Gazeteciler İdris Sayılğan ve Naci Kaya beraat etti

Edirne Pazarkule sınır kapısına yönlendirilen sığınmacıların durumunu takip ederken gözaltına alınan ve hakkında dava açılan gazeteciler İdris Sayılğan ve Naci Kaya beraat etti.

Yunanistan sınırındaki sığınmacıları takip ederken “Askeri yasak bölgeye izinsiz geçiş yapmak” iddiasıyla haklarında dava açılan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Naci Kaya ve İdris Sayılğan beraat etti.

Edirne Pazarkule sınır kapısına yönlendirilen sığınmacıların durumunu takip ederken 29 Şubat 2020’de gözaltına alınan ve sonrasında haklarında “Askeri yasak bölgeye izinsiz geçiş yapmak” suçlamasıyla dava açılan MA muhabirleri Naci Kaya ve İdris Sayılğan’ın yargılandığı davanın duruşması Edirne 8’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Savcılık mütalaasında Sayılğan ve Kaya için cezalandırma talep etti.

Avukatların savunmalarının ardından duruşma hakimi, Sayılğan ve Kaya hakkında “suç kastının bulunmadığı”, “suç için kesin ve inandırıcı delil bulunamadığı” gerekçesiyle beraat kararı verdi.

NE OLMUŞTU?

Yunanistan sınırındaki sığınmacıları haberleştirmek için birçok gazeteci gibi sığınmacıların yanına giden Sayılğan ve Kaya, jandarma ekipleri tarafından gözaltına alınmıştı. İdris Sayılğan yargılamasının sürdüğü Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi’nde duruşmaya çıkarılmış ve tutuklanmıştı. Sayılğan’ın haber için sınırda bulunduğu yönündeki belgelerin mahkemeye ulaştırılmasının ardından sonraki gün Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nden tahliyesine karar verilmişti.

Naci Kaya da gözaltı işlemlerinin ardından 5 Mart 2020’de serbest bırakılmıştı.

Gazetecilerin haber ekipmanlarına da el konulmuştu.

Basına yönelik ambargoya ilişkin dikkat çeken çıkış: 'Basın İlan Kurumu ‘İletişim Başkanını Koruma Kurumu’ oldu'

CHP'li Utku Çakırözer, gazetelere adaletsiz ilan ambargoları ile BİK'in hesapsız harcamalarını Meclis gündemine taşıdı.

İleri Haber

CHP’li Utku Çakırözer, BİK’in adaletsiz ilan ambargoları ve kurumu zarara uğratan milyonluk harcamalarla ilgili “Basın İlan Kurumu olmuş ‘Basın İnfaz Kurumu’. Olmuş ‘ İletişim Başkanını, RTÜK Başkanını Koruma, Kollama Kurumu.’” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) gazeteci kökenli Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, gazetelere adaletsiz ilan ambargoları ile Basın İlan Kurumu’nun (BİK) hesapsız harcamalarını Meclis gündemine taşıdı. Genel Kurul’da bir konuşma yapan Çakırözer, ülkede basın özgürlüğünün önünde sayısız engel olduğunu dile getirirken, bu engellerden birinin de düzenleyici kurum olması gereken BİK ve Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) işlevinden sapması olduğunu söyledi.

Sadece 2020 yılında gazetelere 803 günlük resmi ilan cezası uygulandığını hatırlatan Çakırözer şu değerlendirmelerde bulundu:

“Cumhuriyet'e 110 gün, BirGün'e 112 gün, Evrensel'e hiç ilan verilmediği gibi üstüne 65 günlük yeni ceza, Korkusuz'a 29, Sözcü'ye 17 gün ilan kesme cezası verildi. Yeni Asya gazetesine 28 Ocak 2020'den buyana 440 gündür ilan verilmiyor. Bu yılın ilk üç ayında ise, sadece Evrensel ve BirGün'e 15 günlük ilan kesme cezaları verilmiş. Başlığı beğenmedik, beş gün ceza. Köşe yazısını beğenmedik, üç gün ceza. Grup Başkan Vekilimiz Özgür Özel açıklama vermiş, beş gün ceza. Cumhuriyet muhabiri hâkim karşısına çıktı diye Evrensel haber yapmış üç gün ceza. İşin daha da vahimi ise Mart ayında Anayasa Mahkemesi’nin Basın İlan Kurumu’nun Korkusuz Gazetesi’ne verdiği ilan kesme cezasına ‘Basın ve ifade özgürlüğünün ihlalidir’ dedi. Mürekkebi bile kurumadan Evrensel'e beş, BirGün'e iki gün ilan cezası verildi.”

‘İLETİŞİM BAŞKANINI KORUMA KURUMU’

Çakırözer,  gazetelere şikayet dahi olmadan resen başlatılan soruşturmalar sonucunda  verilen cezaların tarihte hiç görülmediği kadar arttığını açıklarken, “Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı, aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın Başkan Yardımcısı. Patronu Fahrettin Altun'la ilgili hangi haber çıksa hemen şikâyet, hemen ceza. Bunun adı açık seçik ‘sansürdür.’ Bu iktidarın 28 Şubat’ta şikâyet ettiği ne varsa aynısını bugün Basın İlan Kurumu yapmakta. Basın İlan Kurumu olmuş ‘Basın İnfaz Kurumu, olmuş İletişim Başkanını, RTÜK Başkanını Koruma, Kollama Kurumu’. Gerçekleri yazan, halkı bilgilendiren haberlere hiç tahammül yok. Bu cezalar, halkın haber alma hakkını engellerken, basın özgürlüğünü de tehdit etmekte. Yapılması gereken bellidir. Basın İlan Kurumu gibi resmî ilan gücünü, yani para gücünü elinde tutan ve iktidar tarafından oluşturulan bir kurumun haber içeriklerinde etik denetim yapması doğru değildir. Bundan vazgeçilmelidir ya da bu haksız, hukuksuz cezaların son bulması için ilan kesme cezaları ancak ve ancak mahkeme kararı sonrasında verilebilmelidir” diye konuştu.

‘PELİKANCILAR, TURKUAZCILAR KURULU’

BİK’in yapısına da dikkat çeken Çakırözer, “36 kişilik Basın İlan Genel Kurulu’nda hükûmeti temsilen ilan veren idarelerin bağlı olduğu bakanlıkların üst düzey temsilcileri olurdu. Şimdi, bu yapı ortadan kaldırıldı. İletişim Başkanı’nın ekibi, Turkuazcılar, Pelikancılar oturuyor o koltuklarda. Komisyonlar var ama toplanmıyorlar” dedi. Kurum içindeki olağan dışı personel değişimlerine de gündeme getiren Çakırözer, “Bir yıl içinde kurumda çalışan personelin yüzde 23'ü yer değiştirmiş, ya görevinden alınmış ya başka yere atanmış. Sanki AKP gitmiş yerine başka bir iktidar gelmiş ki iktidar değişse bile bu yapılan doğru değildir” dedi.

Yandaş Ersoy Dede, Sedat Peker'e yaranamadı: 'Vefasız ve şeref yoksunu bir insansın'

Dede’nin operasyon haberini sunması ve Atilla ile diyaloglarının ardından bir dönem "Bilgi güvenliği ve sosyal medya uzmanı" unvanıyla televizyonlara çıkan ve Sedat Peker'e yakınlığıyla bilinen Emre Olur, Ersoy Dede'nin Toygun Atilla ile polemiğini Twitter hesabından alıntılayıp Dede'ye yönelik ağır ifadeler kullandı.

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker'e yakınlığıyla bilinen Emre Olur, TRT Ana Haber spikeri Ersoy Dede'ye Peker ve adamlarına yapılan operasyon sonrasındaki tavrı nedeniyle “Vefasız ve şeref yoksunu bir insansın” dedi. Dede, daha önce Sedat Peker’i öven paylaşımlar yapmıştı.

Bir dönem iktidar politikalarının ateşli savunucusu olan ve AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yakınında da görüntülenen organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in çetesine cuma günü 5 ilde operasyon yapılmış ve çok sayıda kişi gözaltına alınmıştı.

Operasyonun ardından gazeteci Toygun Atilla, TRT 1 Ana Haber Bülteni'ni sunan yandaş Ersoy Dede'nin yaklaşık bir sene önce attığı, "Hainlere karşı millet olarak verdiğimiz savaş sürecinde unutulmayacak mücadele sahiplerinden biri de iş adamı Sedat Peker" tweet'lerini hatırlatarak, "Sedat Peker’e sosyal medya hesabından övgüler dizen ‘ünlü ancorman’ bugün devlet televizyonunda Sedat Peker’e operasyon haberini hangi yüzle ve nasıl sunacak çok merak ediyorum” diye yazmıştı.

Dede ise Ersoy Dede'nin “Toygun Kardeş söyleyecek sözün varsa patronuna söyle istersen. Biz de ondan gördük de ‘işadamı’ falan dedik” diye karşılık vermişti.

GEÇMİŞTEKİ ÖVGÜLER KURTARMADI

Dede’nin operasyon haberini sunması ve Atilla ile diyaloglarının ardından bir dönem "Bilgi güvenliği ve sosyal medya uzmanı" unvanıyla televizyonlara çıkan ve Sedat Peker'e yakınlığıyla bilinen Emre Olur, Ersoy Dede'nin Toygun Atilla ile polemiğini Twitter hesabından alıntılayıp Dede'ye yönelik ağır ifadeler kullandı.

Olur, Ersoy Dede'ye "Sen gerçekten vefasız ve şeref yoksunu bir insansın. Ayrıca güzel günlerde birlikteyken bugünler de kıvıran ve vefayı unutan bir zavallısın" diye seslenen Olur,  Dede'yi "Sn. Sedat PEKER’in şerefli adını o lağım ağzına bir daha sakın alma” şeklinde seslendi.

Anadolu Grubu'ndan Cumhuriyet'e 'Migros'ta asılsız iddialar' ilanı

Cumhuriyet gazetesine ilan veren Anadolu Grubu, Kod-29 ile işlerine son verilen Migros depo işçilerini suçladı.

İleri Haber

Migros'un büyük hissedarı olan Anadolu Grubu, sendikalaştıkları için önce ücretsiz izne çıkarılan, ardından ise Kod-29 ile işlerine son verilen Migros depo işçilerine karşı Cumhuriyet gazetesinde reklam alanı satın alarak ilan verdi. İlanda, işçiler ve işçilerin üye olduğu Depo, Liman, Tersane ve Deniz İşçileri Sendikası (DGD-SEN) suçlanırken, Migros’un dağıtım merkezlerinin bağlı olduğu Us-Grup Lojistik Taşımacılık Paketleme ve Temizlik Hizmetleri ile Migros tarafından sürecin yargıya taşındığı belirtildi.

İş Kanunu'ndaki Kod-29 (Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller) düzenlemesiyle patronların işçi kıyımı sürerken DGD-Sen'e örgütlendikten sonra işten çıkarılan Migros işçileri boykot çağrısında bulunmuştu. Aylardır mücadele eden işçiler, son olarak 8 Nisan Perşembe günü, Anadolu Grubu patronu Tuncay Özilhan’ın Beykoz’daki villası önünde eylem yapmak istemiş, işçilere izin vermeyen polisin saldırısı sonucu 36 işçi gözaltına alınmıştı.

İşçilerin Kod-29'la hukuksuz şekilde işten çıkarılmalarına karşı mücadelesi devam ederken, Cumhuriyet'e ''Migros’tan asılsız iddialara cevap'' başlığıyla ilan veren Anadolu Grubu'nun ilanında ''patronun güveninin zedelendiğine'' dikkat çekilerek şu ifadeler kullanıldı:

''741 çalışanın bulunduğu  Gebze Dağıtım Merkezinde, pandemi sürecinde canla başla çalışılırken, aralarından 22 kişi işi yavaşlatma, işini yapan kişileri taciz etme ve engelleme, amirlerinin vermiş olduğu görevleri yapmama, iş ve çalışma düzenini bozma, etik iş anlayışına uymayan hareketler, mala zarar verme, işverene ve çalışanlara yönelik hakaretler ve haksız ithamlar ile çalışma ortamını bozan pek çok eylemde bulunarak işverenin güvenini de yok etmişlerdir.''

Anadolu Grubu'nun Cumhuriyet'e verdiği bu ilanla, Migros işçilerinin uğradığı haksızlıklara karşı Cumhuriyet emekçilerinin daha önceden yaptığı haberler boşa düşürülmüş oldu.

ATV, Ölümlü Dünya'daki 'dolar olmuş 4…' repliğini bir kez daha sansürledi

ATV, dün akşam yayınladığı "Ölümlü Dünya" filmindeki "Dolar olmuş 4 lira" repliğini sansürledi. Aynı kanal, aynı sansürü 2018'de de uygulamıştı.

AKP hükûmetine yakınlığıyla bilinen Turkuvaz Medya Grubu bünyesindeki ATV'de dün akşam yayınlanan "Ölümlü Dünya" filminde "Dolar olmuş 4 lira" repliği sansürlendi. Kanal 11 Eylül 2018'de de aynı repliği sansürlemesiyle gündeme gelmişti.

2018 yapımı "Ölümlü Dünya" filmini dün akşam ekrana getiren ATV, filmdeki dolar kuru repliğine sansür uyguladı. Filmin orijinalinde “Bu çocuk proteini nereden alacak? Diyelim mercimekten alacak; mercicek, nohut, bakliyat bunların hepsi ithalat kalemi baba. Hepsi kamyonla, tırla geliyor. Zaten akaryakıt dolarla. Dolar olmuş 4…” repliği yer alırken, ATV versiyonunda "Dolar olmuş 4" repliği sansürlendi.

ATV, 11 Eylül 2018'de de aynı repliği sansürlemesiyle gündeme gelmişti. Durumu fark eden izleyicilerin Twitter'da ATV'ye tepki göstermesiyle "#ÖlümlüDünya" etiketi Türkiye gündemine girmişti.

ÖLÜMLÜ DÜNYA

26 Ocak 2018'de vizyona giren ve yönetmenliğini Ali Atay'ın yaptığı "Ölümlü Dünya"da Ahmet Mümtaz Taylan, Alper Kul, Sarp Apak, İrem Sak, Doğu Demirkol, Feyyaz Yiğit, Meltem Kaptan, Mehmet Özgür ve Özgür Emre Yıldırım gibi isimler yer alıyor.

Film, nesillerdir Haydarpaşa Garı’nda Anadolu Tat Lokantası’nı işleten Mermer Ailesi'nin ikili yaşamını anlatıyor. Dışarıdan oldukça sıradan bir hayat yaşadıkları izlenimini veren aile, aslında nesillerdir kiralık katillik yapıyor ve dünya çapında etkin olan dev bir organizasyon için çalışıyor. Organizasyonun kimi kurallarının ihmal edilmesiyle işler karışıyor ve ailenin kimliği açığa çıkıyor. Artık aile pılını pırtını toplayıp yola koyulması ve peşlerindeki dev örgütü atlatması gerekiyor…

Demirören'in İleri Haber’in de aralarında bulunduğu 5 medya kurumuna açtığı dava reddedildi

Üçüncü celsede kararını açıklayan mahkeme, davanın, davalılar yönünden reddine karar verdi.

İleri Haber

Demirören Medya, “Demirören Medya'da kadın çalışan, yönetim katından ayakkabılarıyla geçtiği için istifaya zorlandı!” başlıklı haberi yapan, aralarında İleri Haber’in de bulunduğu 5 medya kurumuna açtığı tazminat davası, Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından reddedildi.

Demirören Medya Grubu'nda güvenlik görevlisi olarak çalışan Zeynep Tüzer, yönetim katından ayakkabılarıyla geçtiği için istifaya zorlandı. İstifa etmeyince de ücretsiz izne çıkarıldı. Olayın haberi Mayıs 2020’de İleri Haber, Medya Koridoru, Aykırı, TELE 1, Ajanspress’te yayınlandı.

Demirören Medya, “marka ve kişilik hakları ile ticari itibarının zedelendiği” iddiasıyla; hem haberi yayımlayan internet sitelerinden hem de güvenlik görevlisinden manevi tazminat talep etti.

Buna göre, Medya Koridoru internet haber sitesinin İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Canan Kaya’dan, Aykırı internet haber sitesi İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Batuhan Çolak’tan ayrı ayrı 50 bin Türk Lirası (TL) manevi tazminat istendi. Ayrıca İleri Haber, Ajanspress ile TELE 1 TV’nin internet sayfasını yayınlayan şirketlerden de ayrı ayrı 50 bin TL manevi tazminat isteyen şirket, haberlerde adı geçen güvenlik görevlisinden de 25 bin TL manevi tazminat talep etti.

Dava dilekçesi, Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından kabul edildi. Davanın bugün görülen üçüncü duruşmasında karara varan mahkeme, davanın, davalılar yönünden reddine karar verdi.