Mersin saldırısı iddianamesi, Süleyman Soylu'yu yalanladı
İddianamede, Soylu ve bakanlık tarafından yapılan açıklamalar yalanlandı.
Mersin'deki polisevine yönelik saldırının iddianamesi, Bakan Süleyman Soylu ve İçişleri Bakanlığının "Dilşah Ercan" açıklamalarını yalanladı.
Mersin'in Mezitli ilçesindeki polisevine 26 Eylül 2022'de düzenlenen, HPG'nin üstlendiği saldırının iddianamesi hazırlandı. İddianame, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve İçişleri Bakanlığı'nın "Dilşah Ercan" açıklamalarını yalanladı.
Saldırıya dair gözaltına alınan 22 kişi tutuklanırken, Soylu, yaşananları CHP ile bağdaştırmıştı. Saldırıyı düzenleyenlerden birinin "Dilşah Ercan" olduğu yönündeki iddiadan hareketle Soylu, CHP ile saldırı arasında "iltisak" kurmuştu. Ercan'ın CHP'nin 2013'de hazırladığı "tutuklu gazeteciler" raporunda yer aldığı kamuoyuna yansımıştı.
ERCAN'IN OLAY YERİNDE OLMADIĞI TESPİT EDİLDİ
T24 yazarı Tolgan Şardan, bugün yayımlanan "Mersin Polisevi'ne yönelik terör saldırısı iddianamesi, Soylu'nun 'eylemci terörist' açıklamasını doğrulamadı" başlıklı yazısında, iddianameden bilgiler paylaştı. İncelemeler sonucunda İçişleri Bakanlığı'nın olayı gerçekleştirenlerden olduğunu duyurduğu Dilşah Ercan'ın aslında olay yerinde olmadığı tespit edildi.
İddianameye göre Ercan'ın parmak izi, Dilara Ürper ve Emel Feremez'in eylem yerine gelirken yoldaki çöp kutusuna attıkları zaman ayarlı patlayıcı düzeneğinde tespit edildi.
İDDİANAMEDE YER ALAN VERİLER
Savcılık iddianamesinde elde edilen veriler şöyle açıklandı:
"(...) Soruşturma devam etmekte iken https://firatnews.com/ isimli sitede PKK/KCK silahlı terör örgütü tarafından açıklama yapıldığı, açıklamada şüpheli Dilşah ERCAN'ın örgütsel kıyafetle ve yanında silah bulunduğu halde örgüt adına videolu açıklama yayınladığının ve örgüt içerisinde faaliyet yürüttüğünü videoda açıkça ikrar ettiğinin tespit edildiği,
Olay yerinden elde edilen vücut parçalarının otopsi işleminin yapıldığı, yapılan otopsi neticesi parçaların adli tıpa gönderildiği, adli tıp tarafından düzenlenen raporda parçaların iki kadın şahsa ait olduğunun, bir kısmının bir kadına, diğer kısmının başka bir kadına ait olduğunun tespit edildiği,
Şüpheli Dilşah Ercan'ın anne ve babasından DNA örneği alındığı, yapılan karşılaştırmada tespit edilen iki kadına ait vücut parçaları ile Dilşah Ercan'ın anne ve babasına ait DNA örnekleri arasında annelik ve babalık bağı bulunmadığının tespit edildiği,
Soruşturma devam etmekte iken https://hawarnews.com/ isimli internet sitesi üzerinden PKK/KCK silahlı terör örgütü tarafından soruşturmaya konu eylemin sahiplenildiği, eylemi gerçekleştiren iki kadın teröristlerden birinin Dilara Ürper, diğerinin Emel Feremez isimli şahıs olduğunun açıklandığı, Dilara Ürper'in anne ve babasından DNA örnekleri alındığı, yapılan karşılaştırmada, Dilara Ürper'in anne ve babasının yüzde 99,99 ihtimalle olay yerinden elde edilen vücut parçalarından bir kısmının biyolojik annesi ve babası olabileceğinin tespit edildiği (...)"
'KAMUOYUNA YAPILAN BİLGİLENDİRMENİN DOĞRU OLMADIĞI BELGELENDİ'
Şardan "Böylece Soylu ve İçişleri Bakanlığı'nca kamuoyuna yapılan bilgilendirmenin doğru olmadığı resmen belgelendi" dedi. Şardan, yazısında ayrıca "Soylu'nun, 'teröristleri ayakkabı numaralarına kadar tanıyoruz' açıklaması belleklerdeyken, olaydan dakikalar sonra yaptığı yanlış açıklamayı 'sehven' biçiminde değerlendirmek mümkün mü" diye sordu.
Tolga Şardan'ın T24'teki yazısının tamamı için tıklayın.