Nebati konuştu: O gece hiç kimse devreye girmedi
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, ekonomi hakkında konuşuyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati A Haber özel yayınında, Türkiye'de uygulamaya geçen yeni ekonomi modeli ile beraber ülke gündemiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Nebati, "20 Aralık tarihi bir gündür. Türkiye'nin en önemli günlerinden birisi olarak anılacaktır" dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin konuşmasının satır başları şu şekilde:
Türkiye 19 yıldır AK Parti ve Sayın Cumhurbaşkanımızla büyük bir dönüşüm gerçekleşti. Türkiye altyapısını tamamlayan ender ülkelerden biri. Bir çalışmayı en üst noktaya getirdikten sonra bunu güncellemeniz gerekiyor. Aksi takdirde iniş başlar. Bazı olaylar her şeyi bir anda değiştirebiliyor.
Rekabet edilebilir kur olması gerekiyor, yüksek faiz olmaz.
Mayıs 2013'te Gezi Olayları'ndan önce 135 milyar dolara çıkmış Merkez Bankası rezervi vardı. Sayın Cumhurbaşkanımız bunun için bazı adımlar attı. 2019'daki iki tane büyük saldırı ve birçok büyük olay oldu. Artık o kadar hazırız ki...
Bu model Sayın Cumhurbaşkanımızın idealindeki araçlarından biri oldu.
Altyapımız da bu ekonomik modeli karşılayacak bir seviyeye ulaştı. Dışarıdan yapılan atakları da daralttık. Sürekli bir psikolojik harp vardı. Dolar 20 TL olacak, sahte ve yalan haberler vardı. Doğru olmayan ve sürekleri bireyleri dövize yönlendiren haberler vardı. Hep içeriye doğru oynadılar. Küçükleri kullandılar. Ufacık tasarrufları olan bu bireyleri ekonomiyi daraltacak şekilde kanalize ettiler.
Sayın Cumhurbaşkanımız modeli açıkladı. Bireylerimiz 20 Aralık'ta dövizlerini bozdurmaya başladı. 20 Aralık tarihi bir gündür. Türkiye'nin en önemli günlerinden birisi olarak anılacaktır. Ekonomi ve siyasal literatüre de girdi. Sayın Cumhurbaşkanımızın güvenilirliği ve itibarını da görmüş olduk. Kur ataklarını pazartesi günü bitirdik.
Asla, gece dolar satılmadı. Kamu Bankaları devreye girmedi. Hiç kimse devreye girmedi. Bireysel satıcılar devreye girdi. Birbirleriyle yarıştılar.
Türkiye'de para politikası ile mali politikanın birlikte yürüdüğü bir sürecin içerisindeyiz. Başarımızın birinci önceliği Sayın Cumhurbaşkanımızın duruşu, ikincisi ise uyumlu çalışmamız.
Seçmen şuna bakar parti politkası ve söylemin etkisi. Sayın Cumhurbaşkanımızın politikalarına her kurumun uyum içinde olması lazım. Bunu inanarak yapmamız lazım. Biz Sayın Cumhurbaşkanımıza inanıyoruz. Millet inanıyor, millet inandığı için ona yetkisini bırakıyor. Para politikası ve mali politika olmak üzere her alanda uyumlu bir şekilde hareket ediyoruz.
İlk adım finansal istikrarın sağlanması ve güven ortamının tecelli etmesiydi. Döviz aldı başını gidiyor gibi algı yaratılmaya çalışıldı. Sayın Cumhurbaşkanımız hep söylüyordu; bu bir köpüktü. Harp yöntemleri pazartesi akşamı çöktü.
Bizim için önemli olan o akşamdı. Finansal istikrar sağlanırsa, o dolarizasyonu engelleyecek adımlar atarsanız güven artar. Bunun üzerine inşa edilecek olan ihracatın artırılması büyük önem arz ediyor.
Bankaların kredi tahsisi ve izlenmesine ilişkin uluslararası standartlara uygun sistemlerin kurulması, veriye, risk analizine ve bilgiye dayalı kredi kullandırılmasının sğalanması hedeflenmektedir. Verilen kredilerin takibini sağlayacağız. İşte proje bankacılığı budur.
Biz ihtiyaçlara göre; ihtiyaçların sağlandığı zaman da bunun üzerine geliştirilebilecek bir model ortaya çıkardık. Bu modelin içerisinde de şunu gördük; Gelişmekte olan ekonomilerin dünya ekonomisi içerisindeki aldığı pay giderek büyüyor. Mortgage'den sonra yeni bir değişim noktasına geldik.
Gelişmekte olan ekonomilerin nasıl ön plana çıktığını gördüler. Göremedikleri şey şu; 21. yüzyıl isteseniz de istemesiniz de Türkiye'nin yüz yılı olacak. Her krizden sadece istisnai ülkeler başarılı çıkabilir. Bu ülkelerden biri Türkiye'dir.
Türkiye inanılmaz bir potansiyele sahip. Her alanda Türkiye istisnai bir ülke.
İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 56. Eyvah; Türkiye üretmiyor. Bunun bir şekilde düzeltilmesi lazım.
Biz tam bu işin zirvesindeyken bir patika değişikliği yaparak Türkiye'yi orta gelir tuzağından kurtarmak istedik. Ama şu an adımlarımızı sağlam atıyoruz. Şu an bir şey yapamıyorlar. Algı operasyonları sonunda çöker, 20 Aralık'ta çöktü
Sahte söylemler varsa anında suç duyurusunda bulunulmalıdır. BDDK'nın görevi şudur; sahte spekülatif eylemlerde bulunanlar hakkında suç duyurusunda bulunmak. Suç duyurularında daha sıkı bir şekilde bulunması lazım. Hiç kimsenin Türkiye ekonomisi ve yatırımcıların kaderiyle oynamaya hakkı yoktur.
Piyasaya 40 milyar dolar sürüldüğünü iddia ediyorlar. 40 milyar dolar nasıl olur? O gece MB 7 milyar dolar müdahalede bulundu. Tüm kamu ve kurumları her türlü enstürmanı kullanmakla mükelleftir. Merkez Bankası'nın müdahalesi varsa pazartesi belli olur.
Utanmadan 40 milyar para yatırıldı diyorlar. Hani nerede bu para? Bunu kanıtlaması lazım. Ya yalancı ya da niyeti farklı. Pazartesi sonuçlar açıklandığı zaman ne yapacaksın
Borsa İstanbul dünyanın en şeffaf kurumları arasında birinci sıradadır. TÜİK, her an denetlenebilen şeffaf bir kurumdur. Bu iki kurumumuzun üzerine gidiyorlar. Kurumlarımızı yıpratmak için her şeyi yapıyorlar. Serbest piyasa ekonomisine yüzde 100 bağlıyız.
20 Aralık milattır. 20 Aralık'tan itibaren söylenenlere kimse bakmıyor. Hakaret ediyorlar, bağırıyorlar küfür ediyorlar... Çoğunluk onlardan yana değil. İnsanları robot olarak gören bu güruhun Türkiye'de başarılı olma şansı yok. Bizim başarılı olma şansımız varmı? Var, rakamlarla...
Turizm gelirlerimiz bu yıl patlama yaptı. Önümüzdeki yıl farklı noktalara gidecek. Türkiye koptu gidiyor demek bu grafik. Bundan sonraki mücadele alanımız enflasyon
Türkiye Cumhuriyeti'nin pasaportu ne kadar güçlü olursa o kadar iyi olur. 21. yüzyılda şuan Türkiye Cumhuriyeti meydan okuyor. Akdeniz'e iniyor, Karadeniz'de gaz buluyor. Afrika'ya dostane şekilde gidiyor. Meydan okuyor. Diğerleri de düşmanlık yapıyor. İktidara karşı olabilirsin ama saygı farklı bir şeydir. Cumhurbaşkanına saygı göstermek zorundasın. Çoğunluğunun oyunu almış bir isim. Herkes herkesi sevmek zorunda değil.
Tüketici psikolojisini anlıyorum. Satıcının da davranışını anlıyorum. Bunu biz yapmadık. Az önce ifade ettiğim. Dolar 12 liradayken kimse 12'den yapmadı, 13'ten yaptı. 14'ken, 15'ten yaptı. Ellerini ovuşturuyorlardı, 'Gidiyor iktidar gidiyor' diye. Türkiye'de 5 yıl seçilmiş Cumhurbaşkanı var. Kendisi istemediği takdirde seçime gidilemeyeceği bir ortamda 1. yılın sonunda 'Erken seçim var' dediler. 3 yıldır 'Erken seçim var' diyorlar. Niye baskın seçim yapılsın. Sosyal devletin gerekleri yerine getiriliyor. 19 yıldır asgari ücretli enflasyona ezdirildi mi? AK Parti döneminde sabit gelirliler, 'Enflasyona ezdirildi' denmez. 20-22 lira olacak diye hareket ettiler. Şimdi döviz düştü e buyurun niye yapamıyorsunuz. Dövizin bir daha yükselmeyeceğini biliyor. Ne yapıyor. Kısa günün karı. Sade vatandaşın dolarla ne alakası var?
Yıl sonunda büyüme beklentimiz çift haneli olacak. Şirketler açılmaya devam ediyor.
Kurdaki dalgalanmalar sona erdi. 3 ay sonunda ilk bilançolarımızı göreceğiz. TL mevduatlar 38 milyar arttı. Herkes önünü görmek istiyor. Bunu gerçekleştireceğiz.