Mustafa Balbay'ın tweeti Cumhuriyet davasında delil oldu

Mustafa Balbay'ın tweeti Cumhuriyet davasında delil oldu

Yargılanan Cumhuriyet gazetesi yazarlarına, "Mustafa Balbay 'Cumhuriyet'te FETO'culuktan Kürtçülüğe kadar her şey serbest, CHP milletvekili olarak yazı yazmak yasak' diyor, Bu tweette iddia edildiği şekilde haber yapılmıştır mıdır, genel yayın yönetmenlerine talimat verdiniz mi?" şeklinde soru yöneltildiği belirtildi.

31 Ekim'de Cumhuriyet gazetesinin yöneticileri ve yazarlarına yönelik yapılan operasyon kapsamında gözaltına alınan Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu dahil Kadri Gürsel, Musa Kart, Güray Öz, Mustafa Kemal Güngör, Turhan Günay, Bülent Utku, Önder Çelik ve Eser Sevinç tutuklanmış; Aydın  Engin, Hikmet Çetinkaya, Günseli Özaltay ve Bülent Yeneradli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. 

T24'ten Miray Tamer'in haberine göre, Cumhuriyet gazetesinin, "PKK/KCK ve FETÖ/PDY terör örgütlerine müzahir oldukları" iddiasıyla tutuklanan yöneticileri ve yazarlarına "Gazeteye CIA ajanı geliyor muydu?" "Oray Eğin'in Sözcü'de yayımlanan yazısı hakkında ne düşünüyorsunuz?",  "Mustafa Balbay, 'Cumhuriyet'te FETO'culuktan Kürtçülüğe kadar her şey serbest, CHP milletvekili olarak yazı yazmak yasak' diyor, Bu tweette iddia edildiği şekilde haber yapılmıştır mıdır, genel yayın yönetmenlerine talimat verdiniz mi?", "Nereden talimat alıyorsunuz?" soruları da yöneltildi.

"ORAY EĞİN'İN YAZISINI SORDULAR"

Gazetelerinin yöneticileri ve yazarlarına yöneltilen sorularla ilgili olarak Cumhuriyet gazetesi avukatları şunları söyledi:

"Gözaltına alınan herkese, bu muhasebe çalışanı da olabilir Kadri Gürsel de olabilir Musa Kart da olabilir, Bülent Yener de olabilir hiç görev, yetki ayırt etmeden aynı soruları sormuşlar. Mesele Sözcü’de Oray Eğin’in bir yazısı var, Cumhuriyet’in FETÖ’nün talimatıyla haber yaptığını söylüyor, bunu sordular. 15 Temmuz öncesi yapılan yayınlarla darbeye destek verdiğimizi söylemişler. 

"SORUŞTURMA AÇILMAMIŞ HABERLERİMİZİ DAYANAK GÖSTERDİLER"

Tutuklanan tüm yöneticilerimiz için FETÖ/PDY terör örgütüne, PKK/KCK terör örgütüne yardım ve yataklık yapma suçlamasını yönelttiler. Dayanak olarak da gazetemizin soruşturma geçirmemiş 7 haberi, soruşturma açılmış ama kovuşturmaya yer olmamış bir haberimiz var. İşte bu haberlerimiz, "Sokaktaki tehlike", "Cadı Avı başladı", "Eksik demokrasi", "Nusaybin yerle bir", "Bodruma baskın, onlarca ölü”, 

Hakim mesela burada, “Türkiye egemenliğinin güvenliği sağlama hakkı…” gibi çılgınca bir şey söyleyerek PKK’ye destek olduğumuzu söyledi. Diğerleri “Karanlığa girdiğimiz gün”, “Bu eylem mecbur bırakıldığımız yöntem” Ahmet Şık eylemciyi arayıp röportaj yaptı ve buna kovuşturma vermediler. Kovuşturmaya yer vermeyen kim? İstanbul Çağlayan Basın Suçları Bürosu, yöneticilerimizi tutuklatan yine aynı basın bürosu.

Mehmet Selim Kiraz’ın şehit edilmesi olayında manşetimiz vardı ve bu davaya düşme kararı verilmişti. Bu haberleri gösterip FETÖ’ye yardım, onlara destek bu minvalde şeyler iddia ettiler. Basın savcılığının kendisinin kovuşturma kararı vermediği haberi burada bize FETÖ’ye destek olarak gösterebilecek kadar cüretkarlar. 

"GAZETENİZE GELEN CIA AJANI VAR MI?"

Yine Musa Kart’a “Gazetenize gelen CIA ajanı var mı?" diye sordular. Bunu nasıl anlarsınız ben bilmiyorum açıkçası, bir de daha önce de dediğim gibi Oray Eğin yazmış “Gazetenin yayın çizgisi FETÖ’ye kaydı" diye, Alev Coşkun Sabah’ta çıkan şeyini görmüşsünüzdür. "Cumhuriyet asırlık kurallarını FETÖ için esnetti” falan diyor, bunlar Alev Coşkun’un yöneticilerimizin tutuklandığı dosyada bilgisi alınmak üzere alınmış ifadesidir. Ya da Mustafa Balbay "Cumhuriyet'te FETO'culuktan Kürtçülüğe kadar her şey serbest, CHP milletvekili olarak yazı yazmak yasak” diye tweet atmıştı, “Bunu nasıl alet edersiniz?" diye bize soruyor. Ya biz etmiyoruz, sorguda “Mustafa Balbay böyle demiş, siz ne düşünüyorsunuz” diye soruyorlar. "Şöyle bir yazı var bunun hakkında ne düşünüyorsunuz?" diye sorulmaz, “Böyle bir konuşmanız olmuş, açıklayın” denir. Bu insanlar bunları düşünmek zorunda değil ki.

"FUAT AVNİ HESABINDAN PAYLAŞILAN ŞEYLER SİZDE DE VAR MI?"

"Fuat Avni hesabından paylaşılan şeyler sizde niye var? FETÖ’ye destek vermek için mi gazetenizde yer verdiniz?” diye bir soru var mesela. Eski haberleri gösterip FETÖ’ye destek vermekle suçluyorlar.

Gazetenin 7 yıllık çalışanıyım, çok yoğun bir inceleme geçirmediği tek dönem hatırlamam. MASAK bize hiçbir şey sunmadı, kısıtlama kararı olduğu için müvekkillerimize ulaşamadık, savcının bulunduğu koridora bile alınmadık. 668 sayılı KHK ile 5 güne çıkarılan, 675 sanıyorum son KHK ile 24 saate düşürülen kısıtlama için bir talebimiz oldu. Sulh ceza hakimliği verdiği talebi reddetmiş, kararı savcılıktan öğrenmemizi istedi. FETÖ’den soruşturulduğu ortaya çıkan savcımız ben size posta ile bildireceğim dedi. Bu haberi de katibiyle değil, özel güvenlik görevlisi aracılığıyla gönderdi. O karar hala bize ulaşmadı, yazarlarımız ve yöneticilerimizin tutukluluğunun 4’üncü veya 5’inci günü ulaşacak herhalde. 

"NEDEN ÖYLE YAZDIĞINIZI NASIL BİLEBİLİRLER?"

Oray Eğin konusuna tekrar dönmek istiyorum. 22 Kasım 2015’te “Aşk tesadüfleri sever” diye bir yazı yazmış. Burada gazetenin FETÖ’ye destek olduğunu, yönetimde değişiklikler olduğunu, Fuat Avni aracılığıyla destek verildiğini yazmış. Bu itham Oray Eğin’in kendi düşünceleri. Bununla ilgili de şöyle bir soru var “Yenigün Yayıncılık AŞ. altında çalışan yazarlar hakkında ifade veriniz” Bu nedir? Neden öyle yazdığını nasıl bilebilirler?

"BİLİRKİŞİ KİM BİLMİYORUZ"

Savcılık üşenmemiş bilirkişi görevlendirmiş, bu yazıları bulan bilirkişi işte. Ama kim bilmiyoruz, akademisyen mi, avukat mı, gazeteci mi, adı ne? Bilemiyoruz. Hazırladığı raporu açık kaynaklardan yararlanarak yazmış. İşte görüyorsunuz Oray Eğin’in yazısı, Mustafa Balbay ve Alev Coşkun’un ithamları… 

Hikmet Çetinkaya, Zaman gazetesine “40 yıldır izliyorum, Gülen cemaati terör örgütü değildir” demiş güya. Herkese bunu sormuşlar.  “Hikmet Çetinkaya bunu demiş, ne düşünüyorsunuz?” diye. Hikmet Çetinkaya “Kesinlikle öyle bir şey söylemedim” demiş. 

Aydın Engin’in “Ak silahlı kuvvetler” yazısı da herkese soruldu. Günseli Özaltay’a bile. Jeansbiri diye bir twitter hesabı varmış, onun “Ak silahlanma” diye bir paylaşımı var. FETÖ’den tutuklanmış bu kişi. “Yani Aydın Engin bunu yazarak FETÖ’ye destek veriyor” dediler. 

"BİZ KAYNAK HOLDİNG'DEN 7 İLAN ALMIŞIZ, SABAH GAZETESİ 70!"

Mustafa Pamukoğlu’nun ‘bilgisi’ alınmış "O mali müşavirliği bıraktıktan sonra FETÖ’den ilan almışsınız” dediler. Kaynak Holding mesela FETÖ’ye yardım etmekle itham edilen şirket. "Siz Kaynak Holding’den ilan almışsınız, siz FETÖ ile ilişkili şirketten para aldınız mı?" diye soruyorlar. 2014-2015 olabilir biz 7 ilan almışız, Sabah gazetesi 70 ilan almışız. Aynı dönemde biz 7 ilan aldığımız için suçlanıyoruz, Sabah gazetesi sadece ‘ilan almış' 

Mustafa Namık Kemal Boya da var bilgisi alınanlar arasında, bu şahıs fantastik birtakım iddialarda bulunmuş. Taraf'tan kovulan FETÖ’cüleri bünyesine almaya başlamış “Siz Cumhuriyet gazetesine FETÖ silahlı terör örgütünün şirketlerinde çalışmış kişileri işe almışsınız” bunu karikatüristimize de soruyor, muhasebecimize soruyor. Turhan Günay bu sorular yüzünden tutuklandı. Ya da muhasebe şefimize siz FETÖ’ye destek anlamına gelen yayınlar yaptınız, siz nereden talimat aldınız diye soruyor. Turhan Günay bunu nereden bilsin? Haberin mutfağından habersiz bilirkişi bunları sorduğu için tutuklandılar.

"İPEK ÜNİVERSİTESİNDEN GELEN PARA TRANSFERİNİ AÇIKLAYIN"

30 Mayıs 2016’da "Hurşit Külter’den haber yok" denmiş, bu haber PKK’ye destek olarak bize soruldu. Şirkete giren birtakım Cihan Haber Ajansı, Kaynak Holding 1000 liralık ilan vermiş, siz FETÖ’cü şirketten niye ilan aldınız? İpek Üniversitesi’nden gelen para transferini açıklayın diye sormuşlar.

Zaman gazetesi ile 16 Şubat 2016’da şu manşeti atmışız “devletin kalbine bomba” aynı gün 7 havuz medyası da aynı manşeti atmıştı. Şöyle bir şey söyledi, haber sayımız 5 binleri vurmuştur, sadece 2 ortak manşetle yönetildiğimizi söylediler. 

Mustafa Balbay’a dönecek olacaksak “Bu tweette iddia edildiği şekilde haber yapılmıştır mıdır, genel yayın yönetmenlerine talimat verdiniz mi? diye soruyorlar. Bu soruya mantıklı cevaplar verebilecek kimse yok bu gazetede. Kim böyle bir talimat verebilir ki? Bunu, “Birisinin FETÖ’cülükle haber yapılması yönünde talimat verdiği kesinleşmiştir, bunu açıklayın” diye sorarsın "Verdi mi, vermedi mi?" diye soramazsın zaten. "Tabii ki hayır" demişler, ama hayır demelerinin kanıtlanması bekleniyor. Savcının çok somut delillerle soru sorması lazım, ona da uyulmamış. 45 sayfa soruşturma metni var, bu soruları bilirkişi hazırlamış ama kim hazırladı bilmiyoruz".

DAHA FAZLA