ODTÜ'lüler yaşamını yitiren Prof. Dr. Ahmet Acar’ı anlattı

ODTÜ'lüler yaşamını yitiren Prof. Dr. Ahmet Acar’ı anlattı

ODTÜ'nün seçilmiş son rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar’ın dün hayatını kaybetmesinin ardından, ODTÜ’lüler Acar’ı İleri’ye anlattı.

Özgür Dirim Özkan

Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nin (ODTÜ) seçilmiş son rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar, dün kalp krizi nedeniyle 71 yaşındayken yaşamını yitirdi. 2008 –2016 yılları arasında rektörlük görevini üstlenen Ahmet Acar bilim insanı kimliğinin yanı sıra, Saray Rejimi tarafından adeta kuşatma altına alındığı bir dönemde ODTÜ’yü, ODTÜ’lüleri Saray’a teslim etmeyen sorumlu ve onurlu bir yönetici olarak da biliniyordu.

Vefatının ardından ODTÜ’lüler, Ahmet Hoca’yı İleri Haber'e anlattı.

'ÖĞRENCİSİNE SAHİP ÇIKMAYI BİRİNCİ ÖNCELİĞİ OLARAK KOYDU'

“Bir kurum fetişizmi varsa benim gibi insanlar için bu tür durumlarda ortaya çıkıyor. Ahmet Acar bir ODTÜ'lüydü. Önce İdari Bilimler'de dekanımız ardından da 8 yıl süreyle Rektörümüz oldu. Rektörlüğü ODTÜ'nün iktidarla ilişkilerinin iyi olmadığı bir döneme denk geldi. Sonradan; ‘İyi ki de denk gelmiş’ dedik. Bu süreçte müthiş bir maharet ve profesyonellikle ODTÜ'ye, ağacına, gölüne, öğretim elemanı ve personeline ama her şeyden öte öğrencisine sahip çıkmayı galiba birinci önceliği olarak koydu. Kampüse polis ancak rektör talebi ve izniyle girebilir; Ahmet Hoca en zor koşullarda bile bunu yapmadı. Öğrenciler rektörlüğü işgal ettiğinde bir gece vakti Necmi Erdoğan'ı, daha sonra mezarı başında hıçkırarak ağladığı Himmet Şahin'i ve beni çağırdığını hatırlıyorum: ‘Biraz destek olun öğrencileri ikna edelim’ diye. En sert biçimde eleştirildiğinde bile öğrencilere sempatisini yitirmediğini de bu tür müzakereler sırasında gördüm. İçeride sert biçimde eleştirdiği öğrencileri dışarı çıktığında sahiplenişini de. Gökçek'in ODTÜ kampüsünden yol geçirme sevdası olaylara yol açtığında bir televizyon programına katılmamı bizzat istemiş; ‘Bir şehir plancısı olarak anlatılması önemli’ demişti. Çoğu bilinmez ama Ahmet Acar, ODTÜ Şehir Planlama Bölümü mezunuydu. Şehir Plancılığı yapmadı ama ODTÜ'ye ve kampüsüne sahip çıkış biçiminde o eğitimin de izlerini gördüm. ODTÜ vardıysa, varsa ve var olmaya devam edecekse, bunu mümkün kılanlar arasında Ahmet Acar önemli bir isim olarak hep hatırlanacak.” - Prof. Dr. H. Tarık Şengül (ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi)

'KAMPÜSÜ DİMDİK SAVUNAN ACAR'IN YERİ DOLMAYACAK'

“Üniversite denilen şey dört duvar, laboratuvar, yemekhane ve sınıfların dışında bir kurumsa ve ‘ODTÜ ruhu’ diye bir olgu gerçekten varsa bu, Ahmet Acar gibi yöneticiler sayesindedir. Ahmet Hoca, Türkiye'nin yakın tarihine damgasını vuran tüm toplumsal olaylarda ODTÜ öğrencisinin, hocasının, çalışanının, kampüsünün, ağacının yanında olmuştur. 2016'da Güvenpark patlamasında ölen ODTÜ öğrencileri için düzenlenen törende hüngür hüngür ağlayan, Malazgirt bulvarının yapımı sırasında kampüsü dimdik savunan Ahmet Acar'ın yeri dolmayacak.” - Doç. Dr. Başak Alpan (ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi)

'İNİSİYATİFİNİ KARAR ALMAK İÇİN DEĞİL KARAR ALINMASI İÇİN KULLANIRDI'

"Ahmet Hoca’yla göreve başladığım 2012 yılından itibaren, ikinci rektörlüğü döneminde çalışma imkânım oldu. ODTÜ'nün oldukça zorlu gündemlerle uğraşmak zorunda kaldığı bu dönemde Öğretim Elemanları Derneği YK üyesi olarak Ahmet Hocanın krizleri nasıl yönettiğine yakından tanıklık ettim. Bu oldukça öğretici bir süreçti benim için. İnisiyatifini karar almak için değil karar alınması için kullanan bir insandı Ahmet Hoca. Çok üzgünüm. Camiamızın başı sağ olsun." - Dr. Öğr. Gör. Besim Can Zırh (ODTÜ Sosyoloji)

'MEZUNLARIN ODTÜ İÇİN TAŞIN ALTINA ELLERİNİ KOYMALARINI SAĞLARDI'

Ahmet Acar’ın rektörlüğünün bir bölümü öğrenciliğime, büyük bir bölümü asistanlığıma ve kısa bir dönemi ise Mezunlar Derneği’nde aktif yönetici olduğum döneme denk geldi. O süreçte ODTÜ Bileşenleri ODTÜ’nün görünmez eli, kampüs içinde dengeyi, kampüs dışında ise tek vücut olmayı sağlayan gücü gibiydi. Ahmet Acar ve yönetim anlayışının bu yapının sürdürülebilmesinde önemli bir yeri vardı.

ODTÜ Mezunları Derneği yönetiminde bulunduğum dönemde Ahmet Acar ile farklı konularda mesai yaptım. Mezun derneklerinin bir arada ODTÜ için hareket etmesine önem verirdi. Mezunları kampüsün esas bileşenleri olarak tasvir eder ve ODTÜ için taşın altına ellerini koymalarını sağlardı.

ODTÜlüler Bülteni Temmuz-Ağustos 2013 sayısı kapak fotoğrafı aslında ODTÜ’nün Ahmet Acarlı yıllarını iyi özetlediğini düşünüyorum. Gezi Direnişi'nin ateşi ile mezuniyette ne yapılacak diye herkesin gözü ODTÜ mezuniyetine çevrilmişti. Bu kez yalnızca öğrencilerin değil öğretim üyelerinin pankartları konuşulmuştu.

Öğretim üyeleri “ODTÜ AYAKTA! ONURLU BİR YAŞAM VE BARIŞ İÇİN!” pankartı açarak bu pankartın arkasında yürüdü. Kimisinin elinde Ethem’in, Mehmet’in fotoğrafları; boyun eğme yazıları vardı. Ahmet Acar bu kalabalığın önünde yürüyordu. Pankartı tutmuyordu, pankartın arkasında da değildi, hatta muhtemelen bu düşünceleri de radikal buluyordu. Ama bu pankartı tutan, bu pankartın arkasında yürüyen öğretim üyeleri ve bu bilinçle mezun olan öğrencilerin önünde yürüyordu.

Bugün ODTÜ ne yazık ki bu fotoğrafın çok çok uzağında; ama Ahmet Acar ODTÜ mezunlarınca hukukun üstünlüğüne inanan, diyalog kanalları açık, ODTÜ için çalışan, kişilikli bir yönetici olarak saygıyla anılacaktır. - Gülşah Gülen Çitfçi (ODTÜ İktisat mezunu - Mezunlar Derneği eski YK üyesi)

'ODTÜ GELENEĞİNİ TAŞIYAN SON REKTÖR'

“Üniversitemizin son seçilmiş rektörü Ahmet Hoca, ODTÜ'nün değerlerine ve öğrencisine sahip çıkan bir rektördü. Rektörlük ve ODTÜ öğrencileri arasında oluşan gerilimlere, uzlaşmacı bir tavırla yaklaşırdı ve öğrenciyle diyalog kurmayı başarırdı. Bugün asla düşünemeyeceğimiz şeffaflık ve iletişim, onun döneminde sağlanabiliyordu. Öğrencisinden kaçan değil, doğrudan yan yana gelip yüzleşebilen ve sorumluluk alan, hatta gerektiğinde hesap verebilen rektördü. Birçok insanın vurguladığı gibi Ahmet Acar'ı, ODTÜ geleneğini taşıyan son rektör olarak hatırlayacağız.” - Ece Çakar (ODTÜ Sosyoloji mezunu)

'TARTIŞMAYA AÇIK TAVRIYLA ÖRNEK OLUŞTURDU'

“ODTÜ'nün son seçilmiş rektörüydü ve ODTÜ değerlerine sahip çıkmıştı. Kampüsün tamamını ilgilendiren gündemlerde öğrencinin fikrini dikkate almasıyla, tartışmaya açık tavrıyla örnek oluşturdu. İktidardan çok büyük baskıların geldiği bir dönemde öğrenciden yana tavır almasıyla hatırlıyoruz.” - Deniz Ertürk (ODTÜ Endüstriyel Tasarım mezunu)

'ÜNİVERSİTEMİZLE OLAN BAĞINI HİÇ KOPARMADI'

ODTÜ Öğretim Elemanları Derneği ise Prof. Acar’ın vefatının ardından şu açıklamada bulundu:

“Değerli Üyelerimiz,

2008-2016 yılları arasında iki dönem ODTÜ rektörlüğü görevini üstlenmiş olan, İşletme Bölümü emekli öğretim üyesi üyemiz Prof. Dr. Ahmet Acar'ı 27 Aralık tarihinde kaybetmiş olmanın derin üzüntüsünü yaşıyoruz.

Prof. Acar 1971 yılında Üniversitemizin Şehir ve Bölge Planlama Bölümünden mezun olmuş, doktora çalışmalarını ABD’de tamamladıktan sonra Üniversitemiz İşletme Bölümü’nde akademik çalışmalarını sürdürmüştür. Prof. Acar rektörlük görevini tamamlayıp emekli olduktan sonra da ODTÜ’de ders vermeyi sürdürerek üniversitemiz ile olan bağını hiç koparmamıştır.

Prof. Acar kurulduğu günden bu yana Rektörlük dönemi de dâhil, derneğimizin üyesi olarak üniversitemizin bileşenleri arasında yapıcı bir iletişimin kurulması yönündeki çabalarımızı kuvvetle desteklemiş; çok zor koşullar altında demokratik ve çoğulcu yönetim tarzını inatla sürdürmüş; ilkeli, kararlı ve cesur duruşuyla ODTÜ'nün katılımcı siyasi kültürüne katkıda bulunmuş ve ODTÜ'nün karşı karşıya kaldığı sorunlardan güçlenerek ve temel değerlerini koruyarak çıkabilmesi için olağanüstü çaba harcamıştır.

Feride, Aybar ve Başak Hocalarımız başta olmak üzere tüm ailesi ve camiamıza taziyelerimizi sunarız.

Saygıdeğer anısı daima bizimle yaşayacak.

Saygılarımızla.

ÖED YK”

DAHA FAZLA