Okulların kapısı Deniz Feneri'ne sonuna kadar açık: Öğrencilerden para toplayabilecekler!
MEB, yolsuzluklarla bilinen Deniz Feneri'yle 2017'de yaptığı protokolü yeniledi. Protokol, derneğe okulda "mescit yaptırma" gibi gerekçelerle öğrencilerden para toplanmasının da yolunu açıyor.
25-11-2019 15:06

İleri Haber
Yandaş vakıf ve derneklerle protokoller imzalayarak okulların kapısını gericilik ve ranta sonuna kadar açan MEB, adı bir dönem yolsuzluklarla anılan Deniz Feneri Derneği’yle ‘İyilik Okulu’ projesinin protokolünü yeniledi.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Deniz Feneri Derneği ve İmam Hatipliler Derneği (ÖNDER) ile 2017 yılında yaptığı ‘İyilik Okulu’ adı altındaki projenin protokolünü yeniledi. 30 sayfadan oluşan protokolde, dernek gönüllülerinin okullarda dernek adına yardım toplama faaliyeti yapabilmesine imkan veriliyor.
2017’DE İMZALANMIŞTI
Daha önce TÜGVA, TÜRGEV, Ensar Vakfı gibi vakıflarla protokol imzalayan MEB, 2017’de daha önce yolsuzluk davasıyla gündeme gelen Deniz Feneri Derneği’yle protokol imzalamıştı.
O dönem protokol haberini duyuran Deniz Feneri’nden yapılan açıklamada, MEB Din Öğretimi Genel Müdürü Nazif Yılmaz’ın katılımıyla yapılan protokolün tanıtılacağı bildirilmişti.
Yapılan açıklamada şöyle denilmişti:
“MEB Din Öğretimi Genel Müdürü Nazif Yılmaz’ın teşrifleriyle Ortaokul ve Lise seviyesindeki öğrencilere yönelik gerçekleştirilen İyilik Okulu projesi için Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü, Önder ve Deniz Feneri Derneği arasında imzalanan işbirliği protokolü kapsamında, yardımlaşma, dayanışma ve paylaşma gibi iyilik kavramlarımız genç yüreklere anlatılacak.”
İLGİLİ HABERLER
Kars'ta lise öğrencisini kaçırmak isteyen 3 kişi yakalandı
Kars'ta lise öğrencisi kız çocuğunu minibüse bindirip kaçırmaya çalışan 3 kişi yakalandı.
09-12-2019 10:02

Kars'taki Atatürk Mesleki Anadolu Lisesi'nin önünde, okuldan çıkan öğrenci M.B.'nin (17) yanına gelen bir kişi bir süre konuştuktan sonra öğrenciyi minibüsün yanına kadar götürerek içeri girmeye zorladı. Polisin ilk müdahalesinde yakalanamayan şüpheliler, olay yerinden 500 metre uzaklaştıktan sonra yakalandı.
Lise öğrencisi kız çocuğunu zorla minibüse bindiren ve olay yerinden uzaklaşan şüpheli 3 kişi okul polisinin olayı bildirmesinin ardından 500 metre ileride Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet-Gasp Büro Amirliği ekiplerince yakalanarak gözaltına alındı.
Kaçırılan öğrenci M.B.'nin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken, şüpheli 3 kişi, “Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma, Kasten Yaralama, Tehdit” suçlarından çıkarıldıkları adli mercilerce tutuklanarak cezaevine gönderildi.
'Ensar Vakfı’nın yemeklerinden zehirlenen öğrencileri şikâyetçi olmasınlar diye tehdit ettiler' iddiası
Ensar Vakfı'nın yemeklerinden zehirlenen çocuklardan bazıları, “Zehirlendikten sonra okul müdürümüz bize, ‘Ensar Vakfı’na büyük bir oyun oynanıyor. Bu oyuna alet olmayın dedi.’ Şikâyetçi olan öğrencilere ise okul müdürünün tavırları sertleşti” dedi.
09-12-2019 08:57

İstanbul'un Bahçelievler ilçesindeki 15 Temmuz Şehitleri Anadolu İmam Hatip Lisesi yurdunda kalan ve yemekten zehirlenen çocuklardan bazıları, “Zehirlendikten sonra alınan ifademizde yetkililerden şikâyetçi olmak istedik. Okul müdürümüz bizlere, ‘Ensar Vakfı’na büyük bir oyun oynanıyor. Bu oyuna alet olmayın dedi.’ Sadece birkaç arkadaşımız şikayetçi oldu. Şikâyetçi olan öğrencilere ise okul müdürünün tavırları sertleşti” dedi.
15 Temmuz Şehitleri Anadolu İmam Hatip Lisesi yurdunda bir yıl arayla iki besin zehirlenmesi vakası yaşandı. 3 Kasım 2018 tarihinde okulun yurdunda yatılı kalan 17 öğrenci yemekten zehirlendi. İkinci zehirlenme vakası ise 2 Aralık’ta gerçekleşti. Bu kez 38 çocuk yedikleri akşam yemeğinden zehirlendi. Şiddetli karın ağrısı yaşayan çocuklar ancak ertesi gün hastaneye sevk edildi. Başlatılan soruşturmada sadece birkaç öğrenci şikâyetçi oldu. Okulun yurdunda kalan ve güvenlik nedeniyle isimlerinin yazılmasını istemeyen bazı öğrenciler açıklamalarda bulundu.
'SESİMİZİ DUYURMAK İÇİN HER KAPIYI ÇALDIK AMA SONUÇ ALAMADIK'
Cumhuriyet’ten Seyhan Avşar’ın haberine göre, bir öğrenci, “Yemek yedikten sonra bütün gece karnımız ağırdı. Ertesi gün okul müdürüne bildirdik. ‘Hastalanmanız Ensar Vakfı’nın yemeğinden olmamıştır. Üşütmüşsünüzdür, rüzgâr esiyor’ diyerek bizi hastaneye götürmek istemedi. Bizler zorlayınca ambulanslar çağrıldı, hastaneye kaldırıldık. Okul ve yurt idaresinin denetimsizliği sonucu zehirlenip duruyoruz. Ensar’ın hazırladığı yemekle ilgili sesimizi duyurmak için her kapıyı çaldık ama sonuç alamadık” dedi.
'ŞİKAYETÇİ OLANLARA OKUL MÜDÜRÜNÜN TAVRI SERTLEŞTİ'
Besin zehirlenmesi yaşayan bir başka öğrenci ise “Zehirlenmeme ilişkin sorumlulardan şikayetçi oldum. Ancak şikâyetçi olmadan önce okul müdürümüz yanımıza gelerek, “'Ensar Vakfı’na büyük bir oyun oynanıyor. Bu oyuna alet olmayın' dedi. Sadece birkaç arkadaşımız şikayetçi oldu. Şikâyetçi olan öğrencilere ise okul müdürünün tavırları sertleşti” dedi.
Avşar'ın telefonla ulaştığı okul müdürü Hikmet Feridun Aksu, “Bizler devlet memuruyuz. Açıklama yapamam” dedi. “Ensar Vakfı’nın Milli Eğitim Bakanlığı’na ait bir yurda yemek hizmeti” vermesinin gerekçesi sorulan Aksu, “Her şey kanunlar çerçevesinde yapılır. Kimsenin şahsi bir şey yapma yetkisi yoktur. Biz sadece devlet memuruyuz” yanıtını verdi.
Çocukları istismara uğrayan anne davadan vazgeçirilmeye zorlanıyor
2 çocuğu dedeleri tarafından istismar edilen anne G.Ö., açtığı davadan vazgeçmesi için kendisine baskı uygulandığını belirterek, "Mücadeleden vazgeçmeyeceğim" dedi.
08-12-2019 12:45

Hatay'ın Arsuz ilçesinde dedeleri C.Ö.'nün cinsel istismarına maruz kalan 14 ve 15 yaşlarındaki iki kardeşin annesi G.Ö., karşılaştıkları baskıları anlattı. Yaşanan istismara ilişkin şikayetçi olmasından kaynaklı sürekli rahatsız edildiğini dile getiren G.Ö., davadan vazgeçirilmek istendiğini ancak tüm tehditlere rağmen gerekli cezanın alınması için mücadele edeceğini söyledi.
Sanığın tutuklanmadığına dikkat çeken G.Ö., 13 Kasım'da görülen ilk duruşmada da sanığın "Aramızda husumet var. Çocukların annesi bunu uyduruyor" diyerek kendini savunduğunu hatırlattı. Aralarında bir husumet olmadığına dikkat çeken G.Ö., sanığın emniyet ifadesini farklı verdiğini mahkemede ise bunu inkâr ederek kendisine iftira atıldığını söyledi.
DAYANIŞMAYA VURGU
Daha önce sanık ile komşu olduklarını ancak olayın açığa çıkmasıyla birlikte çocuklarını korumak için başka bir yere taşındıklarını söyleyen G.Ö, bu süreçte eşinin de işsiz kaldığını ve kadın dayanışmasıyla hayata tutunduğunu söyledi. Bu süreçte Arsuz Belediyesi ve Kaymakamlığı'nın yanı sıra İskenderun Kadın Platformu'nun kendilerine kira desteği sunduğunu söyleyen G.Ö., "Çocuklarıma yeni bir hayat vermek için yeni bir eve taşındım. Kadın dayanışmasıyla mücadelemi yürütüyorum" diye belirtti.
‘ÇELİŞKİLİ RAPOR VERİLDİ’
MA'dan Hamdullah Kesen'in haberine göre çocuklarının ve kendisinin psikolojik olarak tedavi gördüklerini anlatan anne G.Ö., Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı ile Adana Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’nde alınan kati rapor sırasında doktorların kendilerine, "Çocukları dışarı çıkarma. Çevrenin baskılarına maruz kalmasın. Çocukların intihar yönelimi var" demesine rağmen çocuklara "Ruh sağlığı bozulmamıştır" diye raporunun verildiğini söyledi.
Çocuklarının antidepresan haplar kullandıklarını belirten anne G.Ö. verilen raporun bu durumla çeliştiğine dikkat çekti.
BASKI UYGULANIYOR
G.Ö. şikayetini geri çekmesi için kendisine uygulanan baskıları şöyle anlattı: "Çocuklarım tek başına parka gidemiyor. Eşimin sokak ortasında yolunu kesiyorlar. Kimliği belirsiz kişilerce gizli numaralardan aranıyorum. Gece geç vakitlerde kapım çalınıp, balkonuma taş atılıyor. Olayın mağduru olmama rağmen yasalardaki yetersiz düzenlemelerden dolayı çocuklarımı koruyabilmek için evi terk edip, başka bir yere taşındık. Benim can güvenliğim kime emanet. Bu olayı ortaya çıkarmak suç mu?"
Tüm annelere çağrıda bulunan G.Ö., "Çocuklarının her hareketini takip etsinler, yapısı bu, içine kapanık diye düşünmesinler. Mutlaka uzmanlarla görüşsünler. Çocuklarınız tacize uğradığında utanması gereken siz değilsiniz" dedi.
Hatay’ın Arsuz ilçesinde yaşayan 14 ve 15 yaşlarındaki iki torununa cinsel istismarda bulunmakla suçlanan dede C.Ö. (74) hakkında açılan davanın ilk duruşması 13 Kasım'da İskenderun 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. “Çocuğun cinsel istismarı” suçlamasıyla tutuksuz yargılanan fail C.Ö. duruşmada tutuklanmadı. Duruşma 16 Aralık'a ertelendi.
MEB'den Doğa Koleji açıklaması
Öğretmen Maaşlarını uzun süredir ödemeyen Doğa Koleji hakkında MEB'den açıklama geldi.
07-12-2019 16:43

Uzun süredir maaşlarını alamayan Doğa Koleji öğretmenleri dersleri boykot ederek maaşlarını almak için eyleme geçmişti. Milli Eğitim Bakanlığı'ndan (MEB) konuyla ilgili açıklama geldi.
MEB yaptığı açıklamada, " Söz konusu özel öğretim kurumunun bazı kampüslerinde ‘maaş ödemelerinin yapılmadığı’ gerekçesiyle öğretmenlerin derslere girmemesi ile ilgili 4 Aralık 2019 tarihi itibariyle Bakanlığımıza ulaşan başvurular hakkında gerekli inceleme/soruşturma işlemleri hemen başlatılmıştır" denildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Doğa Koleji ile ilgili kamuoyuna yansıyan tüm gelişmeler Bakanlığımız tarafından yakından takip edilmektedir. Söz konusu özel öğretim kurumunun bazı kampüslerinde 'maaş ödemelerinin yapılmadığı' gerekçesiyle öğretmenlerin derslere girmemesi ile ilgili 4 Aralık 2019 tarihi itibariyle Bakanlığımıza ulaşan başvurular hakkında gerekli inceleme/soruşturma işlemleri hemen başlatılmıştır.
Doğa Koleji adında 51 ilde toplam 411 özel okul bulunmaktadır. Kamuoyuna yansıyan söz konusu sorunlar, kurucu işletmeye ait olan 15 ildeki 214 okulda yaşanmaktadır.
41 ildeki 197 okul ise imtiyaz hakkı kullanımı (franchising) yöntemiyle eğitim öğretim faaliyetlerini düzenli bir şekilde sürdürmektedir.
Bir özel okulun kurum açma şartlarını kaybetmesi sonucu, Bakanlığımız tarafından kapatılması halinde öğrencilerin eğitim öğretim süreçlerinin aksamadan devamı için İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından gerekli tedbirler alınmakta, velilerin de talepleri doğrultusunda öğrenciler resmi veya özel okullara nakledilerek olası mağduriyetleri önlenmektedir.
Özel okullarda görev yapan bir personelin ücretinin tam ve zamanında ödenmemesi veya sigorta primlerinin yatırılmaması gibi hususlar hakkında işverene uygulanacak idari yaptırımlar ilgili kanunlarda açıkça düzenlendiği gibi görev yapan personelin karşılanmayan özlük haklarını dava yoluyla ilgili okulun kurucusundan talep etme hakları da bulunmaktadır.
Bir özel öğretim kurumuna devam ederken kurumdan ayrılan öğrencilere, daha önce ödenen ücretlerinin ne şekilde iade edileceği hususu Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği'nin ilgili maddesinde düzenlenmiştir.
Bakanlığımız, söz konusu özel öğretim kurumunda yaşanan finansal sorunun yol açtığı sıkıntıları ilgili kanun ve yönetmeliklerin verdiği imkan ve yetkiler dahilinde çözmek için gerekli her türlü tedbiri almaktadır. Eğitim öğretim sürecinin aksamaması için tüm olasılıklar göz önünde bulundurularak gerekli önlemler alınmıştır. Olası bir durumda öğrencilerimizin resmi veya özel okullara nakillerinin gerçekleştirilebilmesi için tüm planlamalar yapılmıştır."
Ensar’ın dağıttığı yemek çocukları zehirledi
Ensar’ın imam hatip yurdunda verdiği yemekler çocukları zehirledi. Zehirlenen 38 çocuk, şiddetli karın ağrısı çekmelerinin ardından hastaneye sevk edildi.
07-12-2019 10:01

Bahçelievler’de bulunan 15 Temmuz Şehitleri Anadolu İmam Hatip Lisesi yurdunda kalan 38 çocuk, 2 Aralık günü akşam yemeğinde verilen yemekten zehirlendi.
Şiddetli karın ağrısı yaşayan çocuklar, ertesi sabah hasta halleriyle derse girdi. Derste rahatsızlıkları artan çocuklar, en yakındaki devlet hastanesine sevk edildiler. Tedavileri tamamlanan çocuklar ardından taburcu oldu. Konuya ilişkin soruşturma başlatıldı. Dün ise çocukların, avukatlar eşliğinde ifadeleri alındı. Ancak tüm çocuklar, “Yemekten zehirlenmeme sebep olan, yemeği yapan kişi ve kurumlardan şikayetçi değilim” dediler.
Cumhuriyetten Seyhan Avşar’ın haberine göre konuya ilişkin açıklama yapan İnsan Hakları Derneği (İHD) okula ait pansiyonun yemek işinin Ensar Vakfı tarafından organize edildiğinin kendilerine bildirildiğini açıkladı.
Açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
“3 Kasım 2018 tarihinde de aynı yurtta kalan 17 öğrencinin yine verilen yemekten zehirlendiği hatırlandığında, anılan yurtta çocukların sağlıklı beslenme imkânlarının olmadığı, zehirlenen çocukların hastaneye sevkleri geciktirilerek yaşam haklarının tehlikeye atıldığı görülmektedir. Bu olay bir kaza denilerek geçiştirilemez. Bu olayın etkin bir şekilde soruşturulması, sorumluların tespit edilerek cezalandırılmaları ile yurdun eksikliklerinin derhal giderilmesi yönünde önlemler alınması için yetkilileri göreve çağırıyoruz.”
Çocuk Hak İhlali İzleme Raporu yayınlandı: Devlet yetersiz
Göç ve İnsan Hakları Vakfı hazırladığı "Çocuk Hak İhlali İzleme Raporu"nu yayınladı. Raporda, aralarında Suriyeli, Afgan, Iraklıların da olduğu 2 bin 618 çocuk hak ihlaline maruz bırakıldığı belirtildi.
07-12-2019 09:40

Göç ve İnsan Hakları Vakfı (GİYAV), 2018’de medyada yer alan haberler üzerinden hazırladığı "Çocuk Hak İhlali İzleme Raporu"nu yayımladı. Aralarında Suriyeli, Afgan, Iraklıların da olduğu 2 bin 618 çocuk hak ihlaline maruz bırakıldığı belirtilen rapora göre ölümle sonuçlanan hak ihlali ise 661.
Rapora göre en çok hak ihlali ihmal kategorisinde 558 çocuk üzerinde yaşanıyor. 0–18 yaş arasındaki bireylerin incelendiği rapordaki ihlal verileri, internet üzerinden yerel medya ve yaygın medya sitelerinin taranması ile elde edilirken 01.01.2018–31.12.2018 tarihleri arasındaki dönemi kapsıyor.
‘KARA RAPOR’ OLARAK TANIMLANDI
GİYAV tarafından ‘Kara Rapor’ olarak tanımlanan rapor, Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Hakları Sözleşmesi (ÇHS) çerçevesinde hazırlandı. Takip edilemeyen, gözden kaçan ya da medyaya yansımayan ihlallerin olduğu düşünüldüğünde çıkartılan tablonun çocuklar ve toplum adına daha da karardığı belirtildi.
Devletin, uygulamayı taahhüt ettiği alanlarda çok yetersiz kaldığı vurgulanan raporda, “Yaşanan bu ihlaller, çocukların da bağımsız bireyler olduklarını, onların da kendine özgü haklarının olduğunu anlamakla sınırlandırılabilir” denildi.
Rapora göre hak ihlaline maruz bırakılan çocukların sayısı şu şekilde:
- Toplam ihlal sayısı: 2 bin 618
- Etkilenen çocuk: 2 bin 618
- Etkilenen kız çocuk sayısı: 539
- Etkilenen erkek çocuk sayısı: 953
- Cinsiyeti bilinmeyen çocuk sayısı: bin 126
Hak ihlaline maruz bırakılan çocukların uyrukları da şöyle:
- Suriyeli: 116
- Iraklı: 19
- Afgan: 9
- Diğer: 19