Polonya'da binlerce kadın kürtaj yasağına karşı sokaklara döküldü

Polonya'da Anayasa Mahkemesi'nin kürtajı yasaklamasının ardından sokaklara dökülen binlerce kadın ''Kürtaj haktır'' dedi.

Polonya'da binlerce kadın, Anayasa Mahkemesi tarafından iki gün önce alınan "kürtaj yasağını" alanlara çıkarak protesto etti. Kadınların eylemine birçok ülkedeki kadınlardan destek yağdı.

Anayasa Mahkemesi'nin önünde başlayan eylemler ülke çapında yayılırken, Başkent Varşova'da binlerce kadın sokaklara döküldü. Karara karşı kadınlar iktidardaki muhafazakar Hukuk ve Adalet Partisi (PiS) lideri ve Başbakan Yardımcısı Jaroslaw Kaczynski'nin evinin önüne yürüyüş yapmak istedi. Bu yürüyüş polisler tarafından engellenerek, yollar kapatıldı. Burada 15 kadın gözaltına alındı.

Ülkedeki kadın hakları savunucuları ve muhalefetin de tepki gösterdiği kararın kürtajları durdurmayacağı ifade edilirken, yasa dışı operasyonların yolunun açılmasından endişe ediliyor.

Anayasa Mahkemesi'nin kararı ise Katolik Kilisesi tarafından olumlu karşılandı. Polonya Devlet Başkanı Andrzej Duda da karardan memnuniyet duyduğunu açıklayarak, "Her çocuğun bir yaşam hakkı olduğunu" ifade etti.

'İNSAN HAKKI İHLALİ'

Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Dunja Mijatovic de Polonya'nın kararını “kadın hakları açısından üzücü bir gün” olarak değerlendirdi. Mijatovic, “Polonya’da neredeyse tüm yasal kürtajların temelini ortadan kaldırmak yasağa tekabül ediyor ve insan hakları ihlali anlamına geliyor” dedi. 

Öte yandan Polonya şu anda birçok ülkede saldırı altında olan İstanbul Sözleşmesi'nden geri çekilmek isteyen ülkeler arasında yer alıyor. 

Azerbaycan Milli Piyangosu da artık Demirören'in

Demirören, Türkiye'nin ardından şimdi de Azerbaycan'da devlete ait piyango şirketinin yönetimini aldı.

"Azerlotereya" adlı Azerbaycan'ın milli piyango şirketi Demirören grubuna devredildi.

Söz konusu anlaşma bugün Bakü’de imzalandı.

Sözcü'nün haberine göre törene, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören, Azerbaycan Ekonomi Bakanlı Mikayil Jabbarov, Türkiye’nin Azerbaycan Büyükelçisi Erkan Özoral katıldı.

Demirören Grubu’nun, Azerbaycan’da milli piyango, spor müsabakaları bahis oyunları ile loto oyunlarının işletmesini 5 ay içinde teslim alacak ve 10 yıl boyunca işletecek.

MİLLİ PİYANGOYU DA SATIN ALMIŞTI

2017 yılının temmuz ayında çıkarılan bir Kanun Hükmünde Kararname sonrası Varlık Fonu'na devredilen Milli Piyango, 2019 yılında 10 yıllığına 28 milyar liraya Demirören-Şisal ortaklğına devredilmişti.

Anlaşmanın içeriği ve gizlenen maddeler tepki konusu olmuştu.

İktidarın da teşvik etmesiyle Ziraat Bankası'ndan aldığı yüklü krediyle Doğan Medya'yı satın alan Demirören'in verilen tüm iktidar desteğine rağmen bu işten zarar ettiği belirtiliyordu. İddiaya göre, tam da bu nedenle, Demirören'e bir tür "hediye" olarak Milli Piyango ihalesi verilmişti.

Varlık Fonu'nun ihale bilgilerini açıklamaması, ihaleye Demirören-Şisal ortaklığı dışında katılan olup olmadığının bilinmemesi ve ihale şartlarının dahi gizlenmesi bu iddiaları sürekli hale getirdi.

Nijerya’da yatılı okula silahlı saldırı: 317 kız çocuğu kaçırıldı

Zamfara'da bir yatılı okula silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda 317 kız öğrenci kaçırıldı.

Nijerya’nın kuzeybatısındaki Zamfara eyaletinde silahlı kişiler dün bir yatılı okula saldırı düzenledi. 421 kişinin olduğu okuldaki saldırıda 317 kız çocuğu kaçırıldı.

BBC’ye konuşan bir öğretmen kaçırılan öğrencilerin ortaokula gittiğini ve saldırganlardan bazılarının üniformalı olduğunu söyledi. BBC Abuja Muhabiri Ishaq Halid, olayın ardından ailelerin okulun önünde toplandığını ve bazılarının ormanlık alanda çocuklarını aramaya çıktığını ifade etti.

Nijerya’da son haftalarda toplu insan kaçırma vakalarında artış var. Ülkede silahlı çeteler fidye için sık sık öğrencileri hedef alıyor.

Öte yandan Nijer eyaletinde geçen hafta kaçırılan 27’si öğrenci en az 42 kişi hala serbest bırakılmadı.

Haiti'de ünlü çete liderini hapishaneden kaçırma girişimi: 25 ölü, 400'den fazla firari

Ünlü çete lideri Arnel Joseph'i çıkarmak için yapıldığına inanılan kaçma girişiminde aralarında Joseph'in de bulunduğu 25 kişi öldü.

Haiti'de Croix-des-Bouquets isimli hapishanede yüzlerce mahkûm kaçma girişiminde bulundu. Olayda 6'sı mahkum 25 kişinin öldüğü belirtilirken 400'den fazla mahkûmun kaçtığı bildirildi.

Başkent Port-au-Prince'in biraz dışında bulunan Croix-des-Bouquets adlı cezaevinde meydana gelen kaçma girişiminin ünlü çete lideri Arnel Joseph'i çıkarmak için yapıldığına inanılıyor. Joseph, kaçmayı başardıktan sonra polis tarafından vurularak öldürüldü. Hala ayak bileklerinde kelepçe bulunan Joseph'in bir motosikletin arkasında kaçmaya çalışırken polis kontrol noktasına girdiği ve burada çıkan çatışmada öldüğü ifade edildi.

Arnel Joseph, 2019'da tecavüz, insan kaçırma ve cinayet gibi suçlamalardan tutuklanmadan önce Haiti'nin en çok aranalarındandı.

Yetkililer hapishaneden kaçma girişimi ile ilgili çok bilgi vermekten kaçınırken kaçmayı başaranlardan 60'ının tekrar yakalandığı duyuruldu.

İsminin paylaşılmasını istemeyen görgü tanıkları mahkûmların kaçma girişimin sırasında gardiyanlara ateş açtığını belirtti.

ABD'den Cemal Kaşıkçı raporu: 'Talimatı Prens Selman verdi!'

ABD, Cemal Kaşıkçı raporunu yayınladı. Raporda, "Kaşıkçı'nın yakalanması ve öldürülmesi talimatını Suudi Prens Selman verdi" denildi.

ABD Ulusal İstihbarat Direktörlüğü (DNI), 2018 yılında hazırlanan ancak Donald Trump yönetiminin kamuya açıklamadığı "Kaşıkçı istihbarat değerlendirme raporunu" yayımladı.

Başta Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) olmak üzere ilgili istihbarat kurumlarının katkıda bulunduğu raporda, Kaşıkçı cinayetini onaylayan kişinin Veliaht Prens olduğu belirtildi.

Gerçek Gündem'de yer alan habere göre raporda, "Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın, Suudi Arabistanlı gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın, Türkiye'nin İstanbul kentinde yakalanması ya da öldürülmesine yönelik operasyonu onayladığı sonucuna ulaştık." ifadesi yer aldı. 

Ayrıca raporda, "Bu sonuca, Prens Muhammed bin Selman'ın, ülkede karar alma mekanizmalarını kontrol ettiği, cinayette Prens'in önemli bir danışmanının ve güvenlik ekibinin yer aldığı, Prens'in Kaşıkçı da dahil yurt dışındaki muhalifleri susturmak için şiddet içerikli adımlar attığı gerçeklerini baz alarak ulaştık." bilgisi verildi. 

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'a yönelik eleştirileriyle bilinen ve Washington Post gazetesinde köşe yazarlığı yapan Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim 2018'de gittiği Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğundan bir daha çıkmamıştı. Kaşıkçı'nın, konsoloslukta öldürüldüğü ve cesedinin parçalandığı ortaya çıkmıştı.

Suriye'den ABD saldırısına kınama: 'Biden orman kanunlarına bağlı kalacağını gösterdi'

Suriye Dışişleri Bakanlığı, ülkesinde yapılan ABD saldırısına ilişkin bir açıklama yayınladı

ABD tarafından Suriye-Irak sınırında Haşdi Şabi'ye ait bir noktaya düzenlenen hava saldırısını uluslararası hukukun ihlali olarak gören ve kınayan Suriye Dışişleri Bakanlığı, bu tür saldırgan eylemlerin ABD Başkanı Biden'ın orman kanununa bağlı kalacağının sinyali olduğunu vurguladı.

Sputnik'te yer alan habere göre Bakanlık, "Suriye, Irak sınırı yakınındaki Deyr ez Zor kentinin bazı bölgelerini hedef alan ABD'nin korkakça saldırısını şiddetle kınıyor. Bu saldırı, uluslararası hukuka ve BM Tüzüğü'ne aykırıdır. Suriye, bu adımın bölgedeki gerilimi tırmandıracak sonuçlara yol açacağı konusunda uyarıyor" ifadelerini kullandı.

Washington'un saldırgan eylemlerinin, Joe Biden yönetiminin Donald Trump yönetimi gibi uluslararası hukuk yerine orman kanununa bağlı kalacağının sinyali olduğunu belirten Dışişleri Bakanlığı, "ABD'den ülkemize yönelik saldırgan politikasını değiştirmesini, Suriye ve halkına saldıran terör örgütlerine her türlü desteği kesmesini ve bu gruplara yatırım yapmayı durdurmasını talep ediyor" dedi.

Suriye-Irak sınırında Haşdi Şabi'ye ait bir noktaya ABD tarafından hava saldırısı düzenlendiği bildirilmişti. Pentagon'dan yapılan açıklamada, saldırı talimatının Başkan Joe Biden tarafından verildiği ve sınır bölgesindeki 'bir dizi tesisin imha edildiği' kaydedilmişti.

Kaşıkçı'nin öldürülmesine ilişkin CIA raporu: 'Cinayete Prens Selman onay verdi'

ABD medyasında CIA'in hazırladığı rapora dayanan haberlerde Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Salman’ın gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine onay verdiği bilgisinin yer aldığı öne sürüldü.

CIA’in Suudi Arabistanlı gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesiyle ilgili olarak hazırladığı raporda, Kaşıkçı'nın öldürülmesine Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman onay verdiği iddia edildi.

Suudi Arabistanlı gazeteci Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim 2018’de Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu'na girmiş, bir daha kendisinden haber alınamamıştı. İlk olarak Kaşıkçı’nın binadan ayrıldığını söyleyen Suudi Arabistan yönetimi, 20 Ekim’de gazetecinin başkonsolosluk binasında ‘arbede sonucu’ öldüğünü öne sürmüştü. 

DHA’nın aktardığına göre, Kaşıkçı’nın öldürülmesiyle ilgili Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) CIA tarafından bir rapor hazırlandı. ABD Başkanı Joe Biden’ın gece yarısı Suudi Kralı Selman'ı aradığı öne sürüldü.

ABD medyasında CIA'in hazırladığı rapora dayanan haberlerde Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Salman’ın gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine onay verdiği bilgisinin yer aldığı iddia edildi. Yine ABD medyasındaki haberlerde Suudi bakanın imzasıyla “çok gizli” ibaresiyle Washington bölge mahkemesine sunulan yeni belgelerden söz edildi. Söz konusu belgelerin ilgili mahkemeye, Kanada’ya sığınan eski Suudi İstihbarat Subayı Saad Aljabri’nin Veliaht Prens Bin Selman aleyhinde Ağustos 2020’de açtığı dava sonucu sunulduğuna dikkat çekildi.