'Önce kriz nedeniyle asgari ücrette meydana gelen tahribat telafi edilmeli'
CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, asgari ücret görüşmelerinin başladığını belirterek, "asgari ücret pazarlığına başlamadan önce bir defa asgari ücreti bu yeniden değerleme katsayısıyla artırarak, asgari ücret üzerinde 2019 yılında enflasyon, kriz nedeniyle meydana gelen tahribatı telafi etmek lazım. Ondan sonra pazarlığa başlamak lazım." dedi.
02-12-2019 17:15

CHP Sözcüsü ve Ekonomi Politikalarından Sorumlu Genel BaÅŸkan Yardımcısı Faik Öztrak gündemdeki konulara iliÅŸkin basın açıklamasında bulundu. Öztrak, belirlenecek asgari ücretle krizin meydana getirdiÄŸi tahribatı telafi etmek gerektiÄŸini söyledi, deÄŸerleme katsayısı için vergi zamlarının esas alınması gerektiÄŸine dikkat çekti.
'ASGARİ ÜCRET 2 BİN 578 LİRANIN ÜSTÜNDE OLMALI'
Ekonomiye dair açıklamalarında vergi zamlarına deÄŸinen Öztrak, "Devlet kendi aldığı vergilere yüzde 22,58 oranında zam yaptı. Niçin? GeçtiÄŸimiz yıl uÄŸradığı enflasyon kaybını telafi etmek için yaptı" diye konuÅŸtu. Asgari ücret belirlenirken de bu oranın esas alınması gerektiÄŸine dikkat çeken Öztrak "Önce yüzde 22,5'lik kısmını koyacak onun üstüne de talebi artırmak için yüzde 5 kadar da ilave yapmalısınız. Bu da 2 bin 578'in biraz üstü oluyor" dedi.
'KRİZ NEDENİYLE OLUŞAN TAHRİBAT TELAFİ EDİLMELİ'
Bu seneki görüÅŸmelerde 3 konfederasyonunun, birbirleriyle görüÅŸtükten sonra masaya oturmalarını önemsediklerini belirten Öztrak, asgari ücretteki zam oranı belirlenirlenirken kullanılması gereken deÄŸerleme katsayısını ÅŸöyle anlattı: "Biz CHP olarak bu konudaki düÅŸüncelerimizi önce sayın Genel BaÅŸkanımız sonra bizler Türk-İş ziyaretimizde bir defa daha açıklamıştı. Devlet, kendi aldığı maktu belgelere, harçlara ve para cezalarına yüzde 22,58 oranında zam yaptı. Niçin? GeçtiÄŸimiz yıl enflasyon nedeniyle uÄŸradığı kaybı telafi etmek amacıyla yaptı. Dolayısıyla, bu oran 2019 yılındaki enflasyon kaybını telafi edecek oran, yani yeniden deÄŸerleme katsayısı. Bu nedenle asgari ücret pazarlığına baÅŸlamadan önce bir defa asgari ücreti bu yeniden deÄŸerleme katsayısıyla artırarak, asgari ücret üzerinde 2019 yılında enflasyon, kriz nedeniyle meydana gelen tahribatı telafi etmek lazım. Ondan sonra pazarlığa baÅŸlamak lazım. Aksi takdirde devletin alacağına ayrı, vereceÄŸine ayrı enflasyon uygulaması gibi bir yaklaşımı kabul etmemiz mümkün olmaz."
Büyüme rakamları ve ekonominin diÄŸer sorunları hakkında da konuÅŸan Öztrak'ın açıklamlarından öne çıkanlar ÅŸöyle:
- "Ekonomik krizin son bir yılda 789 bin yurttaşımızı iÅŸinden ettiÄŸini biliyoruz. İşsiz kalan her 100 kiÅŸiden 78'i en düÅŸük maaÅŸ alan kesme mensup. DiÄŸer taraftan bakınca bütçe açıklarının geldiÄŸi yer itibariyle bütçeyi desteklemek amacıyla harcanan kaynakların da sınırlandığını görüyoruz.
- "Krediye krediyle takla attırarak geldiÄŸimiz noktada büyüme falan ortada yok. Bütün dünyanın kabul ettiÄŸi bir ÅŸey var. En kırılgan kesimlerin gelirlerini artırmanız lazım ki ekonomi canlansın."
BÜYÜME DEÄžERLENDİRMESİ
- "Üçüncü çeyrekte yüzde 2 olan artışın üçüncü çeyrekte binde 4'e düÅŸtüÄŸünü görüyoruz. Bu büyüme konusunda soru iÅŸaretlerine neden oluyor.
- "Büyümenin hem kalitesi hem de sürdürülebilirliÄŸi açısından önemli olan bir diÄŸer husus, yatırımlar. Yatırım yapacaksınız ki iÅŸ imkanı verebilesiniz, ki milletin tenceresi dolsun. Bu yatırımda son beÅŸ çeyrektir daralıyor. "
- "Rakamlar, büyümenin istihdam yaratmadığını ortaya koyuyor. Bu büyüme iÅŸsizlere yaramıyor. Bu sadece İstanbul'ada parasını borsaya yatıran bir avuç yandaÅŸa ve Londra'daki bir avuç insana yarıyor."
- "Albayrak, arkadaşına talimat verdi ÅŸunu 5 çıkar diye."
- "İş gücü ödemelerinin milli gelir içindeki payı yeni açıklanan rakamlara göre de düÅŸmeye devam ediyor. Yani her yıl yaratılan pastadan çalışanlara daha az ödüyoruz."
- "Bir yıllık GSYH 734 milyar dolar olmuÅŸ. Bu rakam 2008 yılındaki GSYH'nın bile altında. Az gitmiÅŸiz uz gitmiÅŸiz Ak Parti döneminde 11 yıl geriye gitmiÅŸiz.Uyarıyoruz, artık aspirin tedavisinden vazgeçin. milletin derdine derman olacak tedbirleri alın."
'DELİ DUMRUL KÖPRÜSÜ DEYİN'
- "2020 bütçesinin görüÅŸmeleri sona erdi. Åžimdi artık genel Kurul'da tartışılacak. Ama çok ilginç bazı bakanlar için bu komisyon adeta günah çıkarma odasına dönüÅŸtürdü. Önce SaÄŸlık Bakanı çıktı kamu hastanelerinin bütçe kaynaklarıyla yapılacağını söyledi. Bir de ÅŸehir hastanelerinin büyüklüÄŸünden dolayı yönetim sıkıntısı yaÅŸanabileceÄŸini söyledi. Sonra UlaÅŸtırma bakanı çıktı. Osmangazi Köprüsü'nde çok yüksek garanti parası verdik, kimse bunu ödeyemez, o yüzden bu parayı düÅŸtük diyor."
- "Derhal bu köprünün ismini deÄŸiÅŸtirin, buna deli dumrul köprüsü deyin. Geçenden 30, geçmeyenden döve döve 40 akçe."
- "Bir tarafta el kadar bebeÄŸe tek taÅŸ yüzük takanlar, diÄŸer tarafta ailesiyle birlikte canına kıyan vatandaÅŸlar var. Milletimizi inim inim inliyor ama saray duymuyor."
KADIN CİNAYETLERİ
Öztrak'a kadın cinayetleri ile ilgili ÅŸu soru yöneltildi: "EskiÅŸehir'den gelen kadın cinayeti. Adalet Bakanı'nın açıklaması var. Adalet bu sese kulağını kapatamaz" dedi. Bu açıklamayı nasıl deÄŸerlendirirsiniz?"
- "Defalarca 25 defa müracaat etmesine raÄŸmen ÅŸiddete uÄŸrayan bir kadının sesini duymayan bir devletle karşı karşıyayız. Yasa var. Hele en son öldürülen bu kadına sana zulmeden, ÅŸiddet uygulayan erkekle barış denmiÅŸ. Olacak iÅŸ mi. Bunun kanunen denmesi mümkün deÄŸil. ArkadaÅŸlar burada bir zihniyet sorunu var. Kadınla erkeÄŸi eÅŸit görmeyen bir zihniyet! Toplumu bu konuda yeniden eÄŸitmek durumundayız. bu zihniyetle kadına ÅŸiddetle mücadele edilemez. Yasalar mevcut ama bunları uygulayacak zihniyet maalesef yönetimde yok."
'GENEL SEÇİMLERİ KAYBETME KORKUSU'
Millet ittifakı'nın belediyelerine kamu bankalarının kredi vermemesi hakkında soruyu da yanıtlayan Öztrak, "Kamu bankalarına muhalefet belediyelerine destek olmayın yönünde bir talimat verildiÄŸini biliyoruz. Ama bizim büyükÅŸehir belediyelerimiz de muhalefet belediyeleri olarak böyle bir ortamda milletin ihtiyaçlarına nasıl yanıt veririz diye önlem alıyorlar. Türkiye'de çok garip olaylar yaÅŸanıyor. Adalet Ve kalkınma Partisi'nin Genel BaÅŸkanı İstanbul Belediyesi zor duruma düÅŸsün diye yaÄŸmur yaÄŸmasın duasına çıkmış durumda. YaÄŸmur yaÄŸmazsa görürsün diyor. Kim görecek? İstanbullu. Kendi bakanı döneminde İstanbul'un su sorununu 2071'e kadar çözdük bir beyanatları var. Açık söylüyorum, bu zihniyet önümüzdeki dönemde genel seçimleri kaybettirecektir. Åžu anda gördüÄŸümüz korku genel seçimleri kaybetme korkusudur" diye yanıt verdi.
İLGİLİ HABERLER
İstanbul Şehir Üniversitesi yönetiminden Erdoğan’a cevap
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Halkbank'ı dolandırmaya çalışmakla suçladığı İstanbul Şehir Üniversitesi yönetimi yazılı açıklama yaptı.
09-12-2019 18:01

AKP Genel BaÅŸkanı Tayyip ErdoÄŸan'ın Halkbank’ı dolandırmaya çalışmakla suçladığı İstanbul Åžehir Üniversitesi yönetimi yaptığı yazılı açıklamayla, “İstanbul Åžehir Üniversitesi’ne Halkbank tarafından bankacılık mevzuatına uygun olarak kullandırılan yatırım kredisi, bütünüyle kampüs inÅŸaatı için harcanmıştır” dedi.
ErdoÄŸan'ın Halkbank bankasını dolandırmaya çalışmakla suçladığı İstanbul Åžehir Üniversitesi yönetimi yazılı açıklama yaptı.
'BORÇLARININ SİLİNMESİNİ TALEP ETMEMİŞTİR'
ErdoÄŸan’ın iddialarına maddeler halinde yanıt veren açıklamada özetle, “Dragos kampüs arazisinin İstanbul Åžehir Üniversitesi’ne devri yürürlükteki yasalara uygun olarak yapılmıştır. İstanbul Åžehir Üniversitesi’ne Halkbank tarafından bankacılık mevzuatına uygun olarak kullandırılan yatırım kredisi, bütünüyle kampüs inÅŸaatı için harcanmıştır. İstanbul Åžehir Üniversitesi, kredi borçlarını ödeyebilecek kapasiteye sahip olup bu süreçte borçlarının silinerek kamu tarafından yüklenilmesini asla talep etmemiÅŸtir. Üniversite’nin talebi mevcut yasalar çerçevesinde borçlarının yeniden yapılandırılmasından ibarettir” denildi.
‘BASKILAR BİRAN ÖNCE SONLANDIRILMALI’
Açıklamanın sonuç bölümünde ise, “İstanbul Åžehir Üniversitesi’ne kimi basın yayın organları ve siyasiler tarafından yöneltilen asılsız itham, iftira ve iddialar da göstermektedir ki, Üniversite’nin ÅŸimdiye kadar konuyla ilgili yaptığı hiçbir açıklama dikkate alınmamakta ve Üniversite’nin yaklaşımının ulusal düzeyde kamuoyuna mâl olması engellenmektedir. Bu nedenledir ki, Üniversite’nin müktesebatının korunacağı yönünde verilen güvenceler de itimat telkin etmekten uzaktır. Üniversite’nin kurucusu Bilim ve Sanat Vakfı’nın 40 yıla yaklaÅŸan birikimi üzerine kurulan ve kamu yararı dışında hiçbir beklentisi olmayan İstanbul Åžehir Üniversitesi’nin ve mensuplarının ulusal ve uluslararası itibarının daha fazla zedelenmemesi için mali ve hukuki baskıların bir an önce sonlandırılması gerekmektedir. 11 Ekim 2019 tarihinde Halkbank tarafından bankalardaki tüm varlıklarına ihtiyati haciz kararı uygulanan üniversitemizde baÅŸta maaÅŸ ve burs ödemeleri olmak üzere en temel harcamalar bile yapılamamaktadır. Bu zor süreçte eÄŸitim, öÄŸretim ve araÅŸtırma faaliyetlerini büyük bir fedakârlıkla sürdüren öÄŸretim elemanlarımıza, çalışanlarımıza ve tepkilerini medeni bir ÅŸekilde ortaya koyan öÄŸrencilerimize bu açıklama vesilesi ile bir kez daha teÅŸekkür ediyoruz” ifadelerine yer verildi. (Mezopotamya Ajansı)
Çorlu tren katliamı davasında 4. duruşma öncesi son durum ne?
Çorlu tren katliamı davasında 4. duruşma yarın Çorlu Halk Eğitim Merkezi'nde görülecek. Başından itibaren skandallarla dolu bir soruşturma ve adli sürecin işletildiği dava ile birlikte acılı ailelerin de adalet mücadelesi sürüyor. Duruşma öncesi konuştuğumuz ailelerin avukatlarından SHD'li Evren İşler, “’Sosyal cinayet düzenine hayır’ diyen herkesi yarın Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne, ailelerle dayanışmaya çağırıyoruz" dedi.
09-12-2019 17:47

Tugay Candan - @TugayCandann
Mail: tugaycandan@ilerihaber.org
8 Temmuz 2018 tarihinde Uzunköprü-Halkalı seferini yapan trenin TekirdaÄŸ’ın Çorlu ilçesi Sarılar Mahallesi mevkiinde devrilmesi sonucu gerçekleÅŸen ve 25 kiÅŸinin hayatını kaybederek, 300'den fazla kiÅŸinin yaralandığı tren katliamıyla ilgili davanın dördüncü duruÅŸması yarın (10 Aralık) Çorlu Halk EÄŸitim Merkezi’nde görülecek.
10 ve 11 Eylül’de görülen duruÅŸmalarda, asli kusurlu bulunarak yargılanan sanıklar Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) 1. Bölge MüdürlüÄŸü Halkalı 14. Demiryolu Bakım MüdürlüÄŸü'nde Demiryolu Bakım Müdürü olarak görev yapan Turgut Kurt, Çerkezköy Yol Bakım ÅžefliÄŸi'nde Yol Bakım ve Onarım Åžefi olan Özkan Polat, Yol Bakım ÅžefliÄŸi'nde Hat Bakım ve Onarım Memuru olarak çalışan Celaleddin Çabuk ile Köprüler Åžefi Çetin Yıldırım’ın savunmaları alınmış, ayrıca sanıkların çapraz sorguları yapılmıştı.
SANIKLAR VE AVUKATLARI NE DEMİŞTİ?
- Turgut Kurt, kazadan sonra kontrol ekibi talep ettiÄŸi zaman Bakım Daire BaÅŸkanı Fahrettin Yıldırım’ın “Nasıl böyle bir ÅŸey istersiniz" diye yanıt verdiÄŸini söyledi. Kurt, bu talebinin üzerine TCDD 1. Bölge MüdürlüÄŸü (HaydarpaÅŸa) Demiryolu Bakım Servis MüdürlüÄŸü'nde Servis Müdürü Vekili olarak görev yapan Mümin Karasu'dan, sonra da Fahrettin Yıldırım’dan fırça yediÄŸini açıkladı.
- Turgut Kurt: Yeni yapılan menfezler eskilerden daha dayanıksız ve bunlara danışmanlık yapan Mustafa Karaşahin bilirkişilik yapıyor
- MüÅŸteki avukatının "Neden bu kadar hızlı sürede hat açıldı" sorusu üzerine Özkan Polat, "Demiryolunun ihtiyacı nedeniyle çünkü Türkiye’de bulunan yabancı vagonlar, ülkede kaldığı sürece TCDD ödeme yapmak zorundadır. Bunun için hattın açılması gerekiyordu" dedi.
- Özkan Polat: Olaydan sonra olayın gerçekleÅŸtiÄŸi menfeze usulüne uygun dolgu yapılmadı ve burada trafik devam etti.
- Çetin Yıldırım: 736 kilometreden tek başıma sorumluyum.
- Çetin Yıldırım: Kazanın olduÄŸu menfeze balast tutucu yapılması için 3 muayene döneminde de rapor yazdık. Balast tutucu yapılsaydı, kanımca menfezin altı kolayca boÅŸalmayabilirdi.
- Sanık avukatı Mehmet EktaÅŸ: TCDD ve UlaÅŸtırma Bakanlığı'ndaki bazı kiÅŸileri korumaya yönelik hazırlanmış bir komplo belgesidir. İddia ederim ki, TCDD bünyesindeki menfezlerin %96'sı Çorlu'da çöken menfezle aynı durumdadır.
Katliamda yakınlarını kaybeden aileler duruşmalarda beyanlarda bulunmuştu.
AİLELER NE DEDİ?
Sena Köse’nin annesi Aysun Köse: GereÄŸinin yapılmasını imza yetkisi olanlardan en üste kadar cezalandırılmasını istiyorum
Yurdagül ve Günce Dikmen’in annesi Funda Dikmen: Ben Türkiye Cumhuriyeti Devletinden ÅŸikayetçiyim. Soruyorum hak ettikleri için mi yoksa selamla sabahla mı oralara geldiler. Hepsinden ÅŸikayetçiyim.
YaÄŸmur Laçin’in babası Cabbar Laçin: TCDD’den bana bir yazı geldi bana: Gelin tazminatınızı alın. Ben dilenirim yine o parayı almam. Önce bir geçmiÅŸ olsun. Aç kalsam bile ekmeÄŸe muhtaç kalsam bile almam o parayı. Bir devlet adamı gelmedi yanıma. AKP ilçe baÅŸkanı beni arıyor. Neyin ne olduÄŸunu çok biliyorum. Hepsinden ÅŸikayetçiyim.
Melek Tuna’nın eÅŸi Ekrem Tuna: O mimarları ve mühendisleri karşımda görmek istiyorum. Benim bu garibanlarla iÅŸim yok. Ben o üsttekileri istiyorum. İki gün sonra cumhurbaÅŸkanımızın bayram günüydü, o yüzden ekranlar karartıldı, her ÅŸey örtbas edildi.
EÅŸi Derya ve kızı Beren KurtuluÅŸ’u kaybeden Melih KurtuluÅŸ: 6 aylık kızımı kaybettim. Burada TCDD’nin olmaması, böyle bir iddianamenin olması çok ayıp. Burada sadece dört kiÅŸinin yargılanıyor olması ve TCDD’nin bu davanın dışında tutuluyor olmasını kabul etmiyorum. Acaba ihaleyi istedikleri kimsele alamadığı için mi iptal ettiler?
Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi 11 Eylül’de duruÅŸmada, maÄŸdur ve müÅŸtekilerin davaya katılma talebinin kabulüne, Çorlu Cumhuriyet BaÅŸsavcılığına müzakere yazılarak soruÅŸturma hakkında bilgi istenmesine, bilirkiÅŸiler hakkında suç duyurusu yapılıp yapılmadığı hakkında bilgi istenmesine, TCDD'ye yazı yazılarak organizasyon ÅŸemasının istenmesine, yine TCDD'ye yazı yazılarak son 50 yıllık bakım onarım iÅŸlemlerinin istenmesine, bilirkiÅŸi keÅŸfi yapılmasının kabulüne, suç duyurusu talebinin deliller toplandıktan ve keÅŸif raporunun ayrıntılı incelenmesinden sonra görüÅŸülmesine, sanık Celaleddin Çabuk'un adlı kontrolünün kaldırılmasına TCDD Taşımacılık A.Åž.'nin davaya katılma talebinin reddine, bilirkiÅŸi isim listesinin İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), Sakarya Üniversitesi, EskiÅŸehir Anadolu Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi'nden (YTÜ) istenmesine karar vermiÅŸti.
İleri Hatırlatıyor
ACILI AİLELERİ ADALET İÇİN NÖBET TUTMAK ZORUNDA BIRAKAN SİSTEM...
Çorlu tren katliamı davası, daha olayın hemen ardından ortaya çıkan ihmaller zinciriyle bir sosyal cinayet olarak AKP iktidarının sicilinde yerini alırken, iÅŸletilen adli süreç de Saray Türkiyesi’ndeki hukuk cinayetlerinden biri olarak tarihe geçti.
Katliam sonrası atanan bilirkiÅŸilerden Mustafa KaraÅŸahin ile Bekir Sıddık BinboÄŸa Yarman’ın UlaÅŸtırma Bakanlığı ve TCDD ile iÅŸ iliÅŸkilerinin bulunduÄŸu ortaya çıkarken, bu BilirkiÅŸilik Kanununa aykırı atanan kiÅŸilerin hazırladığı raporda ise tüm ihmallere raÄŸmen üst düzey sorumlular yer almadı.
Ardından savcı Galip ÖzkurÅŸun tarafından TCDD’nin 4 alt düzey çalışanı hakkında kovuÅŸturma kararı verilirken, UlaÅŸtırma Bakanlığı ve TCDD’deki üst düzey sorumlular için “kovuÅŸturmaya yer yoktur” kararı verildi. İddianame ise katliamdan tam 8 ay sonra bilirkiÅŸi raporuna göre hazırlandı.
Bunun üzerine acılı aileler adalet nöbetlerine baÅŸladı. Anayasa Mahkemesi (AYM) önündeki nöbete bir polis saldırısı gerçekleÅŸti. 3 Temmuz’da Çorlu’da baÅŸlayan katliam davasında polis, yine AYM önündeki tavrını sürdürdü. DuruÅŸmanın ardından ailelere saldıran polisler hakkında deÄŸil, acılı aileler ve avukatları hakkında soruÅŸturma açıldı.
Çorlu tren faciasında hayatını kaybedenlerin yakınlarına (@TrenKatliami) polis saldırısı: Basın açıklamasına saldıran polis, adalet nöbeti için toplanan aileleri darp ettihttps://t.co/qcPIwIq8uU pic.twitter.com/sj8OKhFejq
— İleri Haber (@ilerihaber) June 12, 2019
1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruÅŸmasında mahkeme heyeti davadan çekildiÄŸini açıkladı. Bir üst mahkeme olan 2. Ağır Ceza Mahkemesi ise kararı inceledi ve çekilme talebini reddetti.
İleri Hatırlatıyor
AVUKAT EVREN İŞLER: ÜNİVERSİTELERİN BAZILARI ‘BU ALANDA ÜYEMİZ YOKTUR’ ÅžEKLİNDE CEVAP VERDİ
Sosyal Haklar DerneÄŸi (SHD) adına ailelerin müdafiliÄŸini üstlenen avukatlardan Evren İşler, dördüncü duruÅŸma öncesi son duruÅŸmada mahkemenin aldığı kararlara iliÅŸkin geliÅŸmeler ve davanın seyrine iliÅŸkin İleri’ye açıklamalarda bulundu.
İşler, yeni bilirkiÅŸiler atanmasıyla ilgili kararın ardından mahkemenin, üniversitelere daha önce ilgili kurumlarda görev almamış, rapor yazmamış öÄŸretim üyelerinin bilgilerinin istendiÄŸi yazılar yazdığını ve üniversitelerden gelecek isimlerle bir bilirkiÅŸi heyeti oluÅŸturma düÅŸüncesinde olduÄŸunu söyledi.
Celse arasında bazı üniversitelerden cevap geldiÄŸini ifade eden İşler, “Gelen cevaplar eÄŸitim sistemimizin de ne durumda olduÄŸuna örnek oluÅŸturdu” diyerek, ÅŸöyle devam etti:
“Üniversitelerin bazıları ‘bu alanda öÄŸretim üyemiz yoktur’ ÅŸeklinde cevap verdi. Takip ettiÄŸim kadarıyla bir üniversiteden de cevap gelmedi. Mahkeme, bu duruÅŸmada gelen cevapları deÄŸerlendirecek. Bu kiÅŸiler yeterli midir, deÄŸil midir buna bakılacak. Bu konuda taraflarında beyanları olacak. Böylelikle bir bilirkiÅŸi heyeti oluÅŸturulacak. Bu duruÅŸmada olmazsa, diÄŸer duruÅŸmaya kalacak.
Mahkemenin son celsedeki kararı, soruÅŸturma sürecindeki rezillikten sonra en azından doÄŸru düzgün bir bilirkiÅŸi heyeti oluÅŸturma kararı olması sebebiyle önemli.”
‘DOSYA TEFRİK EDİLDİ’
Son celsede mahkemenin dinlenilmesini istediÄŸi TCDD görevlileri kararına iliÅŸkin geliÅŸmeler hakkında da bilgi veren İşler, savcılığın bu kiÅŸiler hakkında dava açarken “balast tutucu duvar yapılmasına” atfederek bir tefrik (ayırma) kararı verdiÄŸini ve bu dosyada sorumlu olduÄŸu iÅŸaret edilen TCDD görevlilerinin, mahkemenin dinlenilmesini istediÄŸi kiÅŸilerle aynı kiÅŸiler olduÄŸunu hatırlattı.
Tarafların duruÅŸma arasında bu konuyla ilgili mahkemeye iki itirazı olduÄŸunu ifade eden İşler, ÅŸunları söyledi:
“İlk itiraz ÅŸuydu: Dinlenilmesi istenen insanların adresi Çorlu’da olmadığı için mahkeme tarafından talimat yazılmıştı. Talimatla dinlemenin kabul edilemeyeceÄŸi, böylesi bir olayın sorumlularını ortaya çıkarılabilmesi için yargılama yaparken tanıkların mahkeme huzuruna çıkarılarak dinlenilmesinin önemli ve gerekli olduÄŸunu yönünde hem bizim, hem de sanıkların itirazı oldu.
İkinci olarak da tefrik edilen dosyada sorumlu olmaları gündeme geldiÄŸi için (ki biz zaten bunu biliyorduk ve söylüyorduk. Kaldı ki bu kiÅŸilerin sorumlu olması da yeterli deÄŸil, çok daha üst düzey sorumluluklardan bahsediyoruz) sanık olmaları ihtimali var. Dolayısıyla bu kiÅŸilerin dinlenilmesine yönelik kararı gözden geçirmesi yönünde mahkemeye talepler iletildi. Buna iliÅŸkin ne karar vereceÄŸini, ne ÅŸekilde davranacağını yarın hep birlikte göreceÄŸiz.”
'AİLELERİN ADALET MÜCADELESİ DEVAM EDECEK'
Dava sürecine iliÅŸkin deÄŸerlendirmede bulunan İşler, acılı ailelerin ısrarlı takibi ve gündeme getirmesi üzerine bilirkiÅŸiler konusundaki ‘rezilliÄŸin’ ortaya çıktığını vurguladı. “Yarılamayı bir bütün olarak düÅŸünürsek, savcılığın yaptığı en iyimser tabirle ‘fahiÅŸ hata’yı gidermek için mahkeme bir adım attı” diyen İşler, TCDD’de ve UlaÅŸtırma Bakanlığı’ndaki üst düzey sorumlular yargılanana kadar ailelerin adalet mücadelesi devam edeceklerine dikkat çekti.
DURUÅžMAYA ÇAÄžRI
İşler, açıklamasının son kısmında yarınki duruÅŸmaya çaÄŸrı yaptı:
“’Sosyal cinayet düzenine hayır’ diyen herkesi yarın Çorlu Halk EÄŸitim Merkezi’ne, ailelerle dayanışmaya çağırıyoruz. Sosyal Haklar DerneÄŸi olarak acılı ailelerin hukukunu savunmayı sürdüreceÄŸiz”
İmamoğlu'ndan ilk veto
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, ilk kez veto hakkını kullandı.
09-12-2019 17:21

İBB Meclisi’nin Ekim ve Kasım aylarında aldığı 3 kararı, yeniden görüÅŸülmek üzere Meclis'e iade etti. İBB Meclisi’nde çoÄŸunluÄŸu elinde bulunduran AKP Grubu, söz konusu kararlarla ilgili Meclis’e teklif sunmuÅŸ ve karar çıkartmıştı.
İBB BaÅŸkanı İmamoÄŸlu’nun veto ettiÄŸi Meclis kararları, İBB Meclisi’nin aralık ayı toplantısının ilk günkü gündeminde yer aldı. Söz konusu kararlar ile mülkiyeti İBB’ye ait bazı parsellerin park alanına alınması ve bazı parsellerin devir ve tahsisleriyle ilgiliydi. Park alanına alınan araziler arasında, bir zamanlar "Dubai Towers" gökdeleninin yapımı planlan Levent’teki İETT Garajı da bulunuyordu.
İmamoÄŸlu’nun veto ettiÄŸi kararlar ise ÅŸu ÅŸekilde:
- "(9.) ÅžiÅŸli – Esenler – Kağıthane – BaÅŸakÅŸehir - Eyüpsultan ve BeÅŸiktaÅŸ İlçelerinde bulunan muhtelif parsellerin park alanına alınmasına iliÅŸkin, 17.10.2019 tarih ve 702 sayılı Meclis Kararının yeniden görüÅŸülmek üzere meclise iadesi hk. BaÅŸkanlık Makamı teklifi.(2019/804)
- (10.) BaÅŸakÅŸehir ve Tuzla İlçeleri muhtelif ada ve parselde bulunan taşınmazların, park, yol, deprem ve toplanma alanı olarak plan deÄŸiÅŸikliÄŸi yapılmasına iliÅŸkin, 17.10.2019 tarih ve 703 sayılı Meclis Kararının yeniden görüÅŸülmek üzere meclise iadesi hk. BaÅŸkanlık Makamı teklifi.(2019/807)
- (182.) Muhtelif ilçelerde bulunan taşınmazlara iliÅŸkin devir ve tahsis iÅŸlemlerine iliÅŸkin (12 adet dosya) 27.11.2019 tarih ve 934 sayılı Meclis Kararının yeniden görüÅŸülmek üzere Meclise İadesi hk. BaÅŸkanlık Makamı teklifi. (2019/937)"
Diyanet, KYK yurtlarında 'manevi danışmanlık ve din' hizmeti verecek
KYK yurtlarında, Diyanet İşleri Başkanlığı personeli tarafından 'manevi danışmanlık ve din' hizmeti sunulacak.
09-12-2019 16:49

Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Diyanet İşleri BaÅŸkanlığı arasında imzalanan protokol uyarınca Diyanet personelleri KYK yurtlarında 'manevi danışmanlık' hizmeti verecek. Diyanet İşleri Bakanı Prof. Dr. Ali ErbaÅŸ, bir aylık hizmet içi eÄŸitimlerle 711 hocanın göreve baÅŸlayacağını açıkladı.
Gençlik ve Spor Bakanlığına baÄŸlı kurumlarda, yurtlarda, spor tesislerinde, kamplarda ve gençlik merkezlerinde çocuk ve gençler ile çalışanlara, Diyanet İşleri BaÅŸkanlığı personeli tarafından manevi danışmanlık ve din hizmeti sunulacak. Protokol Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem KasapoÄŸlu ile Diyanet İşleri BaÅŸkanı Prof. Dr. Ali ErbaÅŸ arasında imzalandı.
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem KasapoÄŸlu, gençlerin bağımlılıkla mücadelesi konusunda protokolün öneminden bahsederek, “Bu protokolün baÅŸta gençler, insanlık ve milletimiz için hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Gençlik ve Spor Bakanlığı, gençlerimizi tüm yönleriyle yarınlara hazırlama, bugünlerini daha donanımlı kılma ve spor noktasında spor kültürünü tabana yayma ve sportif baÅŸarıyı en yukarıya taşıma görevi olan bir bakanlık, teÅŸkilat. Gençlik, ülkemizin en önemli varlığı. 20 milyon gençle ülkemiz dünyanın en genç nüfusuna sahip. 700 bini aÅŸkın öÄŸrenciyi misafir ettiÄŸimiz yurtlarımızla, gençlik merkezlerimizle, ülkemizin dört bir yanında var olan gençlik kamplarımızla ve elbette spor tesislerimizle milletimizin hizmetindeyiz. CumhurbaÅŸkanlığı yönetim sistemi bize bu tür iÅŸ birliklerini, ortak çalışmaları daha pratik, hızlı ve verimli hale getirdi. Bu kapsamda yaptığımız iÅŸ birliklerinden güzel geri dönüÅŸler aldık. Önümüzde aşılması gereken bir mesele olarak bağımlılık konusu var. Pek çok bağımlılık türü var. Bağımlılıklarla mücadele konusunda Diyanet İşleri BaÅŸkanlığıyla gerçekleÅŸtirilecek koordineli çalışmaların önemli olduÄŸunu düÅŸünüyorum. Bu iÅŸ birlikleriyle gençlerimizi hiçbir kötü alışkanlığın esiri yapmama noktasında kararlı olduÄŸumuzu ifade etmek istiyorum” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Müzisyen Yılmaz Çelik gözaltına alındı
Müzisyen Yılmaz Çelik hakkında yapılan terör soruşturması kapsamında Dersim'de gözaltına alındı.
09-12-2019 14:52

Müzisyen Yılmaz Çelik hakkında yapılan terör soruÅŸturması kapsamında Dersim'de gözaltına alındı.
Tunceli Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı'nca Yılmaz Çelik hakkında yürütülen 'terör soruÅŸturması' kapmasında gözaltı kararı alındı. Çelik, dün akÅŸam saatlerinde, Tunceli Kültür MüdürlüÄŸü Konferans Salonu'nda verdiÄŸi konserin ardından polis ekiplerince gözaltına alındı.
Yılmaz Çelik'in emniyette sorgulandığı öÄŸrenildi.
Sanatçı Sabahat Akkiraz ise Twitter'dan yaptığı açıklamada, "Sevgili kardeÅŸim ve sanatçı dostumuz Yılmaz Çelik dün gece Tunceli’deki konserinin ardından evinde gözaltına alındı. Yarın mahkemeye çıkacak olan Yılmaz Çelik kardeÅŸime geçmiÅŸ olsun diyor. Asılsız ihbarlarla sanatçıları suçlu sanma psikolojisinden kurtulunmasını diliyorum" diyerek müzisyen Yılmaz Çelik'e desteÄŸini iletti.
Dersim Dernekler Federasyonu da "Sanatçı dostumuz Yılmaz Çelik, dün gece Dersim'de gözaltına alındı. Dostumuz bir an önce serbest bırakılsın," çaÄŸrısında bulundu.
Emekçilere ihanet eden Türk-İş Başkanı: Asgari ücret 2 bin 578 liranın altında olursa 'bize getirmeyin' dedim
Mikrofonunun açık kalmasıyla emekçilere ihaneti kayıtlara geçen Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay"Yaşam maliyeti, resmi rakam 2 bin 578 lira. Komisyona 'Bunun altında bir şey olursa bize getirmeyin' dedim" şeklinde konuştu.
09-12-2019 14:49

AKP hükümeti ile kamu iÅŸçisinin 2019-2020 yıllarındaki mali ve sosyal haklarını belirleyen toplu iÅŸ sözleÅŸmesinde emekçilerin taleplerinden çok uzak olan anlaÅŸmada uzlaÅŸan ve basın toplantısında mikrofonunun açık kalması sonucu “Uzasa iÅŸi karıştıracağız, en azından kapattım böyle” dediÄŸi anlaşılarak iÅŸçilere ihanetiyle akıllara kazınan Türk-İş Genel BaÅŸkanı Ergün Atalay, "Asgari ücret 2 bin 578 liranın altında olursa 'bize getirmeyin' dedim" ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Adapazarı'nda daha önce çalıştığı Türkiye Vagon Sanayii Fabrikası'nı ziyaret ederek iÅŸçilerle sohbet edip, sendika temsilcileriyle görüÅŸen Atalay, gazetecilerin asgari ücret ile ilgili soruları üzerine ÅŸöyle konuÅŸtu:
"Asgari ücreti komisyon yapıyor, yarın toplanacaklar. Ben asgari ücretle ilgili söyleyeceÄŸimi söyledim. Yoksulluk sınırı var, açlık sınırı var bir de yaÅŸam maliyeti var. Benim ifadem ÅŸu oldu; yaÅŸam maliyeti, resmi bir rakam 2 bin 578 lira. Komisyona dedim, 'Bunun altında bir ÅŸey olursa bize getirmeyin'. Üstünde olursa komisyon otururlar, ortak karar verecekler. 'Ama ben Türk-İş olarak bu açıklanan rakamın altında olmam' dedim.
Bu ülkede 7 milyonu ilgilendiriyor, çoluÄŸu çocuÄŸu, 20 milyonu ilgilendiriyor. Toplumu ilgilendiriyor. İnÅŸallah bizim dediÄŸimiz noktada buluÅŸulur da milletin memnun olduÄŸu bir ÅŸeyin altına imza atarız"
Ergün Atalay, asgari ücretin yüksek olması durumunda iÅŸverenlerin iÅŸçi çıkaracağı iddialarıyla ilgili ise ÅŸunları söyledi:
"Onların iÅŸi hep kazanmak. Onların içinde iÅŸlerini çok düzgün yapan iÅŸverenlerimiz var, örgütlü olduÄŸumuz iÅŸverenlerimiz var; ama kazanıp da doymayan iÅŸverenler de var. Ben zaman zaman söylüyorum; bu parayı onlara verelim, 1- 2 ay denesinler, bunlar geçiniyorsa hep beraber susalım. Geçinmiyor ise hiç konuÅŸmayalım. En azından böyle bir laf etsinler. 'Yok batarız, çıkarız'. Bu rakamı konuÅŸmak için evvela bu rakamı denemek lazım. Daha çok üretelim, daha güzel üretelim, daha kaliteli üretelim ama ürettiÄŸimizden biz de en azından nefes alacak bir ücret alalım. Talebimiz bu."