Prof. Dr. Mutlu Parkan hayatını kaybetti

Prof. Dr. Mutlu Parkan hayatını kaybetti

Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi akademisyenlerinden olan Prof. Dr. Mutlu Parkan, 73 yaşında yaşamını yitirdi.

Prof. Dr. Uğur Mutlu Parkan 73 yaşında hayatını kaybetti. Parkan, daha önce kalp kapakçığından ameliyat olmuştu. 73 yaşındaki Parkan'ın kalbinin üç defa durduğu ve yoğun bakıma alındığı bilgisinin ardından dün öğlen saatlerinde vefat ettiği belirtildi. 

Mutlu Parkan Kimdir?  

1948’de İstanbul’da doğan Prof. Dr. Uğur Mutlu Parkan, Avusturya Lisesi’ndeki beş yıllık eğitiminden sonra Kabataş Lisesi’ne geçiş yaparak buradan mezun oldu. Kabataş Sinema Kulübü kurucularından olan Parkan, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden de 1978 yılında mezun oldu. 1982 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi, Sahne ve Görüntü Sanatları Bölümünde Yüksek Lisansını tamamlayarak Paris, Cenevre ve Berlin’de ekonomi-politik, sinema kuramları ve sinema estetiği üzerine araştırmalar yaptı. Çağdaş Macar Sinemasında Istvan Szabo, Amerikan Fantastik Sinemasında Kendini Yineleyen Motifler, Popüler Bir Dizi Filmin İçerik Analizi, 1965 Sonrası Alman Sinemasında Bireysel ve Toplumsal Sorunların Estetik Yansımaları, Çağdaş Fotoğraf Sanatında Maniyelist Tavır, 1990 Sonrası Avrupa Sinemasında Sinema ve Gerçeklik (Realite) İlişkisi, Andrei Tarkovsky Sineması: Etik ve Estetik Açıdan Bir İnceleme, 1990’lı yıllarda Türkiye’deki Değişimlerin Türk Sinemasına Etkileri, Fotoğrafik Dil Yetisinin Evrimi Bağlamında Müdahale Sorunsalı, Resim Sanatındaki Modern Akımların Sinematografiye Etkileri, 1980 Sonrasında Türkiye’de Yaşanan İdeolojik ve Kültürel Dönüşümlerin Türk Sinemasına Yansımaları gibi makaleler yayımladı. Araştırma çalışmalarının yanı sıra bazı kısa filmlerde yönetmenlik yaptı. Bunlardan bir tanesi 1968 yılında yaptığı sessiz ve siyah beyaz filmi ‘66 (Altmış Altı)’dır. 

Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi akademisyenlerinden Prof. Dr. Semih Çelenk, sosyal medya üzerinden Prof.Dr. Mutlu Parkan‘a yayınladığı veda mesajında: 

“Telefon çaldı, geliyorum evde misin dedi… Evdeyim gelin tabii dedim. İyi ben çıkıyorum şimdi dedi. Amerikan Koleji’nin oralardaymış… Yarım saat sonra Bmw’yi köyde evin önüne park ediyordu. İskelede denize bakarak uzun uzun konuştuk… Okulu, eskileri, yenileri, değişmeyenleri, alçaklıkları, korkaklıkları, üniversitenin hallerini filan… Biz Ertan’la İzmir’den İstanbul’a durmadan O’na “akkabak” taşırdık. İstanbul’da “akkabak” satan bir yer bulmuş sonunda, tamam artık sizi kurtardım akkabak nakliyesinden dedi… Bizim köydeki pideciden pide ve açık ayran söyledik. Tedirgindim. Kesin beğenmez, bir kusur bulur dedim. Şaşılacak şey beğendi pideyi, ayranı… Sonra yolculadım akşam üzeri. Gitmeden “Brecht Estetiği ve Sinema”nın Yazılama’dan çıkan baskısını getirmiş, onu imzaladı. Gitti sonra. Salgın girince araya sadece telefonda görüşür olduk. Haberi bugün geldi. Öylece kalakaldım.  

Prof.Dr. Mutlu Parkan DEÜ GSF”nin içinden geçen hocaların içinde “aydın” kimliğiyle ayrıksı bir örnekti. Kişisel olarak, bir hocamı, bir dostumu ve hayatımdaki en ilginç kişilerden birini kaybettiğim için çok üzgünüm. Bu gece, Emel Anne’nin rakısından bir dubleyi bu dünyadan hakkıyla geçen Mutlu Hoca’ya kaldırdım… Uğurlar olsun Hocam…” ifadelerini kullandı.