Nurcan Arslan cinayeti belgesel oldu

Nurcan Arslan cinayeti belgesel oldu

İleri TV’nin hazırladığı Suç Bende Değil belgeselinin üçüncü bölümünde Nurcan Arslan’ın hayatı izleyiciyle buluştu.

İzel Sezer - Sezgin Alışır

İstanbul’da reddettiği Abdullah Melih Barış tarafından bir plazanın önünde öldürülen Nurcan Arslan’ın hikâyesi, Arslan’ın kardeşi Gülcan Arslan, kuzeni Oya Erdoğdu, arkadaşı Sevdi Aycıl ve avukatı Sezin Uçar’ın anlatımıyla İleri TV’nin hazırladığı Suç Bende Değil belgeselinin üçüncü bölümünde izleyiciyle buluştu.

İstanbul’un Küçükçekmece ilçesinde 30 Ocak 2016'da Abdullah Melih Barış tarafından katledilen 40 yaşındaki Nurcan Arslan’ın yaşamı, cinayete ilişkin dava süreci ve katledildiği günden bu güne ailesinin hayatında değişenler, İleri TV’nin kadın cinayetlerine dikkat çekmek amacıyla hazırladığı Suç Bende Değil belgeselinin üçüncü bölümünde anlatıldı. 

İki yıl süren yargılamanın ardından sanık Abdullah Melih Barış, önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmış, daha sonra ise iyi hal indirimi uygulanmıştı.

Arslan ailesi ve avukatları itirazda bulunsa da Yargıtay 1. Ceza Dairesi olayda tasarlama unsurlarının oluşmadığını ve sanığın ne zaman öldürme kararını aldığının kesin olarak belirlenemediğini öne sürerek, yetersiz gerekçelerle hüküm kurulduğunu belirtmiş ve kararı bozmuştu.

‘KATİL, TAMİR ETTİRME İDDİASIYLA ALDIĞI TELEFONDAKİ BİLGİLERİ KOPYALADI’

Tutuklanmadan önce Tokat’ta aynı zamanda hem muhtar hem de eczane personeli olan katil Abdullah Melih Barış ile Nurcan Arslan’ın, Arslan’ın Tokat’ta olduğu süreçte eczaneye gidip geldikçe tanıştığını söyleyen Oya Erdoğdu, evli ve 3 çocuk babası olan katilin Nurcan’a ilgi duyduğunu dile getirmesi üzerine kendisini reddettiğini söyledi. Nurcan Arslan İstanbul’a döndüğünde de Barış’ın tacizlerinin devam ettiğini dile getiren Erdoğdu, katilin son dönemde ise Nurcan Arslan’ın fotoğraflarını montajlayarak kendisini tehdit ettiğini söyledi.

Katil Barış’ın Nurcan Arslan’ın telefonunu tamir ettirme iddiasıyla alarak içindeki tüm bilgilere ulaştığını söyleyen Oya Erdoğdu, Nurcan Arslan’ın öldürülmeden önce şikayetçi olmak için Adliye’ye gittiğini fakat katilin Nurcan’ın çevresindeki kişileri arayarak kendisini şikayetçi olmamaya ikna ettiğini söyledi.

‘PASTANE’ DİYEREK ÇAĞIRDI ADRES ASLINDA PLAZAYDI

Oya Erdoğan’ın anlatımına göre, Nurcan Arslan’ın aynı zamanda doğum günü olan 30 Ocak günü katilin kendisini arayarak ‘’son bir kez görüşelim, bu beni son görüşün olacak’’ şeklindeki ifadelerinin ardından Arslan’ın görüşmeyi kabul etmesi üzerine katilin Arslan’a ‘’pastane’’ diyerek gönderdiği adres aslında bir plaza çıktı. Nurcan Arslan’ın plazanın güvenlik görevlisine tepki göstermesi ve içeri girmek istemediğini söylemesinin ardından katil plaza girişine gelerek burada Nurcan Arslan’ı öldürücü bölgelerinden tam 11 kez vurarak katletti.

Katilin, kuzenini öldürdükten sonra kendisine mesaj attığını söyleyen Oya Erdoğdu, bu mesajda ‘’Nurcan öldü, değdi mi?’’ İfadelerinin yer aldığını aktardı.

‘KATİL BENİM HAKKIMDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU’

Nurcan Arslan’ın kardeşi Gülcan Arslan ise yıllar geçtikçe acısının azalmadığını ve özleminin arttığını söyleyerek ’Kurşunlar hep öldürücü bölgelerde. Bir insanın vücuduna 11 tane kurşun hangi sinir harbiyle sıkılabilir?’’ diye sordu. Sanığın, ilk dört duruşmaya ‘’can güvenliği tehlikesi’’ iddiasıyla getirilmediğini söyleyen Gülcan Arslan, ilk duruşma tarihinden 4 gün önce Arslan ailesinin ve avukatlarının haberi olmadan sanığın ifadesinin alındığını aktardı. 

Katilin, kendisi hakkında ‘’hakaret ettiği’’ gerekçesiyle suç duyurusunda bulunduğunu söyleyen Gülcan Arslan, ‘’Sen katilsin, ben sana ne diyebilirim? Sen bir cana kıymışsın!’’ İfadelerini kullandı.

'NURCAN'I ÖLDÜRDÜKTEN SONRA ERDOĞAN'LA FOTOĞRAFINI PAYLAŞTI'

''Tam 4 sene oldu, Nurcan öldürüldükten sonra ailesiyle birlikte birçok çalışma yaptık ve olayın peşini bırakmak istemedik'' diyen Arslan'ın arkadaşı Sevdi Aycıl ise, katilin Nurcan'ı öldürdükten sonra cumhurbaşkanıyla olan fotoğrafını paylaştığını ve bunun sebebinin ise ''Olayın üstünü kapatırım, birkaç sene yatar çıkarım'' düşüncesi olduğunu söyledi.

‘MAHKEME, KENDİ VERDİĞİ KARARDA DİRENMELİ’

Dava sürecini paylaşan Av. Sezin Uçar ise şunları aktardı:

‘’Geçtiğimiz aylarda bir Yargıtay kararıyla karşılaştık. Bu karar da cezanın nitelikli hal bakımından bozulması yönündeydi. Yargılamanın ikinci aşamasında mahkemenin kendi vermiş olduğu kararında direnmesini söylüyoruz. Bu olay bilerek, tasarlanarak, planlanarak gerçekleştirilmiştir ve dolayısıyla insan öldürmenin nitelikli halini oluşturur. Heyet bazı tanıkların tekrar dinlenilmesini istedi, dava şu anda bu aşamada.’’

DAVA SÜRECİNDE SON DURUM

Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile yargılanan katil Abdullah Melih Barış, iki yıl süren yargılama süreci sonucunda cezasında ‘’iyi hal indirimi’’ uygulanarak müebbet hapis cezasına çaptırıldı. Karar sonrası Nurcan Arslan’ın ailesi ve katil karara itiraz etmiş olsa da Yargıtay, Arslan ailesinin itirazını reddetti ve katilin itirazını kabul etti. 

Yaklaşık bir buçuk sene sonra katilin indirimli cezası Yargıtay tarafından ‘’Tasarlayarak öldürme kesin olarak saptanamadı’’ denilerek bozuldu. Yargıtay kararından sonra mahkeme süreci tekrar başlarken, Arslan ailesinin tek isteği ise Nurcan Arslan için adalet…

Arslan ailesi, 27 Ekim 2020 Salı günü saat 14.00’te Bakırköy Adliyesi’nde görülecek olan duruşmada herkesi Nurcan Arslan'a sahip çıkmaya çağırıyor.

DAHA FAZLA