Polis eşi 'intihar' demişti, yoğun bakımdan çıkan kadın: 'Bizde boşanma yoktur' diyerek vuruldum
Ankara'da polis eşinin tabancasından çıkan kurşunla başından vurularak ağır yaralanan anestezi teknikeri, intihar etmediğini ifade etti.
20-02-2021 16:11

Ankara'da 18 gün önce evlendiği polis eşinin tabancasından çıkan kurşunla başından vurularak ağır yaralanan anestezi teknikeri Sevginur Aktaş (22), yoğun bakımdaki yaşam savaşını kazandı. Tekerlekli sandalyede hastaneden taburcu olan Aktaş, olayın ardından tutuklanan eşinin kendisi için intihar ettiği yönündeki iddiasının doğru olmadığını söyleyerek, "Kırıkkale'deki ailemin yanına el öpmeye gitmek istediğim için tartışma çıktı. Zorla alıkoydu ve sonra da acımadan vurdu. 'Bizde boşanma yoktur' diyerek vuruldum. Adaletin yerini bulmasını istiyorum" dedi.
Keçiören ilçesinde geçen yıl 13 Eylül'de meydana gelen olayda Keçiören ve Eğitim Araştırrma Hastanesinde anestezi teknikeri olarak çalışan Sevginur ile polis eşi Müslüm Aktaş'ın (27) evinde silah sesi duyan komşuları, polise haber verdi. Ekipler, Sevginur Aktaş'ı silahla başından vurularak yaralanmış halde buldu. Ağır yaralı olan Sevginur Aktaş, Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Eşinin intihar ettiğini öne süren Müslüm Aktaş ise gözaltına alınıp, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
TEKERLEKLİ SANDALYE İLE TABURCU OLDU
Sevginur Aktaş, yoğun bakımda yaklaşık 2 ay süren yaşam savaşını kazandı. Sevginur Aktaş, servise alındıktan sonra polise verdiği ilk ifadesinde intihar etmediğini, ailesinin yanına gitmek istediği için tartıştığı eşinin kendisini vurduğunu ileri sürdü. Hastanedeki tedavisi tamamlanan; ancak başından vurulması nedeniyle beyninin hasar görmesi sonucu yürüyemeyen, görme sorunu yaşayan Sevginur Aktaş, tekerlekli sandalye ile taburcu oldu.
'ACIMADAN VURDU'
DHA'ya konuşan Sevginur Aktaş, balayından döndükten sonra eşinin ailesine el öpmeye gittiklerini, sonra Kırıkkale'deki kendi ailesine de el öpmeye gitmek istemesi nedeniyle tartışma çıktığını söyledi. Aktaş, "Kırıkkale'deki ailemin yanına el öpmeye gitmek istediğim için tartışma çıktı. Zorla alıkoydu ve sonra da acımadan vurdu. 'Bizde boşanma yoktur' diyerek vuruldum. ‘Bir kurşun sana bir kurşun bana’ dedi vururken. Asla intiharı kabul etmiyorum. Hem psikolojik hem fiziksel şiddete uğradım. Kafamdan vuruldum. Beni kanlar içerisinde battaniyeye sarmışlar ambulansa koyup göndermişler. Ben tek başıma yaşam mücadelesi verdim. Çok ağır bir tedavi alıyorum. 22 senedir içmediğim ilacı 5 aydır içiyorum. Ayakta durmakta zorlanıyorum" dedi.
'ADALETİN YERİNİ BULMASINI İSTİYORUM'
Olay öncesinde hastanede Coronavirus'le mücadele ettiğini anlatan Sevginur Aktaş, "Covidli hastalara bakıyordum. İncecik bir damardan 10 tüp kan alıyordum. Bana bunu yapamaz. Sırf 'mesleğim riske girmesin' diye intihar yalanını uydurdu. İşime gitmek çalışmak istiyorum. Bir kadın olarak kimseye muhtaç olmadan ayakta kalayım, kimseye muhtaç olmadan yaşamak için uğraştım, bir zalimin kurşununa gitmek istemedim. Sadece Sevginur olarak değil, intihar adı altında vahşice öldürülen bütün kadınların adına konuşuyorum. Adaletin de yerini bulmasını istiyorum. Yaşadığım sürece hakkımı savunacağım. Şükürler olsun ben yaşıyorum, adaletin yerini bulmasını istiyorum. Yarın öbür gün dışarı çıktığında bana bir şey yapmayacağının garantisini kim verebilir?" diye konuştu.
BABA: KIZIM BENİM GÖZBEBEĞİM
Baba Neşet Ayçiçek, kızının çok acılar çektiğini ve hayatta kalmasının bir mucize olduğunu belirterek, "İlk müdahalede doktorların 'yüzde 2 yaşama şansı var' dediği durumdan bu hallere getirdik kızımızı. Ama o günden beri hastanelerden çıkamıyoruz. Her gün acı çekiyor. Bir insanı bir odaya hapsederseniz de her gün işkence yaparsanız ya her gün o acıları yaşıyor. Benim kızım intihar edecek bir kız değil. Çünkü hayatta intihar etmesi için en ufak bir sebep yok. Hayatı seven, yaşamayı seven bir çocuk. Nişanlılık sürecinde bir takım ters giden olaylara şahit oldum. Olayı bozmaya çalıştım; ama mani olamadım bu evliliğe. Çocuk aşırı kıskanç. İlk evlendiğimde çocuğum olmadı. 7-8 yıl doktorlarda uğraşarak kızımı buldum. Kızımın yanından bugüne kadar ayrılmadım; o benim gözbebeğim, ilk aşkım her şeyden çok seviyorum onu. Ankara’ya atandı Kırıkkale’deki evimi kapattım peşinden geldim. İşine bile ben götürüyordum. Otobüse bile bindirmeye kıyamıyordum. Bu davanın sonuna kadar peşindeyim. Müslüm Aktaş kızımı da bizi de mahvetti. Hakkımızı arıyoruz. Allah’a şükür kızım hayata geri döndü başına geleni anlattı. Şu an tekerlekli sandalyede, bacakları zor tutuyor" dedi.
AVUKAT: AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET ESTİYORUZ
Sevginur Aktaş'ın Avukatı Arzu Gül ise olay günü müvekkiline önce psikolojik ve fiziksel şiddet uygulandığını daha sonra da öldürme kastıyla ateş edildiğini ileri sürdü. Avukat Gül, "En acı olanı da şu; hiçbir pişmanlık duymuyor. 112'yi dahi aramıyor. Komşuları silah sesiyle beraber kapıya dayanıyorlar. Kendisi bu esnada ellerini yıkıyor bunu kendisi de beyan ediyor. Komşuları ambulansa bindiriyorlar. 'Kasten öldürmeye teşebbüsten' ağırlaştırılmış hapis cezası istiyoruz. Telefonunu o gün zorla elinden alıyor, burada yağma suçu oluşuyor, hürriyeti tahdit var, daha öncesinden devam eden bir takım olaylar var. Biz bu konularda savcılığa gerekli dilekçelerimizi verdik. Yakın zamanda davanın açılacağını düşünüyoruz" diye konuştu.
İLGİLİ HABERLER
Sosyal medyada 'İbrahim Zarap' tutuklansın çağrısı
Samsun'da bir kadına çocuğunun önünde işkence eden İbrahim Zarap için sosyal medyada #İbrahimZapapTutuklansın hashtagi ile eylem başladı.
07-03-2021 00:56

İleri Haber
Samsun'da İbrahim Zarap isiml erkek, bir kadına çocuğunun yanında işkence ederken çevredekiler tarafından görüntülendi. İbrahim Zarap, çevredekiler tarafından yakalanırken, sosyal medyada #İbrahimZarapTutuklansın hashtagi ile eylem başlatıldı.
Evet bu kez çok yakınımızda bu videodaki kişi benim ablam.O çığlık atan küçücük çocuk benim https://t.co/Rcd3F2kSjG olur yardım edin.İlk defa değil yüzlerce kez şikayetçi olduk hiç ceza almadı.Videoda sokak ortasında küçücük bi çocuğun önünde öldüresiye dövülen kişi benim ABLAM. pic.twitter.com/fnChkF3iiD
— rümeysa (@rumeysamtgl) March 6, 2021
İbrahim Zarap'ın gözaltına alındığı bildirilirken, işkenceye maruz bırakılan kadının hayati tehlikesi sürüyor.
EĞER BAŞINA BİR ŞEY GELİRSE TEK SORUMLUSU İBRAHİM ZARAPTIR pic.twitter.com/p7myniIgjg
— rümeysa (@rumeysamtgl) March 6, 2021
Kadınlar 8 Mart öncesi Kadıköy'de buluştu: 'Özgürlüğümüzü kazanacağız'
Binlerce kadın, 8 Mart öncesi İstanbul Kadıköy'de 'Özgürlüğümüzü Kazanacağız' yazan pankartlar eşliğinde bir araya geldi.
06-03-2021 18:13

İleri Haber
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü öncesi binlerce kadın İstanbul Kadıköy'de buluştu.
'Özgürlüğümüzü Kazanacağız' yazan pankartlar eşliğinde Kadıköy Beşiktaş İskelesi'nde bir araya gelen kadınlar, “Hayatlarımızı savunmak için 8 Mart’ta ve her günde bir aradayız, alanları, sokakları doldurmaya devam edeceğiz” dedi.
AKP hükümetinin kadın politikalarına ve erkek şiddetine karşı tepkilerini dile getiren kadınlar, "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz" sloganı attı.
8 Mart Kadın Platformu adına yapılan ortak açıklamada ise şu ifadeler kullanıldı:
“Latin Amerika’dan Avrupa’ya, Güney Asya’dan Ortadoğu’ya dünyanın dört bir yanında kadınlar olarak isyanımız pandemiye rağmen devam ediyor. Bugün Boğaziçi’nde ‘atanmış değil seçilmiş’ diyerek kayyımlara karşı üniversitelerimizi savunan kadınlarız. Yıllardır kayyımların kadın kazanımlarına karşı erkek-devlet şiddeti icraatlarını yürütmesine karşı kentlerimizi savunan kadınlarız! Özgürlüğümüz için bir aradayız, özgürlüğümüzü kazanacağız. Yaşamımızı, kampüsümüzü, kentlerimizi bizler yöneteceğiz.
Gebze’de Migros’un emek sömürüsü ve tacizlerine karşı ‘emeğimiz bizimdir’ diyen, Avcılar’da SML direnişinden kadınlarız! Sinbo direnişimizle sendikalaşma hakkımızı savunuyoruz, Kod-29’a, ahlak safsatasıyla işten atılmalara, ücretsiz izine karşı direnen kadınlarız! İnsanca yaşayacak ücret talep ettiği için düşmanlaştırılan, grev hakkı gaspedilen belediye işçisi kadınlarız! Evden çalışma adı altında sınırsız ve ücretsiz mesaiye karşı 'hayatımız bizimdir' diyen kadınlarız, pandemide çalıştığımız evlere hapsedilen, bazımız aylarca işsiz bırakılan ev işçisi kadınlarız; İstanbul’un her yerinde emeği, iş güvencesi ve hakları için mücadele eden kadınlarız.
Kadınlar 8 Mart öncesi Kadıköy'de buluştu: 'Özgürlüğümüzü kazanacağız'#ayaktayız #8Mart #8M2021
— İleri Haber (@ilerihaber) March 6, 2021
'ERKEK-DEVLETE SUÇLU SENSİN DİYEN KADINLARIZ'
İstanbul Sözleşmesi’ni, 6284 Sayılı Kanun’u, önleme ve koruma kararlarını uygulamayan erkek-devlete ‘Suçlu sensin’ diyen kadınlarız! Şiddet faili erkeklerin cezasız bırakıldığını, devlet eliyle kadınların kaybedildiğini gören ve birbirinden asla vazgeçmeyen kadınlarız! Erkek şiddetine karşı hayatını savunduğu için tutsak edilen kadın arkadaşlarımızın sesini sesimize katıyoruz. Özgür, eşit ve şiddetsiz bir yaşam için mücadele eden, prangalarla evlere, ilçelere hapsedilen bütün kadınlar için bir aradayız, özgürlüğümüzü kazanacağız. Çünkü biz sözümüzü, örgütlenmemizi, mücadelemizi ve hayatlarımıza sahip çıkma özgürlüğümüzü de kazanacağız.
'ALIŞIN, BURADAYIZ, HER YERDEYİZ'
Devlet eliyle yok sayılmaya, hedef gösterilmeye çalışılan ama ‘Alışın, buradayız, her yerdeyiz’ demekten bir an olsun vazgeçmeyen LGBTİ+’larız! Atanmış kimliklere karşı seçilmiş aşklarımızla heteropatriyarkaya karşı mücadele eden LGBTİ+larız, bir aradayız. Translar başta olmak üzere tüm LGBTİ+’lara yönelen devlet şiddetine ve devlet eliyle yerinden etmeye karşı birlikte direniyoruz. Erkek-devletin LGBTİ+fobiyi ve kadın düşmanlığını büyüttüğünü görüyoruz.
'MÜCADELEMİZİ BÜYÜTÜYORUZ'
Ne IŞİD’in ne devletin aynı yöntemlerle yaptığı infaz ve katliamlarıyla; erkek-devlet şiddetiyle sinmedik. Hayatın her alanında, her biçimiyle mücadele eden biz kadınlar, bizlere dayatılan kuşatmalara boyun eğmedik. Gökçe Kurban’a yapılan işkencenin insanlık suçu olduğunu biliyoruz. Hayatına savaş, tecrit, sömürü, işkence dayatılan kadınlarız ve birlikteyiz. 100. Gününde Açlık grevlerine ses olmak, dayanışmayı büyütmek için, çocuklarıyla tutsak edilen kadınlar için, hala tahliye edilmeyen hasta tutsaklar için mücadelemizi büyütüyoruz.
'8 MART'TA SOKAKLARI DOLDURMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
Yıllardır 8 Martlarda emek sömürüsüne, işsizliğe, güvencesizliğe, erkek-devlet şiddetine, LGBTİ+fobiye, ırkçılığa, irade gaspına, adaletsizliğe karşı sokakları dolduruyoruz. Bu sene de hayatlarımızı kuşatan faşizme, patriyarkaya, erkek-devlet şiddetine, ekolojik yıkıma, kapitalizme, emek sömürüsüne ve saray rejimine karşı; isyanımızı, öfkemizi, mücadelemizi her yerde büyütüyoruz. Özgürlüğümüzü kazanmak ve hayatlarımızı savunmak için 8 Mart’ta ve her günde bir aradayız, alanları, sokakları doldurmaya devam edeceğiz."
6 LGBTİ+ GÖZALTINA ALINDI!
Polis, LGBTİ+ bayraklarının alana girişine izin vermezken, gökkuşağı renkli şemsiyeler dahi alana sokulmadı.
Öte yandan eylemin sona ermesinin ardından 6 LGBTİ+ polisler tarafından gözaltına alındı.
Gökkuşağı renkli şemsiyelere izin verilmeyen Kadıköy eyleminde 6 LGBTİ+ gözaltına alındı!#ayaktayız #8Mart #8M2021
— İleri Haber (@ilerihaber) March 6, 2021
Bayan Yanı'ndan 8 Mart'a özel kapak
Bayan Yanı isimli dergi kuruluşlarının 10'uncu yıl dönümünü kutlarken dergi kapağında 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'ne yer verdi.
06-03-2021 14:14

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'ne özel kapak tasarlayan Bayan Yanı, kapağında kadınların taleplerine ve sloganlarına yer verdi.
Bayan Yanı sosyal medyadan yaptığı açıklamayla kuruluşlarının 10'uncu yıl dönümlerinde olduklarını belirtti.
Dergi kapağında 8 Mart eylemlerine hazırlanan anne ve çocuk yer alırken, sloganlarda ise şu ifadelere yer verildi:
Madde 1: İnadına isyan, inadına özgürlük...
Madde 2: Asla yalnız yürümeyeceksin...
Madde 3: Gecelerde bizim, sokaklar da...
Madde 4: Kadın kadındır, çiçek babandır...
Madde 5: Bağır herkes duysun, erkek şiddeti son bulsun...
Cumartesi Anneleri eylemlerinin 832’nci haftasında: 8 Mart'ta kaybedilenlerin kadınların akıbeti soruldu
Cumartesi Anneleri eylemlerinin 832’nci haftasında 8 Mart'ta gözaltında kaybedilen kadınların akıbetinin açıklanmasını talep etti.
06-03-2021 13:55

İleri Haber
Cumartesi Anneleri koronavirüs salgını nedeniyle sosyal medya hesapları üzerinden gerçekleştirilen 832'nci hafta buluşmasında, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla gözaltında kaybedilen kadınların akıbetlerinin açıklanmasını, sorumluların ceza almasını talep etti.
Cumartesi Anneleri hazırladıkları video ile 832'nci eylemlerini gerçekleştirdi.
#CumartesiAnneleri832Hafta Gözaltında kaybedilen kadınları unutma! https://t.co/w7KDGKrNj0
— Cumartesi Anneleri (@CmrtesiAnneleri) March 6, 2021
Hazırlanan videoda şu ifadelere yer verildi:
"8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde gözaltında kaybedilen kadınları unutma!
832. haftamızı 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesinde gerçekleştiriyoruz.
Bu vesileyle gözaltında kaybedilen kadınları hatırlatıyor ve akıbetlerinin açıklanması, faillerinden adil bir yargı önünde hesap sorulması talebimizi tekrarlıyoruz.
Gözaltında kaybedilen kadınların başlarına neler geldiğini bilmeye, hakikati öğrenmeye hepimizin hakkı var diyor ve soruyoruz:
• 1991 yılında Cizre’de gözaltına alındıktan 18 yıl sonra yol yapım çalışması sırasında kemikleri bulunan Makbule Ökdem’e ne oldu?
• 1992 yılında Dersim’de gözaltına alındıktan 8 gün sonra işkenceden tanınmaz haldeki bedeni Elazığ Karşıyaka Kartepe’de mevkiinde gömülü bulunan, Ayten Öztürk’e ne oldu?
• 1992 yılında Mardin/Derik’te 2 kişi ile birlikte gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Rıdda Yavuz’a ne oldu?
• 1993 yılında Hizbullah tarafından Nusaybin’de başına çuval geçirilerek kaçırıldıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Sedika Dal’a ne oldu?
• 1993 yılında Bitlis/Tatvan/ Wanik köyündeki evlerinden kardeşi Ramazan ile birlikte askerler tarafından gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Hamide Şarlı’ya ne oldu?
• 1994 yılında Dersim/ Mirik’te köye yapılan askeri operasyon sonrası kendilerinden bir daha haber alınamayan Hatun Işık, Yeter Işık, Elif Işık, ve Gülizar Serin ve onun 3 yaşındaki kızı Dilek Serin'e ne oldu?
• 1994 yılında İstanbul’da gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Lütfiye Kaçar’a ne oldu?
• 1994 yılında Muş’un Hasköy ilçesine bağlı Ortaç köyünde hayvanlarını sağmak için gittikleri yaylada askeri bir operasyonun ortasında kalan ve kendilerinden bir daha haber alınamayan Gülnaz Tatu ve Kadriye Tatu’ya ne oldu?
• 1995 yılında Ankara’da gözaltına alınan, işkence görmüş bedeni 76 gün sonra Kırıkkale Kimsesizler Mezarlığı’nda “kimliği meçhul kişi” olarak gömülü bulunan Ayşenur Şimşek’e ne oldu?
• 1995 yılında Diyarbakır/Bismil’de gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Hatice Şimşek’e ne oldu?
• 1996 yılında Diyarbakır/ Bağlar’daki ev baskınında gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Şükran Daş’a ne oldu?
• 1996 yılında Diyarbakır’da eşi Mahmut ile birlikte gözaltına alınan ve 2 yıl sonra Cizre Asri Mezarlığı’na “kimliği meçhul kişi” olarak gömüldüğü anlaşılan ancak mezar yeri hala açıklanmayan Fahriye Mordeniz’e ne oldu?
• 1997 yılında Kulp-Diyarbakır yolunda otomobilleri durdurulduktan sonra eşi Orhan ile birlikte Beyaz Toros ile kaçırılan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Zozan Eren’e ne oldu?
• 1998 yılında İzmir/Çeşme/Alaçatı’da üç arkadaşı ile birlikte gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Neslihan Uslu’ya ne oldu?
• 1998 yılında Hizbullah tarafından Mersin’de kaçırıldıktan 18 ay sonra, işkence görmüş bedeni Konya Meram’daki bir villanın bodrumunda gömülü bulunan Konca Kuriş’e ne oldu?
Hangi tarihte yaşanmış olursa olsun gözaltında kaybedilen kadınlar gerçeği ile yüzleşmek, cezasızlığı sonlandırmak ve sorumluların yargı önünde hesap vermesini sağlamak mevcut iktidarın görevidir.
Kaç yıl geçerse geçsin gözaltında kaybedilen kadınlar için adalet istemekten, Devletin hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 133 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz."
Kendisinden boşanan Nuran Koçer'i öldüren Şükrü Efe yakalandı
Arkadaşlarının yanında saklandığı tespit edilen fail Şükrü Efe, polis operasyonuyla yakalandı.
06-03-2021 09:21

Kayseri’nin Melikgazi ilçesinde kendisinden boşanan Nuran Koçer'i silahla öldürüp kaçan Şükrü Efe, polisin operasyonuyla gözaltına alındı.
Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, dün üç çocuğu olan 33 yaşındaki Nuran Koçer’i tabancayla vurup sonra kaçan 40 yaşındaki Şükrü Efe'nin, Küçük Mustafa Mahallesi’ndeki bir ikamette arkadaşlarının yanında saklandığını tespit etti. Polis operasyonunda fail gözaltına alındı.
Yaralanan kadın, kaldırıldığı Kayseri Şehir Hastanesi’ndeki müdahaleye rağmen kurtarılamamıştı. Hayatını kaybeden Nuran Koçer, Argıncık Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Kadınlar Beşiktaş'ta eylemde: Şubat ayında 28 günde 28 kadın öldürüldü
İstanbul'da 8 Mart etkinlikleri kapsamında Beşiktaş'ta bir araya gelen kadınlar, artarak süren kadın cinayetlerine dikkat çekti
05-03-2021 21:18

Emre Orman
Kadın Cinayetleri Durduracağız Platformu ve Kadın Meclisleri, Beşiktaş'da bir eylem gerçekleştirdi. Katledilen kadınların yakınları ve şüpheli şekilde yaşamını yitiren Rabia Naz Vatan'ın babası Şaban Vatan'ın da katıldığı eylemde, yalnızca Şubat ayında 28 günde 28 kadının öldürüldüğüne dikkat çekildi.
Kadınlardan Beşiktaş'ta eylem: Şubat ayında 28 günde 28 kadın öldürüldü!https://t.co/oDap1dmiDv | @eemreorman'ın haberi pic.twitter.com/3bKBWLADXr
— İleri Haber (@ilerihaber) March 5, 2021
Kadınlar eylemde "Asla yalnız yürümeyeceksin" sloganları atarken, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim, "Dik duran kadınlara tahamülleri yok. 6284'ün altını boşaltmaya çalışıyorlar, İstanbul Sözleşmesi'ni seçim pazarlığı yapmaya çalışıyorlar. Kadınların hayatını pazarlık konusu yaptırmayacağız" dedi.