Meclis Başkanı anadilde eğitim önergesini 'kaba' ve 'yaralayıcı' buldu!

Meclis Başkanı anadilde eğitim önergesini 'kaba' ve 'yaralayıcı' buldu!

Sarısaç, “Düzeltilmesi gereken bizim önergemiz değil, TBMM Başkanı’nın verdiği cevaptır. Asıl TBMM Başkanı’nın verdiği cevap kaba ve yaralayıcıdır" dedi.

HDP Van Milletvekili Murat Sarısaç’ın anadilde eğitime ilişkin Meclis’e verdiği araştırma önergesi cevap verilmeden geri gönderildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı AKP’li Binali Yıldırım imzasıyla geri gönderilen araştırma önergesinde yer alan “doğal asimilasyon” ve “Türkiye’de yıllardır süregelen asimilasyon politikaları” ifadeleri “kaba” ve “yaralayıcı” bulundu.

Meclis'e verdiği soru önergesinde yer alan "asimilasyon' kavramı 'kaba ve yaralayıcı' bulunarak önergesi iade edilen Sarısaç, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

‘KABA VE YARALAYICI OLAN TBMM BAŞKANI’NIN VERDİĞİ CEVAPTIR’

Duruma tepki gösteren HDP’li Sarısaç, “Düzeltilmesi gereken bizim önergemiz değil, TBMM Başkanı’nın verdiği cevaptır. Asıl TBMM Başkanı’nın verdiği cevap kaba ve yaralayıcıdır. Yaralayıcı ve kaba olan devletin Kürt dilinin gelişimi için kurulan tüm merkezleri kapatması, anadili inkar etmesi, Kürtçe kreşleri bile kapatması ve uyguladığı asimilasyon politikalarıdır. Bu ülkede yaşayan halkları yaralayan en büyük şey devletin tekçi politikaları ve bu politikaların topluma doğal bir süreçmiş gibi yaşatılmasıdır” dedi.

‘YOK’ DEYİNCE YOK MU OLUYOR?’

Bir çocuğun kendi anadilinde eğitim almamasının asimilasyon ve inkar olduğunu vurgulayan Sarısaç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Soru önergesi verdiğimiz zaman gerçeklikten uzaklaşıp devletin suçunu mu örtelim? Devletin tekçi zihniyetini mi onaylayalım? Ya da anadilde eğitim talebimizi bir lütuf olarak mı isteyelim? Biz sorunun adını net bir şekilde ortaya koyuyoruz. ‘Kürtler ve diğer halkların dilleri, kültürleri asimilasyona uğramıştır’ diyoruz. O zaman TBMM Başkanı da ‘Türkiye’de yaşayan Kürtler başta olmak üzere kimsenin dili, kültürü asimilasyona uğramamıştır’ desin. Ortada böyle bir gerçeklik varken onların bu cevabı vereceğini sanmıyorum. Çünkü onlar da bu gerçeğin farkındadır. Devlet ‘yok’ deyince anadilinde eğitim sorunu yok mu olmuyor? Bir an önce devletin Türkiye’de yaşayan halkların çocuklarına anadilinde eğitim verecek bir adımı atmalıdır.” (MA)