Mimar ve Akademisyen Prof. Dr. Doğan Kuban hayatını kaybetti
Türkiye mimarlık tarihinin en önemli isimlerinden Prof. Dr. Doğan Kuban, 95 yaşında hayatını kaybetti. Fransa'nın başkenti Paris'te doğan Kuban; Türkiye, İtalya ve ABD'de akademik çalışmalarda bulunmuştu.
Türkiye mimarlık tarihinin önemli isimlerinden Prof. Dr. Doğan Kuban, 95 yaşında hayatını kaybetti.
Kuban'ın hayatını kaybetmesi sonrası İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu da Twitter hesabından bir mesaj paylaştı ve "Ülkemizin ve İstanbul’un mimari tarihi açısından önemli çalışmalara imza atmış mimar Doğan Kuban’ın vefat haberini üzüntüyle öğrendim. Kıymetli bir değeri, önemli bir akademisyeni yitirdik, üzgünüz." ifadelerini kullandı.
Ülkemizin ve İstanbul’un mimari tarihi açısından önemli çalışmalara imza atmış mimar Doğan Kuban’ın vefat haberini üzüntüyle öğrendim. Kıymetli bir değeri, önemli bir akademisyeni yitirdik, üzgünüz. pic.twitter.com/4HcGNA0Vgq
— Ekrem İmamoğlu (@ekrem_imamoglu) September 22, 2021
DOĞAN KUBAN KİMDİR?
1926 yılında Paris’te doğdu. 1949 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’ni bitirdikten sonra fakültenin Mimarlık Tarihi Kürsüsü’ne asistan oldu. 1950’lerde İtalya’ya giderek Rönesans mimarlığı üzerinde çalışan Kuban, 1962’de Fullbright bursuyla konuk öğretim görevlisi olarak ABD’deki Michigan Üniversitesi’nde bulundu.
Kuban, 1960’lar ve 70’lerde belli süreler boyunca Harvard Üniversitesi’nin bursuyla Washington D.C.’deki Dumbarton Oaks Araştırma Kütüphanesi ve Koleksiyonu’nda çalıştı. 1965 yılında 'Anadolu Türk Mimarlığının Kaynak ve Sorunları' adlı çalışmasıyla profesör oldu.
1973-76 yılları arasında İTÜ Mimarlık Fakültesi’nde dekanlık yaptı. İTÜ Mimarlık Fakültesi’nde Mimarlık Tarihi ve Restorasyon Enstitüsü’nün kurulması için çalıştı. 1974’te kuruluşu tamamlanan enstitünün başkanlığını yürüttü.
Ağa Han Mimarlık Ödülü Yürütme Komitesi üyesi oldu. Türk, İslam, Anadolu mimarlığı ve sanatını konu alan kitaplar ve makaleler yayımladı. Çalışmalarında, Türk sanat ve mimarlığının özgün bir yaratı alanı olarak görülmesi gerektiğini savundu.