Öğretmenlerden ‘yüz yüze kurs’ kararına tepki: ‘Özel okul patronları için bizim ve öğrencilerimizin hayatını riske atıyorlar’

Öğretmenlerden ‘yüz yüze kurs’ kararına tepki: ‘Özel okul patronları için bizim ve öğrencilerimizin hayatını riske atıyorlar’

MEB ara tatil için apar topar 'yüz yüze kurs' kararı aldı. Öğretmenler ise alınan bu karara tepkili. Tatil hakkı elinden alınan ve iş yükü artan eğitim emekçileri, bu kararın özel okul patronlarına yönelik alındığı görüşünde...

Tugay Candan - @TugayCandann

Mail: [email protected]

MEB’in, özel okullarda 8 ve 12. sınıf öğrencileri ve mezunlar için isteğe bağlı açılan destekleme ve yetiştirme kurslarında yüz yüze eğitim 22 Ocak'ta başlatılması kararına öğretmenler tepki gösterdi. Kararın, özel okul patronlarını düşünerek alındığı vurgulanırken, “Öğretmenleri yüz yüze etütlere zorluyorlar, öğretmenler ve öğrencilerin hayatlarını riske atıyorlar” değerlendirmesi yapıldı.

Yarıyıl tatiline 2 gün kala dün Milli Eğitim Bakanlığı’ndan (MEB); resmi okullardaki destekleme ve yetiştirme kursları, özel okullardaki takviye kursları ile özel öğretim kurslarındaki yüz yüze eğitime ilişkin iş ve işlemleri düzenleyen iki ayrı yazı illere gönderildi. Buna göre, resmi okullarda eğitim alan 8. ve 12. sınıf öğrencileri ve mezunlar için isteğe bağlı açılan destekleme ve yetiştirme kursları ile özel okullardaki bu sınıflara yönelik takviye kurslarında, 12. sınıf öğrenci ve mezunlarına yönelik özel öğretim kurslarında yüz yüze eğitim 22 Ocak'tan itibaren başlatılacak.

Yazılara göre, kurslarda öğrencilerin ve kursiyerlerin dersliklerdeki oturma planı fiziki mesafeyi koruyacak şekilde düzenleneceği, bir sınıfta bulunması gereken en fazla öğrenci sayısının da bu fiziki mesafe dikkate alınarak belirleneceği belirtildi. Yazılara göre ayrıca, resmi okullardaki kurslara devam etmek isteyen öğrencilerden barınma ihtiyacı olanlar, salgınla ilgili tedbirlerin alınması kaydıyla valiliklerce belirlenecek okul pansiyonlarında kalabilecek. Özel okulların takviye kursları ile özel öğretim kurslarına devam etmek isteyen öğrencilerden barınma ihtiyacı olanlar ise özel barınma hizmeti veren yurt ve pansiyonlarda kalabilecek.

MEB yazılarında, kurslarda, yeni tip koronovirüs (Kovid-19) salgınıyla ilgili verilen mücadele doğrultusunda maske, fiziki mesafe ve temizlik kuralları başta olmak üzere diğer kurallara titizlikle uyulacağı vurgulandı.

ÖĞRETMENLERDEN TEPKİ: ‘ÖZEL OKUL PATRONLARI İÇİN KARAR ALINDI’

Konuyla ilgili Öğretmen Dayanışması adına görüştüğümüz bir öğretmen “Tatil hazırlığı yaparken, dinleneceğimizi düşünürken bu kararı öğrendik. Bu karar apar topardır, plansızdır. Hiçbir şekilde güven vermeyen bir karardır. Bu MEB’in uzun zamandır yaklaşımının bir sonucudur. MEB yine öğretmenleri, öğrencileri değil, özel okul patronlarını düşünerek bu kararı aldı. Kayıt yenileme sürecindeki özel okulların, öğrenci kaybetme telaşındaki özel okulların çıkarları için bu karar verildi” dedi.

‘ÖĞRETMENLER VE ÖĞRENCİLERİN HAYATLARINI RİSKE ATIYORLAR’

Kararla birlikte öğretmenler okullara çağırılmaya ve toplantılar yapılmaya başlandığını ifade eden eğitim emekçisi, toplantılardan gelen haberlerin eğitimle ve bilimle bağdaşmadığını söyledi. “Öğretmenleri 3 hafta boyunca tam gün eğitim yapmaya zorlayan kurumlar var. MEB’in zaten özel okullarda çalışan öğretmenlerin çalışma koşullarına yönelik bir denetim ve yaptırımı söz konusu değildi, bu süreçle birlikte bunun önü tamamen açılmış oldu” diyen Öğretmen Dayanışması mensubu, özel okulların salgına karşı sözde çok üst düzey önlemler aldıklarını duyurduklarını fakat gerçeğin böyle olmadığının altını çizdi. Bugün yapılan toplantılarda da salgın önlemlerine ilişkin bir şey konuşulduğu bilgisine ulaşmadıklarını belirten eğitim emekçisi, “Sadece öğretmenlere yapması gerekenler dikte edildi. Öğretmenleri yüz yüze etütlere zorluyorlar, öğretmenler ve öğrencilerin hayatlarını riske atıyorlar” ifadelerini kullandı.

Kararı değerlendirmeye devam eden eğitim emekçisi, kararın online eğitim sürecindeki eşitsizlik, öğrencilerin erişim engeli gibi sorunlara çare olmayacağını ifade ederek, “Bu karar eşitsizliklerin üzerinden atlayarak eğitimde zaten avantajlı olan özel okulların avantajlarını artıracaktır” dedi.

‘ÖĞRETMENLER KÖLE DEĞİLDİR’

Eğitim emekçisi, Öğretmen Dayanışması adına şunları söyledi:

“Bizler öğretmenler olarak öncelikle çalıştığımız okullardaki idarelere bunun yanlış olduğunu ve bu eğitimin verilmemesi gerektiğini birçok yerde söyledik. Kimi okullarda bunu kabul ettirdik, kimi okullarda idareciler bunu reddetti. MEB’i kendine kalkan yaparak bu kararı uygulayacak okullar şunu bilsinler, öğretmenler köle değildir. Öğretmenler, bir sabah kalktığında tatilleri ellerinden alınmış, bir sabah kalktığında kısa çalışma ödeneği ile yaşamına devam etmek zorunda kalan, bir sabah kalktığında iş güvencesi elinden alınmış bir hayatı kabul etmiyor. Biz bundan yorulduk. Online eğitim sürecinde çok zorluklar yaşıyoruz. Bizler fedakarca öğrencilerimizin eğitime tutunmasını, eğitimden kopmamasını sağlamak için büyük bir gayret içerisindeyiz. Bizler mesaimiz katlanarak, gecemiz gündüzümüze karışarak mücadele ediyoruz. Biz okulları sırtımızda taşıyoruz. Ve geriye dönüp baktığımızda bize reva görülen kısa çalışma ödeneği, güvencesiz iş, eksik yatırılmış sigorta ve üstüne üstlük tatilimizin elimizden alınması oluyor. Bu kadarı artık fazla.

Bu sorun kapalı kapılar ardında konuşulup kalmayacak. Öğretmenler kendi taleplerini, kendi isteklerini söyleyecekler. Bunu MEB’de duyacak, özel okul patronları da duyacak. Artık özel okullarda çalışan öğretmenleri köle gibi kullanma devri bitti.”

‘TATİL HAKKIMIZ ALINDI, İŞ YÜKÜMÜZ ARTTI’

Bir özel okul zincirinde çalışan bir başka öğretmen ise online eğitim sürecinde kendisinin 24 saat ders süresi olmasına rağmen, öğretmen eksikliği kapatılmadığı için 29 saat ders yaptığını, derslerden sonra akşam 21.00’e kadar da veli toplantılarına girdiğini söyledi. Eğitim emekçisi, veli toplantılarının hafta sonu da olduğunu ve tüm buna rağmen kısa çalışma ödeneği aldığını ifade ederken, çalıştığı kurumda en yüksek öğretmen maaşının 3 bin 500 lira olduğunu belirtti.

Bu kararla birlikte 3 haftalık arada 1 hafta olan tatil sürelerinin de ellerinden alındığını belirten eğitim emekçisi, “Bu süreçte tatil hakkımız elimizden alındığı yetmiyormuş gibi, günde 6 saat olan çalışma süremizde 8 saate çıkarılarak iş yükümüz arttı” dedi.

Kararın eğitim formasyonu açısından da öğrencileri olumsuz etkileyeceğini belirten eğitimci, “Uzun süre ekrana maruz kalmış çocuklara da dinlenme fırsatı verilmemiş oluyor” ifadelerini kullandı.