Urfa'da kaçak bir medreseye zorla gönderildiği öne sürülen 12 yaşındaki Abdulbaki Dakak, 11 Haziran günü kaybolmuş ve cansız bedeni, 14 Haziran günü medresenin yanınki ahırda asılı halde bulunmuştu. Dakak'ın gönderildiği medresenin Semerkand Vakfı'nın denetiminde olduğu iddia edilmişti.

Şüpheli şekilde hayatını kaybeden çocuğun ön otopsi raporu ortaya çıktı. Raporda, 14 Haziran günü yapılan otopsinin yaklaşık 2 saat sürdüğü görüldü. Otopsi raporunda, Dakak’ın sol kolunun dış kısmında 2 adet birbirine paralel sıyrıklar, sol kol üstte ise yara izi, ensesinin sağında ise sıyrık olduğu belirtildi.

RAPORDA YER ALAN BULGULAR

Raporda, Dakak’ın boyun ve ense bölgesindeki bulgular şöyle açıklandı:

"En alt noktası boyun sol önde olan, her iki yandan yükselip yüzeyleşerek, tek hat halinde, sağda mastoid (kulağın arkasında yer alan hassas bir kemik) çıkıntının 3 cm lateralinde (vücudun sol yan ya da sağ yanı anlamına gelmektedir), solda mastoid çıkıntının 1 cm. altından geçerek saçlı deri oksipitale (kafatasının arka bölümünde yer alan kemik) uzanan yer yer epidermal (deriyi oluşturan üç tabakadan en dışındaki tabaka) soyulmaların olduğu, en geniş yerinde 1,4 cm'lik, boyun solda 4 adet 8x1 cm., 6,2x2 cm., 5,7x1,8 cm. ve 3,6x2 cm.'lik bası izleri görülebilen, birleşmeden sonlanan telem (ası vasıtasının boyun cildinde oluşturduğu izdir) olduğu görüldü. Sol el iç kısımda 2, 3 ve 4’üncü parmaklarda basıya bağlı çökük görünüm izlendi."

Raporda, Dakak’ın boyun bölgesine ilişkin, "Sol sternokleidomastoid (kafanın döndürülmesini sağlayan boyundaki kas) kas klavikula (köprücük kemiği) yapışma yerinde noktasal kanama olduğu değerlendirilen alanlar görüldü" tespitinde bulunuldu.

Çene ile gırtlak kıkırdağı arasında yer alan at nalı şeklindeki hyiod kemiğine ilişkin de ifadelerin yer aldığı raporda, "Sağlam olup sol iç kısmında kemiğe yapışan yumuşak dokuda noktasal kanama alanı olduğu görüldü" denildi.

ZEHİRLENME İHTİMALİNİN ARAŞTIRILMASI İSTENDİ

Adli tıp uzmanları, raporda Abdulbaki Dakak'ın kesin ölüm nedenine ilişkin başka incelemeler de taleo ederek şunları belirtti:

"Kişinin kesin ölüm sebebinin belirlenebilmesi için alınan örneklerde Adli Tıp Kurumu Diyarbakır Grup Başkanlığı'nda yapılacak histopatolojik (organ, doku ve hücrelerde oluşan değişikliklerin çeşitli yöntemler kullanılarak mikroskopta incelenmesi) ve toksikolojik (zehirli maddeler ve zehirlenmelerle ilgili uzmanlık) incelemeler sonucu düzenlenecek raporların adli tahkikat dosyası ile birlikte tarafımıza gönderilmesinin uygun olduğu kanaatindeyim."

KARAR BÖLÜMÜ

Raporun karar bölümünde ise şunlar kaydedildi:

"Otopsi sırasında alınan kan, göz içi sıvısı, safra, mide içeriği, karaciğer, böbrek örneklerinin alkol, uyarıcı-uyuşturucu madde aranması ve sistematik toksikolojik analiz incelemeleri yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu Diyarbakır Grup Başkanlığı Kimya İhtisas Dairesi'ne gönderilmesine, sonucun Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesinin istenilmesine;

Otopsi sırasında alınan beyin, beyincik, beyin sapı, akciğer, kalp, karaciğer, böbrek, spanç içerisinde servikal medulla spinalis, spanç içerisinde omohyoid kas grupları, spanç içerisinde sol sternokleidomastoid kas orta kısmı, spanç içerisinde sol sternotiroid kası, kaset içerisinde sırt kası örneklerinin histopatolojik inceleme yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu Diyarbakır Grup başkanlığı Morg İhtisas Dairesi Histopatolojik Tetkik Şubesi’ne gönderilmesine, sonucun Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesinin istenilmesine;

Gerektiğinde DNA tiplemesi yapılabilmesi amacıyla saklanmak üzere FTA kartına alınan kan örneği, gerektiğinde inceleme yapılmak üzere her iki el tırnak altı sürüntü, bir adet anal sürüntü örneklerinin Cumhuriyet Başsavcılığı’mıza teslim edilmek üzere olay yeri inceleme görevlisine teslim edilmesine karar verilerek tutanak huzurda bulunanlarca birlikte imza altına alındı." (ANKA)