MMO: Emekçiler ölme pahasına çalışmaya zorlanamaz

MMO: Emekçiler ölme pahasına çalışmaya zorlanamaz

TMMOB Makine Mühendisleri Odası, yetkililere çağrı yaparak ''Emekçiler ölme pahasına çalışmaya zorlanamaz, iktidar anayasal yükümlülüğünü yerine getirmeli'' dedi.

İleri Haber

TMMOB Makine Mühendisleri Odası (MMO); Türkiye'yi etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında çalışmak zorunda bırakılan emekçilere ilişkin bir basın açıklaması yaparak ''Çalışma düzeni ve toplumsal yaşamla ilgili olarak çok daha önceden uygulamaya geçmesi gereken kamusal önlemler daha fazla gecikmeden derhal yürürlüğe konulmalıdır'' dedi.

Açıklamayı MMO Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Yener yaptı. Yetkililere seslenilen açıklamada ''Siyasi iktidarı ve tüm kamu yönetimini anayasal ve yasal görevlerini eksiksiz olarak yerine getirmeye çağırıyoruz'' denildi.

Açıklamanın tamamı şu şekilde:

''EMEKÇİLER ÖLME PAHASINA ÇALIŞMAYA ZORLANAMAZ

Tüm yurttaşların salgın dönemini en az sorunla aşabilmeleri ve yaşamlarını zorunlu olarak evde geçirmelerine imkân verecek destekler kamu tarafından sağlanmalı gerekli kararlar bir an önce alınmalı ve uygulanmalıdır.

Tüm sağlık kuruluşlarının ekipman, araç, gereç ve sağlık personelinin koruyucu donanım vb. ihtiyaçları ivedilikle karşılanmalıdır.

Özel hastanelere el konulmalı ve kamu sağlık zincirine eklenmelidir. Çok acil olarak yeni hasta bakım, takip, müdahale mekânları tesis edilmelidir.

Bütün dünyayı saran corona virüs salgınının her geçe gün yayıldığı ve daha fazla yurttaşımızın hayatına mal olduğu bilinmektedir. Bu nedenle üst örgütümüz TMMOB’nin DİSK, KESK, TTB ile birlikte 31.03.2020 günü açmış oldukları imza kampanyasında belirtilen talepler yanı sıra aşağıdaki taleplerimizi ivedilikle yerine getirilmek üzere siyasi iktidara ve kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.

İKTİDAR ANAYASAL YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜ YERİNE GETİRMELİ

Öncelikle belirtmek isteriz, devleti ve ülkeyi yönetmek üzere iktidar olanlar, Anayasa’nın başlangıç maddesinde yurttaşlara tanınan “medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme hakkının” adil bir şekilde kullanılabileceği şartları yaratmakla yükümlüdür.

'PANDEMİK INFLUENZA ULUSAL HAZIRLIK PLANI' RAFLARDA UNUTULMAMALI

Siyasi otorite, yurttaşların yaşam hakkını tehdit eden salgınlara karşı, geçen yıl hazırlanan “Pandemik İnfluenza Ulusal Hazırlık Planı” ve bu planın uygulanmasıyla ilgili olarak; 13.04.2019 tarihinde yayımlanan 2019/5 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesinde belirtilen hususları yerine getirmemiştir. Kendi hazırlamış olduğu düzenlemeleri uygulamayan siyasi otorite uzmanların, akademisyenlerin, meslek örgütlerinin salgınla ilgili önerilerine uzunca süre kayıtsız kalmış, önerilen önlemlerin bir bölümünü hiç dikkate almamış, uygulamak zorunda kalınan önlemleri ise eksik, isteksiz ve gecikmeli olarak duyurmuştur. Halen yürürlükte olan bu Plan raflarda unutulmamalı, önerilen çalışmalar daha fazla gecikmeden eksiksiz olarak uygulanmalıdır.

BİLİM KURULU ÖNERİLERİ KAMUOYUNA AÇIKLANMALI

Kamuoyuna yansıdığı üzere Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’nun çok sayıda önlem önerisi, siyasi otorite tarafından uygulanmamıştır. Oysa gecikmelerin doğurduğu olumsuz sonuçların toplumsal maliyeti giderek artmaktadır. Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’nu, siyasi otoriteye ilettiği tüm önerileri kamuoyuna eksiksiz açıklamaya çağırıyoruz.

İlgili meslek kuruluşlarını kapsayan Salgınla Ulusal Mücadele Kurulu oluşturulmalı

Ülke çapında bugünden sonra yapılması gereken çalışmalar hakkında görüş bildirmek, önerilerde bulunmak ve Bilim Kurulu ile eşgüdümlü olarak çalışmak üzere; bünyesinde ilgili merkezi ve yerel yönetim kuruluşları, ilgili akademisyenler, sağlık, emek ve meslek örgütlerinin temsil edildiği bir Salgınla Ulusal Mücadele Kurulu oluşturulmalı; iller düzeyinde oluşturulan Koordinasyon Kurulu çalışmalarında sağlık, emek ve meslek örgütlerinin mutlaka yer alması sağlanmalıdır.

VERİLER KAPSAMLI BİR ŞEKİLDE VE ŞEFFAFLIKLA AÇIKLANMALI

Tüm çalışmalarda temel kural şeffaflık olmalı, her türlü bilgi erişime açık hale getirilmelidir. Günler sonra Bakanlık web sitesine konulan bilgiler yetersiz ve tartışmalıdır. Birçok ülkede olduğu gibi Bakanlık web sitesinde; anlık, günlük ve toplu olarak iller ve kurumlar bazında başvuran, test yapılan, virüs tanısı konulan, tanı konulamayıp gözlem altına alınan, virüs olmadığı karar verilen, tedavisi süren, taburcu edilen ve yaşamını yitiren hasta sayıları tam olarak açıklanmalıdır.

YURTTAŞLARIN HAKLARI VE DESTEKLENMESİYLE İLGİLİ ÖNERİLERİMİZ

Emekçilere, “Size ücretli izin veremeyiz, çünkü önceliğimiz üretimdir. Dur-durak yok, canınız pahasına da olsa çalışmaya devam etmek, zorundasınız” denilmektedir.

Biz de diyoruz ki:

-Emekçiler Anayasal sosyal haklarını talep etmektedir. Emekçiler sırtlarındaki borç kamburunu daha da artıracak kredilere ve toplanan paraların nasıl kullanılacağı açık olmayan zoraki bağış kampanyalarına değil, kamu kaynaklarından karşılıksız sağlanacak kamusal maddi desteklere ihtiyaç duymaktadır.

-İşsizlik Sigortası Fonundaki 131,5 milyar TL işsizler ve tüm emekçiler için kullanılmalıdır. Ayrıca 2020 Yatırım Programında yer alan ve zorunlu olmayan kalemler için ayrılan ödenekler, sosyal amaçlı harcamalara/desteklere kaynak yaratmak için değerlendirilmelidir.

-En düşük emekli maaşı asgari ücret düzeyine çıkarılmalıdır.

-Corona salgını mücbir sebep olduğu için kâr, yolcu, kazanç garantili ve sermayeye kaynak aktarım amaçlı bütün Kamu-Özel İşbirliği projeleri askıya alınmalı ve bütün ödemeler durdurulmalıdır.

-Nüfusun büyük bölümünün evlerinde kaldığı zamanlarda dahi işe gidenler; yani zorunlu/yaşamsal ürün ve hizmet üreten işyerleri ve iş kollarında (sağlık, gıda, lojistik, doğal gaz, su, enerji, güvenlik vb.) çalışanlar için güvenli ulaşım, hijyenik çalışma, dinlenme, sağlıklı gıda koşulları sağlanmalı, bu kesimin evde kalan ailelerinin yaşamlarını olağan şekilde sürdürebilmesine yönelik önlemler alınmalıdır.

SAĞLIK ALANIYLA İLGİLİ ÖNERİLERİMİZ

-Sağlık kuruluşlarının birçoğunda mevcut yataklı servislerin corona servislerine dönüştürüldüğü, tesislerin çok yoğun ve dolmak üzere olduğu ve her an yeni teşhis ve tedavi ünitelerine ihtiyaç duyulacağı bilinmektedir. Bu nedenle bütün sağlık kuruluşlarının mevcut corona servisleri, acil servisleri ve yoğun bakım ünitelerindeki ekipman envanteri acil olarak güncellenmeli ve eksiklikler belirlenmelidir.

-Salgının yaygınlaşması nedeniyle mevcut corona servisleri, acil servisleri ve yoğun bakım ünitelerinin sayıları ile kurulması gereken yeni tesis ve birimlerin ihtiyaçları (fiziki mekân ve altyapı, ekipman ve gereç, personel vb.) gerçekçi olarak saptanmalıdır.

-Başta yoğun bakım yatağı, suni solunum cihazı vb. olmak üzere ihtiyaç duyulan ekipman, araç ve gereç ile kişisel koruyucu donanımın nereden, ne zaman, nasıl temin edileceği planlanarak gerekli siparişler hızla verilmeli ve takip edilmelidir. Çok önceden yapılmış olması gereken bu çalışmaların güncel durumu hakkında kamuoyuna bilgi verilmelidir.

-Yerli üretim potansiyelinin en etkin ve verimli şekilde kullanılması için çalışmalar salt birkaç kişi ve kuruluşun inisiyatifine bırakılmamalı, bu konu bünyesinde sağlık meslek örgütlerinin, TMMOB, Odamız ve ilgili Odaların da temsil edildiği kurumsal ve kamusal yapılarda ele alınmalıdır.

-Mevcut sağlık tesislerinin iyileştirilmesi ve yeni sağlık tesislerinin planlama ve gerçekleştirme çalışmalarında mühendis ve mimarların ve onların üyesi olduğu Odaların ve TMMOB’nin mesleki ve teknik bilgi birikiminden yararlanılmalıdır.

-Corona servislerinde görevlendirilen tüm sağlık personeline eksiksiz kişisel koruyucu donanım verilmeli, bu servislerde görevlendirilen diğer branşlardaki sağlık personeline de uygun hizmet içi eğitim verilmelidir.

-Sağlık kuruluşlarının ilave personel ihtiyacının ne zaman, nasıl karşılanacağı netleştirilmeli, işe yeni başlayacakların hizmet içi eğitimleri planlanmalıdır. Dünya görüşleri ve etnik kökenlerinden ötürü işlerine son verilen sağlıkçılardan haklarında kesinleşmiş hüküm olmayanlar göreve derhal iade edilerek deneyimli, liyakatlı elemanların sayısı artırılmalıdır.

-Mevcut sağlık tesislerine ek olarak, salgına karşı ek yatak kapasitesi yaratabilmek için mevcut yerleşkelerde uygun olanlarda sahra hastaneleri kurulmalı, büyük açık alanların yanı sıra kamu misafirhaneleri, öğrenci yurtları, oteller, kapalı fuar alanları, spor salonları gibi mekânların da hasta tedavisi için kullanılmasına yönelik gerekli hazırlıklar hızla sonuçlandırılmalıdır.

-Sistemin etkin işleyişi için özel hastanelere el konulmalı ve kamu sağlık zincirine eklenmelidir. Sağlık hizmetleri her düzeyde ücretsiz olmalıdır.''