma gömemeyiz bu soruyu sormamız lazım. Ebetteki psikolojik tarafları var. Örgütler olarak, Alevi toplum olarak bu soruyu sorma hakkına sahibiz. Bunu tartışmamız lazım. Daha fazla ve daha güçlü örgütlenmeye sahip olmak, Alevi toplumunu temsil etmek istiyorsak bunları kapsamak zorundayız” diye konuştu.

'EMEKLERE SAĞLIK'

Alevi Aktivist Çilem Küçükkeleş de bir konuşma yaparak, çalıştayı önemli bulduğunu belirtti. Küçükkeleş, “Böyle bir çalıştaya katkı koyan, katkı sunan herkesin emeğine sağlık. Bu toplantıya emeği geçen, organizasyona emek veren tüm kadınlara işini, gücünü ailesini bırakıp yola düşen tüm kadınlar sağ olsunlar emeklerine sağlık demek lazım” diye belirtti.

'MÜCADELEYİ BÜYÜTMEK LAZIM'

PSAKD Malatya Şube Başkanı Latife Ulutaş da, “Kadınlar yeni bir araya geliyor. Yeni yeni birbirlerine dokunuyorlar. Bundan sonraki süreçte ebetteki sizlerin de katkıları ile bunu daha da genişleteceğiz. Her bir kadın ayrı bir yerde yaşıyor ve bu mücadeleyi her yerde büyüterek yürütmek lazım” dedi.

“KADIN KOMİSYONLARI DEĞİL, KADIN MECLİSLERİ YARATILMALIDIR”

PSAKD Mamak Şube Başkanı Fadime Türkyılmaz ise, şunları kaydetti:

P”ir Sultan Abdal Kültür Derneği’nde kadın komisyonları değil, kadın meclisleri yaratılmalıdır. Ben ve diğer kadın arkadaşlarımız kadın komisyonuna itiraz ettikleri için buranın adı meclistir. Buradaki kadınlar benim gibi itiraz etmişlerdir. Kelime Ata ‘neden Alevi kadınları Alevi örgütlerinde yok’ dedi. Bu doğru bir tespittir. Biz kadınları yok saydıklarından, biz eşitiz diye kadın sorununu örten söylemleri aralamak ve yıkmak için ve çözüm önerileri üretmek için buradalar.”

Moderatörlüğünü Yıldız Yılmaz’ın yaptığı, Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Başkanı Av. Müjde Tozbey ve Av. Şenal Sarıhan’ın katıldığı ‘Kadın, Laiklik ve Cumhuriyet’ konusu işlendi.

Şenal Sarıhan, “Eşit olarak kazandığınız kazanımları sormak gibi bir görevimiz var. Ve bu görevi bence Türkiye’de kadınlar bütün güçleriyle adım adım ilerleyerek elbette sağlamaya ve başarmaya gayret ettiler. Kadınlar bu kazanımları kendi elleriyle ve kendi tırnaklarıyla kazandılar. Laiklik esas olarak kadın yararınadır. İslam dini kadını ikincil gören, kadını aşağıda gören bir dindir. Türkiye’de eğer bir iktidar dini esaslar üzerine oluşur ve gelişirse zaten kadının ikincilliği de kabul edilmiş olur ki de bu böyledir. Bunun değiştirmesi için de çaba gösterilmiştir. Gösterildiği tarihi ise 1945 kadar gidiyor” diye konuştu.