Metin Lokumcu davası 8 Nisan'a ertelendi

Metin Lokumcu davası 8 Nisan'a ertelendi

Metin Lokumcu’nun ölümüne ilişkin açılan davanın üçüncü duruşması görüldü.

Artvin'in Hopa ilçesinde, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın başbakan olduğu 31 Mayıs 2011 tarihinde, kent ziyareti sırasında yapılan protestolarda polisler tarafından sıkılan biber gazından etkilenerek hayatını kaybeden öğretmen Metin Lokumcu’nun davası 10 yıl 7 ay sonra yeniden görüldü. Mahkeme, duruşmaya gelmeyen Erol Darcan ve Taner Ballı’nın zorla getirilmesine ve duruşmanın 8 Nisan'a ertelenmesine karar verdi.  

Metin Lokumcu davasının üçüncü duruşması bugün Trabzon 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Duruşmaya Lokumcu’nun ailesi, avukatları ve çok sayıda baro temsilcileri katıldı.

DURUŞMA BAŞLADI

Metin Lokumcu davasının üçüncü duruşması sanık polis Muhammet Ulaşlı’nın savunmasıyla Trabzon 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. 

Ulaşlı savunmasında "2011 yılında Erzurum Çevik Kuvvette görevliyken. Takviye kuvvet olarak Hopa’da görevlendirildik. İş Bankasının civarındaydık. Grup dağılmadı. Dağılmayınca müdahale edildi. Püskürtücü gaz dışında, gaz kullanmadım. Gaz kullanma talimatını amir Erol Darcanlı’dan aldık. O günlü gaz sarfiyatını depodakiler bilir ben bilemem. İlk müdahalede gazı biz kullanmış olabiliriz. Zaten benim elimdeki gaz 15-20 dk içinde bitmişti" dedi.

Avukat Sercan Aran ise Ulaşlı’ya 31 Mayıs 2011 gününe ait fotoğraflar göstererek "15-20 dakikalık bir ara oldu dediniz. Bu arada ne oldu? Grup mu dağıldı?" diye sordu. 

Sanık polis Muhammet Ulaşlı "Grup dağıldı gibi.. Bir ara oldu. Gaz tüpümü bıraktım o arada hem de dinlendim. Müdürüm Erol Darcanlı’ya sordum bunu da" yanıtını verdi. 

'MASKE TAK DEDİKLERİNDE TAKMAK ZORUNDAYIM'

Av. Meriç Eyüboğlu ise polis Ulaşlı'ya şu soruları yöneltti:

Av. Eyüboğlu: Ne kadar süre gazcı olarak çalıştınız?

Sanık Ulaşlı: 2011’den 2017’ye kadar gazcı olarak çalıştım.

Eyüboğlu: Erzurum’dan kaç kişi geldi?

Ulaşlı: 75-80 kişi geldik.

Eyüboğlu: Bu kadar kişi geliyor, timler kuruluyor. Ama 4 tane gazcı oluyor, bu nasıl oluyor?

Ulaşlı: Onlar görev kağıdında yazıyordur. Ben 4 kişi diye biliyorum.

Eyüboğlu: Siz 15 dk’da gazı bitirmişsiniz. Diğer polis hiç kullanmamış. Diğer Model-5 kullanan da heralde 15-20dk’de bitirmiştir. Kaldı bir kişi. Nasıl oluyor da Erzurum’un gaz stoğu bitti?

Ulaşlı: Stok bitti mi ben bilmiyorum.

Eyüboğlu: Biz biliyoruz, tutanak var. Siz bu gazların zararsız olduğunu söylüyorsunuz. Peki neden siz maske takıyorsunuz? Koruyucu teçhizat ile donanıyorsunuz?

Ulaşlı: Bana maskeyi tak dedikleri zaman takmak zorundayım.

'MÜDAHALE EMRİNİ KAYMAKAM VERDİ'

Duruşma dönemin Artvin İl Emniyet Müdürü sanık Muhsin Armağan’ın savunmasıyla devam etti.

Armağan savunmasında "Sayın Valimiz, alay komutanı ve heyetle birlikte alanı inceledikten sonra, heyetle birlikte Başbakan’ı karşılamaya Sarp Sınır Kapısında beklerken, miting alanından başka bir alanda ayrı bir grubun toplandığı bilgisi geldi. Vali bey, Kaymakam beyi bakması için bilgilendirdi. Sonrasında olayların çıktığı bilgisi geldi. Sonrasında beni gönderdi Vali bey. Ben de gittiğimde taşlama olduğunu, TOMA’nın orda olduğunu gördüm. O sırada hastanede kalp krizi sonucu birisinin öldüğü bilgisi geldi" ifadelerini kullandı.

"Bu olaylarda Başbakan’ın koruma polisi ve 20ye yakın memur yaralandı" diyen Muhsin Armağan şöyle devam etti:

"Ben Metin Lokumcu’ yu tanımıyordum. Ama görüntülerde hareketli bir tavrı vardı. Bağırıp çağırıyordu. 

Grup dağılmayınca, müdahale emri verilmiş. Ben çok yerde görev yaptım, böyle bir taşlama görmedim. Hopa’daki bütün taşları toplasan bu kadar taş olmaz. Başbakan gidene kadar taş atıldı

Bu olaylarda Başbakan’ın koruma polisi ve 20'ye yakın memur yaralandı."

Sanık Muhsin Armağan, mahkeme başkanının "Müdahale emrini kim verdi?" sorusuna ise "Mülki amir olan Kaymakam verdi" dedi.

Muhsin Armağan ayrıca eyleme katılanları suçlarken "Metin Lokumcu'nun ölümü bizi de üzmüştür ama polis 'dağılın' dediği zaman dağılsalardı daha güzel olmaz mıydı? Olurdu" diye konuştu. 

'ADALET ER YA DA GEÇ BU TOPRAKLARA GELECEK'

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Parti Meclisi (PM) Üyesi ve Avukat Özgür Urfa duruşmaya verilen ara sırasında değerlendirmelerde bulundu. Urfa, "Bugün Metin Lokumcu’nun katledilmesiyle ilgili duruşmanın çıkışındayız, ara verildi. Sanık polisler yargılanmaya devam ediyor. Her bir sanık polis, kullanılan biber gazlarının öldürücü nitelikte olmadığı ve hatta insan sağlığına hiçbir zararı bulunmadığını açık açık beyan ediyorlar. Gaz sebebiyle ölen onlarca insan olmasına rağmen bu pervasızlık devam ediyor. Metin Lokumcu’nun hesabı yargı tarafından bugüne kadar sorulmadığı için Türkiye’de polis cinayetleri devam ediyor. Daha birkaç ay önce İstanbul’da Kadıköy’de Çetin Kaya öldürülmüştü. Geçen hafta 15 yaşında bir çocuk, Yağmur, bir aracın içindeyken yine polisler tarafından öldürüldü. Bu cezasızlık politikası polislere cesaret vermeye devam ediyor. Polis cinayetleri, polis cinayetlerini beslemeye devam ediyor çünkü bir bedel ödemedikleri için bir yargıda hesap vermedikleri için pervasızca davranmaya, cinayet işlemeye ve ellerini kollarını sallayarak gezmeye devam ediyorlar. Ama biz buradayız; stklar, barolar, siyasi partiler olarak ne Metin Lokumcu cinayetinin ne de diğer cinayetlerin peşini bırakmayacağız. Adalet er geç tecelli edecek ve bu topraklara gelecek. Gerçek anlamıyla yargılamalar o zaman yapılacak; failler o zaman hesap verecek ve bu cinayetler ancak o zaman sona erecek." diye konuştu.

'BU DAVA BİZİM, BU DAVA HEPİMİZİN'

Metin Lokumcu Davası hesabından yapılan paylaşımda ise “Bu dava emeğine sahip çıkanların, doğa talanına dur diyenlerin, sözde değil gerçek adaleti savunanların davasıdır. Bu dava bizim, bu dava hepimizin! Metin hoca için Trabzon’dayız” ifadeleri yer aldı.

 

KAYMAKAMLA KONUŞMALAR SORULDU
 
Avukat Aran ve sanık arasında şu konuşmalar geçti:
 
Aran: Olaylarla ilgili sonradan kaymakamla konuştunuz mu?
 
Sanık Armağan: Olmuştur veya olmamıştır. Özel bir değerlendirme olmamıştır.
 
Aran: Dönemin Artvin Emniyet Müdürü değil de alelade bir yurttaş gibi konuşuyorsunuz.
 
Sanık Armağan: Estağfurullah
 
Aran: Olayları yalnızca izledim demeye getiriyorsunuz. Buna da inanmamızı bekliyorsunuz. Tekrar soruyorum: Olaylardan sonra dönemin Hopa kaymakamı Abdullah Aktaş ile olaylar üzerine bir toplantınız oldu mu?
 
Sanık Armağan: Genel değerlendirme oldu ama özel bir şey olmadı.”
 
KATILIM TALEPLERİ REDDEDİLDİ
 
Sanıkların sorgusunun ardından duruşmaya ara verildi. Aranın ardından mahkeme heyeti HDP Ankara milletvekili Filiz Kerestecioğlu, CHP Maraş milletvekili Ali Öztunç ve Trabzon milletvekili Ahmet Kaya'nın katılma taleplerinin reddine karar verdi. Kararın ardından görgü tanıklarının sorgusu başladı.
 
TANIK USTABAŞ: HERKESE SALDIRDILAR
 
Tanıklardan Kamil Ustabaş, Metin Lokumcu’nun öldürüldüğü gün doğasını, deresini korumak için basın açıklaması düzenleneceğini aktardı. Fakat 7 ilden gelen polislerin Hopalıları engellemek istediğini kaydeden Ustabaş, "Saldırıda insanlar kaçmaya çalıştıkça gaz bombası yağdırılmaya devam etti. Dükkânlara sığınan insanlara camları kırarak saldırmayı sürdürdüler. O gün çok sayıda arkadaşımız çeşitli şekillerde yaralandılar. 12.30 dolaylarında Metin Hocamızın vefat haberini aldık. O gün yalnızca göstericilere değil hedef gözetmeksizin gösteriyle alakalı alakasız çok sayıda insana saldırıldı. Dönemin kaymakamı, 'Gaz kullanma emrini ben verdim, stoklarımız da tükendi' şeklinde açıklamalarda bulundu” ifadelerini kullandı.
 
KASTEN Mİ SEÇTİNİZ SORUSU
 
Tanık Mustafa Özgüven de, "Meydanda atılan gazı teneffüs ettiğimde ciğerime asit dökülüyor sandım. O günkü saldırılar, çok sayıda insanımızın ölümüne sebebiyet verebilecek derecedeydi" diye belirtti.
 
Tanıklardan Yalçın Kaptan ise, "O gün çok şiddetli bir atmosfer yaratıldı. Başbakanlığın koruma personellerinden olduğu düşünülen bir şahıs, elli metre koşarak göstericilerden birinin yüzüne yumruk attı" ifadelerini kullandı.
 
Sanık müdafii ile tanık Yalçın Kaptan arasında şu konuşmalar geçti:
 
“Sanık avukatı: Dağılma yönünde bir anons yapıldığını duydunuz mu?"
 
Tanık Yalçın Kaptan: Niye dağılacakmışız? Ben sana kafa göz dalsam tepki göstermez misin?"
 
Sanık müdafi: Kasten başbakanın geleceği günü seçtiniz, değil mi?
 
‘BAŞKANLIK KORUMALARI OLAYI KIZIŞTIRDI’
 
Tanık Osman Zeki Yakut da, “Olay tarihinde Hopa Cumhuriyet Meydanında büfe işletmekteydim. Polisin gazlı saldırısı esnasında bir kadın ve çocuğu dükkanımıza sığındı. Polise bunu durdurmaları için tepki gösterdik. Bunun üzerine polis kardeşimi gözaltına almaya kalkınca Metin Lokumcu araya girerek 'Onu değil beni alın' şeklinde tepki gösterince gözaltı işleminden vazgeçtiler. Başbakanlığın koruma müdürü, polislerin elinden küfrederek gaz tabancasını aldı. Akabinde yine küfürler savurarak halka doğru hedef gözeterek ateşledi. Olayları kızıştırmak için elinden geleni yaptı" dedi.
 
Tanıklar Necdet Altunkaya, Şenol Çelik ve Recep Demirci de olay gününe dair polislerin tutumunu anlattı.
 
ZORLA GETİRME KARARI
 
Tanık ifadelerinin ardından müdafi avukatları dönemin Hopa Kaymakamı Abdullah Aktaş’ın, olaylar esnasında çevik kuvvetin gaz silahını alıp kullanan Mehmet Yüksel’in tanık olarak dinlenmesini talep etti.
 
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti duruşmaya gelmeyen Erol Darcan ve Taner Ballı’nın zorla getirilmesine, Abdullah Aktaş’ın ve Mehmet Yüksel’in duruşmada dinlenmesi talebinin reddine karar vererek duruşma 8 Nisan tarihine erteledi.