Meslek odaları: Bizim pusulamız Gezi’dir
TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu, Gezi Direnişi’nin 10. yıl dönümünde, Mimarlar Odası önünde bugün basın toplantısı yaptı.
İleri Haber
TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu tarafından Gezi Direnişi’nin 10. yıl dönümünde yapılan açıklamada, “Tüm ülkeyi şehir şehir ‘Her yer Taksim her yer direniş’ sloganıyla inleten, haklarına, kentine, doğasına, memleketine sahip çıkan milyonlar adına, bütünüyle haksız, hukuksuz, delilsiz, mantıksız ve vicdansız tutum ve kararlarla Gezi'nin onurlu bakiyesini bizler adına taşıyan, tutuklulukları 400. gününde Mimar Mücella Yapıcı, Şehir Plancısı Tayfun Kahraman, Avukat Can Atalay ve Mine Özerden'le gurur duyuyoruz!” denildi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Ankara İl Koordinasyon Kurulu, Gezi Direnişi’nin 10. yıl dönümünde, Mimarlar Odası önünde bugün basın toplantısı yaptı.
TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu toplantıda, Gezi Direnişi’nde hayatını kaybeden vatandaşları anarken, Gezi Davası'nda verilen hukuksuz kararlar ile tutuklanan TMMOB Yönetim Kurulu üyesi Mücella Yapıcı, Şehir Plancıları Odası Onur Kurulu Üyesi Tayfun Kahraman ve Avukat Can Atalay için devam eden Adalet Nöbeti'nin 400 gününü değerlendirdi.
Toplantıya TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Seyit Ali Korkmaz, Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Mimarlar Odası Ankara Şube Başkan Yardımcısı Ali Atakan, Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Nihal Evirgen, Mimarlar Odası Ankara Şube Yönetim Kurulu Üyesi Muteber Osmanpaşaoğlu, Mimarlar Odası Genel Sekreteri Tores Dinçöz TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi ve Bilgisayar Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Küçükaras, Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Başkanı Ceren İlter, Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Sekreteri Ömer Dursunüstün, Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Esef Özat İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Anıl Şahin, Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Cem Lafçı, Harita Kadastro Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi İlayda Uzel, meslek odası ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, mimarlar, mühendisler ve vatandaşlar katıldı.
‘KARANLIK GİDER, GEZİ KALIR’
Açıklamayı TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Seyit Ali Korkmaz okudu. Kormaz "Gezi'de kapısını araladığımız o coşkulu, heyecanlı, bir arada, umutlu, paylaşımcı, dirençli "bir başka dünya" için mücadele etmeye devam ediyoruz. Bilsinler ki bizim pusulamız Gezi'dir. İnsanca, özgür, adil, refah içinde, demokratik bir yaşam talebimiz ve hak arayışımız hep sürecek. Onuncu yaşında da, Gezi'yi hep genç kılan, bizi hep ayakta tutan, tüm hayallerimiz gerçek olana kadar dilimizden düşmeyecek olan sloganıyla anıyoruz Gezi Direnişini ve bu sloganla karşılıyoruz önümüzdeki dönemi Bu daha başlangıç, mücadeleye devam! Bu gurur hepimizin! Karanlık gider, Gezi kalır" diye konuştu.
‘GEZİ BİZİM DEMOKRASİ ÇIĞLIĞIMIZDI’
Korkmaz, şunları söyledi:
"Gezi'nin onuncu yılında, şehir şehir dalga dalga yayılan, yasaklara, hukuksuz cezalara, baskıya, ranta, talana, yalana, tüm ayrıştırma politikalarına karşı yan yana durduğumuz, sesimizi çığa dönüştürdüğümüz o şanlı direnişten hala ilk günkü gibi gurur duyuyoruz! 'Gezi'de ben de vardım' diyenlerle... 'Gezi bizim demokrasi çığlığımızdı O çığlık bu ülkenin semalarında dolaşmaya devam ediyor ve edecek' diyenlerle... Gezi'yi ömrünün en renkli, en coşkulu, en heyecanlı ve en güzel günleri arasında anımsayanlarla... Ülkeyi karanlığa boğan rantçı, piyasacı, kadın düşmanı siyasetin karşısında Gezi Parkı'nın; eşitlikçi, paylaşımcı, doğayı ve emeği koruyan ve kadınların önde saf tuttuğu başka bir dünya mümkün diyenlerin yanında duranlarla... Bunca ötekileştirme, düşmanlaştırma çabalarına rağmen Gezi'nin o bir aradayız ruhundan da güç alarak birlikte yaşama iradesini, taleplerinden ve haklarından en ufak bir geri adım atmadan sürdürme kararlılığını gösterenlerle.... Tek bir kız kardeşlerini bile yalnız bırakmayan kadınlarla, yok sayılmaktan öte siyasi iktidar sahipleri tarafından nefret objesi haline getirilmelerine rağmen buradayız ve burada var olmaya devam edeceğiz kararlılığını gösteren LGBTİ bireylerle... Gündüz işte gece direnişteyiz diyen beyaz yakalılarla, şehrin bütün parklarını Gezi Parkı'na dönüştüren işçilerle, işsizlerle, emeklilerle... Coşkusu, enerjisi ve kararlılığıyla bu ülkede haksızlıklara hukuksuzluklara adaletsizliklere her zaman karşı çıkanlar olacağını gösteren gençler ve ruhu hep genç kalanlarla... Gurur duyuyoruz!"
‘DEMOKRASİYE OMUZ VEREN YURTTAŞLARLA GURUR DUYUYORUZ’
"Bu memleket aydınlığa kavuşsun diye gencecik yaşlarında hayatlarını kaybeden, bizden ayırdıkları Berkinimizin, Ali İsmailimizin, Abdocanımızın, Mehmetimizin, Ethemimizin, Ahmetimizin, Medenimizin ve Hasan Feritimizin anılarıyla gurur duyuyoruz. Gezi Direnişi’nde gözünü kaybedenlerin, yaralananların, yargılananların, işsizliğe, sürgüne mahkum edilenlerin, ödetilen her bedele karşın Gezi'nin anısına toz kondurmayan tavırlarıyla gurur duyuyoruz!" diyen Korkmaz, sözlerine şöyle devam etti:
6 Şubat depremlerinde bir kez daha haklılıkları ispatlandığı üzere, sağlıklı ve dayanıklı kentlerde yaşama hakkını hukukla ve meslek ilkeleriyle savunarak Gezi'yi bir afet toplanma alanı olarak koruyan, bu ülkenin demokrasi güçleri ve demokrasiye omuz veren yurttaşlarıyla gurur duyuyoruz! Gezi'nin bizlere öğrettiği dayanışmacı anlayışla, yaşanan kamu zaafiyetlerine ve engellemelerine rağmen acıları dindirmek ve yaraları sarmak için depremin ilk saatlerinden itibaren ülke bütününde seferber olan, geleceğimize umut olmaya devam eden birliktelik ile gurur duyuyoruz! Tüm ülkeyi şehir şehir "Her yer Taksim her yer direniş" sloganıyla inleten, haklarına, kentine, doğasına, memleketine sahip çıkan milyonlar adına, bütünüyle haksız, hukuksuz, delilsiz, mantıksız ve vicdansız tutum ve kararlarla Gezi'nin onurlu bakiyesini bizler adına taşıyan, tutuklulukları 400. Gününde Mimar Mücella Yapıcı, Şehir Plancısı Tayfun Kahraman, Avukat Can Atalay ve Mine Özerden'le gurur duyuyoruz!
‘SEÇİM SONUÇLARI BİZİ UMUTSUZLUĞA SÜRÜKLEMEYECEK’
Ülkemizin adaletsiz, hukuksuz, farklı görüşlere tahammül edilmeyen, demokratik talep, tepki ve eylemlerin doğrudan doğruya suç kapsamına alınan bir anlayışla yönetilmesine karşı olduklarını vurgulayan Korkmaz, "Yargının bağımsızlığının ortadan kaldırılmasına, dosyaları okumayan, delillere bakmayan, direktifle kararlar veren mahkemelere, hak arayanı biber gazına boğulmasına, polis şiddetine maruz bırakılmasına, ülkenin gençlerinin, eğitimli, kültürlü kesiminin, muhaliflerin, emeği sömürülen işçilerin; baskı, ekonomik kriz, geleceksizlik, liyakatsizlik yüzünden bir nefes, bir huzur arayışı ya da hayatta kalabilme çabasıyla kalbini memleketinde bırakıp bu ülkeden göç etmek zorunda bırakılmasına karşıyız. Karşı olmak pasif bir tutum değil bizler için aktif bir tavırdır. Devletin tüm imkânlarının iktidar adına kullanıldığı, dünya tarihinin gördüğü en adaletsiz seçimlerinden birinden çıkan sonuç bizi umutsuzluğa sürüklemeyecek. Aksine, eşitlik özgürlük ve adalet için tüm farklılıklarımızla Gezi'de olduğu gibi birbirimizin elinden tutmakta inat ediyoruz.
‘GEZİ GURURUMUZ’
TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi ve Bilgisayar Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Küçükaras da, "Gezi bizim gururumuz Gezi bizim pusulamızdır. Bu yalnızca bu ülke için değil Gezi dünya tarihinde de bir direniş simgesidir. Bunu yaratmış olmaktan bunun öncülüğünü yapmaktan bunun bugün hala sorumluluğunu taşıyarak bu kararlığı göstermekten hepimiz övünç duyuyoruz. Gezi bizim için gericiliğe direnmek, kardeşlik ve dayanışma demektir. Gezi bizim içimizde hala aynı coşkuyla ve aynı ruhla capcanlı ve dipdiri yaşamaktadır. Gezi bugün hala aynı korkuyla da birilerinin yüreğinde yaşamaktadır. O korku bugün Gezi tutsakları olarak aramızda olmayan dostlarımızda kendini gösteriyor. Tüm Türkiye'deki adalet nöbetlerine ve Gezi tutsaklarına en içten sevgilerimizi gönderiyoruz ve onlara kavuşma umudumuzu ilk günkü gibi diri tutuyoruz. Bu adalet nöbetlerine Türkiye'nin her yerinde ev sahipliği yapan ve bu nöbetleri kararlılıkla sürdüren başta Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası olmak üzere TMMOB örgütlülüğündeki bütün meslek odalarımıza, illerdeki il koordinasyon kurullarına ve üyelerimize adalet nöbetlerine de bizi yalnız bırakmayan tüm demokratik kitle örgütlerine teşekkür ediyoruz. Gezi’yi yaşatmayı, Gezi’yi bütün yurtseverlerin kılmayı hep çok önemsedik" diye konuştu.
‘GEZİ TUTSAKLARI ÖZGÜR BIRAKILSIN’
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, ise şunları dile getirdi:
“Hepimizin umutsuzluğa kapıldığı bazı zamanlar vardır. İşte bitti dediğimiz tam o anda hayat size bir şans tanır. İşte Gezi Türkiye'nin şansıdır. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli en kıymetli en içten hak arama mücadelesidir. Ogün hepimiz sokaklarda hiçbir şeyi düşünmeden ölümü bile düşünmeden yürek atışlarımızla sokaklardaydık. Türkiye'nin her yanında milyonlarca insan bu ülkenin demokrasiye, adalete susamışlığıyla, üzerimize gelen karanlığı aydınlığa çevirmenin kararlılığıyla bir aradaydı. O gün yürek atışlarımız geleceğe duyduğumuz umudumuzdu. Gençlerimizi, canlarımızı, uzuvlarımızı ve yüreğimizi kaybettik üst üste üç kez beraat etmiş arkadaşlarımızın özgürlüğünü kaybettik. Tam 401 gündür Mücella Yapıcı, Can Atalay ve Tayfun kahramandan uzaktayız. Can Atalay milletvekili seçildi hala dışarı çıkamıyor. Buradan bir kez daha adalet ve hukuk adına milletvekili seçilen arkadaşımızın acilen tahliyesinin yapılmasını ve Gezi tutsaklarının özgür bırakılmasını talep ediyoruz.”
‘GEZİ’NİN RUHU ARAMIZDA’
Candan, "Bu ülkede hak arama mücadelesi herkes kendini özgür hissettiği güne kadar sürecek bitti sanmayın, Gezi toprağın altında atan nabız gibidir Nerede, ne zaman isyana durur bilinmez o bizim yüreğimizin atışlarıyla aynı ritimdedir. O ritimleri daha fazla çoğaltmaya ihtiyacımız var. Üstümüze gelen karanlığa karşı daha fazla aydınlığa talep etmeye ihtiyacımız var. Gezi'nin ruhu aramızda, en güzel elbisesiyle dolaşacaktır bu ülkenin her yanında" dedi.
‘ADALET NÖBETİMİZ DEVAM EDİYOR’
Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Başkanı Ceren İlter ise, "Arkadaşlarımız 401 gündür tutsaklar ve Gezi'nin de onuncu yılı. 10 yıldır arkadaşlarımız bu davalarla mücadele ediyor. Biz onlar için adalet nöbetlerini başlattık ve bu süreç devam ediyor. Gezi hak arama mücadelesiydi, bu hak arama mücadelesi İstanbul Gezi Parkı'ndan başlayıp Türkiye'nin tüm meydanlarına yayıldı. Bu mücadelenin tek parça şekilde vücut bulduğu, insanların iyi bir mekan ve iyi bir kentte yaşama arzusu gösteriyor. Biz de bu mücadeleyi devam ettiriyoruz arkadaşlarımız mesleki sorumlulukların yerine getirdiler. Biz de aynı şekilde mesleki sorumluluklarımızı tüm kentlerde yürütmeye devam ediyoruz. Aynı zamanda ölüm yıldönümü bugün olan Metin Lokumcu'yu da anmak gerekiyor. Metin Lokumcu da hak arama mücadelesinde biber gazı nedeniyle yaşamını yitirdi, onu da saygıyla anıyoruz" diye konuştu.
‘YANLARINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
Harita Kadastro Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi İlayda Uzel de, "Her zaman adaletin özgürlüğün ve barışın yanında olduk. Bugün Gezi Direnişi’nin 10. yılında başta Mücella Yapıcı, Can Atalay olmak üzere mücadele eden herkesin yayındayız, yanında olmaya devam edeceğiz" dedi.