Nilüfer Barajı alarm veriyor: Su seviyesi yüzde 5’e düştü
Bursa'nın en önemli su kaynağı olan Nilüfer Barajı'nda doluluk oranı yüzde 5'e düşerken, Doğancı Barajı’nda ise seviye yüzde 20’nin altına düşmüş durumda.
07-01-2021 10:07

Türkiye’de yağışların mevsim normallerine göre düşük olması sebebiyle meydana gelen kuraklık Bursa’yı da ciddi oranda etkiledi. Bursa’nın su ihtiyacını karşılayan en önemli barajlardan Nilüfer Barajı’nda su seviyesi yüzde 5’e kadar geriledi.
Nilüfer Barajı’ndaki kuraklığı yerinde gidip inceleyen Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği üyeleri, yıllardır çevreyi korurken küresel iklim değişikliğinden dolayı bu hale gelmemek için mücadele ettiklerini belirtti. Barajdaki kuraklığı görüp endişeye kapılan Bursa halkı yağmur ve karın bir an önce yağmasını bekliyor.
'DOĞANCI BARAJI'NDA DA ORAN YÜZDE 20'NİN ALTINDA'
Nilüfer Barajı önünde açıklama yapan Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği (DOĞADER) Yönetim Kurulu Üyesi Murat Demir, “Bursa’nın en önemli su kaynaklarından biri olan Nilüfer Barajı’ndayız. Bu baraj kuraklıktan dolayı kurumuş, doluluk oranı ise yüzde 5 civarında. Bu barajın altındaki Doğancı Barajı’nda ise oran yüzde 20’nin altına düşmüş durumda'' dedi.
'SUYU VAHŞİCE KULLANAN SANAYİ KURULUŞLARI KAPATILMALI'
Demir, şöyle konuştu:
''Kuraklık bağıra bağıra ben geliyorum dedi. Biz dernek olarak ve dünyadaki uzmanlar hep söyledi; iklim değişiyor. Çok ciddi biçimde kuraklık olacak. Bursa’da bu zamana kadar bazı projelere karşı çıkarken şunu ifade ediyorduk. Biz karşı çıktığımız projede iklim değişikliğine ve küresel ısınmaya dikkat çektik. Bizim yıllardır anlatmak isteğimiz aslında bunun olmaması içindi.
Bu durum bizim bile beklentimizden daha önce başladı. Biz demiştik diye övünmek istemiyoruz. Bu kuraklıktan hepimiz etkileniyoruz. Bundan sonra herkese çok ciddi görevler düşüyor. Sanayinin eski sistemle vahşi bir şekilde su kullanmasının önüne geçmemiz lazım. Artık kullandığı suyu tekrar kullanabilen sanayiye ihtiyacımız var. Suyu vahşice kullanan sanayi kuruluşları kapatılmalıdır. Bursa’da 23 tane sanayi bölgesi var.''
İLGİLİ HABERLER
Meteoroloji'den 4 il için donma ve çığ uyarısı
Meteoroloji, yüksek kar örtüsünün bulunduğu dik yamaçlarda yaşanabilecek çığ riskine, yer yer kuvvetli buzlanma ve don olayı ile ulaşımda yaşanacak aksamalara karşı yurttaşlara uyarıda bulundu.
23-01-2021 12:52

Meteoroloji 14. Bölge Müdürlüğü, Bitlis, Van, Muş ve Hakkari için kuvvetli buzlanma ve çığ uyarısı yaptı. Bölge genelinde havanın parçalı ve az bulutlu olacağının aktarıldığı açıklamada, gün içinde en yüksek sıcaklıkların Van’da 1, Hakkari’de sıfırın altında, Bitlis’te 3, Muş’ta ise 4 derece olmasının beklendiği ifade edildi.
Sıcaklıklarının 2 ila 4 derece artacağı bölgede rüzgar, kuzeyden ve doğudan hafif, zaman zaman orta kuvvette esecek.
Havanın parçalı ve az bulutlu, yer yer pus ve sisli olacağı Van Gölü’nde ise rüzgarın doğu ve kuzeydoğudan saatte 30 kilometre kuvvetinde eseceği tahmin ediliyor.
Açıklamaya göre, yüksek kar örtüsünün bulunduğu dik yamaçlarda yaşanabilecek çığ riskine, yer yer kuvvetli buzlanma ve don olayı ile ulaşımda yaşanacak aksamalara karşı yetkililerin ve vatandaşların dikkatli ve tedbirli olması gerekiyor.
İETT şoförlerine üst üste saldırı
İBB Sözcüsü Murat Ongun, iki ayrı günde iki İETT şoförüne saldırı düzenlendiğini açıkladı.
23-01-2021 09:24

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Sözcüsü Murat Ongun, İETT şoförlerine Kağıthane ve Eyüpsultan'da saldırı düzenlendiğini açıkladı.
İki gün içerisinde iki ayrı İETT şoförüne saldırı düzenlendiğini ifade eden Ongun, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Dün Kağıthane'den sonra bugün de Eyüpsultan'da İETT otobüslerimize ve şoförlerimize yönelik saldırılar olmuştur. İstanbullulara gece gündüz hizmet veren emekçilerimize yönelik bu saldırıları kınıyoruz. Bu geceki saldırıda yaralanan çalışanımızın tedavisi devam etmekte" dedi.
Dün Kağıthane'den sonra bugün de Eyüpsultan'da İETT otobüslerimize ve şoförlerimize yönelik saldırılar olmuştur. İstanbullulara gece gündüz hizmet veren emekçilerimize yönelik bu saldırıları kınıyoruz. Bu geceki saldırıda yaralanan çalışanımızın tedavisi devam etmekte. pic.twitter.com/MOsTcCjrOU
— Murat Ongun (@Mrt_Ongun) January 22, 2021
Polis, babasıyla bankaya giden çocuğa 'söyle 900 lira fazla çeksin' diyerek para cezası kesti
Düzce'de çocuğuyla bankaya giden bir yurttaşa ceza kesildi
22-01-2021 21:58

Düzce'de çocuğuyla bankaya gelen babaya, yeni tip koronavirüs tedbirleri kapsamında 20 yaş altı vatandaşlara yönelik sokağa çıkma kısıtlamasına uymadığı gerekçesiyle para ceza verildi. İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Kovid-19 tedbirlerine yönelik İstanbul Caddesi'nde denetim gerçekleştirdi. Caddedeki bir bankanın önünde bekleyen çocuk gören ekipler, çocuğa ailesinin nerede olduğunu sordu. Bankada işlem yaptığı öğrenilen baba M.C, güvenlik görevlisi tarafından dışarıya çıkarıldı. M.C'ye, 15 yaşındaki oğlunun kısıtlama kapsamında dışarıda olmaması gerektiği belirtilerek, 900 lira para cezası uygulandı. Öte yandan, ekipler, kent merkezinde bulunan ve paket servis yapan birçok işyerini de denetleyerek, kurallara uyulması konusunda uyarılarda bulundu.
Sandras Dağı'nı bitirme projesi: 'Birileri zengin olacak diye çocuklarımızın yarınlarının katledilmesine izin veremeyiz'
Erbay, projeyle ilgili "Mevcut durumda doğal su kaynaklarımız ve doğamız büyük bir tahribat yaşamış durumda. Şimdi bu maden alanın genişletilmesi çok daha büyük tahribatlara yol açacaktır” dedi.
22-01-2021 12:54

İleri Haber
Muğla'da, Sandras Dağı'ndaki maden işletmesinin işletme sahasını genişletmek için yapacağı ÇED toplantısı halkın tepkisi üzerine ertelenmişti. Toplantıya ilişkin konuşan CHP’li vekil Erbay, “Salgın koşullarında kongreler, genel kurullar, toplantılar ertelenirken ÇED toplantısının, ısrarlı bir şekilde yapılmak istenmesini anlamakta zorlanıyorum” dedi.
Muğla’nın Köyceğiz ilçesi Ağla Mahallesi’nde, Köyceğiz, Ortaca, Dalaman bölgesinin yanı sıra Muğla ve Denizli’nin su kaynağını oluşturan Sandras Dağı’nda olivin maden ocağının kapasitesini artırmaya yönelik yapılmak istenen Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) toplantısı, bölge halkının ve çevrecilerin tepkisi nedeniyle yapılamadı.
Köyceğiz Turizm ve Doğayı Koruma Derneği, Dalyan Turizm Kültür ve Çevre Koruma Derneği, Köyceğiz Eğitim Sen ve Doğayı Hayvanları Koruma Derneği gibi sivil toplum örgütlerinin bileşeni olduğu Sandras'ı Koruma Platformu üyeleri ile Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla Milletvekili Burak Erbay’ın da katıldığı toplantıda, çevreciler ve yöre halkı, bu maden sahasının yaşam alanlarını ve su kaynaklarını yok edeceğini belirterek, maden sahasının genişletilmesine tepki gösterdiler.
CHP’li Vekil Erbay, ÇED toplantısı ile ilgili yaptığı açıklamada, “Sandras Dağı'nda faaliyet yürüten maden şirketi, maden arama sahasını ormanlık alana doğru genişletmek istiyor. 1902 hektar büyüklüğünde bir alandan bahsediyoruz. Bu alan su kaynaklarını ve ormanlık alanları kapsıyor. Bu kadar büyük bir alanda yapılacak maden aramasıyla bu alanın tüm doğal yapısı bozulacak. Doğal su kaynakları kirlenecek. Mevcut durumda doğal su kaynaklarımız ve doğamız büyük bir tahribat yaşamış durumda. Şimdi bu maden alanın genişletilmesi çok daha büyük tahribatlara yol açacaktır” dedi.
Yüzyıllar önce insanların buraya su kaynakları için yerleştiğini hatırlatan Erbay, Sandras Dağı’nın bölgenin en önemli su kaynakları arasında yer aldığını, endemik bitki örtüsüne sahip doğa harikası bir yer olduğunu ve korunması gerektiğini ifade etti.
Mevcut maden sahaları nedeniyle her gün yeni patlatmalar yapıldığını ve sürekli büyük tonajlı kamyonların bu alanlardan geçerek doğaya zarar verdiğini belirten Erbay, “ÇED başvuru raporuna baktığımızda yeni sahada her yıl 260 sondaj deliği açılarak patlatma yapılacağını görüyoruz. Her delik için 40.83 kg patlayıcı kullanılacak. Yani toplamda 10 bin 615 kg patlayıcı kullanılacak. Bu çapta bir patlatma bütün doğal yapıyı ve su kaynaklarını yok edecektir.” diyerek şunları söyledi:
‘BÖLGENİN SU KAYNAKLARI YOK EDİLECEK’
Sandras Dağı yüzyıllardır Köyceğiz, Ortaca, Dalaman bölgesinin yanı sıra Muğla ve Denizli’nin su kaynağını sağlıyor. Bu bölgede insanlar bu dağdan gelen suyla yaşamlarını idame ettiriyorlar. Tarlalar bu suyla ekilip biçiliyor. Elimizdeki bilgilere göre hali hazırda bir kısmı işletme bir kısmı da arama olmak üzere 12 tane maden alanı var Sandras Dağı’nda. Bunların da her an alanı genişletme ihtimali ve tehlikesi bulunuyor. Mevcut haliyle zaten su kaynakları ve doğal çevre fazlasıyla tehdit altında. Şimdi ise maden sahasının genişletilmesi söz konusu. Bu durum Sandras Dağı ve buradan yaşamını sağlayan insanlar için felaket olacaktır. Bölgede Gökçeova ve Kartal gölleri bulunmaktadır. Maden sahası bu göllerin çevresine kadar genişletilecektir. Bu göller yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır. Sandras Dağı, barındırdığı su kaynaklarıyla, endemik türleriyle, tüm ekosistemiyle bölgemizin birincil öneme sahip ana yaşam kaynağıdır ve bu özelliğiyle bir bütün olarak korunmalıdır.
‘ORMANLAR VE ENDEMİK YAPI KATLEDİLECEK’
Maden sahasının genişletilmek istendiği bölge ormanlık alan. Bu durum yaklaşık 33 bin ağacın kesilmesi, doğanın katledilmesi demektir. Ayrıca bu alan bitki örtüsü ve biyolojik çeşitliliği ile 80’e yakın endemik bitkiye ev sahipliği yapan doğa harikası bir bölgedir. Türkiye'nin önemli endemik doğa alanlarından biridir. Birileri zengin olacak diye doğamızın, çocuklarımızın yarınlarının katledilmesine izin veremeyiz. Bizler Sandras’ı bir bütün olarak korumaya ve bu yaşam kaynaklarımızı bizden sonraki nesillere korunmuş olarak aktarmaya kararlıyız.
‘SALGIN KOŞULLARINDA BU ACELE NEDEN?’
Salgın koşullarında kongreler, genel kurullar, toplantılar ertelenirken ÇED toplantısının, ısrarlı bir şekilde yapılmak istenmesini anlamakta zorlanıyorum. Bu toplantıya 65 yaşın üzerindeki ve 20 yaşın altındaki vatandaşlarımız katılamıyor. Şartlar uygun değil ancak buna rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri bu ÇED toplantısını yapmakta ısrar ediyor. Biz daha önce de Yuvarlak Çay için büyük bir mücadele vermiş ve kazanmıştık. Su hayat demektir. Dünyada yaşanan iklim krizi nedeniyle su kaynaklarının her geçen gün azaldığı bir durumda ne olursa olsun doğal su kaynaklarımızı yok edecek bu projeye karşı, Sandras Dağı’nın ölmemesi için mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Sandras Dağı eteklerindeki mevcut maden ocakları hemen durdurulmalı, tahrip edilen alanların düzeltilmesi ve yeniden ağaçlandırılması sağlanmalıdır. Sandras Dağı’nda maden dahil telafisi mümkün olmayacak doğa tahribatına sebebiyet veren tüm faaliyetler durdurulmalı, yeni ve kapasite artırım talepleri için “ÇED olumsuz” kararı verilmeli ve izinler iptal edilmelidir. Bütün bölge halkının bu konuda hassas olması gerek. Sandras’ın ölmesi Muğla’nın ölmesi demek diyelim.
Yasa dışı yollarla getirilen 7 yavru köpek ses çıkarmamaları için uyuşturulmuş!
Edirne'de yasa dışı yollarla ülkeye getirilmeye çalışılan 'Pomerian' cinsi 7 yavru köpek ele geçirildi. Köpeklerin ses çıkarmalarını önlemek için uyuşturulduğu belirlendi.
22-01-2021 11:47

Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Edirne'de durdurdukları bir araçta arama yaptı. Yapılan aramada, Bulgarca yazılı 14 evcil hayvan pasaportu ile yasa dışı yollarla yurda sokulmuş ‘Pomeranian’ cinsi 7 yavru köpek bulundu.
Araçta bulunan İ.B. ve K.S. gözaltına alınarak emniyete götürüldü. Emniyetteki ifadelerinin ardından haklarında ‘5607 sayılı kaçakçılıkla mücadele kanununa muhalefet’ suçundan işlem yapılarak serbest bırakıldı.
SES ÇIKARMASINLAR DİYE UYUŞTURULMUŞ
7 yavru köpeğin ses çıkarmalarını önlemek için uyuşturulduğu belirlendi. Köpeklerden durumu ağır olan 4’ü tedavi altına alınırken, 3’ü yediemin olarak HAYTAP’a teslim edildi. Köpekleri teslim alan HAYTAP temsilcisi Zuhal Aslan, yavruların annelerinde olmaları gereken yaşta, satılmak üzere yasa dışı yollardan getirildiklerini ifade etti. Aslan, “Henüz bebekler. Aslında annelerinde olmaları gerekiyor ama maalesef satılmak ya da üretilmek üzere getiriliyorlar. Çok şükür ki getirenler yakalandı. Şimdi yavruları kliniğe götüreceğiz, öncelikle tedavileri yapılacak. Sonrasında da sahiplendirilmeleri yapılacak” dedi.
'SATIŞI YASAKLANMALI'
HAYTAP temsilcisi Aslan, Hayvan satışlarının yasaklanmasını öngören yasanın çıkmasını beklediklerini söyleyerek şöyle konuştu:
“HAYTAP’ın da çok şükür Gümrük Bakanlığı ile protokolü var ve sınırda yakalanan köpekler, kediler ya da kuşlar bize teslim ediliyor. Biz de bedelsiz sahiplendiriyoruz. Henüz satışları yasaklanmadı, yasanın çıkmasını bekliyoruz. Sonuçta bunlar mal değiller, canlar, satılmasına sonuna kadar karşıyız. Satışı yasaklanmadığı sürece ne yazık ki bu gibi olaylar devam edecek
Genelde bunlar yurt dışından getirilip üretiliyor ya da direkt satışa çıkarılıyor. El altından satılıyor. Gelişinde de verilişlerinde de yasal bir durum yok. Yeter artık bunu yapmayın, onlardan kazanacağınız para onların canına mal oluyor. Birçoğu daha bebekken anneden koparıldığı için bağışıklıkları çok düşük oluyor ve maalesef ki ölümle sonuçlanabiliyor. Lütfen artık bunları bir can olarak görün, mal olarak görmeyin. Satın almayın ve sahiplenin diyoruz bütün insanlara”
'Kömürün başkenti' Zonguldak'ta donarak ölüm: Yaşar Sevimci yaşamını yitirdi
Ereğlİ'de evde tek başına yaşayan 47 yaşındaki Yaşar Sevimci'nin soğuktan donarak öldüğü iddia edildi.
22-01-2021 09:49

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde evde tek başına yaşayan Yaşar Sevimci'nin soğuktan donarak öldüğü öne sürüldü. Sevimci’nin kesin ölüm nedeninin yapılacak otopsinin ardından belirleneceği ifade edilirken, olayla ilgili olarak soruşturma başlatıldı.
47 yaşındaki Sevimci’den haber alamayan yakınları köydeki komşularına haber verince komşuları Sevimci’yi yerde hareketsiz şekilde buldu. Durumun haber verilmesi üzerine olay yerine 112 sağlık ve jandarma ekipleri geldi. Sağlık ekipleri yaptıkları kontrollerde ailesinden ayrı yaşayan bir çocuk babası Sevimci’nin hayatını kaybettiğini belirledi.
Sevimci’nin evdeki sobasının yanmadığı ve soğuktan donarak ölmüş olabileceği iddia edildi. Ambulansla Ormanlı Belediyesi Cenaze aracına nakledilen Sevimci’nin cansız bedeni otopsi yapılması için Kdz. Ereğli Devlet Hastanesi’ne getirildi. Sevimci’nin kesin ölüm nedeni yapılacak otopsinin ardından belirlenecek.
'SOBA YANMADIĞI İÇİN DONARAK ÖLDÜ'
İnşaat-İş Sendikası, Sevimci'nin hayatını kaybetmesini Twitter'dan duyurdu. İnşaat-İş Sendikası, yaptığı açıklamada, "Kömür Karası Gibi Bir Gün Daha... Kömürün başkenti, her gün yüzbinlerce ton kömürün çıkartıldığı Zonguldak’ta, tek başına yaşayan bir çocuk babası 47 yaşındaki Yaşar Sevimci, soba yanmadığı için donarak öldü." ifadelerini kullandı.
Kömür Karası Gibi Bir Gün Daha...
— İnşaat-İş Sendikası (@insaatsendika) January 21, 2021
Kömürün başkenti, her gün yüzbinlerce ton kömürün çıkartıldığı Zonguldak’ta, tek başına yaşayan bir çocuk babası 47 yaşındaki Yaşar Sevimci, soba yanmadığı için donarak öldü. pic.twitter.com/bpRQBx0H0M