Musa Anter Gazetecilik Ödülleri’nin kazananları belli oldu
Bu yıl 27’ncisi düzenlenen Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri’nin kazananları belli oldu.
19-09-2019 14:17

Bu yıl 27’ncisi düzenlenen ve beş ayrı dalda verilen Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri’nin kazananları belli oldu.
Türkçe haber dalında birincilik ödülü jüri tarafından iki haber arasında paylaştırıldı. BirGün gazetesinden Hüseyin Şimşek’in “274 çocuk doğum yaptı” haberi ile Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Ahmet Kanbal’ın “Kayyım danışmanının 246 bin TL’lik rüşvet çarkı hesap dökümlerine yansıdı” haberi birinciliğe layık görüldü.
Türkçe haber jürisi Euronews’ten Rabia Çetin’in “Kimliği olduğu halde sınır dışı edilen Suriyeli sığınmacı El Nusra bölgesine gönderildi” haberini de Jüri Özel Ödülü’ne değer buldu.
Kürtçe haber dalında birincilik kayyımlarla ilgili haber yapan MA’dan Gökhan Altay’a verildi.
Bu yılın fotoğraf yarışmasında birincilik ödülü de European Pressphoto Agency (EPA) foto muhabiri Sedat Suna’ya ve Jinnews muhabiri Rojda Aydın’a verildi.
Gurbetelli Ersöz Kadın Haberciliği dalında bu yıl jüri, cezaevlerinde bulunan kadın gazeteciler adına Jinnews editörü Kibriye Evren’e Jüri Özel Ödülü vermeyi kararlaştırdı.
Öte yandan yarışma jürisi bu yıl Hüseyin Aykol, Hicri İzgören ve Özcan Kılıç’ı Onur Ödülü’ne layık gördü. Ödüller, 21 Eylül günü saat 18.00’de Şişli Belediyesi Cemil Candaş Kent Kültür Merkezi’nde düzenlenecek törenle sahiplerine verilecek.
İLGİLİ HABERLER
Konya Valisi'nin azarladığı muhabir, mesleği bıraktı
Mesleği bırakan muhabir Kuş, “Yaşanan olay beni yıprattı. Bu yüzden kurumumla görüşerek istifa sundum” şeklinde konuştu.
12-12-2019 21:32

Konya'daki 24 Kasım Öğretmenler Günü etkinliğinde, Vali Cüneyit Orhan Toprak tarafından öğretmen sanılan ve bacak bacak üstüne attığı için azarlanan yerel gazete muhabiri Ali Kuş, çalıştığı gazeteden istifa ederek mesleği bıraktı. Konuyla ilgili konuşan Kuş, “Yaşanan olay beni yıprattı. Bu yüzden kurumumla görüşerek istifa sundum” dedi.
Sözcü'nün haberine göre Vali Cüneyit Orhan Toprak'ın gösterdiği tepkinin ardından salondan çıkan ve program sonrası kendisini Vali Toprak’a tanıtarak özür dileyen stajyer muhabir Ali Kuş, olayın medyada geniş yer bulmasının ardından gazete yönetimiyle birlikte Konya Valiliği’ne giderek valiyle yeniden görüşmüş ve ardından izne ayrılmıştı.
Vali Toprak’la görüştükten sonra izne çıkan Muhabir Ali Kuş, izninin bitmesinin ardından gazetecilik mesleğini bıraktı.
Kuş, “Yaşanan olaylardan yıprandım. Bu yüzden kurumumla da görüşerek istifa etmek istediğimi belirttim. Aldığım kararda Konya Valimizin bir etkisi yok. Şu an da bir danışmanlık şiketinde çalışıyorum. Kafamı toparladıktan sonra çok sevdiğim gazetecilik mesleğine tekrar dönmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
NE OLMUŞTU?
Konya Valisi Cüneyit Orhan Toprak, 24 Kasım Öğretmenler günü dolayısıyla katıldığı etkinlikte bacak bacak üstüne atan öğretmen sandığı muhabiri "“Sen öğretmen misin birader? Öğretmen gibi otur da bir görelim. Böyle güzel duygularla geliyoruz, güzel hareketlerle karşılaşmak isteriz. Ayağını dikip de valinin karşısında oturmak değil" diyerek azarlamıştı.
Vali Toprak, azarladığı kişinin öğretmen değil muhabir olmasının ortaya çıkması üzerine “Konya’nın Öğretmenler Günü’nde böyle bir konuyla gündeme gelmesinden dolayı üzüntülerimi tekraren kamuoyuna bildirir, saygılar sunarım” açıklamasını yapmıştı.
Anadolu’da Bugün Gazetesi İmtiyaz Sahibi Ahmet Baydar da Vali Toprak’ı makamında ziyaret etmiş ve ardından “Konya halkı valisinin yanında olduğu gibi biz de Anadolu'da Bugün Gazetesi olarak Valimizin yıpratılmaya çalışılmasının karşısındayız. Ziyaretimizde valimizin yanında olduğumuzu da belirttik” açıklamasında bulunmuştu.
Süleyman Soylu neden gazetecilikten uzak durmalıdır?
“Gazeteci kamuoyunun doğru bilgilendirilme hakkından sorumludur. Kendi haberini sansürlememelidir. Gazeteci ifade özgürlüğünün sınırsız olmadığını bilmeli ancak ifade özgürlüğünün sadece olumlu karşılanan, zararsız haber ya da düşünceleri değil, aynı zamanda ‘devleti şoke eden, inciten, rahatsızlık veren’ düşünceleri de kapsadığının bilincinde olmalıdır.”
12-12-2019 18:27

İleri Haber
İçişleri Bakanı Soylu, “Şimdi dönüp her şeyi bırakıp gazetecilik yapmak istiyorum. Şuan eleştirerek düzeltilmesi gereken onca konu var ki anlatamam. Araştırmacı gazetecilik şu an yok neredeyse. Türkiye'de birçok şey üretilir. Beni affedin ama en ağır iş adliye muhabirliği oldu” dedi.
İleri Hatırlatıyor
Soylu’nun konuşmasındaki “Şimdi dönüp her şeyi bırakıp gazetecilik yapmak istiyorum” ifadeleri dikkat çekti. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC), ‘Türk Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nde yer alan ‘ifade özgürlüğü’ kısmında ise şu ifadeler yer alıyor:
“Gazeteci kamuoyunun doğru bilgilendirilme hakkından sorumludur. Kendi haberini sansürlememelidir. Gazeteci ifade özgürlüğünün sınırsız olmadığını bilmeli ancak ifade özgürlüğünün sadece olumlu karşılanan, zararsız haber ya da düşünceleri değil, aynı zamanda ‘devleti şoke eden, inciten, rahatsızlık veren’ düşünceleri de kapsadığının bilincinde olmalıdır.”
Bu metni hatırlattıktan sonra Soylu’nun hükümette görev aldığı süredeki ‘basın özgürlüğü’ bilançosuna bir göz atalım:
İLK YIL 143 TUTUKLU GAZETECİ
AKP hükümetine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak giren Soylu, 31 Ağustos 2016 tarihinden beridir İçişleri Bakanlığı görevini yürütüyor.
Soylu’nun göreve geldiği 2016 yılında 780 gazetecinin basın kartı iptal edildi, 839 gazeteci yaptıkları haberler nedeniyle açılan davalarda hakim karşısına çıktı. 189 gazeteci sözlü ve fiziksel saldırıya uğradı. 157 yayın organı kapatıldı. 14 toplumsal olayda ise yayın yasağı kararı verildi. 143 gazeteci 2017 yılına cezaevinde girdi.
2017’DE 154 TUTUKLU GAZETECİ
2017 yılını ise 154 gazeteci cezaevinde geçirdi. Sınır Tanımayan Gazeteciler’in (RSF) 2017 raporunda Türkiye ile ilgili, "Hükümeti eleştirmek, 'şüpheli' sayılan bir medya kuruluşu için çalışmak, hassas bazı kaynaklarla iletişim kurmak ya da şifreli bir mesajlaşma uygulamasını kullanmak bile terör suçlamasıyla gazetecilerin hapse atılmasına neden oluyor" ifadeleri yer aldı.
2018’DE 142 TUTUKLU GAZETECİ
2018’de başkanlık sistemine geçişin ardından Soylu yine İçişleri Bakanı olarak Saray kabinesinde yer aldı. 2018 yılını 142 gazeteci cezaevinde geçirdi. RSF’nin 2018 Dünya Basın Özgürlüğü sıralamasında Türkiye, 180 ülke arasında 157. sırada yer aldı.
2019’DA ŞU ANA KADAR 110 TUTUKLU GAZETECİ
Kısa süre sonra geride bırakacağımız 2019 yılında ise Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın (TGS) 10 Aralık’ta yayımladığı rapora göre 110 gazeteci cezaevinde.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer de, 2020 bütçe görüşmelerinin devam ettiği Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda “Türkiye’nin 2019 yılı basın özgürlüğü karnesini” açıkladı. Çakırözer, “Sadece 2019 yılında 59 gazeteci 200 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bu yıla başlarken Cumhuriyet ve Sözcü gazeteleri hâkim karşısındaydı, aynı gazeteciler 2020 yılına haberlerini savunarak giriyor. Birgün Gazetesi ve T24 haberleri için suçlanıyor. Artık savcılar akıl dışı suçlamalarına delil bile bulamadıklarını iddianamelerinde itiraf ediyor, iddianameler ‘delil yok itirafnamesi’ haline geldi. Her gün yeni bir susturma yöntemi geliştiriliyor” dedi.
TUTUKLU GAZETECİ SAYISI 16 YILDA 11 KAT ARTTI
AKP iktidarının genelinde de basın özgürlüğünün durumu Soylu’nun İşçişleri Bakanlığı yaptığı dönemle paralel ilerliyor. İktidarının büyük bölümünde “Muhalif ve özgür basını tam baskı altına alma” politikasını işleten AKP’nin, iktidarı döneminde yine Çakırözer’in açıkladığı verilere göre, tutuklu gazeteci sayısı 16 yılda 11 kat arttı.
Çakırözer, konuyla ilgili şunları söyledi:
“Bu yılın başında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ‘Basınımız on altı yılda daha demokratik, daha özgür hâle geldi’ dedi. Gerçekten öyle mi oldu? 2001 ile 2004 yılları arasında tutuklu gazeteci sayısı 10’du, bugün 11 katına çıktı, 110 oldu.”
Soylu'dan inciler: 'Her şeyi bırakıp gazetecilik yapmak istiyorum'
Bir radyo programına katılan İçişleri Bakanı Soylu, burada medyadaki duruma ilişkin konuştu. Soylu, “Bir gazetecinin hata yapma lüksü yoktur. Bizim vardır ama onların yoktur. Bir gazeteci bir iki kere hata yaparsa affedilir. Basın mensupları artık çok rahatlar" ifadelerini kullandı.
12-12-2019 17:44

İçişleri Bakanı Soylu, “Şimdi dönüp her şeyi bırakıp gazetecilik yapmak istiyorum. Şuan eleştirerek düzeltilmesi gereken onca konu var ki anlatamam. Araştırmacı gazetecilik şu an yok neredeyse. Türkiye'de birçok şey üretilir. Beni affedin ama en ağır iş adliye muhabirliği oldu” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Radyo D’de Adem Metan’ın sunduğu “Adem Metan Show” programında konuştu. Programda kendisine yöneltilen, “Gazetecileri eleştirir misiniz? Yanlış bilgi verdiklerinde kendilerine ulaşıp düzeltme yapar mısınız” sorusuna Soylu, “Bazı gazeteciler var ideolojik olarak kopmuşlar doğruyu görmüyorlar. Biz ne dersek diyelim bizi yok hükmünde görüyorlar. Biz onları ikna edemeyiz. Onlarla uğraşmam ama yazdıklarını okurum nasıl psikolojide olduklarını bilmem gerek” şeklinde cevap verdi.
‘ARAŞTIRMACI GAZETECİLİK NEREDEYSE YOK’
Gazetecilik mesleğini en çok eleştiren siyasetçi olduğunu söyleyen Soylu, “Bir gazetecinin hata yapma lüksü yoktur. Bizim vardır ama onların yoktur. Bir gazeteci bir iki kere hata yaparsa affedilir. Basın mensupları artık çok rahatlar. Bir dönemin gazetecileri çok emek verirdi. Şimdi dönüp her şeyi bırakıp gazetecilik yapmak istiyorum. Şuan eleştirerek düzeltilmesi gereken onca konu var ki anlatamam. Araştırmacı gazetecilik şu an yok neredeyse. Türkiye'de birçok şey üretilir. Beni affedin ama en ağır iş adliye muhabirliği oldu.” diye konuştu.
İleri Hatırlatıyor
İşçiyi öldürene değil, haberini yapana ceza
Cumhuriyet gazetesine, İstanbul Havalimanı inşaatı sırasında kötü çalışma koşulları ve işçi ölümlerine ilişkin yayımladıkları habere açılan davanın üçüncü duruşması dün görüldü. Mahkeme, işçileri kötü çalışma koşulları altında çalıştıran ve onları ölüme sürükleyenlere değil Cumhuriyet gazetesine ceza kararı verdi. Karara göre Cumhuriyet Gazetesi, 15 bin TL tazminat ödemesi yapacak.
12-12-2019 11:56

Cumhuriyet gazetesine 12 Şubat 2018 tarihinde manşetten yayımladıkları Mehmet Kızmaz imzalı, ‘3. Havalimanı Mezarlık Gibi’ başlıklı haber nedeniyle İstanbul Havalimanı’nı inşa eden ve 25 yıl boyunca işletmesini alan İGA tarafından dava açılmıştı. Çağlayan’daki İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde dün görülen davaya, davacı İGA’nın avukatı Arzu Yıldırım; davalı olarak ise Cumhuriyet gazetesi avukatı Buket Yazıcı, muhabir Mehmet Kızmaz ve eski Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi Orhan Erinç’in avukatı Abbas Yalçın katıldı.
‘ÖLÜMLERE SEBEP OLANLAR YARGILANMALI’
Duruşmada muhabir Kızmaz, “Haberimi yaparken, işçilere ve sendikacılara göre en çok işçi ölümünün yaşandığı hafriyat çalışmasında kamyon şoförünün işçi ölümlerindeki iddialarını, İGA yönetimine ısrarla sordum. Ama herhangi bir cevap alamadım. Haberin ardından bakanlık 3. havalimanı şantiyesindeki işçi ölümlerine dair ilk kez açıklama yaparak, 27 işçinin öldüğünü duyurdu. Yaklaşık bir yıl sonra ise 55 işçinin öldüğü açıklandı. Bunca işçi ölümü ve kötü çalışma koşulları varken, davanın İGA’ya değil de haberime açılmasını doğru bulmuyorum.
Yapılması gereken haberimin kaynağının verdiği ya da resmi işçi ölüm sayısına bakmak değil, bir can bile olsa yaşam hakkı ihlaline neden olan koşulları sorgulamak ve bu ölümlere sebep olan kişilerin yargılanmasıdır” savunması yaptı.
Savunmanın ardından kararını açıklayan mahkeme, Cumhuriyet’in İGA şirketine 15 bin TL manevi tazminat ödemesi ve söz konusu kararın da Türkiye genelinde dağıtımı yapılan en yüksek tirajlı 3 gazeteye ilan vermesine karar verdi.
‘KARARIN NEYE GÖRE BELİRLENDİĞİ BELİRSİZDİR’
Avukat Buket Yazıcı ise kararı ilişkin, “Dava konusu haberle ilgili müvekkil hakkında savcılık tarafından ‘atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı’ gerekçesiyle takipsizlik kararı verilmiş, karara müşteki tarafından itiraz edilmiş, Sulh Ceza Hakimliği tarafından itiraz reddedilerek, takipsizlik kararı kesinleşmiştir. Ayrıca haberde yer alan işçi ölümleri meselesi daha önce birçok medya kuruluşu tarafından haber yapılarak alenileşmiştir. Haberin görünür gerçekliğe uygun olduğu ve kamu yararı taşıdığı çok açıktır. Bu hususlar gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hükmedilen tazminat miktarının neye göre belirlendiği belirsizdir.
Zararın varlığını kabul anlamına gelmemekle birlikte, takdir edilecek tazminat miktarının istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşacak miktarda olması gerekirken, hükmedilen 15.000 TL hakkaniyetle bağdaşmamaktadır. Mahkemenin bununla da yetinmeyerek verdiği ‘kararın tirajı en yüksek 3 gazetede yayınlaması’ kararı da basın özgürlüğünün açıkça ihlali anlamına gelmektedir. Karara karşı istinaf yoluna başvuracağız” dedi.
2019'da Google'da en çok Emine Bulut, seçimler ve deprem arandı
Boşandığı erkek tarafından çocuğunun gözü önünde katledilen ve kadın cinayetlerine karşı sembol isimlerden biri haline gelen Emine Bulut'un adı, Google'da Türkiye'den en çok aranan isim oldu.
12-12-2019 09:43

Türkiye'de 2019'da en çok gündem olan konulardan kadın cinayetleri, Google arama sonuçlarına da yansıdı. Boşandığı erkek tarafından çocuğunun gözü önünde katledilen ve kadın cinayetlerine karşı sembol isimlerden biri haline gelen Emine Bulut'un adı, Google'da Türkiye'den en çok aranan isim oldu. Ankara ve İzmir başta olmak üzere AKP'nin kaybettiği yerel seçimlerde tüm gözler İstanbul'daydı. Seçimlerin yenilenmesi ile İstanbul seçim sonuçları uzun süre gündemde kaldı. Deprem ve yitirdiğimiz sanatçılar da arama sonuçlarında öne çıktı.
Google, her yıl olduğu gibi bu yıl da Türkiye’de ve dünyada en çok arananların listesini açıkladı. Evrensel'den Görkem Kınacı, yayınlanan aramaların neden öne çıktığını derledi.
2019'DA TÜRKİYE’DE GENEL ARAMALARDA İLK 10
İstanbul Seçim Sonuçları 2019:
31 Mart'ta yapılan yerel seçimlerde İstanbul'u Ekrem İmamoğlu kazandı ancak AKP'nin itirazları, çok sayıda yeniden sayım sonucunda YSK İstanbul seçiminin tekrarlanmasına karar verdi. 23 Haziran'da yenilenen İstanbul seçimlerinin kesin galibi yine Ekrem İmamoğlu idi. Bu uzun süreçte başta İstanbullular olmak üzere hemen hemen herkesin gündeminde İstanbul seçimleri vardı. Gündemin sıcaklığı haliyle Google aramalarına da yansıdı. "İstanbul Seçim Sonuçları 2019" Google'da en çok arama yapılan konu oldu.
Geleceğe Nefes:
Sosyal medyada AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yapılan bir gönderi hızla "çevrecilik" gösterisine dönüşen bir kampanya ile sonuçlandı. Tarım ve Orman Bakanlığının "Geleceğe Nefes" projesi kampanyası Erdoğan tarafından ‘Milli Ağaçlandırma Günü’ ilan edildi. 11.11'de (Kasım'ın 11'i) saat 11.11'de 81 ilde 2 bin 23 noktada gerçekleştirilen kampanya kapsamında 11 milyon fidan dikildi. Ormancılar ise tarih seçiminin doğru olmadığını, milyonlarca fidanın ziyan olacağını söyledi.
YSK:
Bknz. 1. madde (İstanbul Seçim Sonuçları 2019)
Deprem:
Yurt genelinde şubatta Çanakkale Ayvacık'ta meydana gelen 5.4 büyüklüğündeki depremle başlayan deprem gündemi, Ege'de meydana gelen irili ufaklı depremlerle ve eylülde İstanbul Silivri'de meydana gelen 5.8 büyüklüğünde depremle iyice yoğunlaştı. 1999'da yaşanan Körfez Depremi'nden bu yana tartışılan İstanbul'da (Marmara'da) meydana gelecek deprem ve ne kadar hazır(lıksız) olduğumuz günlerce tartışıldı.
Sigara Fiyatları:
Nisan, mayıs, temmuz, ağustos, eylül ve saymadığımız başka aylarda da sigaraya zam üstüne zam yapıldı. Hal böyle olunca tüketici, bakkala giderken cebindeki paranın yetip yetmeyeceğini öğrenmek için önce Google'a uğradı.
Dolar Kuru:
Dolar/TL paritesi, Türkiye-ABD gerilimlerine sahne olan 2018'den bu yana halkın en çok merak ettiği konulardan oldu. Çünkü uygulanan ekonomi politikaları, siyaset arenasındaki gelişmeler, dış ilişkilerdeki dengesizlik ve Erdoğan'ın söylemleri anlık olarak dolar kurunu etkiledi. Tüm ihtiyaçlara gelen zamların temel nedenlerinden olan dolardaki artış en çok merak edilenlerden oldu.
Askerlik Son Dakika:
Askerlik çağına gelmiş, zorunlu askerlik mağduru çok sayıda kişinin en çok merak ettiği konuların başında bedelli askerliğin ne zaman çıkacağı ile ilgili haberler olurdu. Son olarak 2018'de çıkan "bedelli" 21 gün askerlik süresi, 15 bin TL bedel ve 25 yaş sınırıyla hayata geçirildi. Ancak bundan sonra bedelli askerliğin sürekliliği olan bir sistem halinde uygulanacağı bilgileri kulislerde dolaşılınca sistem açıklanana kadar yine merak edilenlerdeki yerini korudu. Savunma Bakanı Hulusi Akar yeni askerlik sistemini mart 2019'da açıkladı. 2019 yılı bedelli askerlik ücreti 33 bin 230 lira, dövizle askerlik ücreti de 5 bin 442 avro olarak belirlendi.
EYT:
Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT), 4 milyon civarındaki sayılarıyla, yaptıkları renkli eylemlerle, kitlesel toplantılarla yılın en aktif gruplarından oldu. Katıldıkları etkinlikleri, diğer illerdeki toplantı ve eylemleri merak eden EYT'liler Google'a başvurdu.
İstiklal Marşı 10 Kıta:
Halihazırda İstiklal Marşı'nı öğrenmek ya da hatırlamak isteyenlerin aramalarının yanı sıra, Milyoner yarışmasının bir bölümündeki son soru, marşı gündemin üst sırasına taşıdı. Soruda, "Hangi kelime İstiklal Marşı'nda daha az geçer" deniliyordu ve "kan, toprak, vatan ve yurt" seçenekleri veriliyordu. Yarışmacı Arda Ayten, soruya "toprak' yanıtını vererek 1 milyon TL'yi aldı ve yarışma tarihine geçti.
Notre Dame Katedrali:
Fransa’nın başkenti Paris’te bulunan, dünyanın en önemli tarihi yapılarından biri kabul edilen Notre Dame Katedrali’nde yangın çıktı. Katedralin kulesi yıkıldı ve çatısı tamamen çöktü. 8,5 saatte söndürülebilen yangında pek çok tarihi eser zarar gördü.
2019'DA TÜRKİYE’DE İSİM ARAMALARINDA İLK 10
Emine Bulut:
Kırıkkale'de 38 yaşındaki Emine Bulut eski eşi Fedai Baran tarafından kızının önünde öldürüldü. Bulut'un “Ölmek istemiyorum” feryadı kadınların "Ölmek istemiyoruz" tepkisine dönüştü. Kadın cinayetlerin en önemli gündemlerden olduğu 2019'da sembol isimlerden biri haline gelen Emine Bulut'un adı, Google'da Türkiye'den en çok aranan isim oldu.
Ekrem İmamoğlu:
Bknz. Genel Aramalarda İlk 10 1. madde (İstanbul Seçim Sonuçları 2019) İstanbul'a belediye başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu'nun uygulamaları ve açıklamaları hâlâ en çok aranan bilgiler arasında...
Neslican Tay:
Kansere karşı verdiği mücadele ile milyonlara ulaşan ve binlerce hastaya ışık olan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Neslican Tay, 20 Eylül'de yaşamını yitirdi.
Palu Ailesi:
Kayıp olduğu iddia edilen Meryem Tanhal ile küçük kızı Melike Tanhal'ı öldürmeleri ve cinayeti televizyon programında itiraf etmeleri ile zirveye ulaşan süreç kamuoyunun gündemindeki yerini Palu Ailesi başlığı ile uzun süre korudu.
Tarık Ünlüoğlu:
Oyuncu Tarık Ünlüoğlu, 1 Ekim'de 62 yaşında hayatını kaybetti.
Kerimcan Durmaz:
Sosyal medya fenomeni Kerimcan Durmaz'a hikayelerinde yayımladığı video nedeniyle tepki yağdı. Durmaz hakkında, Instagram hesabından paylaştığı video nedeniyle "müstehcenlik" suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Dilber Ay:
Şarkıcı, söz yazarı ve sunucu Dilber Ay, 29 Nisan'da geçirdiği kalp krizi nedeniyle hayatını kaybetti.
Ayşen Gruda:
Ünlü sanatçı, 23 Ocak günü 74 yaşında hayata veda etti.
Devran Çağlar:
Arabesk şarkıcısı Devran Çağlar (56), Maltepe'de yaşadığı rezidansta ölü bulundu.
Demet Akbağ:
Demet Akbağ'ın eşi Zafer Çika'nın da içerisinde bulunduğu Pick-Up aracı, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi üzerine kontrolden çıkarak şarampole yuvarlandı. 12 Mart'ta yaşanan kazada ağır yaralanan ve Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesinde ameliyata alınan Zafer Çika yaşamını yitirdi.
Türkiye ‘gazeteci hapishanesi’
Gazetecileri Koruma Komitesi 2019 raporuna göre Türkiye, cezaevindeki gazetecilerin sayısının en yüksek olduğu ikinci ülke.
11-12-2019 15:31

New York merkezli Gazetecileri Koruma Komitesi’nin (CPJ) 2019 yılı raporuna göre, mesleki faaliyetlerinden dolayı dünya genelinde 250 gazeteci cezaevinde bulunuyor. Bugün açıklanan raporda, cezaevindeki gazetecilerin sayısının en yüksek olduğu ülkelerin Çin, Türkiye, Suudi Arabistan ve Mısır olduğu belirtildi. Bu ülkeleri Eritre, Vietnam ve İran izliyor. CPJ’ye göre Türkiye’de 47 gazeteci hapiste. Ancak bu sayı Türkiye’deki basın örgütlerine göre 140’ı aşkın.
Raporda geçen yıl hapishanedeki gazetecilerin sayısı 68 olarak kaydedilmişti. Cezaevindeki gazetecilerin sayısının düşmesinin, Türkiye’nin “dört yıldır ilk kez dünyanın en çok gazeteci hapseden ülkesi olmadığını” göstermesine rağmen, Türkiye’de “medyanın durumunun iyileşmediği” vurgulandı
TÜRKİYE’YE ELEŞTİRİ
Raporda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hükümetinin 100’ün üzerinde haber kurumunu kapattığı ve çalışanlarından çoğunun “terörizmle suçlandığı” belirtilerek, “bağımsız habercilik ve eleştirinin yok edilmeye” çalışıldığı ifade edildi.
Türkiye’de kapatılan veya el değiştiren yayın kuruluşlarının “içinin boşaltılmasının” yanı sıra birçok gazetecinin zorunlu olarak ülke dışında yaşadığı, işsiz kaldığı veya otosansür uyguladığı dile getirildi. Raporda, Türkiye’den halen cezaevinde bulunmayan birçok gazetecinin de yargılandığı veya temyizden çıkacak sonucu beklediği belirtilerek, cezaevine girme tehlikesi ile karşı karşıya kaldığına dikkat çekildi.
EN YÜKSEK SAYI ÇİN’DE
Gazetecileri Koruma Komitesi’nin “Cezaevindeki gazetecilerin kaydını tutmaya başladığı 1990’lı yıllarından başından beri Türkiye’nin dünyanın en çok gazeteci hapseden ülkesi olma konusunda Çin ile yarıştığı” ifade edildi. 2019 yılı raporunda Çin’deki cezaevlerinde 48 gazetecinin bulunduğu kaydedildi. Geçen yıl ise bu sayı 47 olarak tespit edilmişti. Raporda, Devlet Başkanı Şi Cinping’in göreve geldiği 2012 yılından sonra, medya üzerindeki baskıyı artırmasıyla bu sayının da yükseldiği ifade edildi. Son olarak Hong Kong’daki gösteriler hakkında yazan bir gazetecinin gözaltına alındığı belirtilirken, Sincan’da çok sayıda Uygur gazetecinin tutuklandığı kaydedildi.
Rapora göre, Suudi Arabistan ve Mısır’da ise 26 gazeteci cezaevinde bulunuyor. Raporda ayrıca cezaevinde bulunan gazetecilerin yüzde 98’inin kendi ülkeleri hakkında haber yaptığı ve siyasi, insan hakları ve yolsuzluk konularında yazdıkları tespit edildi. Rapora göre, cezaevinde bulunan gazetecilerin yüzde 8’ini kadın gazeteciler, yarısından fazlasını ise internet gazetecileri oluşturuyor.