Hilal Seven

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Prof. Dr. Melih Bulu’yu Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör atamasının ardından Boğaziçili öğrencilerin başlattığı gösteriler tüm Türkiye’ye yayıldı. İzmir Alsancak’ta dün öğrencilerin düzenlediği gösterilere onlarca polis saldırdı. Birçok öğrencinin gözaltına alındığı eylemlerde, çok sayıda kişi de yaralandı.

Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde, dün akşam 17.00 sularındaki eylemde bir yurttaş, işletmecisi olduğu restoranının kapanış hazırlıklarını yaptığı esnada sokakta ne olduğunu anlamak üzere dışarıya çıkmasının ardından polisler tarafından saldırıya uğradı. Çevredekiler, polislerin saldırdığı ve boğazını sıktığı yurttaşı kurtarmaya çalıştı. Onlarca polis, yurttaşların “Yapmayın, vatandaşa vurmayın” demesine rağmen saldırmaya devam etti.

‘BU OLAYIN DUYULMASINI İSTİYORUM’

Babasının uğradığı saldırıya ilişkin konuşan Özgür Keskin, Londra’da restoran işletmeciliği yaptığı için olaylardan çok geç haberdar olduğunu ve izlediği görüntüler karşısında ne yapacağını bilemediğini ifade etti. Babasının saldırıya uğradığı anların görüntülerini izledikten sonra ailesinin yanına gitmek istediğini söyleyen Keskin, pandemi nedeniyle uçuşların bir süredir yasak olması nedeniyle ailesinin yanına gidemediği için büyük bir üzüntü ve çaresizlik hissettiğini dile getirdi.

Özgür Keskin, polislerin babasına saldırmasının ardından şok geçirdiğini, ailesinin içinde bulunduğu durumun onu çok endişelendirdiğini ve şu an Türkiye’de bulunan hiç kimsenin güvende olmadığını düşündüğünü belirtti.

Hem esnafların hem de tüm halkın çok zor günler yaşadığını belirten Keskin, anne ve babasının yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:

“Babam yirmi yılı aşkındır Alsancak’ta esnaftır, Alsancak halkının yüzde doksanı babamı tanır. Böyle bir şey ilk kez başımıza geliyor. Bu normal bir durum değil. Bu insanlara ne yapmaya çalışıyorlar anlamıyorum. İki gün önce orada deprem oldu, dün sel oldu her yeri su bastı, zaten aylardır koronavirüs yüzünden işleri çok düşük olduğundan ekonomik güçlük yaşıyorlar, bir de üzerine bu yaşananlar oluyor. Bu insanlar neye tutunsunlar? Nasıl mutlu olsunlar? Hayatlarında iyi tek bir şey yaşanmıyor. İnsanların psikolojilerini, yaşamlarını mahvediyorlar. Elim kolum titreyerek izledim ailemin başına gelenleri, hâlâ da sakinleşemiyorum. En azından bu adaletsizlikten herkesin haberdar olmasını ve duyulmasını istiyorum. Ailem çok korktuğu için şu an açıklama yapamıyor, onlar hâlâ travmanın etkisinde oldukları için konuşamıyorlar. Ama ben bun olayın duyulmasını istiyorum.”