İleri Haber

Sancaktepe Şehit Profesör İlhan Varank Eğitim Ve Araştırma Hastanesi'ne beyin kanaması sebebiyle hastaneye kaldırılan Hanım Çalışkan’ın bulunduğu odaya koronavirüs testi yapılmadan başka bir hasta getirildi. Getirilen ikinci hastada koronavirüs tespit edilirken, enfeksiyon uzmanının Hanım Çalışkan için virüs testine gerek olmadığını söylediği aktarıldı. Çalışkan’ın çocuklarının ısrarları sonucu yapılan koronavirüs testi pozitif çıktı.

Olayı İleri Haber’e aktaran Hanım Çalışkan’ın oğlu Hamza Çalışkan, hastanenin başhekimiyle görüşme taleplerinin reddedildiğini, sorumlular hakkında tutanak tutulduğu iddia edildiği halde, herhangi bir işlem yapılmadığını öğrendi. Çalışkan, yaşananları şöyle ifade etti:

Annemin koronavirüs testinin sonucu 1 Ekim'de pozitif çıktı. Hemen apar topar Dr. Feriha Öz Pandemi Hastanesi'ne götürmek istediler. Biz de buna müsaade etmedik. Annemin kendisini anlatamayacağını düşündüğümüz için, ‘orada kenara atarlar, ölür' diye düşünerek göndermek istemedik.

HASTA YAKINLARINA SİLAHLI TEHDİT: SENİ VURURUZ, CEZAEVİNE ATARIZ

Orada bir tartışma yaşandı. Daha sonra güvenlik olaya müdahil olmak istedi. Durumu güvenlikten servisteki hemşirelere kadar herkese anlattım. Sonra polis çağırdılar. Polis geldi, polise de durumu anlattım. Polis de müdahale etmedi bize herhangi bir şekilde. Sonra polisler çoğaldı. 3 Jandarma, 10'un üzerinde polis, 4 güvenlik görevlisi... Annemin yatağının başında iki tane sivil polis silah çekti. Silah zoruyla bizi oradan çıkardılar. Ablam olayı videoya kaydediyordu. Ablamın kafasına silah dayayıp telefonunu elinden alıp şifresini girmeye zorladılar. Görüntüleri sildiler. Daha sonra ben videoları kurtaramadım ama fotoğrafları kurtardım. Telefondaki verileri kurtarmak için birkaç yerle görüşüyorum, eğer olursa videoları da kurtaracağım. Sonra ben karakola gittim. Ablamı tehdit ediyorlar, "Seni vururuz, cezaevine atarız” diyerek siliyorlar.

‘YÜZDE YÜZ HAKLISINIZ’

Biz orada Sağlık Bakanlığı'na ulaştık. Hastane hakkında soruşturma başlatıldı. Bugün 184'ü tekrar aradığımda, hastane savunmasında haklı taraf olarak kendisini gösterip bizi haksız olarak anlatmışlar. Soruşturma başladıktan sonra hastanenin başhekimi bizimle çok fazla ilgilenmeye başladı. Kaç defa görüşmek istemiş olmamıza rağmen bizi kabul etmeyen başhekim, soruşturmadan sonra kendisi arayıp görüşmek istedi bizimle. Yardımcı olacağını söyledi bize her konuda. Ama bizi "güzellikle", "samimiyetle" sindirip olayın üzerini kapatmak istiyorlar. Bugün de ablamla birlikte ifade verdik, görüntüleri de verdik. Karakoldaki polis memurları, "Siz yüzde yüz haklısınız, hakkınızı savunun" dediler. 15 gündür bu olayla uğraşıyoruz, herhangi bir geri dönüş alamadık.