‘Nükleer santral bizim açımızdan kabul edilemez’
TİP Mersin Milletvekili Adayı Hakan Güneş, Silifke İlçe Örgütü açılışında konuştu.
İleri Haber
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Silifke İlçe Örgütü, partinin Mersin Milletvekili Adayı Doç. Dr. Hakan Güneş ve çok sayıda partili ile yurttaşların katılımıyla açıldı. Açılışta, 14 Mayıs seçimlerinin yanı sıra Mersin’de inşası devam etmekte olan nükleer santrale ilişkin de konuşan Güneş, “Nükleer santral bizim açımızdan kabul edilebilir bir şey değil. Bu konuda Rusya ile kurulan ilişki de ulusal bağımsızlığımız açısından yanlış. Enerji politikası açısından da maliyetli. Her açıdan olumsuz görüyoruz” ifadelerini kullandı.
TİP Silifke İlçe Örgütü açılışı, partinin Mersin milletvekili adayları, parti üyeleri ve çok sayıda yurttaşın katılımıyla bugün düzenlendi. Mersin’de TİP’ten 1. Sıra Milletvekili Adayı olan Doç. Dr. Hakan Güneş açılışta bir konuşma yaptı.
Güneş konuşmasının ardından, Silifke’ye komşu olan Gülnar ilçesinde inşa edilmekte olan ve bölgedeki yurttaşlarda büyük rahatsızlık yaratan Akkuyu Nükleer Güç Santrali projesine ilişkin kendisine yöneltilen soruya da yanıt verdi.
‘ENERJİNİN NÜKLEER KAYNAKLARLA OLUŞTURULMASINA ŞİDDETLE KARŞIYIZ’
“Nükleer santral bizim açımızdan kabul edilemez” diyen Hakan Güneş, söz konusu soruyu şöyle yanıtladı:
“Bu mesele sadece bir enerji meselesiyle sınırlı değil. Çünkü ülkeler nükleer silah kapasiteleri için de nükleer santral süreçlerine girerler. Bu bakımdan Suudi Arabistan’ın, Türkiye’nin, İran’ın, İsrail’in nükleerleşmesi korkunç bir şeydir. Bölgede bir ülke nükleer kapasite geliştirirse, diğeri de geliştirir. Bu kaçınılmaz. Buna dair bölgesel bir yaklaşımımız var.
Enerjinin nükleer kaynaklarla oluşturulmasına şiddetle karşıyız. En güvenilir olduğu söylenen yerlerde bile; örneğin Japonya, hiç de öyle güvenilir olmadığını gördük. Küçük bir sızıntı bile nelere yol açacağı ortada.
‘NÜKLEER BİZE MALİYETİ YÜKSEK BİR ENERJİ GETİRECEK’
Zaten Rusya ile yapılan nükleer anlaşması bizim için problemli. Nükleer bizim elimizde değil. 1960’larda S.S.C.B. ile yapılan ticari sınai anlaşması var. O anlaşmadan sonra Türkiye ekonomisinin hala bel kemiği olan tesisler ki buna İskenderun Demir Çelik, Seydişehir Alüminyum, Aliağa Petrol Rafinerisi örnektir. Bunların tamamı Sovyetler Birliği tarafından tüm teknolojisi transfer edilecek şekilde ve karşılığında pamuk vb. alınarak, son derece düşük bir maliyet fiyatına ve kredilendirilmiş şekilde verildi. Tamamı bizde ve hala bunca yıl geçti ve bunlar ekonomimizin bel kemiği.
Peki bu nükleer bize ne getirecek? Maliyeti yüksek bir enerji. Aslında diğerine yatırım yapıp sürdürülebilir kılınabilirdi.
‘NÜKLEER SANTRAL BİZİM AÇIMIZDAN KABUL EDİLEBİLİR BİR ŞEY DEĞİL’
Nükleer santralin tehlikesini söylemeye bile gerek yok. Bir deprem, bir saldırı olduğunda… Düşünsenize, yangın uçağı kaldıramıyorsun, bir ülkeyle bir çatışma olsa, buraya sanayi tesisine atılan bomba biraz yana düşse biz bunu nasıl kaldıracağız? Bu akıl alacak bir şey mi? Nükleer santral bizim açımızdan kabul edilebilir bir şey değil. Bu konuda Rusya ile kurulan ilişki de ulusal bağımsızlığımız açısından yanlış. Enerji politikası açısından da maliyetli. Her açıdan olumsuz görüyoruz.”