ODTÜ'lüler yaşamını yitiren Prof. Dr. Ahmet Acar’ı anlattı
ODTÜ'nün seçilmiş son rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar’ın dün hayatını kaybetmesinin ardından, ODTÜ’lüler Acar’ı İleri’ye anlattı.
28-12-2020 08:47

Özgür Dirim Özkan
Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nin (ODTÜ) seçilmiş son rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar, dün kalp krizi nedeniyle 71 yaşındayken yaşamını yitirdi. 2008 –2016 yılları arasında rektörlük görevini üstlenen Ahmet Acar bilim insanı kimliğinin yanı sıra, Saray Rejimi tarafından adeta kuşatma altına alındığı bir dönemde ODTÜ’yü, ODTÜ’lüleri Saray’a teslim etmeyen sorumlu ve onurlu bir yönetici olarak da biliniyordu.
Vefatının ardından ODTÜ’lüler, Ahmet Hoca’yı İleri Haber'e anlattı.
'ÖĞRENCİSİNE SAHİP ÇIKMAYI BİRİNCİ ÖNCELİĞİ OLARAK KOYDU'
“Bir kurum fetişizmi varsa benim gibi insanlar için bu tür durumlarda ortaya çıkıyor. Ahmet Acar bir ODTÜ'lüydü. Önce İdari Bilimler'de dekanımız ardından da 8 yıl süreyle Rektörümüz oldu. Rektörlüğü ODTÜ'nün iktidarla ilişkilerinin iyi olmadığı bir döneme denk geldi. Sonradan; ‘İyi ki de denk gelmiş’ dedik. Bu süreçte müthiş bir maharet ve profesyonellikle ODTÜ'ye, ağacına, gölüne, öğretim elemanı ve personeline ama her şeyden öte öğrencisine sahip çıkmayı galiba birinci önceliği olarak koydu. Kampüse polis ancak rektör talebi ve izniyle girebilir; Ahmet Hoca en zor koşullarda bile bunu yapmadı. Öğrenciler rektörlüğü işgal ettiğinde bir gece vakti Necmi Erdoğan'ı, daha sonra mezarı başında hıçkırarak ağladığı Himmet Şahin'i ve beni çağırdığını hatırlıyorum: ‘Biraz destek olun öğrencileri ikna edelim’ diye. En sert biçimde eleştirildiğinde bile öğrencilere sempatisini yitirmediğini de bu tür müzakereler sırasında gördüm. İçeride sert biçimde eleştirdiği öğrencileri dışarı çıktığında sahiplenişini de. Gökçek'in ODTÜ kampüsünden yol geçirme sevdası olaylara yol açtığında bir televizyon programına katılmamı bizzat istemiş; ‘Bir şehir plancısı olarak anlatılması önemli’ demişti. Çoğu bilinmez ama Ahmet Acar, ODTÜ Şehir Planlama Bölümü mezunuydu. Şehir Plancılığı yapmadı ama ODTÜ'ye ve kampüsüne sahip çıkış biçiminde o eğitimin de izlerini gördüm. ODTÜ vardıysa, varsa ve var olmaya devam edecekse, bunu mümkün kılanlar arasında Ahmet Acar önemli bir isim olarak hep hatırlanacak.” - Prof. Dr. H. Tarık Şengül (ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi)
'KAMPÜSÜ DİMDİK SAVUNAN ACAR'IN YERİ DOLMAYACAK'
“Üniversite denilen şey dört duvar, laboratuvar, yemekhane ve sınıfların dışında bir kurumsa ve ‘ODTÜ ruhu’ diye bir olgu gerçekten varsa bu, Ahmet Acar gibi yöneticiler sayesindedir. Ahmet Hoca, Türkiye'nin yakın tarihine damgasını vuran tüm toplumsal olaylarda ODTÜ öğrencisinin, hocasının, çalışanının, kampüsünün, ağacının yanında olmuştur. 2016'da Güvenpark patlamasında ölen ODTÜ öğrencileri için düzenlenen törende hüngür hüngür ağlayan, Malazgirt bulvarının yapımı sırasında kampüsü dimdik savunan Ahmet Acar'ın yeri dolmayacak.” - Doç. Dr. Başak Alpan (ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi)
'İNİSİYATİFİNİ KARAR ALMAK İÇİN DEĞİL KARAR ALINMASI İÇİN KULLANIRDI'
"Ahmet Hoca’yla göreve başladığım 2012 yılından itibaren, ikinci rektörlüğü döneminde çalışma imkânım oldu. ODTÜ'nün oldukça zorlu gündemlerle uğraşmak zorunda kaldığı bu dönemde Öğretim Elemanları Derneği YK üyesi olarak Ahmet Hocanın krizleri nasıl yönettiğine yakından tanıklık ettim. Bu oldukça öğretici bir süreçti benim için. İnisiyatifini karar almak için değil karar alınması için kullanan bir insandı Ahmet Hoca. Çok üzgünüm. Camiamızın başı sağ olsun." - Dr. Öğr. Gör. Besim Can Zırh (ODTÜ Sosyoloji)
'MEZUNLARIN ODTÜ İÇİN TAŞIN ALTINA ELLERİNİ KOYMALARINI SAĞLARDI'
Ahmet Acar’ın rektörlüğünün bir bölümü öğrenciliğime, büyük bir bölümü asistanlığıma ve kısa bir dönemi ise Mezunlar Derneği’nde aktif yönetici olduğum döneme denk geldi. O süreçte ODTÜ Bileşenleri ODTÜ’nün görünmez eli, kampüs içinde dengeyi, kampüs dışında ise tek vücut olmayı sağlayan gücü gibiydi. Ahmet Acar ve yönetim anlayışının bu yapının sürdürülebilmesinde önemli bir yeri vardı.
ODTÜ Mezunları Derneği yönetiminde bulunduğum dönemde Ahmet Acar ile farklı konularda mesai yaptım. Mezun derneklerinin bir arada ODTÜ için hareket etmesine önem verirdi. Mezunları kampüsün esas bileşenleri olarak tasvir eder ve ODTÜ için taşın altına ellerini koymalarını sağlardı.
ODTÜlüler Bülteni Temmuz-Ağustos 2013 sayısı kapak fotoğrafı aslında ODTÜ’nün Ahmet Acarlı yıllarını iyi özetlediğini düşünüyorum. Gezi Direnişi'nin ateşi ile mezuniyette ne yapılacak diye herkesin gözü ODTÜ mezuniyetine çevrilmişti. Bu kez yalnızca öğrencilerin değil öğretim üyelerinin pankartları konuşulmuştu.
Öğretim üyeleri “ODTÜ AYAKTA! ONURLU BİR YAŞAM VE BARIŞ İÇİN!” pankartı açarak bu pankartın arkasında yürüdü. Kimisinin elinde Ethem’in, Mehmet’in fotoğrafları; boyun eğme yazıları vardı. Ahmet Acar bu kalabalığın önünde yürüyordu. Pankartı tutmuyordu, pankartın arkasında da değildi, hatta muhtemelen bu düşünceleri de radikal buluyordu. Ama bu pankartı tutan, bu pankartın arkasında yürüyen öğretim üyeleri ve bu bilinçle mezun olan öğrencilerin önünde yürüyordu.
Bugün ODTÜ ne yazık ki bu fotoğrafın çok çok uzağında; ama Ahmet Acar ODTÜ mezunlarınca hukukun üstünlüğüne inanan, diyalog kanalları açık, ODTÜ için çalışan, kişilikli bir yönetici olarak saygıyla anılacaktır. - Gülşah Gülen Çitfçi (ODTÜ İktisat mezunu - Mezunlar Derneği eski YK üyesi)
'ODTÜ GELENEĞİNİ TAŞIYAN SON REKTÖR'
“Üniversitemizin son seçilmiş rektörü Ahmet Hoca, ODTÜ'nün değerlerine ve öğrencisine sahip çıkan bir rektördü. Rektörlük ve ODTÜ öğrencileri arasında oluşan gerilimlere, uzlaşmacı bir tavırla yaklaşırdı ve öğrenciyle diyalog kurmayı başarırdı. Bugün asla düşünemeyeceğimiz şeffaflık ve iletişim, onun döneminde sağlanabiliyordu. Öğrencisinden kaçan değil, doğrudan yan yana gelip yüzleşebilen ve sorumluluk alan, hatta gerektiğinde hesap verebilen rektördü. Birçok insanın vurguladığı gibi Ahmet Acar'ı, ODTÜ geleneğini taşıyan son rektör olarak hatırlayacağız.” - Ece Çakar (ODTÜ Sosyoloji mezunu)
'TARTIŞMAYA AÇIK TAVRIYLA ÖRNEK OLUŞTURDU'
“ODTÜ'nün son seçilmiş rektörüydü ve ODTÜ değerlerine sahip çıkmıştı. Kampüsün tamamını ilgilendiren gündemlerde öğrencinin fikrini dikkate almasıyla, tartışmaya açık tavrıyla örnek oluşturdu. İktidardan çok büyük baskıların geldiği bir dönemde öğrenciden yana tavır almasıyla hatırlıyoruz.” - Deniz Ertürk (ODTÜ Endüstriyel Tasarım mezunu)
'ÜNİVERSİTEMİZLE OLAN BAĞINI HİÇ KOPARMADI'
ODTÜ Öğretim Elemanları Derneği ise Prof. Acar’ın vefatının ardından şu açıklamada bulundu:
“Değerli Üyelerimiz,
2008-2016 yılları arasında iki dönem ODTÜ rektörlüğü görevini üstlenmiş olan, İşletme Bölümü emekli öğretim üyesi üyemiz Prof. Dr. Ahmet Acar'ı 27 Aralık tarihinde kaybetmiş olmanın derin üzüntüsünü yaşıyoruz.
Prof. Acar 1971 yılında Üniversitemizin Şehir ve Bölge Planlama Bölümünden mezun olmuş, doktora çalışmalarını ABD’de tamamladıktan sonra Üniversitemiz İşletme Bölümü’nde akademik çalışmalarını sürdürmüştür. Prof. Acar rektörlük görevini tamamlayıp emekli olduktan sonra da ODTÜ’de ders vermeyi sürdürerek üniversitemiz ile olan bağını hiç koparmamıştır.
Prof. Acar kurulduğu günden bu yana Rektörlük dönemi de dâhil, derneğimizin üyesi olarak üniversitemizin bileşenleri arasında yapıcı bir iletişimin kurulması yönündeki çabalarımızı kuvvetle desteklemiş; çok zor koşullar altında demokratik ve çoğulcu yönetim tarzını inatla sürdürmüş; ilkeli, kararlı ve cesur duruşuyla ODTÜ'nün katılımcı siyasi kültürüne katkıda bulunmuş ve ODTÜ'nün karşı karşıya kaldığı sorunlardan güçlenerek ve temel değerlerini koruyarak çıkabilmesi için olağanüstü çaba harcamıştır.
Feride, Aybar ve Başak Hocalarımız başta olmak üzere tüm ailesi ve camiamıza taziyelerimizi sunarız.
Saygıdeğer anısı daima bizimle yaşayacak.
Saygılarımızla.
ÖED YK”
İLGİLİ HABERLER
Melih Bulu protestolarını kar da engellemedi: Boğaziçili akademisyenler, eksi 2 derecede rektörlük binasına arkalarını döndü
Boğaziçi Üniversiteli akademisyenler, eksi 2 derecede rektörlük binasına arkalarını dönerek AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından atanan rektör Melih Bulu'yu protesto etti.
18-01-2021 14:21

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Resmi Gazete'de yayınlanan kararıyla, Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanan Melih Bulu'ya karşı yapılan eylemler devam ediyor.
Boğaziçili akademisyenleri kar da engellemedi. Akademisyenler, eksi 2 derecede rektörlük binasına arkalarını dönerek alkışlı protesto eylemi yaptı.
Güney Kampüs'te bir araya gelerek Melih Bulu'yu protesto eden akademisyenlere öğrenciler de destek verdi.
Melih Bulu protestolarını kar da engellemedi: Boğaziçili akademisyenler, eksi 2 derecede rektörlük binasına arkalarını döndü
— İleri Haber (@ilerihaber) January 18, 2021
TTB’den Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nin kadro ilanına dava
TTB Hukuk Müşavirliği tarafından yapılan yürütmeyi durdurma istemli iptal davası başvurusunda; ilanda yer alan “Aranan Şartlar” ve “Başlıca Eser” ifadelerinin belirli bir adayı işaret ettiğine dikkat çekildi.
13-01-2021 16:17

Türk Tabipleri Birliği (TTB), Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nin 14 Aralık 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 400’e yakını profesör olmak üzere 407 akademik kadro ve 25 Aralık 2020 tarihinde yayımlanan 242 doçent kadrosu ilanının iptali için dava açtı.
TTB Hukuk Müşavirliği tarafından yapılan yürütmeyi durdurma istemli iptal davası başvurusunda; ilanda yer alan “Aranan Şartlar” ve “Başlıca Eser” ifadelerinin belirli bir adayı işaret ettiğine dikkat çekildi, kişiye/kişilere özgü kriterlerin eşitsizliği doğurduğu, kamu yararı ile akademik değerlere aykırı olduğu belirtildi. Başvuruda benzer atama işlemlerinin idare mahkemelerince iptal edildiği geçmiş kararlara da atıf yapıldı.
NE OLMUŞTU?
Sağlık Bilimleri Üniversitesi, 8 ay önce yayımladığı 240 kişilik adrese teslim kadro ilanının ardından aynı uygulamanın bir benzerine daha imza attı. Öğretim Elemanı Alım İlanı’na çıkan üniversite, çoğunluğu profesör olmak üzere 407 öğretim üyesine kadro verileceğini duyurdu. 15 Aralık’ta yayımlanan ilanda genel şartlar sıralanırken, her bir kadro için ayrıca özel şartlar duyuruldu.
Buna göre, çocuk sağlığı hastalıkları dalı için aranan profesör kadrosundan birinin özel şartı “çocukluk pulmoner hipertansiyonu ile ilgili çalışmaları olmak, sağlıklı prematüre bebeklerde antioksidan olarak paraoxanase ve arylesterase değerlerini inceleyen çalışması olmak” diye tanımlandı. Aynı şekilde deri hastalıkları dalı için açılan profesör kadrosunda ise “Türkiye’de yaşayan lipoid proteinosis’li hastalarda ECM1 gen mutasyonu hakkında çalışması olmak, Covid-19’un deri bulguları hakkında çalışması olmak” gibi ayrıntılı bir şart arandı.
YÖK'ten suç duyurusu: 'Parayla tez hazırlayan ve hazırlatanlara dava açılsın'
YÖK avukatları tarafından Ankara Adliyesi'ne verilen dilekçe ile para karşılığı tez ya da ödev yapılarak nitelikli dolandırıcılık ve suça yardım suçlarını işleyen internet siteleri ve buralardan yardım alarak üniversiteleri dolandırmaya teşebbüs edenler hakkında kamu davası açılması talep edildi.
13-01-2021 14:34

İleri Haber
YÖK, para karşılığı tez ve ödev hazırlayan ve hazırlatan şüpheliler hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) avukatları tarafından Ankara Adliyesi'ne verilen dilekçe ile para karşılığı tez ya da ödev yapılarak nitelikli dolandırıcılık ve suça yardım suçlarını işleyen internet siteleri ve buralardan yardım alarak üniversiteleri dolandırmaya teşebbüs edenler hakkında kamu davası açılması talep edildi.
Suç duyurusu dilekçesinde, başkaları için para karşılığı tez ya da ödev yapıldığı ve online sınavlarda yardımcı olunduğu belirtilen internet sitelerinin ve sosyal medya hesaplarının açık adreslerine yer verildi.
Danışmanlık/tez yazım ofisleri yetkilileri ile bu yerlerden yardım alarak tez, bitirme projesi, ödev gibi bilimsel çalışma üreterek kamu kurumlarını aldatanlar ve savcılıkça yapılacak soruşturma sonucunda tespit edilecek faillerin “dolandırıcılık, nitelikli dolandırıcılık ve suça yardım etme” suçlarından cezalandırılmaları istendi.
‘BAŞKALARINA HAZIRLATILAN TEZLERİN KULLANILMASI MUHTEMEL’
Dilekçede, danışmanlık ofisleri adı altında faaliyet gösteren tez yazım ofisleri gibi yerlere hazırlatılan veya bu yerlerden yardım alınarak hazırlanan lisansüstü tezlerin, bitirme projelerinin ya da ödevlerin mezuniyet ve öğretim elemanı kadrolarına atanmak için kullanılmasının muhtemel olduğu vurgulandı.
Türk Ceza Kanunu'nun nitelikli dolandırıcılık, dolandırıcılık ve suça yardım etme hükümlerinin bulunduğuna işaret edilen dilekçede, bu çerçevede suçun asıl failinin tez, bitirme projesi, ödev gibi çalışmayı yapanlar olduğu, şikâyet başvurusuna konu olan ve benzeri danışmanlık/tez yazım ofislerinin ise yardım eden sıfatıyla suça ortak olacakları kaydedildi. Bu kapsamda faaliyet gösteren danışmanlık/tez yazım ofislerinin yetkilileri ile bu yerlerden yardım alarak tez, bitirme projesi, ödev gibi bilimsel çalışma üreterek kamu kurumlarını aldatanlar hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 39, 157 ve 158'inci maddeleri uyarınca kamu davası açılması istendi.
MEVZUAT NE DİYOR?
Mevzuata göre, tezini, ödevini ya da bitirme projesini başkasına hazırlattığı tespit edilen öğrencinin bu çalışması iptal olabiliyor. Türk Ceza Kanunu'nda, bu kapsamda dolandırıcılık suçu işleyenlere 1 yıldan 5 yıla kadar hapis ve adli para cezası, nitelikli dolandırıcılık suçu işleyenlere 3 yıldan 10 yıla kadar hapis ve adli para cezası, suçun işlenmesine yardım eden kişiye suçu işleyene verilen cezanın yarısı kadar hapis cezası öngörülüyor.
‘DAMADIN’ TEZİ…
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı, eski bakan Berat Albayrak’ın doktora tezini kendi yapmadığı ortaya çıkmıştı.
Wikileaks belgelerinde yer alan yazışmalar şöyleydi:
Sevgili Berat, yarınki tez izleme ile ilgili, 12 slayttan oluşan bir sunumu sana gönderiyorum. Tezi jüri üyelerinin sayısı kadar çoğaltırsan iyi olur. Şimdi ben model taraması da yapıyorum. Tezle ilgili eksiklikleri de tamamlamaya devam edeceğim. Kolay gelsin, iyi çalışmalar, yarın görüşmek üzere.
Erişah
Sevgili Berat Bey, Ekteki dosyada da göreceğiniz gibi, geçen hafta size verdiğimiz “yapılacaklar listemiz”deki görevlerin büyük kısmını tamamladık. Sadece Türkiye’deki yenilenebilir enerji kaynakları ile ilgili kısa bir yer kaldı. Onun dışında biz an itibariyle ekonometrik modele başlıyoruz. O konuda da gelecek hafta verileri toplayarak Doç. bir arkadaşımızla o kısmı da tamamlayacağız. Sizden de şunları rica ediyoruz: * Proje finansmanı ile ilgili olan ve başında 292 bulunan İngilizce metnin dip notlu çevirisi. * Geçen haftadan kalan görevlerinizi tamamlama. * Dip notlarda çok fazla tekrar edenleri saptayıp yerine yeni kaynakları yerleştirme. * Genel olarak tezi gözden geçirerek, eksik bulduğunuz yerleri bize söylemeniz. Mevcut durumlar itibariyle, bayram sonrası sizinle görüşeceğiz. Biz bu arada kendi kısımlarımızı bitiriyoruz. Size de çalışmalarınızda başarılar dileriz.
Prof. Erişah ve asistanları.
TEZİ YAZAN AKADEMİSYEN ‘YÜKSELMİŞ’
Berat Albayrak’ın maillerine göre tezi hazırlayan isim Marmara Üniversitesinden Prof. Dr. Erişah Arıcan. 2015 ağustos ayında Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü Müdürlüğü görevine atanan Arıcan, 1 Nisan 2016 tarihinde ise Borsa İstanbul yönetim kurulu üyeliğine seçildi.
Ankara'da polis işkencesine karşı suç duyurusunda bulunmak isteyen 5 genç gözaltına alındı
''Kayyum rektör'' eyleminde gözaltına alınan Deniz Baran Erbudak'a uygulanan polis işkencesine karşı bugün Ankara Adliyesi'ne suç duyurusunda bulunmak üzere giden 5 genç, adliye önünde gözaltına alındı.
13-01-2021 14:19

İleri Haber
Ankara’da Boğaziçi Üniversitesi’ne Melih Bulu’nun kayyum rektör olarak atanmasını protesto eden öğrencilere yapılan polis saldırısında Deniz Baran Erbudak’ın bacağının kırılmasına karşı suç duyurusunda bulunmak isteyen 5 genç gözaltına alındı.
8 Ocak günü İzmir Caddesi’nden eylemin yapılacağı Güvenpark’a doğru yürüyen öğrencilerin önü polis tarafından kesilerek “pandemi gerekçesiyle” eyleme müdahale edilmiş, 43 öğrenci de gözaltına alınmıştı. Polis saldırısı sırasında Devrimci Gençlik Dernekleri (DGD) üyesi Deniz Baran Erbudak’ın bacağı iki ayrı noktadan kırılmış, çapraz bağları kopmuş ve çok sayıda lezyon ortaya çıkmıştı.
Gözaltı esnasında Ankara Üniversitesi öğrencisi Erbudak'a yapılan polis işkencesine karşı bugün yapılacak suç duyurusu öncesi Ankara Adliyesi önünde yapılmak istenen açıklamaya polis saldırdı. Polis saldırısında 5 gencin gözaltına alındığı öğrenildi.
Boğaziçi Üniversitesi eylemleri sebebiyle ifade vermeye giden 4 öğrenciden 3'ü gözaltına alındı
Boğaziçi Üniversitesi eylemlerinin ardından polisin yaptığı ev baskınlarında evlerinde bulunamayan öğrenciler ifade vermeye gitti. Öğrencilerden biri ifadesinin ardından serbest bırakılırken, 3'ü gözaltında tutuluyor.
12-01-2021 17:54

AKP'li Melih Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanmasını protesto eden öğrencilere yapılan operasyonlarda, evlerinde bulunamayan 4 öğrenci ifade verdi. Öğrencilerden biri ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakılırken, 3 öğrenci gözaltına alındı.
Boğaziçi Üniversitesi'ne AKP'li Melih Bulu'nun rektör olarak atanmasını protesto eden onlarca öğrenci evleri basılarak gözaltına alınmış, işkence ve çıplak aramaya maruz bırakılmıştı.
İzmir’de üniversite öğrencileri Ege Üniversitesi’ni 'mühürledi'
Üniversitelere rektör atamalarına tepkiler büyüyor. Ege Üniversitesi öğrencileri, atama ile rektör olan Necdet Budak’a karşı üniversiteyi ‘mühürledi’
11-01-2021 18:25

İleri Haber
Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasının ardından başlayan ‘Kayyum rektör istemiyoruz’ eylemleri birçok kentte farklı biçimlerde sürüyor.
Ege Üniversitesi öğrencileri de üniversitelerini atamayla rektör olan Necdet Budak’a karşı ‘mühürledi’. Olayı sosyal medya hesabından duyuran Öğrenci Sendikası, “Bahanesiz, istisnasız kayyum rektörlerin hepsi gidene kadar mücadeleye devam! İzmir'de üniversiteliler kayyum Necdet Budak'ın görev yaptığı Ege Üniversitesi Rektörlüğü'nü mühürledi. #KayyumRektorİstemiyoruz #KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz” paylaşımında bulundu.
📣 Bahanesiz, istisnasız kayyum rektörlerin hepsi gidene kadar mücadeleye devam!
— Öğrenci Sendikası (@OgrenciSen_) January 11, 2021
İzmir'de üniversiteliler kayyum Necdet Budak'ın görev yaptığı Ege Üniversitesi Rektörlüğü'nü mühürledi.#KayyumRektorİstemiyoruz #KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz pic.twitter.com/hbWLHMNSDq