Myanmar'daki darbe karşıtı protestolarda ölenlerin sayısı 581'e yükseldi

Darbe karşıtı protestolarda bir günde 11 kişi daha yaşamını yitirirken, 463 kişi hakkında ise gözaltı kararı olduğu bildirildi.

Myanmar'da darbe karşıtı protestolara güvenlik güçlerinin silahlı müdahalesi sonucu yaşamını yitirenlerin sayısı 582'e yükseldi.

Siyasi Tutuklulara Yardım Kuruluşunun (AAPP) yayımladığı günlük raporda, son 24 saatte 11 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Raporda toplam can kayıplarının 581'e çıktığı, 2 bin 750 kişinin ise gözaltında tutulduğu bilgisi paylaşıldı.

Darbe karşıtı 463 kişi hakkında ise gözaltı kararı bulunuyor.

MYANMAR'DA ASKERİ DARBE

Myanmar ordusu, 8 Kasım 2020 seçimlerinde hile yapıldığı iddialarının ortaya atılması ve ülkede siyasi gerilimin yükselmesinin ardından 1 Şubat'ta yönetime el koymuştu.

Ordu, ülkenin fiili lideri ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii başta olmak üzere pek çok yetkiliyi ve iktidar partisi yöneticisini gözaltına almış ve bir yıllığına olağanüstü hal (OHAL) ilan etmişti.

Myanmarlılar, 6 Şubat'ta demokrasiye dönüş talebiyle gösterilere başlamıştı.

Myanmar'daki darbe karşıtı protestolarda ölenlerin sayısı 510'a yükseldi

Son üç gündeki can kayıpları arasında 14 çocuk ve sivil itaatsizlik yapan bir polis memurunun da bulunduğu bildirildi.

Myanmar'da darbe karşıtı protestolara güvenlik güçlerinin silahlı müdahalesi sonucu yaşamını yitirenlerin sayısı 510'a yükseldi. Myanmar Siyasi Tutuklulara Yardım Kuruluşunun (AAPP) yayımladığı günlük raporda son 24 saatte 51 kişinin daha yaşamını yitirdiği doğrulanırken, ülkede 2 bin 574 kişinin gözaltında tutulduğu ve 120 kişi hakkında gözaltı kararı bulunduğu bildirildi.

27 Mart'tan bu yana meydana gelen can kayıpları arasında 14 çocuk ve sivil itaatsizlik yapan bir polis memurunun da bulunduğu ifade edildi.

NE OLMUŞTU?

Myanmar ordusu, 8 Kasım 2020 seçimlerinde hile yapıldığı iddiasıyla 1 Şubat'ta yönetime el koymuştu. Ordu, ülkenin fiili lideri ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii başta olmak üzere pek çok yetkiliyi ve iktidar partisi yöneticisini gözaltına almış ve bir yıllığına olağanüstü hal ilan etmişti.

Myanmarlılar 6 Şubat'ta demokrasiye dönüş talebiyle protestolara başlamıştı.

Güvenlik güçlerinin silahlı müdahalelerinde 500'ün üzerinde gösterici hayatını kaybetti.

Ülkede geniş katılımlı protestolar sürerken gözaltındaki üst düzey hükümet yetkililerinin askeri mahkemede yargılanmalarına devam ediliyor.

Myanmar’da darbe karşıtı protestolar sürüyor: Can kaybı 50’yi aştı

Ordunun yönetime el koymasının ardından başlayan protestolar bir ayı aşkın süredir devam ederken, ülkedeki protestolarda dün 38 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi.

Birleşmiş Milletler (BM), Myanmar’da ordunun darbe karşıtı protestoları bastırmak için yaptığı müdahalelerde can kaybının 50’yi aştığını açıkladı. Ordunun 1 Şubat’ta yönetime el koymasının ardından başlayan darbe karşıtı protestolar sürerken, dün ülkedeki protestolarda 38 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. Ölenler arasında dört çocuğun da bulunduğu belirtildi.

Güneydoğu Asya ülkesi olan Myanmar’da geçen ayın başında Aung San Suu Kyi liderliğindeki hükümet, askeri müdahaleyle devrilmişti.

Reuters’a konuşan görgü tanıkları, polis ve askerlerin eylemcilere yönelik en ufak bir uyarıda bulunmadan gerçek mermilerle ateş ettiğini öne sürdü. BM Myanmar Özel Elçisi Schraner Burgener ise “Bugün, 1 Şubat’taki darbeden beri en kanlı gün. Sadece bugün 38 kişi öldü. Darbenin başından bu yana ölenlerin sayısı 50’yi aştı” dedi.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), 5 Mart Cuma günü Myanmar’daki darbeyi ve darbe sonrası yaşananları görüşmek üzere toplanacak.

Myanmar'daki darbenin ardından bakanlar ve yardımcıları görevden alındı

Orduya ait Myawaddy televizyonu, ilk aşamada 11 yeni bakanın görevine atandığını bildirdi.

Myanmar'da 8 Kasım 2020 genel seçimlerinde hile yapıldığı iddiasıyla yapılan askeri darbenin ardından kabinedeki 24 bakan ve yardımcıları görevden alındı.

Myanmar ordusuna ait Myawaddy televizyonundan yapılan duyuruda, askeri idarenin, eski Devlet Başkanı Win Myint hükümetindeki bakanların görevine son verdiği ve ilk aşamada 11 yeni bakanın görevine atandığı bildirildi.

Açıklamada, yeri doldurulan bakanlıklar arasında hazine, sağlık, enformasyon, dışişleri, savunma, sınır güvenliği ve içişlerinin bulunduğu kaydedildi.

NE OLMUŞTU?

Myanmar Birliği Cumhuriyeti lideri Aung San Suu Çii ve Devlet Başkanı Win Myint dün gözaltına alındı. Myanmar ordusu, üst düzey siyasetçilerin ''seçim hilesine yanıt olarak gözaltına alındığını'' açıklayarak ülke yönetimine el koyduğunu ve ülkede 1 yıllık olağanüstü hal ilan edildiğini duyurdu. Operasyon, sivil hükümet ile ordu arasındaki gerilimin ve askeri darbe söylentilerinin ardından geldi.

İktidar partisi Ulusal Demokrasi Birliği (NLD) Sözcüsü Myo Nyunt, konuya ilişkin yaptığı açıklamasında "Halkımızdan düşünmeden karşılık vermemesini ve yasalara uygun şekilde hareket etmesini istiyorum" ifadelerini kullandı. Sözcü, ayrıca kendisinin de gözaltına alınmasını beklediğini belirterek "Şu anda şahit olduğumuz durum karşısında, ordunun darbe yaptığını varsaymalıyız" dedi.

Silahlı kuvvetlere ait televizyon kanalında, iktidarın Başkomutan Min Aung Hlaing'e devredildiği, bir yıllık olağanüstü hal ilan edildiği duyuruldu. Myanmar ordusundan yapılan açıklamada, Suu Kyi ve diğer siyasi liderlerin, 'seçim hilesine' yanıt olarak gözaltına alındığı söylendi.

Biden, ABD askerinin Afganistan'dan çekileceğini duyurdu

"ABD'nin en uzun savaşını bitirmenin vakti geldi" diyen Biden, Afganistan'daki ABD askeri birliklerinin 11 Eylül'e kadar tamamen geri çekileceğini duyurdu.

ABD Başkanı Joe Biden, 11 Eylül saldırılarının 20'nci yıl dönümü olan 11 Eylül 2021 tarihine kadar Afganistan'daki ABD askeri birliklerinin tamamen geri çekileceğini duyurdu.

Çekilmenin ardından da Afganistan'ı desteklemeyi sürdüreceklerini ancak bunun askeri güçle olmayacağını söyleyen Biden, "ABD'nin en uzun savaşını bitirmenin vakti geldi" dedi.

Çekilme sürecinin 1 Mayıs'ta başlayacağını belirten Biden açıklamasında, "Geri çekilmemiz için ideal koşulları yaratma umuduyla, Afganistan'daki askeri varlığımızı genişletme veya süresini uzatmak döngüsüne devam edemeyiz" dedi. Afganistan hükümetini desteklemeye devam edeceklerini söyleyen Biden, "Afganistan'a askeri olarak müdahil olmasak da diplomatik ve insani çabalarımız devam edecek" diye konuştu.

NATO'DAN AÇIKLAMA

NATO ise internet sitesinde yaptığı yazılı açıklamada, "Afganistan'a birlikte gittik, beraber çıkma konusunda birlik içindeyiz" ifadelerini kullandı. NATO, bu geri çekilme sırasında müttefik birliklerine yönelik olası bir Taliban saldırısına güçlü bir yanıt verileceğini vurguladı.

'AFGANİSTAN, ABD'NİN KARARINA SAYGI DUYUYOR'

Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani, Twitter'da yaptığı paylaşımda Çarşamba günü Biden ile bir telefon görüşmesi yaptığını ve ülkesinin ABD'nin kararına saygı duyduğunu dile getirdi.

Sorunsuz bir geçişin sağlanması için ABD'li ortaklarıyla birlikte çalışacaklarını da aktaran Gani, Afganistan savunma güçlerinin "halkını ve ülkesini tam olarak savunabilecek durumda" olduğunu da sözlerine ekledi.

ABD'de Daunte Wright'ı vuran polis memuru ve emniyet müdürü istifa etti

Brooklyn Center Belediye Başkanı Elliot henüz istifaları kabul etmediğini fakat kabul için gerekli adımların atılacağını söyledi.

ABD'nin Minneapolis kentinde 20 yaşındaki Daunte Wright'ı vuran polis memuru Kim Potter, görevinden istifa etti. Cinayetin gerçekleştiği Brooklyn Center'ın emniyet müdürü Tim Gannon'un da istifasını sunduğu bildirildi.

Brooklyn Center Belediye Başkanı Mike Elliot, Potter'ın istifasını henüz kabul etmediğini açıkladı. Elliot, "İstifanın kabulü için gereken adımların atılmasını sağlayacağız. Şu an ekibim durumu değerlendirme aşamasında. Durum oldukça karmaşık" dedi.

NE OLMUŞTU?

ABD’nin Minnesota eyaletindeki Minneapolis'te, polis bir trafik çevirmesi sırasında 20 yaşındaki siyah Daunte Wright'ı ateş ederek öldürmüştü. Cinayetin ardından halk sokaklara dökülürken, polisin halkı dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullandığı kentte sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

Minneapolis’in kuzeyindeki Brooklyn Center kentinde pazar günü yapılan trafik çevirmesi sırasında Wright'ın öldürülmesinin ardından, Minnesota Valisi Tim Waltz, “durumu yakından izlediğini” ve Wright’ın ailesi için dua ettiğini söyledi.

Myanmar'da darbe karşıtı 6 kişiye daha idam cezası verildi

Darbe karşıtı protestolarda gözaltına alınan ve hakkında idam cezası verilen kişi sayısı 25'e yükseldi. Askeri mahkeme, "halkı kışkırtma" suçlamasıyla gözaltındaki 6 kişiye idam cezası verdi.

Myanmar'da yönetime el koyan orduya bağlı mahkeme, gözaltındaki 6 kişi hakkında daha idam cezası verdi. Myanmar ordusuna ait MRTV televizyonunda yer alan haberde, darbe karşıtı 6 kişi hakkında, "halkı kışkırtma" suçlamasıyla idam kararı verildiği bildirildi.

Askeri mahkeme, darbeden bu yana ilk idam cezası kararını 10 Nisan'da vermiş, gözaltındaki 19 kişiyi, 27 Mart'ta Yangon'da bir askerin öldürülmesinden sorumlu olduğunu öne sürerek idam cezasına çarptırmıştı.

İleri Hatırlatıyor

Myanmar ordusu 19 kişiye idam cezası verdi

MYANMAR'DA ASKERİ DARBE

Myanmar ordusu, 8 Kasım 2020 seçimlerinde hile yapıldığı iddialarının ortaya atılması ve ülkede siyasi gerilimin yükselmesinin ardından 1 Şubat'ta yönetime el koymuştu.

Ordu, ülkenin fiili lideri ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii başta olmak üzere pek çok yetkiliyi ve iktidar partisi yöneticisini gözaltına almış ve bir yıllığına olağanüstü hal (OHAL) ilan etmişti.

Myanmarlılar, 6 Şubat'ta demokrasiye dönüş talebiyle gösterilere başlamıştı. Ülkede darbe karşıtı geniş katılımlı gösteriler sürerken gözaltındaki üst düzey hükümet yetkililerinin askeri mahkemede yargılanmalarına da devam ediliyor.

Rusya 15 savaş gemisini Karadeniz'e gönderdi

Rusya'nın Güney Askeri Bölgesi'nin basın servisinden yapılan açıklamaya göre, Hazar Denizi'ndeki filoya ait 15 savaş gemisi Karadeniz'e gönderildi.

Rusya'nın 15 savaş gemisini Rus askeri güçlerinin denetimleri çerçevesinde Karadeniz'e gönderdiği bildirildi. Öte yandan Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, ABD'nin Karadeniz'den uzak durması uyarısında bulundu.

Ukrayna’nın doğusundaki Donbas bölgesinde Rusya yanlıları ile Ukrayna birlikleri arasında gerilimin artması gözleri yeniden bu bölgeye çevirmişti. Kiev, Rusya’nın Ukrayna sınırına asker yığdığını iddia etmiş, Rusya ise Ukrayna’yı provokasyonla suçlayarak, “iç savaş” uyarısı yapmıştı. Amerika Birleşik Devletleri’nden (ABD) de Ukrayna’ya destek açıklaması gelmiş ve 2 savaş gemisini Karadeniz’e göndermişti.

BirGün’de yer alan habere göre, Rusya da 15 savaş gemisini Rus askeri güçlerinin denetimleri çerçevesinde Karadeniz'e gönderdi. Rusya'nın Güney Askeri Bölgesi'nin basın servisinden yapılan açıklamaya göre, Hazar Denizi'ndeki filoya ait 15 savaş gemisi Karadeniz'e gönderildi.

Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, 6 Nisan'da Rus askeri güçlerinin savaşa hazırlık durumuna ilişkin denetimlere başladıklarını ve ülkenin çeşitli bölgelerinde poligonlarda taktik tatbikatların yapılacağını duyurmuştu.

Söz konusu eğitim planı kapsamında, nisanda 4 bin 48 askeri tatbikatın yapılacağı belirtilmişti.

ABD'YE 'KARADENİZ'DEN UZAK DUR' UYARISI

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, ABD'nin Karadeniz'den uzak durması uyarısında bulundu.

Ryabkov, gazetecilere ABD'nin Karadeniz'e savaş gemisi göndermesi ile ilgili açıklamalarda bulundu.

ABD'nin, Rusya'nın "gücünü test ettiğini" belirten Ryabkov, "Kıyılarımıza yakın, Amerikan savaş gemilerinin kesinlikle yapacağı hiçbir şey yok. Bunlar tamamen, kelimenin tam anlamıyla kışkırtıcı faaliyetlerdir. Bizim gücümüzü test ediyorlar, sinirlerimizle oynuyorlar. İstediklerini başaramayacaklar" ifadesini kullandı.

ABD donanmasının üs noktalarından binlerce kilometre uzaklıktaki manevralarını "jeopolitik bir araç" olarak niteleyen Ryabkov, "Görünüşe göre ABD, kendisini denizlerin hükümdarı olarak hissediyor. Bu bakımdan İngiltere'yi başka bir çağdan miras almış olsa da yine de, bazı olayların risklerinin çok yüksek olduğunu anlamalı. Bu yıl tamamen farklı bir havzada benzer bir şeyi zaten gözlemledik" diye konuştu.

ABD'nin Karadeniz'den uzak durmasını isteyen Ryabkov, "ABD'yi Kırım'dan, Karadeniz kıyımızdan uzak durmalarının daha iyi olacağı konusunda uyarıyoruz. Bu onların iyiliği için olacaktır" dedi.

Ukrayna-Rusya gerginliğine ilişkin de açıklamalarda bulunan Ryabkov, dışardan Ukrayna'ya silah tedarikinin devam ettiğini ve bu yardımların hacminin arttığını kaydetti. Ryabkov, ABD ve diğer NATO ülkelerinin bilinçli olarak Ukrayna'yı "barut fıçısına" dönüştürdüğünü ifade etti.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın Rusya'nın Ukrayna'ya karşı "saldırgan ya da pervasız" şekilde hareket etmesi halinde bunun bedeli ve sonucu olacağı uyarısına cevap veren Ryabkov, Rusya'nın Donbas'ta Rusça konuşan nüfusu ve kendi vatandaşlarının çıkarını korumaya devam edeceğini belirtti.

Ryabkov, "Birincisi, şimdiye kadar onların yaptıklarını biz iyi çalıştık. İkincisi, çok iyi adapte olduk. Üçüncüsü, 'bedel', 'ödeme' gibi terminolojinin uygulanabilir olduğunu düşünmüyoruz. Biz sadece çıkarlarımızı savunuyoruz, Rusça konuşan nüfusun menfaatlerini düşünüyoruz. Onları korumaya devam edeceğiz" dedi.

Her türlü tehdidin Rusya'nın doğru yolda olduğuna ilişkin inancını daha da güçlendirdiğini belirten Ryabkov, "ABD bizim düşmanımız, Rusya'nın pozisyonunu uluslararası arenada baltalamak için her şeyi yapıyor. Bize yaklaşımlarında başka herhangi bir unsur görmüyoruz" diye konuştu.

Myanmar'daki darbe karşıtı protestolarda ölenlerin sayısı 710'a yükseldi

Darbe karşıtı protestolarda bir günde 4 kişi daha yaşamını yitirirken, 697 kişi hakkında ise gözaltı kararı olduğu bildirildi.

Myanmar'da darbe karşıtı protestolara güvenlik güçlerinin silahlı müdahalesi sonucu yaşamını yitirenlerin sayısı 710'a yükseldi.

Siyasi Tutuklulara Yardım Kuruluşunun yayımladığı günlük raporda, son 24 saatte 4 can kaybının daha doğrulandığı bildirildi. Toplam can kaybı 710 olarak güncellenirken, 3 bin 80 kişinin gözaltında tutulduğu kaydedildi.

Raporda, darbe karşıtı 697 kişi hakkında gözaltı kararının bulunduğu belirtildi.

Şimdiye kadar yaşamını yitirenlerin 50'sinin çocuk olduğu ifade edildi.

Kremlin: Türkiye kararının Zelenskiy’in ziyaretiyle alakası yok

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Türkiye’ye uçuşları yasaklama kararının Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in Ankara ziyaretiyle herhangi bir bağlantısı olmadığını açıkladı.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Türkiye’ye uçuşları yasaklama kararı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Edoğan’ın Ukraynalı mevkidaşıyla yaptığı görüşme arasında bir bağ olup olmadığına ilişkin soruya Sputnik'te yer alan habere göre, “Hayır. Bu karar, endişe verici epidemiyolojik durumdan kaynaklanıyor” yanıtını verdi.

Daha önce Rusya Başbakan Yardımcısı Tatyana Golikova, 15 Nisan – 1 Haziran tarihleri arasında Türkiye’ye uçuşları kısıtlama kararının alındığını duyurmuştu. Golikova, Rusya vatandaşlarının sağlığını korumanın bir öncelik olduğunu vurgulayarak, tur operatörlerine Türkiye tur satışlarına ara vermelerinin önerildiğini ifade etmişti.

Basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Golikova, “Temel görevimizin yeni tip koronavirüs enfeksiyonuna karşı Rusya vatandaşlarının sağlığını ve insidans ile ilgili istikrarlı durumu korumak olduğunu belirtmek isterim. Operasyon merkezi, hava trafiğinin açık olduğu ülkelerdeki enfeksiyonun yayılmasını sürekli olarak izliyor” ifadelerini kullanmıştı.