NYT'den Trump'a milyonlarca dolarlık 'vergi kaçakçılığı' suçlaması
ABD'nin New York Times gazetesi, Başkan Donald Trump'ın ailesinin vergi kaçakçılığına yardım ederek milyonlarca dolar kazanç sağladığını yazdı.
03-10-2018 08:29

ABD'nin önde gelen gazetelerinden New York Times (NYT), Başkan Donald Trump'ın 1990'lı yıllarda şaibeli vergi stratejilerine karıştığını ve ailesinin milyonlarca dolar vergi kaçırmasına yardım ettiğini yazdı.
NYT, yayımladığı araştırma ile Başkan Trump'ın ailesinin milyonlarca dolar vergi kaçırmasına yardım ettiğini savundu.
GAZETE 100 BİN BELGEYİ İNCELEDİ
Araştırma kapsamında Trump'ın babası Fred Trump'ın eski danışmanları ve çalışanları ile mülakatlar yapan NYT, ayrıca banka hesapları, mali denetim ve faturaları da dahil Trump ailesine ait yüz bin sayfadan fazla belgeyi inceledi.
BABASININ USÜLSÜZ VERGİ ALMASINA YARDIM ETMİŞ
İncelemeler sonucunda, Donald Trump'ın babasının milyonlarca usulsüz vergi indirimi almasına yardım ettiği öne sürüldü.
550 MİLYON DOLAR VERGİDEN YALNIZCA 52,2 MİLYON DOLARI ÖDENDİ
Haberde, Trump'ın babasının gayrimenkullerinden kalan miras için vergi ödememek adına kardeşleri ile sahte bir şirket kurduğu ve böylece milyonlarca doları sakladıkları da iddia edildi.
Baba Trump'ın çocuklarına 1 milyar dolardan fazla miras bıraktığı ve bunun için ödenmesi gereken vergi miktarının 550 milyon dolar olduğu belirtilen haberde, buna rağmen Trump kardeşlerin bu meblağın sadece 52,2 milyon dolarını ödediği belirtildi. Gazete, Donald Trump'ın babasının babasından kalan gayrimenkulleri değerinin altında göstererek kendisi ve kardeşlerinin daha az vergi ödediğini iddia etti.
ABD Vergi Dairesi'nin ise söz konusu stratejilere çok az tepki verdiği belirtildi.
Başkan Trump'ın bebekliğinden bu yana aile mirasından 413 milyon dolar değerinde pay aldığı belirtildi ancak Trump, başkanlık kampanyası süresince kendi şirketini kendi kurduğunu ve ailesinden çok az para aldığını ileri sürmüştü.
TRUMP'IN AVUKATI VE KARDEŞİNDEN SAVUNMA
Trump, NYT'nin sorularını cevapsız bırakırken, avukatı Charles J. Harder gazeteye yaptığı yazılı açıklamada, vergi kaçırma iddialarını reddederek, "Trump, ailesinin kullandığı vergi stratejilerine hiç karışmamıştır." savunmasında bulundu.
Donald Trump'ın kardeşi Robert Trump da yaptığı açıklamada, babasının ve annesinin vefatının ardından tüm vergilerin ödendiğini söyledi.
TRUMP VERGİ BEYANNAMELERİNİ YAYIMLAMAMIŞTI
Trump, 2016'da yürüttüğü seçim kampanyası sürecinde vergi beyannamelerini yayımlamayı reddetmiş ve eleştirilerin hedefinde yer almıştı.
TRUMP'A YÖNELİK VERGİ KAÇAKÇILIĞI SUÇLAMALARI ARAŞTIRILIYOR
New York Times'ın, Trump'ın 1990'lı yıllarda şaibeli vergi stratejilerine karıştığını ve ailesinin milyonlarca dolar vergi kaçırmasına yardım ettiğini ileri sürmesinin ardından New York Vergi Dairesi bu iddiaların araştırıldığını açıkladı.
AA’nın ABC News'ten aktardığı habere göre, New York Vergi Dairesi, Trump'ın vergi kaçakçılığı yoluyla ailesine milyonlarca dolar kazanç sağladığı iddialarını gözden geçiriyor.
Kanala açıklama yapan New York Vergi Dairesi yetkilileri, "Vergi Dairesi soruşturmanın tüm uygun yollarını aktif bir şekilde izliyor” ifadesini kullandı.
İLGİLİ HABERLER
Ukrayna daha çok NATO yardımı istiyor
Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko, NATO'ya "Rusya'nın saldırı ihtimaline karşı" Karadeniz'e savaş gemileri göndermesi çağrısında bulundu.
23-02-2019 17:08
Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko, NATO'dan "Rusya'nın saldırı ihtimaline karşı" Karadeniz'e daha fazla savaş gemisi göndermesini istedi.
Poroşenko "NATO gemilerinin Karadeniz'de varlığını artırmalıyız. Kırım'ın ilhak edilmesinin ardından Karadeniz'de güçler dengesi tamamen yok oldu" dedi.
NTV'nin haberine göre "Rusya'nın Karadeniz'de saldırgan tutumunu sürdürebileceğini" belirten Poroşenko , "Ukrayna gemilerine daha önce saldırdılar. İşte bu nedenle NATO gemilerinin varlığı istikrarı sağlayacak" diye konuştu. Rusya'nın Kırım'da askeri varlığını giderek güçlendirdiğini söyleyen Poroşenko, "Putin Kırım'ı roket yerleştirmek için kullanıyor. Kırım'da Rusya deniz kuvvetlerinin varlığı ciddi şekilde artırıldı. Bu durum çok önemli tehlike oluşturuyor ve bölgede istikrarsızlık yaratıyor" dedi. Rus lider Putin'e karşı "tehditkâr" tutum alınması gerektiğini belirten Ukrayna Devlet Başkanı, "Eğer uluslararası koalisyon yeteri kadar güçlü olursa, eğer etkili yaptırımlar devam ederse, sahip olduğumuz tüm bu baskı araçları işe yarar, Putin'le bu şekilde konuşmak sonuç verir" ifadelerinde bulundu.
Ukrayna'da daha önce bir alışveriş merkezinde gamalı haça yer verilmiş ve Donbass'ta Ruslara karşı savaşan Neonaziler'in siperlerinde gamalı haç görülmüştü.
Kyiv’s shopping mall “Gorodok” pic.twitter.com/VzCnEjA2KZ
— Eduard Dolinsky (@edolinsky) February 18, 2019
Sarı Yelekliler 15. kez sokaklarda
Fransa’da akaryakıt zamlarına ve ekonomik şartların kötüleşmesine tepki olarak başlayan Sarı Yelekliler 13. kez sokaklarda.
23-02-2019 16:20

İleri Haber
Fransa'da 2015'ten beri devam eden neo-liberal programın son ayağı olan petrol fiyatlarına getirilen ek vergilerin ardından protestolara başlayan Sarı Yelekliler, bugün 15. kez sokağa çıkıyor.
Fransa'da akaryakıta gelen zam sonrası başlayan ve daha sonra Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un istifasının talebine kadar uzanan Sarı Yelekliler eylemleri, 15. haftasında da devam ediyor. Fransa hükümetinin politikalarından şikayetçi olan binlerce kişi Paris sokaklarını bir kez daha doldurmaya başladı. Gösterilerin merkezi bir kez daha başkent Paris'teki Champs-Elysées Caddesi olacak.
Bordeaux ve Toulouse'ta da gösterilerin düzenlenmesi beklenirken, Sarı Yelekliler martın ikinci haftasında yapılacak 17. eylemin "nihai" olacağını duyurdu. Facebook'tan yapılan açıklamada nihai eylemin 8 Mart Cuma günü başlayıp 10 Mart Pazar günü sona ereceği belirtildi.
GÜNCELLEME 16.49
Sarı Yelekliler'in yürüyüşü Rue de Rivoli'ye doğru devam ediyor.
La manifestation des #GiletsJaunes se poursuit rue de Rivoli, encadrée par les gendarmes. #Acte15 pic.twitter.com/IzUTIa15tn
— Meriem Laribi - #RTFrance (@Meriem_RT) February 23, 2019
GÜNCELLEME 16.19
Binlerce eylemci Champs-Elysées Caddesi'nden yürüyüşe geçti.
Large crowds of #giletsjaunes marching down the #ChampsElysees in #Paris this morning for #ActeXV of the #YellowVests movement. The ever-present police surrond the marchers and tensions could rise at any time as they have for every weekend of the last several months. pic.twitter.com/vkQnurJXSn
— Robert🇮🇹🇺🇸Kearney (@Robkearney1981) February 23, 2019
GÜNCELLEME 16.08
Taraftar gruplarının da desteğiyle yürüyen Sarı Yelekliler, Paris’te ‘üçlü’ çekerek ilerliyor.
Nouvel hymne des #GiletsJaunes ? #Acte15 pic.twitter.com/O2djWMDF4J
— Meriem Laribi - #RTFrance (@Meriem_RT) February 23, 2019
GÜNCELLEME 14.47
Paris’in merkezindeki eylemler için toplanma ve başlangıç noktası olan Zafer Takı önünde yüzlerce Sarı Yelekli şimdiden toparlanmaya başladı. Rouen, Marsilya, Bethune, Arles, Gap gibi pek çok kenttle ise eylemler başladı.
For #Acte15 in #Paris, The course starting from the #ChampsElysée, must end at Trocadero. #GiletsJaunes #Acte15 #ActeXV #France pic.twitter.com/w3RAeCurS0
— nonouzi (@Gerrrty) February 23, 2019
Cezayir'de halk Cumhurbaşkanı'nın 5. kez aday oluşuna karşı sokağa çıktı
Cezayir halkı Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika'nın 5. kez aday olmasına karşı sokağa çıktı.
23-02-2019 12:47

Cezayir'de 18 Nisan’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 5. kez aday olması halk tarafından protesto ediliyor.
Cezayir’de 1999’da yönetime gelen ve 4 dönemdir görev yapan 81 yaşındaki Abdulaziz Buteflika’nın sağlık sorunlarına rağmen 18 Nisan’da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bir kez daha aday olması bir süredir ülkede gösterilere neden oluyor. Resmi haber ajansı APS de ilk kez başkent Cezayir’de ve ülkenin diğer kentlerinde Buteflika’nın adaylığına karşı yapılan gösterilere ilişkin bir haber yayımladı.
Haberde "Çoğu gençlerden oluşan yüzlerce vatandaş, siyasi taleplerini ifade etmek için başkent Cezayir ve ülkenin diğer bölgelerinde toplandı” ifadesine yer verildi. Göstericilerin “Adalete evet”, “Reform ve değişim” sloganları attığını kaydedildi.
Başkent dışında Annaba, Setif, Kalime, Cicel, Becaye, Tizi Vuzu, Buira, Bumerdas, Tiyaret, Galizan, Vahran ve Vurkla kentlerinde de gösteriler oldu.
Küba yarın sandığa gidiyor
Küba, yarın anayasa değişikliğini oylamak için sandığa gidiyor.
23-02-2019 10:48

İleri Haber
Küba yarın anayasada yapılan değişiklikleri onaylamak için referanduma gidiyor.
8 milyon Kübalının oy kullanmasının beklendiği referandumda, Kübalılara Anayasa'nın değişmesini isteyip istemedikleri sorulacak.
Küba'nın anayasa taslağında daha önce evlilik, “iki kişinin gönüllü birlikteliği” şeklinde tanımlanmış, sosyalizmin oturtulması hedefiyle "komünizm hedefi" ibaresi kaldırılmış ancak daha sonra taslağın tartışılması sürecinde ibare yeniden eklenmişti.
Yeni anayasa, Küba Komünist Partisi'nin denetiminde olmak şartıyla serbest ticarete sınırlı bir şekilde yol açıyor.
Trump geçtiğimiz günlerde "Sosyalizm ve komünizmin son günleri, Küba ve Nikaragua'da bitti, sıra Venezuela'da" şeklinde konuşmuştu. Bu yüzden Kübalılar sosyal medyada pazar günü sandığa giderken "Sosyalizm'in bitip bitmediğini Trump'a göstereceğiz" şeklinde yorumlarda bulunuyor.
Anayasa değişikliği süreci, Temmuz 2018'de başlamış, Ağustos ve Kasım arası tüm yerel örgütlerde tartışılmış ve son hali Aralık ayında Parlamento'ya gönderilmişti. Referandum, Anayasa değişikliğinin son aşaması.
Küba halkı daha önceki anayasa değişikliklerine 1976 yılında yüzde 97,7 ile, 2002'de ise 99,3 onay vermişti.
ABD: Türkiye güvenli bölgede olmayacak
Pentagon Sözcüsü Robertson, Türkiye sınırı boyunca kuzeydoğu Suriye'de oluşturacağı güvenli bölgede Türkiye ve DSG'nin olmayacağını söyledi.
23-02-2019 10:01

Pentagon Sözcüsü Binbaşı Sean Robertson, güvenli bölge oluşturmak için uluslararası bir gücün parçası olarak Suriye'nin kuzeydoğusunda birkaç yüz asker bırakacaklarını duyurdu. Sözcü, "ABD, uluslararası bir gücün parçası olarak Suriye'nin kuzeydoğusunda birkaç yüz asker bırakacak. Ayrıca ABD Suriye'nin güneyindeki El Tanif garnizonundaki varlığını sürdürecek" dedi.
Binbaşı Robertson, "Bu çok uluslu gözlem gücü ABD güçleriyle bölgede istikrarı sağlayacak ve IŞİD'in geri gelmesini engelleyecek, öncelikli olarak NATO müttefiklerinden oluşacaktır" diye konuştu.
Az sayıdaki bu askerlerin dışında Suriye'deki diğer askerlerin çekileceğini belirten Binbaşı Robertson, ABD öncülüğündeki bu koalisyona katılacak ülkeler konusunda ise yorum yapmaktan kaçındı.
Bir gazetecinin "Bu bir güvenli bölge midir?" sorusuna Robertson, "Terminoloji olarak güvenli bölgedir" yanıtını verdi.
'TÜRKİYE SINIRI BOYUNCA OLACAK'
Binbaşı, bu kuvvetin Suriye'nin kuzeydoğusunda güvenlik ve istikrarı sağlamakla görevli olacağını öne sürerken, bu kuvvetin güvenli bölgenin inşasında nasıl bir rol oynayacağına yönelik bir soru üzerine ise "Güvenli bölge Türkiye'nin sınırı boyunca kuzeydoğu Suriye'de olacak. Oradaki güvenlik ve istikrarı sağlayacaklar" ifadelerini kullandı.
Amerikan askerlerinin Menbiç'ten çekilip çekilmeyeceğine ve Türkiye sınırındaki gözlem noktalarına ilişkin sorulara yanıt vermekten kaçınan Robertson, ABD'nin El Tanif üssünde asker bulundurmasının sebebine ilişkin ise IŞİD'in kalıcı bir şekilde yenilmesinde bu üssün önemli rol oynadığını söyledi.
'TÜRKİYE GÜVENLİ BÖLGEDE OLMAYACAK'
Öte yandan AA muhabirine konuşan ve isminin açıklanmasını istemeyen Savunma Bakanlığı yetkilisi, ABD'nin uluslararası güçlerle Suriye'nin kuzeydoğusunda inşa edeceği güvenli bölgede Türkiye ve Demokratik Suriye Güçleri'nin (DSG) bulunup bulumayacağına ilişkin soruya ise, "Türk ve DSG güçleri bu bölgeye girmeyecek" ifadesini kullandı.
Venezuela, Kolombiya sınırını kapattı
Venezuela Devlet Başkan Yardımcısı Delcy Rodriguez, Venezuela ve Kolombiya arasındaki üç geçişin geçici olarak kapatılmasına karar verildiğini duyurdu.
23-02-2019 08:39

Venezuela Devlet Başkan Yardımcısı Delcy Rodriguez, "Kolombiya hükümetinden gelen Venezuela'nın egemenliği ve ülkedeki barışa karşı ciddi ve yasa dışı tehditler nedeniyle" iki ülke arasındaki üç geçişin geçici olarak kapatılmasına karar verildiğini duyurdu.
Rodriguez'in sosyal medya hesabından duyurduğu Kolombiya sınırını kapatma kararı, ABD destekli muhalefetin ülkeye "insani yardım" getireceğini iddia ettiği 23 Şubat öncesi alındı. Venezuela, daha önce de Brezilya ile olan sınırın kapatılmasına karar vermişti.
'İNSANİ YARDIM TARTIŞMALARI ABD'NİN İŞGAL STRATEJİSİNİN BİR PARÇASI'
Venezuela'da ABD destekli muhalefetin ülkedeki işgal stratejilerinden biri olan "insani kriz ve yardım" tartışmaları, muhalefet ve hükümet arasındaki gerginliğin en önemli noktalarından birini oluşturuyor.
Devlet Başkanı Nicolas Maduro, "yardım" tartışmalarının, "ABD'nin işgal stratejisinin bir parçası" olduğunu ve "bu şova izin vermeyeceğini" söylüyor.
Muhalefet ise 300 bin kişinin acil yardıma ihtiyacı olduğunu, 2 milyon kişinin de sağlık riskiyle karşı karşıya bulunduğunu öne sürerek, ülkeye “yardım” girmesi gerektiğini öne sürüyor.