İleri Haber

İşlerine son verilmesinin ardından temmuz ayı başında direnişe başlayan Özsüt işçileri, maaşları ile birlikte mesai ve ihbar tazminatlarının ödeneceği sözü üzerine 17 Temmuz’da eylemlerini sonlandırmıştı. İşten çıkarılan işçilerden ikisinin haklarının verilmemesine tepki gösteren işçiler, Kadıköy Özsüt şubesi önünde eylemlerine devam ediyor.

Dünkü polis saldırısından sonra tekrar bir araya gelen işçiler, Kadıköy Özsüt şubesi önünde eylemlerine bugün de devam etti. Özsüt işçileri, burada yaptıkları basın açıklamasında, çalışma arkadaşlarının gasp edilen haklarının derhal geri verilmesini istedi. Açıklamada, "Buraya uzun süredir geliyoruz. Keyfimizden değil, birilerinin keyfini bozmak için de değil; hakkımızı almak için geliyoruz. Dün yine buradaydık ve hakkımızı ararken şiddetle karşılık verildi. Polisin işkencesine, dayağa, hakarete ve gözaltına maruz kaldık. Eğer bu şiddet, geri adım atalım veya birliğimiz dağılsın diye yapıldıysa herkes duysun: Bunu bekleyen avucunu yalar! Geri adım yok, omuz omuza durmaktan taviz yok, hak mücadelesi var! Ayrıca polisi üzerimize salanlara da bir laf edelim: Sizin başka işiniz kalmadı mı? Direnen işçiden bu kadar mı büyük korkunuz? Bırakın macera aramayı!" denildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Mücadelemize başlarken anlatmıştık. Bizler, Özsüt kurumsal markasıyla faaliyet gösteren STP Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş. firmasında çalışan işçileriz. Aylarca maaşlarımız ödenmedi, kimimiz hiçbir hakkı ödenmeden işten atıldı, kimimiz maaşını alamadığından işten çıkmak zorunda kaldı.

Haklı mücadelemize başlarken bir söz vermiştik: ‘Bizler haklarımız ödenene kadar bu mücadeleye devam edeceğiz ama haklarını alamayan başka işçiler olursa o arkadaşlarımız için de yeniden bir araya geleceğiz’ demiştik.

16 arkadaşımızın alacakları ödendi ve biz bunu basına ve kamuoyuna duyurduk. Bugün ise işçi arkadaşlarımıza sözümüzü tutmak için yeniden bir araya geldik. Bu kez maaşları ve tazminatları ödenmeyen 2 işçi arkadaşımız için buradayız ve onların da hakları ödenene kadar mücadelemiz devam edecek.

Evet, bizim Özsüt patronu gibi boğazda yalımız yok, milyonlarımız yok, bizler çayı demleyip masanıza getirenleriz... Yemeğinizi hazırlayıp önünüze koyanlarız... Size ‘günaydın’ diyen, ‘hoş geldiniz’ diyen, ‘iyi günler’ dileyenleriz...

Ama bizler aynı zamanda verdiği sözü tutan, hakkını alana kadar mücadeleyi bırakmayan işçileriz.

Özsüt markası bildiğiniz gibi değil; burada çalışanların emeğine el konuluyor, haklarımız gasp ediliyor. Sizlerin önüne çayınızı, kahvenizi, pastanızı bizler getirdik ve hala işçi arkadaşlarımız sizlere hizmet etmeye devam ediyor. Sizler bunların parasını ödüyorsunuz, ödediğiniz bu paraların hepsi Özsüt patronunun cebine giriyor. Sizlere ne istediğinizi, ne içeceğinizi, ne yiyeceğinizi soran ve istediklerinizi masanıza getiren işçiler bugün evlerinin kiralarını ödeyemiyor, okuyanlar harcını ödeyemediği için okullarından kayıtları silinebilir, kimimiz evlerinde elektriksiz-susuz kalabilir.

Bugün burada sizlere bir çağrıda bulunmaya geldik; biz sözümüzü söylüyoruz sizler de söyleyin Özsüt patronuna, “Bize kahvemizi, çayımızı, pastamızı getiren işçinin hakkı ödenmedikçe Özsüt ürünlerini boykot ediyoruz” diyelim.

Biz geçinemiyoruz, rahat değiliz; o zaman bizi bu hale düşürenler de rahat etmesin. Herkes duysun ki hakkımızı yedirmeyeceğiz.

Buraya uzun süredir geliyoruz. Keyfimizden değil, birilerinin keyfini bozmak için de değil; hakkımızı almak için geliyoruz. Dün yine buradaydık ve hakkımızı ararken şiddetle karşılık verildi. Polisin işkencesine, dayağa, hakarete ve gözaltına maruz kaldık. Eğer bu şiddet, geri adım atalım veya birliğimiz dağılsın diye yapıldıysa herkes duysun: Bunu bekleyen avucunu yalar! Geri adım yok, omuz omuza durmaktan taviz yok, hak mücadelesi var! Ayrıca polisi üzerimize salanlara da bir laf edelim: Sizin başka işiniz kalmadı mı? Direnen işçiden bu kadar mı büyük korkunuz? Bırakın macera aramayı!

Tüm emek dostlarını bizlere verdikleri desteği büyütmeye, sesimizi her yere taşımaya çağırıyoruz. Çalışanının alın terini gasp edenlerden alışveriş yapmamaya çağırıyoruz. Basın emekçilerinin taleplerimizi yazmasını rica ediyoruz.

Son sözümüz ise emek hırsızlarına: Özsüt sözünü tut, hakkımız olanı ver!”