Parmağı kopan işçinin hukuk mücadelesinde önemli kazanım

Parmağı kopan işçinin hukuk mücadelesinde önemli kazanım

Fabrikada ayak parmağını kaybeden Mustafa Gümüş (31); 12 yıl süren hukuk mücadelesini kazandı.

12 yıl önce fabrikada ayak parmağını kaybeden Mustafa Gümüş (31); hukuk mücadelesinde önemli bir kazanım elde etti.

Gümüş, Çalışma ekonomisi okudu, kongrelere katıldı, kazasını tebliğ olarak sundu. Madenci köylülere gönüllü danışmanlık yaptı. Hukuk fakültesini kazandı. Parmaklarını kaybettiği fabrikaya dava açtı. 12 yıl sonra adaletin kapısı açıldı. Bilirkişi raporunda, fabrika yüzde 80 kusurlu kabul edildi.

Hürriyet'ten İsmail Saymaz'ın haberine göre, Balıkesir’in Dursunbey ilçesinde 1988’de doğan Mustafa Gümüş, imam babasının maaşı evin masrafına ancak yettiği için 2007’de Manyas’ta bir salça fabrikasına mevsimlik işçi olarak girdi. Domatesleri fabrikaya taşıyan aktarma bandında sap ve çöpleri temizlerken, ayağı bandın zincir dişlisine sıkıştı. Ayağı ezilen Gümüş, bir parmağını kaybetti, defalarca ameliyat oldu. Sonradan yapılan incelemede, iş güvenliğini sağlayacak olan aparatların, üretimi yavaşlattığı için söküldüğü ortaya çıktı. Gümüş’e hiçbir iş güvenlik eğitimi verilmediği de anlaşıldı.

Tazminat bile verilmeyen Gümüş, yaz sonunda Bursa Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi bölümünü kazandı. 2008’de Ankara Üniversitesi’nde düzenlenen 1. Mülkiye Genç Sosyal Politikacılar Kongresi’nde “Türkiye’de Niceliksel Boyutlarıyla İş Kazaları” adlı tebliğini sundu. Ertesi yıl, “Türkiye’de İş Kazalarının Ekonomik Açıdan Analizi” üzerine sunum gerçekleştirdi. Çalışmasında, örnek kaza olarak kendi hikâyesini anlattı. Üniversiteyi bitirirken, tez konusu olarak maden kazalarını seçti. Çünkü Gümüş’ün 17 hemşerisi 1 Haziran 2006’da Dursunbey’deki Odaköy Kömür Ocağı’nda can vermişti. Bu ocakta 22 Şubat 2010’da meydana gelen grizuda ise 13 işçi daha hayatını kaybetmişti.

Gümüş, onlarca kapıyı çaldıktan sonra maden ocağına girdi. Madencilerin aileleriyle görüşerek tezini tamamladı. Görüştüğü kişilerden biri çocukluk arkadaşı Harun Afacan’dı. Afacan, kardeşi Osman’ı 2006’da Odaköy’de kaybetmişti. Ağabeyi Ömer’i ise 2014’te Soma’da... Gümüş, okulu bitirince Bursa Osmangazi Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nda sosyal yardım görevlisi oldu. Görevi, yardım isteyen yoksul ailelerle görüşmekti. Osmangazi’nin mahallelerini ve köylerini dolaşırken, 2016 yılında Sabahattin Zaim Hukuk Fakültesi’ni kazandı.

OKULA GİRDİ, TAZMİNAT DAVASI AÇTI

Okula girdikten sonra mahkemeye başvurarak eski işyerine tazminat davası açtı. Bilirkişi, salça fabrikasını yüzde 80 kusurlu buldu. Raporda, Gümüş’ün çalıştığı bantta zincir-dişliye kapılmaları önleyecek bir koruyucunun bulunmadığı, kazadan sonra kapak konduğu, uyarı levhaları asıldığı, uyarı çizgileri çekildiği belirlendi. Gümüş mahkemenin kararını bekliyor. Gümüş, raporu sevinçle karşıladığını belirterek, “Defalarca ameliyat oldum, iki parmağımı kullanamıyorum. Çalıştığım fabrikanın mahkemede savunmasını görünce çok üzüldüm. Beni suçluyorlardı” diyor.

Bu yıl hukuk fakültesini bitirecek olan Gümüş, avukatlığa başlayıp kaza davalarına bakacağını belirterek şöyle devam ediyor: “10 yıldır köylülerime ve işçilere gönüllü hizmet verdim. Onları avukatlarla buluşturdum, Çalışma Bölge Müdürlüğü’ne götürdüm, dilekçelerini yazdım. Kendimi bu davalara vakfedeceğim. Siyasi bir amaç gütmüyorum. İnsan nereden yaralanırsa o yanını güçlendiriyor. Ülkeme faydalı olmak istiyorum.”