Prof. Dr. Azap: Ankara’da şubat ortasında yeni bir dalga bekleniyor
Ankara'da koronavirüs salgınında gelinen son duruma ilişkin değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Alpay Azap, şubat ortasında yeni bir dalga beklendiğini belirtirken ''Önümüzdeki sene bu zamanlar normale dönmüş olacağız'' dedi.
29-01-2021 13:36

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilimsel Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap, Türkiye'yi etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
DHA’da yer alan habere göre, Ankara'da nisan, haziran, ağustos ve kasım aylarında olmak üzere 4 dalga yaşandığını söyleyen Prof. Dr. Azap, beşinci dalgayı da şubat ortasında beklediklerini söyledi.
Azap, "Covid-19’un mevsimsel bir enfeksiyon olarak kışın artan yazın azalan, grip gibi bir hastalık olmasını bekliyoruz" dedi. ''Önümüzdeki sene bu zamanlar normale dönmüş olacağız'' diyen Azap, ''Maskeleri çıkarıp mesafeyi umursamayacağız; fakat çok uzun yılar boyu bu virüsle yaşamaya devam edeceğiz. Tıpkı grip gibi'' şeklinde konuştu.
'OLGU SAYISINDA KIPIRDANMA VAR'
Bilim Kurulu üyesi ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap, Genç Girişim ve Yönetişim Derneği’nin (GGYD) 50'nci kez organize ettiği 'İş'te Fırsat Toplantısı'na çevrimiçi katıldı. Prof. Dr. Azap, toplantıda yaptığı konuşmasında koronavirüs pandemisine ilişkin uyarılarda bulundu.
Azap, koronavirüs salgınındaki dalganın ülke ülke, hatta il il değiştiğini belirtti. Ankara örneğiyle bu farklılığı anlatan Prof. Dr. Azap, "Örneğin Ankara’da nisan, haziran, ağustos ve kasım aylarında olmak üzere 4 dalga yaşadık, 5'incisini bekliyoruz. Maalesef şu anda olgu sayısında kıpırdanma var. Ankara’da beklediğimiz 5’nci dalga muhtemelen şubat ayı ortasında başlayacak, mart ortasına kadar sürecek" dedi.
'100 MİLYON KİŞİ DİYORUZ AMA 1 MİLYAR KİŞİYİ BULDU'
Dünya genelinde bugüne kadar Covid-19 kaynaklı 100 milyon vaka, 2 milyon ölüm olduğunu anımsatan Prof. Dr. Azap, "Hem olgu hem ölüm sayısında ABD başı çekiyor. Türkiye 9’ncu sırada. Ama bunlar kesin tanı alınan sayılar. Tanı koyduğunuz her bir olguya karşılık tanı koymadığınız 9 olgu var. 100 milyon olgu diyoruz; ama 1 milyar kişiyi buldu. Yani dünya nüfusunun 1 milyarı enfekte oldu. Ölüm sayısı da 2 milyon diyoruz; ama tanı koyamadıklarınızla 5 milyona yakın kaybımız oldu. Salgın bitecek; ama virüs kaybolmayacak. Covid-19’un mevsimsel bir enfeksiyon olarak kışın artan yazın azalan, grip gibi bir hastalık olmasını bekliyoruz. En iyimser tahminle bağışıklık 2 yıl sürerse bu 2 yılda bir yine özellikle kış aylarında artan sonra azalan bir hastalık yapacak" diye konuştu.
'UZUN YILLAR VİRÜSLE YAŞAMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
Prof. Dr. Azap, ilaçların hastalıkları tedavi ettiği gibi yayılımı da engellediğini belirterek, "Covid-19 için şu an kullanılan ilaçların hiç biri doğrudan virüsü ortadan kaldıran ilaçlar değil. Virüse doğrudan etkili ilaç, önümüzdeki yılın ocak, şubat aylarında geliştirilmiş olacak. En iyimser tahmin; bu yılın kasım, aralık ayı gibi bu ilaçlar yaygın şekilde kullanılıyor olacak. Yani önümüzdeki sene bu zamanlar normale dönmüş olacağız. Maskeleri çıkarıp mesafeyi umursamayacağız; fakat çok uzun yılar boyu bu virüsle yaşamaya devam edeceğiz. Tıpkı grip gibi" ifadesini kullandı.
Konuşmasında sık sık aşıların önemine dikkat çeken, aşıların hızlı geliştirilmiş olmasının özensiz yapıldığı anlamına gelmediğinin altını çizen Prof. Dr. Azap, "Şu an uygulanan bütün aşıların ağır ve öldürücü enfeksiyon gelişimi önleme kapasitesi birbirine benzer. Son 6 ay içinde hastalığı geçirenlerin aşılanmasına veya antikora baktırmasına gerek yok. Antikorlara güvenemiyoruz. Antikor testleri yasaklanmalı; çünkü bilimsel faydası yok. Kandaki antikorun solunum yollarındaki virüse ne kadar etkili olacağını kestirmeniz mümkün değil. Önemli olan bağışıklık. Eğer Covid-19 geçirdiyseniz kanınızdaki antikordan bağımsız olarak en az 6 ila 8 ay bu hastalıktan korunuyorsunuz. Bu kadar zaman geçmeden tekrar hastalanan kişiler var; ama sayıca çok azlar. Dünya genelinde kanıtlı 100 milyon kişi varsa, tekrar enfekte olan 10 binin altında. Çok çok düşük bir oran" dedi.
İLGİLİ HABERLER
Koronavirüs nedeniyle 65 can kaybı daha...
Son açıklanan rakamlarla birlikte vaka sayısı 2 milyon 780 bin 417, hayatını kaybedenlerin sayısı 29 bin 30, ağır hasta sayısı 1261 oldu.
07-03-2021 20:07

İleri Haber
Türkiye'de son 24 saatte 65 kişi daha Covid-19 nedeniyle hayatını kaybederken, 11 bin 187 kişinin daha testi pozitif çıktı.
Sağlık Bakanlığı tarafından Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosu paylaşıldı. Buna göre, son 24 saatte 129 bin 299 yeni tip koronavirüs (Covid-19) testi yapıldı, 11 bin 187 kişinin testi pozitif çıktı, 65 kişi hayatını kaybetti.
Son 24 saatte 7 bin 785 kişinin Covid-19 tedavisi ya da karantinasının sona ermesiyle iyileşen sayısı 2 milyon 623 bin 924'e yükseldi.
Test sayısı 34 milyon 122 bin 851'e ulaştı. Vaka sayısı 2 milyon 780 bin 417, hayatını kaybedenlerin sayısı 29 bin 30, ağır hasta sayısı 1261 oldu.
8 Mart eyleminde gözaltına alınan 9 kişiden 2'sine ev hapsi!
Kadıköy'de 8 Mart eyleminde işkenceyle gözaltına alınan 9 kişi hakkındaki tutuklama talebi reddedildi. 9 kişiden 2'si hakkında ev hapsi kararı verildi.
07-03-2021 18:35

8 Mart Kadın Platformu çağrısıyla dün Kadıköy'de yapılan eylemde polisin işkenceyle gözaltına aldığı 9 kişiyle ilgili tutuklama talebi reddedildi. 9 kişi hakkında yurt dışı yasağı, 2 kişi hakkında bir aylığına ev hapsi kararı, kalan 7 kişi hakkında ise haftada iki gün imza kararı verildi.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü öncesi dün İstanbul Kadıköy İskele Meydanı'nda buluşan kadınların etrafını barikatlarla kapatan polisi, gökkuşağı renkleri bulunan bayrakların içeri alınmasına izin vermemişti. Verilen mücadelenin ardından bayraklar eylem alanına sokulurken, polis, eylem bittikten sonra evlerine dönmek üzere taksiye binen LBGTİ+ bireyleri gözaltına almaya çalışmıştı. Kadınların tepkisiyle karşılaşan polis, olay anını görüntülemeye çalışan bir muhabirle beraber 9 kişiyi işkenceyle gözaltına almıştı.
Dün gözaltına alınanlar bugün Anadolu Adliyesi'ne götürüldü. 9 kişi, savcılık tarafından ifade alınmaksızın tutuklanma talebiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi.
8 MART PLATFORMU: KAYMAKAMLIĞIN AÇIKLAMASI YALAN
Kadıköy Kaymakamlığı tarafından gözaltına alınanlarla ile ilgili şu açıklama yapılmıştı:
"06.03.2021 günü, 8 Mart Kadın Platformu ve çeşitli kadın örgütleri organizesinde Kadıköy Rıhtım Meydanı'nda “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” ile ilgili olarak saat: 16.00’da basın açıklaması gerçekleştirilmiştir. Basın açıklaması yapan grubun güvenliğini sağlamak amacıyla meydanın etrafında oluşturulan kontrol noktasından geçmek isteyen 20 kişilik LGBTİ grubu, güvenlik güçlerinin görev yapmasını engelleyerek mukavemet göstermişlerdir. Dağılımlar esnasında aynı grubun yeniden mukavemet göstermesi üzerine, güvenlik güçlerine görevini yaptırmamak için direnen 9 kişi yakalanarak gözaltına alınmış olup, adli işlemlere devam edilmektedir."
8 Mart Kadın Platformu'ndan söz konusu açıklamaya ilişkin yapılan paylaşımda ise, "Kadıköy Kaymakamlığının paylaşmış olduğu açıklama tamamen yalan dolandır! Arkadaşlarımız mukavemet esnasında değil, taksiyle evlerine dönmeye çalışırken önleri kesilip işkenceyle gözaltına alınmıştır" denildi
Dün Kadıköy’de Büyük Kadın Buluşması’nın ardından takip edilerek gözaltına alınan arkadaşlarımız tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi.
— 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü (@8MartYuruyus) March 7, 2021
Siz engellemeye çalıştıkça gökkuşağı gökyüzünde daha çok parlayacak.
Engel olamayacaksınız. #Sizibırakmayacağız pic.twitter.com/edHGMC5gPm
2 KİŞİYE EV HAPSİ
Sulh Ceza Hakimliği'ndeki duruşmada hakim salonda yer almadı. Hakim, duruşmaya SEGBİS ile katılırken, mahkeme 9 kişi hakkında istenen tutuklama talebini reddetti. 9 kişi hakkında yurt dışı yasağı, 2 kişi hakkında bir aylığına ev hapsi kararı, kalan 7 kişi hakkında ise haftada iki gün imza kararı verildi.
DEÜ Rektörlüğü'nden Boğaziçi'ne destek veren 35 öğrenci hakkında soruşturma!
DEÜ Rektörülüğü, Boğaziçili öğrencilerin kayyum rektör Melih Bulu'ya karşı başlattıkları eylemlerine destek veren 35 öğrenci hakkında soruşturma başlattı. Dokuz Eylül Dayanışması'nın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada "Biz, iktidar partisi tarafından atanmış rektörleri kabul etmiyoruz" denildi.
07-03-2021 16:51

Hüseyin Naval - @huseyinNaval
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörlüğü, Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri ve öğrencilerinin AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından atanan kayyum rektör Melih Bulu'ya karşı başlattıkları direnişe destek veren toplam 35 öğrenci hakkında soruşturma başlattı.
İleri Haber'e konuşan DEÜ öğrencisi, İzmir'in Buca ilçesinde yer alan Hasanağa Parkı'nda Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine destek olmak amacıyla etkinlik düzenlediklerini ve üniversite yönetimi tarafından haklarında soruşturma başlatıldığını belirtirken, Türkiye'deki bütün üniversitelerde seçilmiş değil atanmış rektörler olduğunun altını çizdi.
Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencileri olarak kayyum rektörleri kabul etmediklerini ifade eden öğrenci, "Biz de Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü'ne soruşturma açıyoruz" dedi.
'ÜNİVERSİTELERİN SARAYIN ARKA BAHÇESİNE DÖNÜŞMESİNE İZİN VERMİYORUZ'
Öte yandan Dokuz Eylül Dayanışması da sosyal medya hesabından 35 öğrenci hakkında açılan soruşturmaya ilişkin açıklama yayınladı.
Dokuz Eylül Dayanışması'nın Twitter hesabından yayınlanan açıklamada "Üniversiteler; geçmiş dönemlerde de siyasi iktidarların tahakkümü ile karşı karşıya kalmış, bugün ise AKP iktidarı ve yine onun atadığı kayyumlarla büyük bir saldırı altına alınmıştır. Bu saldırının bir ayağı da üniversitelilerin dayanışmayla düzenlediği eylemlere karşı gerçekleşiyor" denildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan kayyum rektöre karşı başlayan, ardından tüm üniversitelere yayılan direnişimiz bugün 3. ayını doldurdu. Tüm baskı ve hukuksuzluklara rağmen üniversitelerimizle birlikte demokratik alanlarımızın tümüne yapılan saldırılara karşı bir aradayız. Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencileri olarak bu eylemlerin bir parçası olmaktan onur duyuyoruz.
Üniversiteler; geçmiş dönemlerde de siyasi iktidarların tahakkümü ile karşı karşıya kalmış, bugün ise AKP iktidarı ve yine onun atadığı kayyumlarla büyük bir saldırı altına alınmıştır. Bu saldırının bir ayağı da üniversitelilerin dayanışmayla düzenlediği eylemlere karşı gerçekleşiyor. İzmir’de Boğaziçili arkadaşlarımıza destek olmak ve üniversitelerimizi savunmak amacıyla yapılan eylemlerde 35 öğrenci arkadaşımız hakkında kayyum rektör tarafından soruşturma başlatılmıştır. Atanmış rektörlere karşı çıkarttığımız haklı sesimiz baskıyla ve zorbalıkla bastırılmaya çalışılmıştır. Biz Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencileri olarak bu hukuksuz uygulamaları kabul etmiyor ve 35 arkadaşımıza açılan soruşturmayı biz de iktidar partili Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğüne açıyoruz!
DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ YÖNETİMİNE SORUŞTURMA AÇIYORUZ.
Biz, iktidar partisi tarafından atanmış rektörleri kabul etmiyoruz.
Biz, iktidarın maşası olmuş rektörlerin üniversitelerimizi sarayın arka bahçesi haline getirmesini kabul etmiyoruz.
Biz, iktidarın halkımıza layık gördüğü tanzim kuyruklarını, adeta iktidarın üniversite modeli anlayışı ile DEÜ Manav’ı getiren rektör zihniyetini istemiyoruz.Biz, meclisten çıkan her tezkereye jet hızıyla destek metinleri yayınlayan bir yönetim istemiyoruz.
Biz, Dokuz Eylül Hastanesi’nde çalışan ve anayasal hakları için basın açıklaması yapan sağlıkçı arkadaşlarımıza soruşturma açan işçi düşmanı rektörü kabul etmiyoruz.
Biz, üniversitemizde bulunan Güzel Sanatlar Fakültesinin depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle yıkımını isteyen atanmış rektörün yağmasına, talanına karşı basın açıklaması yapan Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerine açılan soruşturmayı kabul etmiyoruz.Biz, atanmış rektörün hazine arazilerinden, insan kaynaklarına kadar tüm usulsüzlükleri yapmış ve Sayıştay tarafından uyarılmış bir atanmış rektörün üniversitemizi sömürmesini kabul etmiyoruz.
Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencileri olarak iktidarın kayyum rektörlerinin üniversitelerimize ve üniversitenin gerçek sahibi olan öğrencilere saldırılarına karşı mücadeleden vazgeçmeyeceğimizi ilan ediyoruz. Gerçek suçluları biliyoruz ve Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencileri olarak gerçek suçlulara, kayyum rektöre soruşturma açıyoruz! Biliyoruz ki, hesapları çok kabarık. Talan edilen üniversitemizin de, haksızlığa uğrayan her arkadaşımızın da hesabını soracağız!"
Dokuz Eylül Üniversitesi Dayanışması olarak;
— Dokuz Eylül Dayanışması (@deudayanismasi) March 7, 2021
"Bu hukuksuz uygulamaları kabul etmiyor ve 35 arkadaşımıza açılan soruşturmayı biz de iktidar partili Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğüne açıyoruz!"#BundanSonrasıHepimizde pic.twitter.com/EhZDefhCRd
Marksizm Sohbetleri | Kapitalist Uygarlığın Sınırları
Haluk Yurtsever'in konuk olduğu Marksizm Sohbetleri'nin bu hafta konusu Kapitalist uygarlığın sınırları...
07-03-2021 16:45
İleri Haber
İleri Haber Editörü Doğan Ergün'ün sunduğu ve Marksist yazar Haluk Yurtsever'in konuk olduğu Marksizm Sohbetleri'nde bu hafta uygarlığın sınırları ve yeni bir uygarlığa geçisin olanakları ele alındı.
İyi seyirler...
Marksizm Sohbetleri'nin İleri TV YouTube kanalında yayınlanan bölümünü izlemek için tıklayınız.
Çok riskli iller arasındaki Aksaray tam kapanmaya gitti
Çok yüksek riskli il olarak kırmızı kategoride bulunan Aksaray'da, bugün sokağa çıkma kısıtlamasında bakkal ve manavlar da kapatılarak tam kapanmaya gidildi.
07-03-2021 16:24

Çok yüksek riskli 17 il arasında yer alarak risk haritasında kırmızı renkte bulunan Aksaray, mavi renkle gösterilen düşük riskli iller kategorisine geçebilmek için tam kapanmaya gitti.
Sağlık Bakanlığı’nın en son açıkladığı illere göre vaka sayısı haritasında Aksaray’daki vaka sayısı 100 binde 123,08'den 140,89'a yükseldi. Bakkal, market, fırın, kuruyemişçi, kasap gibi tüm istisnalar ortadan kaldırılarak ilde pazar günü tam kapanmaya gidildi.
Türkiye'de ilk defa tam kapanmanın uygulandığı kentte sadece süt üreticileri, sütlerin günlük toplanması gerektiği için seyreltilmiş şekilde çıkabilecek.
Hazal Kaya'dan Fahrettin Koca'ya: Ölüyor bu bebekler, ne bekliyorsunuz?
SMA Tip 1 hastası Ayaz bebeğin yaşamını yitirdiğini öğrenen oyuncu Hazal Kaya, sosyal medya hesabından Fahrettin Koca'ya 'Ne bekliyorsunuz, kaldırın şu kriterleri' diyerek isyan etti.
07-03-2021 14:45

SMA hastası bebeklerin tedavisi için sık sık sosyal medya hesaplarından çağrıda bulunan Hazal Kaya, dün bir Twitter kullanıcısının SMA Tip 1 hastası Ayaz bebeğin yaşamını yitirdiğini duyurması üzerine sosyal medya hesabından Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'yı etiketleyerek tepki gösterdi
Kaya paylaşımında şu ifadeleri kullandı;
"Ücretsiz sağladığınızı söylediğiniz ilaçları bebekleri testlere sokarak, kriterlere tabii tutarak sağlıyorsunuz. İlacı alamayan bebekler ölüyor... Ölüyor bu bebekler! Ne bekliyorsunuz, kaldırın şu kriterleri."
Ücretsiz sağladığınızı söylediğiniz ilaçları bebekleri testlere sokarak,kriterlere tabii tutarak sağlıyorsunuz.İlacı alamayan bebekler ölüyor...Ölüyor bu bebekler!!!Ne bekliyorsunuz,kaldırın şu kriterleri!! @drfahrettinkoca https://t.co/8gSnLBuHmR
— Hazal Kaya (@HazalKaya110) March 6, 2021