Murat Dağı'nın üstü 'altından' daha değerli

Murat Dağı'nın üstü 'altından' daha değerli

Ege'nin yaşam kaynaklarından biri olan Murat Dağı için bölge halkı bir araya geldi.

Necdet Berkay Sağol

Uşak-Kütahya il sınırında yer alan Murat Dağı yöredeki dört büyük su kaynağı olan Büyük Menderes, Gediz, Porsuk ve Banaz Çayı’nın da doğduğu yer. Bu nehirlerin suladığı Büyük Menderes, Çivril, Denizli, Aydın, Söke, Gediz, Alaşehir, Salihli, Turgutlu, Manisa ve Bakırçay havzaları Ege bölgesinin en önemli tarım merkezleri durumunda.

Anadolu Export Maden Sanayi şirketinin, “Ege Bölgesinin gözbebeği” denilen Murat Dağı’nda yapmak istediği altın madeni ile ilgili geçtiğimiz aylarda bir araya gelen Uşaklı yurttaşlar bölgenin yıkımı anlamına geleceğini söyledikleri madencilik faaliyetine karşı mücadele etme kararı aldı. 30 Eylül tarihinde 150 kurucu üyenin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda kurulma kararı alınan yapının ismi "Murat Dağı Yok Olmasın Platformu" olarak belirlendi.

Platform bu tarihten sonra faaliyetlerini yoğunlaştırdı. İlk olarak şehirde bir imza kampanyası düzenledikten sonra yaklaşık 5 bin imza toplayan platform, daha sonra Murat Dağı'na bir gezi düzenledi. Konuyla ilgili TBMM'ye de giden platform sözcüleri milletvekillerine ve Çevre Komisyonuna bilgilendirme yaptı.

Murat Dağı'nda yetişen Andolu karanfili

Murat Dağı Yok Olmasın Platformu sözcüsü Funda Öz Akcura'da süreci İleri Haber'e değerlendirdi.

Murat Dağı'nın bölgeye oksijen kaynağı olmasının yanı sıra, kayak turizminin yapıldığı, termal otellerin bulunduğu ve dağın altından çok önemli bir fay hattının geçtiğinin vurgusunu yapan Öz Akcura, "Murat Dağı'nda aynı anda sürekli olarak farklı sıcaklıklar ve yağış rejimleri de görülmektedir. Örnek vermek gerekirse dağın kuzey kesimlerinde güneş radyasyonundan az etkilenen büyük ölçekteki korunmuş bölgelerde karla kaplı gün sayısı 120 günü geçmekte, aynı zamanda kar kütlesinin yerden yüksekliğinin 1 metreyi geçmesi bu bölgeyi en az İsviçre Alpleri kadar uygun potansiyelli bir kayak merkezi haline getirmektedir. Aynı şekilde yüksek kesimlerdeki yaz yağışları buralarda bulunan Alpin çayır biçimlerinin gelişip büyümesini sağlar." dedi.

'ENDEMİK BİTKİLERDEN 3 TANESİ YALNIZCA MURAT DAĞ'INDA GÖRÜLMEKTEDİR'

Murat Dağı'nda 114 endemik tür bitki yaşadığını belirten Öz Akcura, "endemik türlerden 3 tanesi (Alyssum Davisiasum, Vervascum Coropilofium, Sedum Hispanicum var. Planifolium) yalnızca Murat Dağı'nda görülmektedir. Öyleki Türkiye'de ve Dünya'da tanınmış ilaç firmalarından biri olan Roche, ilaç yapımında kullandığı bitkilerin bazılarını Murat Dağı'ndan temin etmektedir." diyerek Murat Dağı'ndaki bitkilerin ne kadar önemli olduğunu vurguladı.

'GENİŞ BİR COĞRAFYANIN SU KAYNAĞINI OLUŞTURMAKTADIR'

Murat Dağı'nda bulunan yılkı atları

Sözlerine Murat Dağı'nın çok önemli bir su kaynağı olduğunun altını çizerek devam eden Öz Akcura, "Ege bölgesinde bulunan birçok ovayı sulayan akarsuların buradan kaynağını aldığı bilinmektedir. Gediz Iramağı, Sakarya Irmağı ve Büyük Menderes Irmağı bu arazinin sınırları içinden doğmaktadır. Banaz Çayı, Murat Çayı, Orhaneli Çayı, Mustafa Kemal Paşa Çayı, Porsuk Çayı, Susurluk Çayı ve daha birçok irili ufaklı akarsu yine Murat Dağı ve bağlı tepelerden kaynağını almaktadır. Bu yapıların yanında Kartal Tepe civarında bulunan Kuzu Gölü, Tınaz Tepe çevresinde bulunan Göl Yeri ve bunların dışında 3 tane daha irili ufaklı göl ve gölet bulunmaktadır. Bunun yanı sıra 8 adette sıcak su kaynağı bulunmaktadır." dedi.

DEPREM RİSKİ YÜKSEK BÖLGE

Demirci Platosu ve Murat Dağı arasında sınırlanan 50 km boyunca uzanan Simav Fayı burayı 1.derece riskli deprem bölgesi haline getirmiş durumda. Bölgenin bu sebeple maden ve yapılaşma faaliyetleri açısından uygun olmadığına değinen Funda Öz Akcura, " Bu gölgede gerçekleşen depremler sırasında binlerce can ve mal kaybı yaşanmıştır ve uzun süredir deprem gerçekleşmemiştir. Bu büyük bir enerji birikimini beraberinde getirmiştir ve bu boyutta bir depremin son derece yıkıcı olacağı açıkça ortadadır. Görüldüğü üzere bölge yapılaşma, maden vs. faaliyetleri için çok uygun değildir." dedi.

Temiz içme suyunun önemine de değinen Öz Akcura, " Bugün bu bölgede planlanan altın madeni faaliyetleri sırasında gerçekleşebilecek herhangi bir tektonik faaliyet Uşak'a su sağlayan Küçükler Barajı'nın siyanür sızıntısıyla kirlenmesine ve buna bağlı olarak içme suyu sıkıntısının ortaya çıkmasına sebebiyet verecek" olmasını vurguladı.

BİRÇOK YABAN HAYVANI YAŞAMAKTA

Murat Dağı'nda bulunan anıt ağaç

Murat Dağı'nın çok nadir görülen bazı bitki ve hayvan türlerini de bünyesinde barındırdığının önemine vurgu yapan Öz Akcura, "Türkiye ve Dünya'da nadiren yetişen Yılkı Atları(Mustang) bir diğer ismiyle yabani atlar Murat Dağı'nın zirvelerinde kendilerine yaşam alanı bulmaktadır. Bunun yanı sıra Boz Ayı, Tilki, Vaşak, Su Samuru ve ender görülen Kızıl Geyik yaşamakta, aynı zamanda da 900 yıllık bir anıt ağaç yer almaktadır. Bu çalışmadan etkilenecek olan ilk canlı o ağaçtır" dedi.

Funda Öz Akcura sözlerini tamamlarken son olarak Uşak Belediye Başkanı Nurullah Cahan'ın da platform çalışmalarını desteklediğini belirtti ve amacımız bu platform çalışmamızı Ege Bölgesi'ndeki tüm illere yayarak "Menderes Havzası Platformu" gibi geniş çaplı bir çalışma başlatmak istiyoruz. Çünkü buradaki mücadele hayat ve su mücadelesidir" dedi.

DAHA FAZLA