Mücella Yapıcı: 'Gezi'nin geleceğe dair umut vadeden yanlarıyla hatırlanmasını istemiyorlar'

Mücella Yapıcı: 'Gezi'nin geleceğe dair umut vadeden yanlarıyla hatırlanmasını istemiyorlar'

Geçtiğimiz günlerde aralarında Can Dündar, Mehmet Ali Alabora gibi isimlerin yer aldığı 16 kişi hakkında, Gezi Parkı eylemlerine ilişkin yürütülen soruşturmada iddianame hazırlandı. Haklarında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen kişilerden Mimar Mücella Yapıcı, iddianamede savcılık tarafından istenilen ağırlaştırılmış müebbet cezasını İleri Haber’e değerlendirdi.

Volkan Karadede

Gezi Parkı iddianamesinde, hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen Yüksek Mimar Mücela Yapıcı, İleri Haber’e konuştu.

İddianame hakkında konuşan Yapıcı,  “İddianamede ne var, bu neye dayandırılıyor, şimdiden bir şey söylemek zor, fakat biz buradayız hiçbir yere gitmiyoruz” dedi.

‘TÜRKİYE’DE HUKUK İÇLER ACISI DURUMDA’

Mücella Yapıcı, “Gezi sürecinde biz 10 buçuk saat sorguya alınmıştık, eğer o sorgu üzerinden hazırlanan iddianameyse bu, gerçekten hukuk Türkiye’de içler acısı durumda demektir” ifadelerini kullandı.

Öncelikle bize Gezi davasıyla ilgili sorulan şeyler aşağı yukarı aynı, Gezi sürecinde Taksim Dayanışması’nda yargılandık ve beraat ettik diyen Mücella Yapıcı, “Bütün uluslararası hukukta da bizim yerli hukukumuzda da aynı suçtan (ki suçsa bu tabii) bir insanın ikinci kez yargılanması olacak iş değil” dedi.

Yapıcı, “İkinci olarak, sorguda bir ihbarcının, Murat Papuç’un, sözleri üzerinden bize sorular yöneltilmesi gibi garip bir durum var. Diğer arkadaşlarımız  içinse şiddetsiz eyleme katıldıkları söylenildi fakat şimdi ağırlaştırılmış müebbet istemek neyin nesi oluyor” şeklinde konuştu.

‘BU İDDİANAMEYİ HAZIRLAMAK HUKUK AÇISINDAN SKANDALDIR’

Kendisinin Taksim Dayanışması’nın sekreteri olarak yargılandığını  ve beraat ettiğini tekrar eden Yapıcı, “Hiçbir şiddet olayı gerçekleştirmedik, asıl şiddet uygulayan sekiz gencin ölümüne sebep olanlar ve onları hala yargılamayanlardır. 30 kişi gözünü kaybetti, 8 bin’i aşkın insan yaralandı, sağlığından oldu, bütün bunlar ortada duruken, barışçıl, halkın itirazını yükselttiği bir yerde böyle bir iddianame hazırlamak hukuk açısından skandaldır” dedi.

‘GEZİ’NİN GELECEĞE DAİR UMUT VADEDEN YANLARIYLA HATIRLANMASINI İSTEMİYORLAR’

Bunlarında ötesinde son zamanlarda toplumsal hafızayı yok edip yerine başka şeylerle doldurulması gibi bir durumun söz konusu olduğunu dile getiren Yapıcı, “Atatürk Kültür Merkezi’nin Gezi'den bu yana bakımsız, pis bırakılması ve bu şekilde hatırlanmasını sağlayıp sonra onu yıkmak gibi bir durum söz konusu. Gezi döneminde insanların bir araya geldiği, birbirlerini sevdiği, ötekileştirmediği, geleceğe dair umut vadeden yanlarıyla hatırlanmasını istemedikleri için, böyle işlere girişiyorlar. Bu olay, toplumsal hafızada iyi olan şeyleri kriminal olaymış gibi tekrar yer etmesini sağlıyacak, insanları korkutmaya çalışan, hukukla ilgisi olmayan bir durumdur” ifaelerine yer verdi.

'GEZİ HERKESİN KENDİ DEVRİMİDİR'

Mücella Yapıcı son olarak, “Biz buradayız, hiçbir yere gitmiyoruz. Ne yaparlarsa yapsınlar, Gezi bu ülkenin yüz akıdır, bunu kimse kriminalize edemez, Gezi herkesin kendi devrimidir” dedi.