Mersin’den Afgan kadınlara destek: ‘Kız kardeşlikle yeni bir dünya eşit bir dünya kuracağız’

Mersin’den Afgan kadınlara destek: ‘Kız kardeşlikle yeni bir dünya eşit bir dünya kuracağız’

Afgan kadınlara destek olan Mersinli kadınlar: “Dayanışma ve kız kardeşlikle yeni bir dünya eşit bir dünya kuracağız. Ne taşlanmak ne ağaçlara asılmak ne gözyaşı ne utanç bizi yıldıracak”

Taliban’ın ele geçirdiği Afganistan’da yaşamlarından endişe duyan kadınlar, LGBTİ+’lar ve çocuklar için sokağa çıkan Mersin Kadın Platformu, “Yaşasın sınırları aşan kadın dayanışması! Biz hepimiz birbirimizin sesiyiz” diyerek, Afgan kadınlarının 8 Mart’ta sokaklarda söyledikleri şarkı sözleri ile Afgan kadınların yanında olduklarını haykırdılar.

Pozcu Platin önünde basın açıklamasını okuyan Mersin Kadın Platformu Üyesi Çiğdem Serin, “Emperyalist çıkarlar uğruna palazlanlandırılan dinci gericiliğin kadınların ve çocukların hayatlarını hedef aldığı en karanlık süreçlerden birini yaşıyoruz maalesef. 20 yıldır Afganistan’ı işgal altında tutan ABD’nin çekilme kararını açıklamasının ardından pek çok kenti hızla ele geçiren Taliban, iki gün önce Kabil’i de ele geçirerek ülke yönetimine el koydu. Artık Afganistan’da kadınlar, LGBTİ+lar ve çocuklar için güvenli alan yok. Havuz medyası Taliban’ın “Kadın haklarına saygı göstereceğiz” sözünü yayarken Kabil sokaklarında dükkanların duvarlarından kadın fotoğrafları silinmişti bile. Afganistanlı kadınların “bizi öldürmeye geliyorlar, yardım edin” çığlıkları sosyal medya üzerinden yayılmaya başladı” dedi.

Cihatçı terör örgütü Taliban’ın kadın bedenini ganimet olarak gördüğünü vurgulayan Serin konuşmasında şu sözlere yer verdi:

“Taliban’ın girdiği kentlerde elektrik ve telefon bağlantılarını kesmesi nedeniyle iletişim kurmanın iyice zorlaştığı bir durumda özellikle kadınlar, çocuklar ve LGBTİ+’lar, insan hakları savunucuları, gazeteciler için derin endişe taşıyoruz. Ülkeden Taliban’ın kadınları katlettiği haberleri geliyor. Taliban, dün Takhar vilayetinde bir kadını burka giymediği için katletti. Taliban’ın kız çocukları ve bekâr kadınların askerlere teslim edilmesini istemesi, kadınlar ve kız çocuklarının hayatları ve bedenleri üzerindeki tehdidin boyutlarını gözler önüne seriyor. Taliban’ın eline geçmemek adına kadınların intihar ettiği haberlerini alıyoruz. Bu kayıpların intihar değil eril cinayetler olduğunu bütün dünya biliyor.

‘AFGANİSTAN’I BU KARANLIĞA SÜRÜKLEYENLERİ TANIYORUZ’

Taliban kadınların kamusal alanlara katılabileceği yalanlarını söylerken, Herat Üniversitesine giden kadın öğrenciler geri gönderilmeye başlanmıştı. Geçtiğimiz günlerde Kandahar kentini ele geçiren Taliban militanları bankada çalışan kadınları işten ayrılmaya zorladı. Üniversitelerin kadın yurtları zorla boşaltıldı. Taliban, kadınların başörtüsü takması gerektiğini ve başörtüsü takmadan ve yanlarında erkek olmadan toplum içine çıkamayacaklarını dayatarak kadınları zorla eve kapatmaya çalışıyor.

Afganistan’ı bu karanlığa sürükleyenleri tanıyoruz. Afganistanda yaşanan bu barbarlığın sorumlusu, sözde demokrasi iddiasıyla, emperyalist çıkarları doğrultusunda yıllarca ülkeyi işgal altında tutan, sonrasında cihatçı terör örgütü Taliban’a teslim eden ABD’dir. Emperyalist çıkarlar uğruna Taliban’a para, silah, eğitim desteği veren devletler bu katliamın sorumlusudur. Afganistanda istikrarın sağlanması gibi bahanelerle cihatçı terör örgütünü meşru gösterenler de suç ortağıdır. Ülkemizde de dinci gericiliği yükselten AKP-MHP iktidarı Talibanı meşru gösteren açıklamalarla emperyalist suç ortaklığına devam etmektedir. Benzer zihniyetin ürünü olan bu açıklamalar dünyanın en büyük terör örgütü olan erkekliğin ittifakıdır.

Afganistan’daki Taliban terör örgütünün yönetiminin devletler tarafından tanınmasının kabul edilemeyeceğini söyleyen Serin, konuşmasını şöyle sürdürdü:

‘YAŞASIN SINIRLARI AŞAN KADIN DAYANIŞMASI!’

“Taliban şiddetinden kaçan Afganistanlılara sınırlar kapatılmamalı, Afganistan’dan ülkemize göç eden kadın ve LGBTİ+lar için İstanbul Sözleşmesi’nin gerekleri yerine getirilmelidir. Ancak tüm bu karanlık sürece rağmen kadınlar vazgeçmiyor. Ölümü göze alarak hayatları ve özgürlükleri için direnen, Taliban’a karşı sokağa çıkıp eylem yapan Afganistanlı kadınların direnişi tarih yazıyor. Kadın dayanışmasının sınır tanımadığını gösteren İranlı kadınlar Molla rejiminin baskılarına rağmen Afganistanlı kız kardeşleri için Talibanʼa karşı sokağa çıkarak bir kez daha umudu yeşertiyor. 

Bizler de Mersin’den Kabile kadın dayanışmasını büyütüyor, sesimizi Afganistanlı kız kardeşlerimizin sesine katıyoruz. Afganistan halkı yalnız değildir. Tüm kadınları uluslararası dayanışmaya, Afganistanlı kadınların çığlığına ortak olmaya çağırıyoruz.  Afganistan kadın orkestrasının 8 Mart marşında söylediği gibi ‘Ellerimizi ve sesimizi birleştirirsek birlikte yürürsek hayatta kalacağız. Dayanışma ve kız kardeşlikle yeni bir dünya eşit bir dünya kuracağız’

Yaşasın sınırları aşan kadın dayanışması! Biz hepimiz birbirimizin sesiyiz. Açıklamamızı Afganistanlı kadınların şarkısının sözleri ile bitiriyoruz.

‘Tenimdeki yara izinden yeniden çiçekleneceğim. Çünkü ben varım ben kadınım. Ellerimizi ve sesimizi birleştirirsek birlikte yürürsek hayatta kalacağız. Dayanışma ve kız kardeşlikle yeni bir dünya eşit bir dünya kuracağız. Daha iyi ve mutlu bir dünya. Ne taşlanmak ne ağaçlara asılmak ne gözyaşı ne utanç bizi yıldıracak. Daha iyi ve farklı bir dünya kuracağız.’”