Mobbingi meslek edinmiş: 'Bu akademisyene 'dur' demekte geç kalmadınız mı?'

Mobbingi meslek edinmiş: 'Bu akademisyene 'dur' demekte geç kalmadınız mı?'

Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi'nde Prof. Dr. B.K.'nin öğrencilere mobbing uyguladığı iddiaları eski öğrencinin açıklamalarıyla güçlendi. İleri'ye konuşan S.T., öğrenci olduğu dönemde B.K.'nin kendilerine de benzer şekilde davrandığını söyledi.

İzel Sezer - @izelsezer

Mail: [email protected]

Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi’nde kendi makalesindeki intihalleri öğrencilere düzelttirme ve mobbingle gündeme gelen Prof. Dr. B.K. ile ilgili eski öğrencisi de benzer iddialarda bulundu. S.T. isimli eski öğrenci, “Bizden önce de bu tarz haksız tutumları uygulayan, bizden sonra da şiddetini arttırarak devam ettiren Prof. Dr. B.K.’ye birileri ‘dur’ demekte çok geç kalmadı mı?” diye sordu.

Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nde Prof. Dr. B.K.’nin, yüksek lisans öğrencilerinden hazırladığı kitapta intihal oranını azaltmalarını istediği, beğenmeyince de hakaretler yağdırdığı iddia edilmişti. B.K.’nin öğrencilere “Sizi yüksek lisansa alan bana lanet olsun”, “Zekâ düzeyinizi bir ölçtürün”, “Hepiniz adam gibi yapmazsanız, sizi dersten geçiren B…’nin şerefi yok olsun”, “Yüksek lisansı bitirmeyi unutun”, “Öğrencilikten nasibini almamış zavallılar” ve “Çapsız şark kurnazları” şeklinde hakaret ettiği öne sürülmüştü.

İleri Haber’e konuşan, eski Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Sosyoloji Lisans ve aynı üniversitenin Sosyoloji Yüksek Lisans bölümü mezunu S.T., öğrenci olduğu dönemde B.K.’nin kendilerine de benzer şekilde davrandığını söyledi. “Lisans son sınıf öğrencisi olduğum 2014-2015 eğitim-öğretim döneminde Yrd. Doç. Dr. olan B.K. ile sorumsuz tutumlarından dolayı ters düştük. Bülent Kara dönem başından öğrencilerden gelecek haftaların devamlılık imzalarını alıp dönemin büyük çoğunluğunda dersine girmeyen bir akademisyendi” diyen S.T., bu tarz tutumların 3. ve 4. sınıfta daha da yaygınlaştığını, B.K.’ye “Niçin derslerinize girmiyorsunuz?” diye sorduklarında ciddiye almayıp sorularını geçiştirdiğini ifade etti.

‘TUTANAK TUTULDU AMA İŞLEME KONULMADI’

S.T., o dönem yaşananları şöyle anlattı:

“Bir gün yine bu konuda tartıştıktan sonra bana ve iki arkadaşıma ‘Önümüzdeki hafta sunum hazırlayın dersi siz anlatacaksınız’ dedi. Kendince bu konuda hesap soran öğrencileri ödevlerle cezalandırıyordu. Ben ve iki arkadaşım da sunuma hazırlanıp sabah 9’daki derse gittiğimizde hoca ve öğrenciler yoktu. Hiç haber vermeden dersi iptal etmişti. Durumu dönemin bölüm başkanına bildirdik, tutanak tutuldu. Fakat daha sonrasında tutanağın işleme konulmadığını öğrendik. 

‘NOT BASKISI YAPTI’

Bu olaydan bir hafta sonra Rektörle bütün öğrencilerin genel şikayetlerini belirttiği buluşma vardı. Ben ve iki arkadaşım bu toplantıda yaşanan durumu o dönemin Rektörü Prof. Dr. Adnan Görür’e bildirdik. Rektörümüz konuyla ilgili B.K. ile görüştü. Sonrasında B.K. bu şikâyeti dile getirdiğimiz için bize daha çok öfke duydu. İlerleyen dönemde notlarını bize koz olarak kullanmaya başladı. O dönemde kendisinden aldığım bir dersten ve önceki dönemlerde CD ile geçip yükseltmek için aldığım 2 dersten sınavlarına çok çalışmama, iyi bir sınav kağıdı teslim etmeme rağmen bu derslerden bırakıldım. Bırakıldığım derslerde sınav kağıdımı görmek istedim fakat aynı hoca beni odasından kovdu ve sınav kağıtlarımı göstermedi. Bu defa da sınav kağıtlarımı göstermediği için Dekanlığa sınava itiraz dilekçesi yazdım. Bu dilekçeye cevap olarak yazılı bir cevap alamadım. Bana verilen cevap da yine sözlü bir şekilde şuydu: ‘Kağıdının notu budur.’  

Bu hoca tarafından bırakıldığım iki dersi Konya Selçuklu Üniversitesi yaz okulundan alıp  AA ile geçtim. Diğer dersi de ortalamamın 3 ve üstü olmasından dolayı tekrar almadan geçip mezun olabildim."

‘DUR’ DEMEKTE GEÇ KALINMADI MI?’

Şu anda da geçmişte birçok şikayetten ceza almadan kurtulmanın verdiği rahatlıkla B.K.’nin yeni öğrencilerine de kendilerine davrandığı gibi davrandığını üzülerek medyadan duyduklarını belirten S.T., Sosyoloji gibi bir bölümde öğrenciyi psikolojik şiddetle itaate zorlamanın kurum ve bölüm imajına yakışmadığını vurguladı. S.T., “Bizden önce de bu tarz haksız tutumları uygulayan, bizden sonra da şiddetini arttırarak devam ettiren Prof. Dr. Bülent Kara’ya birileri ‘dur’ demekte çok geç kalmadı mı?” diye sordu.

DAHA FAZLA