'Palmira'yı korumaya çalışırken katledilen Esad'ın bedeni bulundu' iddiası
Antik kent Palmira’yı korumaya çalışırken IŞİD tarafından katledilen arkeolog Halid Esad’ın bedenini bulduklarını tahmin ediliyor.
10-02-2021 01:06

Antik kent Palmira’yı korumaya çalışırken IŞİD tarafından katledilen arkeolog Halid Esad’ın bedeninin bulunmuş olabileceği açıklandı. Suriye devlet medyası yetkilileri, Palmira’nın kuzeyindeki Kahkul bölgesinde bulunan üç cesetten birinin Halil Esad’a ait olduğunu tahmin ettiklerini ve kimlik tespiti için DNA testlerinin yapılacağını duyurdu.
'PALMİRA'YI TERK ETMEM'
Yeni Yaşam'da yer alan habere göre, hayatının 50 yılından fazlasını, Palmira’yla ilgili araştırmalara adayan Esad, 2003’e kadar kentin antik eserlerinden sorumluydu. Ancak Esad, kent IŞİD’in eline geçinceye kadar buradaki araştırmalarına devam etmişti. Esad, saldırılara rağmen “Ben Palmiralıyım. Beni öldürseler de burada kalacağım” demişti. IŞİD, Palmira’yı ele geçirdikten sonra kentteki arkeolojik alanlarla yaklaşık 2 bin yıllık tapınakları, kemeri ve tarihi eserleri yerle bir etmişti.
İLGİLİ HABERLER
Sovyet sinema tarihinin ilk Oscar ödülünü konu alan ‘İlk Oscar’ filminin çekimleri başladı
Sergei Mokritsky’nin yönetmen koltuğunda oturduğu filmin başrollerini Tikhon Zhiznevsky, Anton Momot, Daria Zhovner ve Andrey Merzlikin paylaşıyor.
26-02-2021 13:09

İleri Haber / Çeviri: Şamil Orhan
Rusya’nın Kaluga bölgesinin Medyn kentinde Sovyetler zamanında çekilmiş görüntülerle “Alman askerlerinin Moskova yakınlarındaki yenilgisini” konu alan Moscow Strikes Back (Rusça: Разгром немецких войск под Москвой) belgeselinin yapımını anlatacak olan “İlk Oscar” filminin çekimlerine başlandı. Belgesel, Sovyet sinema tarihindeki ilk ödülünü sinema akademisyenlerinden aldı.
Filmde konu edinilen Moscow Strikes Back belgeseli, ABD’de 1942 yılında 15. Akademi Ödülleri’nde “En iyi belgesel” ödülünü aldı. Ayrıca aynı sene en iyi belgesel dalında “National Board of Review" ödülüne ve en iyi savaş gerçeği filmi dalında New York Film Eleştirmenleri Ödülü’ne layık görüldü. Belgesel, Sovyetler Birliği’nde yine 1942’de Stalin Ödülü olarak bilinen Sovyet Oscarı'nı aldı.
Sergei Mokritsky’nin yönetmen koltuğunda oturduğu filmin başrollerini Tikhon Zhiznevsky, Anton Momot, Daria Zhovner ve Andrey Merzlikin paylaşıyor.
Moscow Strikes Back, 1941 sonbaharında Alman birlikleri saldırdığında çekilmek yerine cepheye giden acemi operatörler Lev Alperin ve Ivan Maisky’yi konu ediniyor. Operatörler, kanlı savaşa tanıklık ederek Moskova cephesini konu alan belgesellerini bir kasete çekiyor ve bu kaset Oscar Ödülü’ne layık görülüyor.
Karakterlerin kurgusal olduğu fakat filmin gerçek yaratıcılarının biyografilerinden esinlenildiği İlk Oscar filminin ilk gösterimi, savaşın 80. yıl dönümü vesilesiyle şubat ve nisan ayları arasında 2022 yılı içerisinde yapılacak.
PEN Duygu Asena ödülü Prof. Dr. Ayşe Buğra'ya verildi
Türkiye edebiyatının önemli kalemlerinden Duygu Asena anısına verilen PEN Duygu Asena Ödülü, Erdoğan'ın hedef gösterdiği Prof. Dr. Ayşe Buğra'ya verildi.
22-02-2021 12:00

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Boğaziçi Üniversitesi'ndeki kayyum rektör protestolarına ilişkin olarak isim vermeden, "Osman Kavala denilen, adeta Soros'un temsilcisi olan kişinin karısı da provokatörlerin içerisinde yer alan bir kadındır" sözleriyle hedef gösterdiği Prof. Dr. Ayşe Buğra, PEN Duygu Asena Ödülü'ne layık görüldü.
Türkiye edebiyatının önemli kalemlerinden Duygu Asena anısına verilen PEN Duygu Asena Ödülü'ne ilişkin yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"PEN Yazarlar Derneği her yıl iki ödül verir. Bunlardan ilki kadın hareketinin öncülerinden ve en duyarlı kalemlerinden, genç yaşta yitirdiğimiz Sevgili Duygu Asena adına düzenlenen PEN Ödülü, diğeri ise o yılın şiir bildirisini hazırlayacak olan, edebiyatımızı varlığıyla, eserleriyle zenginleştirmiş bir şaire verilen PEN Şiir Ödülü’dür.
2021 PEN Duygu Asena Ödülü’nü, varlığıyla, çalışmalarıyla, kitaplarıyla, duruşuyla, eğitimci ve bilim insanı kimliğiyle örnek oluşturan Prof. Dr. Ayşe Buğra’ya sevgi ve saygıyla sunuyoruz. Ayşe Buğra Dünya Bilimler Akademisi’nin 2015 Sosyal Bilimler Ödülü’nü kazanmış dünya çapında bir bilginimizdir.
Üniversite kavramının içinin her geçen gün daha da boşaltıldığı, ülkemiz eğitim sisteminde çağdaş ve evrensel değerlerden uzaklaşıldığı, her alanda olduğu gibi akademik bağımsızlığın da baskı ve tehdit altında olduğu, Cumhuriyet ilkelerinden ödün verildiği, karşı devrim adımlarının uygulanmaya çalışıldığı bir dönemden geçmekteyiz.
'AYŞE BUĞRA YAŞADIĞI TÜM GÜÇLÜKLERE KARŞIN KENDİNİ ÖĞRENCİLERİNE ADAMIŞTIR'
Bu dönemde, dünya bilim camiasında en saygın yeri olan, eserleri dünyanın birçok üniversitesinde kaynak olarak kullanılan Ayşe Buğra yaşadığı tüm güçlüklere, engellere karşın kendini öğrencilerine adamayı, eğitim vermeyi sürdürmüştür. Adliye koridorlarında uzun sürmüş eziyet sürecinin tanıklığını ve adalet arayışını sürdürürken, haksızlıklara baş eğmemenin de örneğini vermiştir. Yine bu dönemde siyasi otoritenin hakaret, iftira ve tehditlerine uğramış, hedef gösterilmiş, aşağılanmaya çalışılmıştır. Kişilik haklarına saldırılmış, hem bir Cumhuriyet Aydını hem de kadın olarak kendisine bedel ödetilmek istenmiştir. Ayşe Buğra bu saldırılar, bu hoyratlık karşısında her zamanki sağduyulu, alçak gönüllü duruşunu bozmamış, tepkisini “memleketim için üzüldüm” diye göstererek insanlık, vicdan ve terbiye dersi vermiştir.
Biz PEN Yazarlar Derneği olarak Ayşe Buğra’nın üzüntüsüne katılıyor, ancak kadın olmanın, bilim insanı olmanın onurunu, tüm kadınlar için, kadın özgürlüğü için taşıyan ve bunun ülkeyi de, düşünceyi de özgürleştireceğini bilen onun gibi bir Cumhuriyet Kadınımız olduğu için sonsuz bir sevinç duyuyoruz. 2021 PEN Duygu Asena Ödülü’nü kabul ettiği için kendisine teşekkür ediyoruz."
Müzisyen Serpil Barlas hayatını kaybetti
Müzisyen Serpil Barlas, Beşiktaş'taki evinde kalp yetmezliği sebebiyle yaşamını yitirdi.
21-02-2021 11:08

Pop müziğin önemli isimlerinden Serpil Barlas hayatını kaybetti.
Barlas'ın dün gece saat 23.00 sularında, Beşiktaş'taki evinde akşam yemeğinin ardından kalp yetmezliğinden hayatını kaybettiği öğrenildi.
Serpil Barlas'ın cenazesi, 22 Şubat Pazartesi günü Feriköy Mezarlığı'nda anneannesi Macide Balkış'ın bulunduğu aile kabristanına defnedilecek.
SERPİL BARLAS KİMDİR?
Solist Aysel İpar ve Kazım Polat'ın kızı olan Serpil Barlas, 1957 yılında İstanbul'da doğdu.
1960'lı yıllarda şehir tiyatrolarında oyunculuğa başladı ve döneminin ünlü orkestralarında solistlik yaptı.
1970 yılında Altın Ses Yarışması'nda Nilüfer'in ardından ikinci oldu.
1976-1978 yılları arasında 45'lik plaklar yayımladı, "Oldu Olanlar" adlı parçası popülerlik kazandı.
1978'de Eurovision Şarkı Yarışması Türkiye finaline "Yaşamaya Bak" isimli şarkıyla katıldı.
1978'de ABD'ye yerleşri ve 15 yıl bu ülkede ikamet etti.
1993 yılında Türkiye'ye dönüşünden sonra AIDS ile mücadelede öncü rol oynadı.
Müzisyen Uğur Dikmen'in desteğiyle "Benim Adım İnsan", "Sahipsiz Çocuklar" ve "Bosna" albümlerini yayımladı.
Flash TV'de 1998-2001 yılları arasında "Serpil Barlas'la Kurdele" adlı televizyon programını hazırlayıp sundu.
TİP Genel Başkanı Erkan Baş’ın ‘Yaşamak İçin Sosyalizm’ kitabı çıktı!
Erkan Baş’ın kapitalizmi ve güncel sorunları irdelediği kitabı Yaşamak İçin Sosyalizm, raflarda yerini aldı.
20-02-2021 11:51

İleri Haber
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı, İstanbul Milletvekili ve bilim tarihçisi Erkan Baş’ın İleri Kitaplığı’ndan çıkan Yaşamak İçin Sosyalizm kitabı okurlarıyla buluştu. Marksizmin 150 yılı aşkın teorik birikimine yaslanarak güncel sorunları irdeleyen eser, “Yaşadığımız Çağ”, “Gereksinim Olarak Sosyalizm”, “Bugünü Kazanmak” ve “Hep Birlikte” başlıklı bölümlerden oluşuyor. Kitabın sonunda ise “Kişisel Öyküm” başlığıyla, Erkan Baş’ın özellikle siyaset, kültür ve bilimle tanışma sürecini anlattığı bir söyleşi yer alıyor.
Daha önce pek çok kitap ve dergide makaleleri yayımlanan Erkan Baş’ın kişisel ilk kitabı olan “Yaşamak İçin Sosyalizm”, kapitalizmle güncel ve köklü bir hesaplaşmaya girerken, sosyalistlerin güncel sorunlara getirdiği çözümleri sade ve özlü diliyle ifade ediyor.
Kültür Bakanlığı personeli kadroya geçemeden emekli oluyor: Sözleşmeli sayısı 6,5 kat arttı
Nuri Ersoy'un Sezgin Tanrıkulu'nun soru önergesine verdiği yanıtla, bakanlık bünyesindeki sözleşmeli personel sayısının 10 yılda 6,5 kat arttığı ortaya çıktı.
19-02-2021 12:36

İleri Haber
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun Kültür ve Turizm Bakanı Nuri Ersoy’un yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesine gelen yanıta göre, bakanlıktaki toplam personelin beşte birinden fazlası sözleşmeli. 53 sözleşmeli personelin kadroya geçemeden emekli olduğunun ortaya çıktığı önergeye verilen cevapta, bakanlığa yapılan yandaş atamaları sorusu ise yanıtsız bırakıldı.
Sezgin Tanrıkulu, verdiği soru önergesinde bakanlık merkez ve taşra teşkilatlarında çalışan sözleşmeli ve kadrolu personel sayısını, KPSS ile kaç kişinin alındığını sordu. Bakan Ersoy’un önergeye verdiği yanıta göre, bakanlık bünyesinde toplamda 10 bin 424 kadrolu, 1892 sözleşmeli personel bulunuyor.
SÖZLEŞMELİ PERSONEL SAYISI 10 YILDA 6,5 KAT ARTTI
Personel alımlarında sözleşmelilere ağırlık verildiğinin anlaşıldığı yanıta göre, bakanlıkta 2010 yılında 9 bin 75 personel varken, bu sayı 2020 yılında sadece 10 bin 424’e çıktı. Sözleşmeli personel sayısı ise 10 yılda 6,5 kat arttı. 2010 yılında 290 olan sözleşmesi personel sayısı 1982’ye ulaştı. Ayrıca sözleşmeliler arasında 10 yılda 53 sözleşmeli personelin kadro göremeden emekli olduğu anlaşıldı.
Bakanlıkta yapılan atamaların da açıklandığı yanıtta, 4 Şubat 2020 tarihi itibarıyla Bakanlığın Özel Kalem Müdürü, Basın Müşaviri, Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine 9 personel atandığı bilgisi yer aldı. Ataması yapılan üst düzey personel sayısı ise 48’i buldu.
YANDAŞ ATAMALARINI YANITLAMADI
Nuri Ersoy'a ''İstisnai kadro ile ataması yapılanlar arasında bakanların, milletvekillerinin ya da AKP üst düzey yöneticililerinin 3. dereceye kadar akrabalık bağı olan yakınları var mı?'' ve ''Bakanlığınızın üst düzey yönetici kadrolarına 2010-2020 yılları arasında atananların içinde milletvekillerinin ya da AKP üst düzey yöneticililerinin 3. dereceye kadar akrabalık bağı olan yakınları var mı?'' sorularının da yöneltildiği önergeye verilen yanıtta, bu soruların cevaplanmaması ise dikkat çekti.
252 müzisyenden Boğaziçi'nde kayyum rektör istemeyen öğrencilere destek
Aralarında Zeynep Casalini, Ezhel, Edip Akbayram, Hayko Cepkin gibi isimlerin de yer aldığı 252 müzisyen, Boğaziçi Üniversitesi'nde kayyum rektör istemeyen öğrencilere destek metni yayınladı.
18-02-2021 08:15

Boğaziçi Üniversitesi'ne AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Melih Bulu'nun rektör olarak atanması ardından başlayan protestolardaki hukuksuz tutuklama ve gözaltılara karşı bir ses de müzisyenlerden geldi. Aralarında Zülfü Livaneli, Şevval Sam, Cem Adrian, Fuat Ergin, Jehan Barbur, Gökhan Özoğuz, Mor ve Ötesi gibi isimlerin de bulunduğu 252 müzisyen, "Özerk ve demokratik üniversitenin savunucusu olacağız" diyerek Boğaziçi Üniversitesi direnişine destek verdiklerini açıkladı.
“Hayatın her alanında özgürlükleri ve evrensel insan haklarını savunan, her türden ayrımcılığa karşı duran müzik ve sahne emekçileriyiz” diyen müzisyenler, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine desteklerini açıkladı. Müzisyenler açıklamalarında, “Siyasi otorite, elini üniversitelerden, akademisyenlerden ve değerli öğrencilerden derhal çekmelidir” denildi.
Açıklamanın tamamı şu şekilde:
'SİYASİ OTORİTE ELİNİ AKADEMİSYENLERDEN VE ÖĞRENCİLERDEN ÇEKMELİ'
“Biz aşağıda imzası bulunan müzisyenler; Hayatın her alanında özgürlükleri ve evrensel insan haklarını savunan, her türden ayrımcılığa karşı duran müzik ve sahne emekçileriyiz. Bu anlamda; özerk üniversiteleri, demokratik değerlere bağlı akademisyenleri ve uğradıkları haksızlıklara karşı anayasa ile güvenceye alınmış 'haklı' itirazlarını dile getiren değerli öğrencileri sahipleniyoruz. Hiçbir siyasi gücün, her ne sebeple olursa olsun üniversiteleri, akademisyenleri ve öğrencileri ötekileştirdiği, kendi fikrince dizayn etmeye çalıştığı yöntemlerini kabul etmiyoruz.
Siyasi otorite, elini üniversitelerden, akademisyenlerden ve değerli öğrencilerden derhal çekmelidir. Tüm kamuoyuna bildiririz ki: Başta Boğaziçi Üniversiteliler olmak üzere baskılara direnen tüm üniversitelilerin yanında duracak ve; “Özerk ve Demokratik Üniversite”nin her zaman savunucusu olacağız! Saygılarımızla ."
İMZACILAR
Adamlar, Ahmet Güvenç, Ahmet Özgül, Akın Eldes, Ali Ağrı, Ali Asker, Ali Kocatepe, Alper Yılmaz, Anıl Eraslan, Anıl Şallıel, Arel Koray Nalbant (Vera), Arif Sağ, Aslı Gökyokuş, Atila Taş, Attila Atasoy, Aydın Karabulut, Aydın Yagan, Aykut Gürel, Aylin Aslım, Aysun Kocatepe, Aysun Sökmen, Ayşe Tütüncü, Ayşenur Kolivar, Aytekin Ataş, Baba Zula, Babetna, Bahr, Banu Kanıbelli, Banu Kırbağ, Barış Ertürk, Batu Mutlugil, Belkıs Akkale, Bengü Berker, Berke Açabey (Yol Project), Birol Topaloğlu, Birsen Tezer, Bora Duran, Burhan Hasdemir, Burhan Şeşen (Gündoğarken), Bülent Ortaçgil, Bülent Şakrak, Cahit Berkay, Can Güngör, Canberk Karademir (Vera), Cem Adrian, Cem Akgün, Cem Aksel, Cem Öget, Cengiz Baltepe, Cenk Erdoğan, Cenk Ünnü (Pentagram), Ceyda Özbaşarel, Ceyhun Demir, Ceylan Ertem, Çağatay Çoker, Çağıl Kaya, Çağrı Erdem, Çamur, Defjen, Demet Sağıroğlu, Dengin Ceyhan, Deniz Ağan, Deniz Güngören, Deniz Özbey, Akyüz (Vega), Deniz Yılmaz, Derya Köroğlu, Diler Özer, Doğan Canku, Doğan Duru (Redd), Doruk Okuyucu, Duman, Dünyacan Yılmaz (Vera), Edip Akbayram, Ediz Hafızoğlu, Ege, Elif Çağlar Muslu, Emrah Karaca, Emre Tankal, Erdal Erzincan, Erdal Güney, Erdem Göymen, Erdoğan Emir, Erkan Oğur, Erkut Demiroyan, Eskiz, Esra Kayıkçı, Esra Üçcan, Evrim Özşuca, Ezel Akay (Mozaik), Ezgi Aktan, Ezginin Günlüğü, Ezhel, Feridun Düzağaç, Fırat Taniş, Flört, Fuat Ergin, Gaye Su Akyol, Gevende, Gökhan Özoğuz (Athena), Gökhan Şeşen (Gündoğarken), Gözde Öney, Gulê Mayêra, Gülce Duru, Güntaç Özdemir, Gürtuğ Gök, Güvenç Dağüstün, Hakan Özoğuz (Athena), Hakan Vreskala, Hakkı Erkal Öztürk, Hami Barutçu, Hayko Cepkin, Helak, Helin Erenler, Hikmet Akçiçek, Hivda Gökel, Hüseyin Güneş, Hüseyin Kurtulmaz, Hüseyin Turan, Hüsnü Arkan, Ilgıt Dağüstün, İlkay Akkaya, İlknur Yakupoğlu, Jehan Barbur, Kaan Öztürk, Kadri Karagöz, Kalben, Kemal Kahraman, Kemal Küçükbakkal, Keremcem, Kutsal Evcimen, Kül, Lalalar, Leman Sam, Levent Bursalı, Mahmut Çınar, Masis Aram Gözbek, Mavi, Maviş Güneşer, Mazlum Çimen, Mehmet Demirdelen, Mehmet Gümüş, Mehtap Meral, Melek, Melis Danişmend, Melis Sökmen, Meriç Demirkol, Merih Aşkın, Mert Alkaya (Bulutsuzluk Özlemi), Mertcan Bilgin, Mertol Şalt, Merve Salgar, Metin Kahraman, Moğollar, mor ve ötesi, Mozaik, Muammer Ketencoğlu, Muharrem Temiz, Murat İlkan (Pentagram), Musa Baki, Musa Eroğlu, Mustafa Özaslan, Mustafa Şarbak (Vera), Mücahit Göker, Müge Çakarlı, Nadir Göktürk, Nejat Yavaşoğulları (Bulutsuzluk Özlemi), Nida Ateş, Nihal Saruhanlı, Nilipek, Nisan Ak, Niyazi Koyuncu, Nur Yoldaş, Nurettin Güleç, Nusaibin, Ogün Sanlısoy, Oğuz Aksaç, Onok Bozkurt, Onur Akın, Onur Çalışkan, Onur Yusufoğlu, Orçun Açabey (Yol Project), Orçun Sünear (Sattas), Ozan Çoban, Ozan Erkan, Ozan Tügen, Ozan Yagan, Özge Fışkın, Özlem Olgun, Özün Usta, Pamela Spence, Peyk, Redd, Sabahat Akkiraz, Sadık Gürbüz, Sait Bakşi, Saki Çimen, Saruhan Erim (Mozaik), Sedef Erçetin, Selçuk Balcı, Selda Öztürk, Selen Gülün, Serdar Keskin, Serhat Ersöz, Serhat Raşa, Sevinç Eratalay, She Past Away, Sıla Gençoğlu, Sıla Gerbağa, Sibel Köse, Sibil, Silver Kesici, Simge Pınar, Sinan Altıparmak, Siney Yılmaz, Son Feci Bisiklet, Soner Olgun, Suavi, Şanışer, Şehrazat, Şenay Lambaoğlu, Şevket Akıncı, Şevval Sam, Tamer Temel, Taner Öngür, Tarkan Gözübüyük (Pentagram), Tarık Aslan, Tevfik Fikret Tufan, Timuçin Gürer (Mozaik), Tolga Çandar, Tolga Sağ, Tolga Tüzün, Tuna Kiremitçi, Tuncer Duman, Turgut Alp Bekoğlu, Ufuk Beydemir, Ülkü Aybala Sunat , Ümit Olgun ve Paryalar, Vedat Sakman, Vedat Yıldırım, Volkan İncüvez, Volkan Yagan, Yaren Eren Budak, Yasemin Mori, Yaşar, Yaşar Kurt, Yeşim Salkım, Yılmaz Sütçü, Yonca Lodi, Yusuf Deniz, Zeki Açabey (Yol Project), Zeynep Casalini, Zeynep Kılıç, Zeynep Özyılmazel, Zülfü Livaneli.”