MEB’den çocuklara namaz dayatması
Milli Eğitim Müdürlüğü, Diyanet projesini gerekçe göstererek öğrencilerin sabah namazına götürülmesi için okullara yazı gönderdi. Çok sayıda velinin tepki gösterdiği uygulamanın amacı, “Milli ve manevi değerlere sahip bireyler yetiştirmek” olarak açıklandı.
16-11-2018 10:51

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2018 yılındaki “Mevlid-i Nebi” haftasına tema olarak belirlediği “Peygamberimiz ve Gençlik” konusu çerçevesinde yürütülecek projeler, “Gençliğe Değer” başlığında toplandı. İlki geçen yıl düzenlenen ve velilerin tepkisiyle birçok ilde rafa kaldırılan “Sabah Namazı Buluşmaları” projesi bu kez de Çorlu’da hayata geçirildi.
MÜFTÜ ‘GEREĞİNİ YAPIN’ DEDİ, MEB OKULLARA TALİMAT VERDİ!
Çorlu İlçe Müftüsü Adem Gülmek, Çorlu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yazı göndererek okullarda her perşembe günü yakın camilerde sabah namazı buluşmaları düzenlenmesi için “gereğinin yapılmasını” istedi. Yazıda, projenin Kaymakamlığın onayıyla yürütüldüğü belirtilerek “Sabah namazı buluşmaları konusunda ortaokul müdürlüklerimizin bilgilendirilmesini arz ederim” ifadesine yer verildi.
‘OKULLARA YAKIN CAMİLERDE…’
Müftülüğün yazısını alan Çorlu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, vakit kaybetmeden harekete geçti. Birgün’den Mustafa Mert Bildircin’in haberine göre yazının kendilerine ulaştığı tarihten iki gün sonra okulları bilgilendiren müdürlük, projenin geçen yıl da düzenlendiğini hatırlatarak 2018-2019 eğitim öğretim yılında da devam edileceğini bildirdi.
İLGİLİ HABERLER
Ceylanpınar’da bir çocuk 7 kişinin cinsel istismarına uğradı
Ceylanpınar’da 14 yaşındaki bir çocuk 7 kişinin cinsel istismarına maruz kaldı. İlçede esnaf olan 7 kişi gözaltına alındı.
21-02-2019 10:57

Urfa’nın Ceylanpınar ilçesinde 14 yaşındaki çocuğa cinsel istismarda bulunan 7 kişi gözaltına alındı. Çocuğun bir yakınına anlatması ile ortaya çıkan olayda esnaf oldukları öğrenilen 7 kişinin 14 yaşındaki çocuğu sistematik bir şekilde istismar ettikleri öğrenildi.
Çocuğun ifadesi alındıktan sonra ilçede esnaf olan 7 kişi gözaltına alındı. 7 kişinin yarın savcılığa ifade vermesi bekleniyor.
Davutpaşa Lisesi'nde 'peygamber' cezası!
Davutpaşa Lisesi'nde bir öğretmene seminerde sorduğu soru dolayısıyla ceza verildi.
21-02-2019 10:00

İstanbul Fatih Davutpaşa Anadolu Lisesi’nde matematik öğretmeni olarak çalışan Osman Akyol’a, 12 Haziran 2018 günü okulda verilen “Çocuk İhmal ve İstismarı” konulu mesleki seminerde sorduğu bir soru yüzünden önce “dikkat çekme” cezası verildi ardından da bu belgeyi Oda TV ve sosyal medya hesabından paylaştığı ve altına, “hiç kaçırmam, her yıl mutlaka bir madalya alırım” yazdığı için bakanlık soruşturması açılmıştı.
İleri Hatırlatıyor
Okul müdürünün şikayeti üzerine hakkında soruşturma açılan Akyol'a iki kınama ve bir “maaş kesimi” cezası verildi.
Market sahibi 13 yaşındaki çocuğu istismar etti
Ankara'da bir market sahibinin 13 yaşındaki bir çocuğa cinsel istismarda bulunduğu öğrenildi. Çocuğun olayı annesine anlatmasının ardından savcılığa suç duyurusunda bulunuldu.
19-02-2019 23:28

Ankara'nın Çankaya ilçesine bağlı Ayrancı Mahallesi'ndeki bir marketin sahibi olan ve soyadı öğrenilemeyen Mustafa isimli kişinin, 13 yaşındaki bir çocuğa cinsel istismarda bulunduğu öğrenildi. 2 hafta önce alışveriş yapmak için markete giden çocuğu istismar ettiği belirtilen kişi, attığı mesajlarla da istismara devam etti. Çocuğun olayı annesine anlatmasının ardından savcılığa suç duyurusunda bulunuldu.
Kızının güvenliği için isminin açıklanmasını istemeyen E., istismar sonrası çocuğun aktardıklarını şöyle anlattı: "Çocuğum bakkala çikolata almak için gitti. Çikolata reyonundayken marketin sahibi tacizde bulunmuş. Kızım kasaya ödeme yapmaya gittiğinde 'Telefonumu bulamıyorum beni bir çaldırabilir misin' demiş. Kızımda çaldırmış. Ondan sonra marketten tam ayrılırken de 'Gece canın sıkıldığı zaman arayabilirsin, mesaj atabilirsin' demiş. Bunun üzerine iki hafta geçti ve çocuğum bana bir şey söylemedi. Ayın 17'sinde bu erkek, pazar günü öğle saatlerinde 'Selam' diye bir mesaj atıyor. Çocuğum korkup engelliyor. Sonrasında bana söyledi. 'Anne böyle bir olay vardı. Ben sana söylememiştim. Bugün de mesaj attı ben engelledim' diye. Sonra dedim ki kızım engeli kaldır yazışalım. Adamın o kadar kişiyi taciz ettiği belli ki kızımın ismini farklı kaydetmiş başta tanımadı. Devamında cinsel içerikli mesajlar atmaya başladı."
'13 YAŞINDA OLMAN SENİ TANIMAMA ENGEL DEĞİL' DİYEREK TACİZE DEVAM ETMİŞ
Jinnews'ten Habibe Eren'in haberine göre, çocuğun 13 yaşında olmasını ısrarla söylemesine rağmen istismarcının mesaj atmaya devam ettiğini aktaran E., "Nerede yaşadığımızı sordu. 'İstanbul' dedik. 13 yaşında olduğunu sürekli bastırmamıza rağmen her mesajda cinsel tacizde bulundu. 'Rahatsız oluyorum' dememize rağmen yazmaya devam etti. Sonrasında pazartesi yazmaya bir başladı ve devamı geldi. Tabii biz artık Ayrancı'da oturduğumuzu söyledik. Çocuğun profil resmini de koyduk. Resmini görmesine rağmen tacize devam etti. Çocuğum '13 yaşındayım' diyor. Adam da 'Maalesef ama bu seni tanımama engel değil' diye tacize devam ediyor" dedi.
İstismarcı erkeğin senelerdir oturdukları mahallede esnaflık yaptığını söyleyen E., "Eminim bu mahalledeki başka çocuklara da tacizde bulundu. Çocuklarımız korktuğu için söyleyemiyorlar. Ben psikologlarla görüştüm. Acaba çocuğum neden sakladı diye. 'Çok normal bunu saklaması' dedi. Ailelere tavsiyem çocukları korkutmamak gerekiyor ki bize açılabilsinler. Ben çocuğumla arkadaş gibi olmama rağmen iki hafta sonra tacizci tekrar mesaj attığında bana söyleyebildi. Açıkçası daha ileriye de gidebilirdi daha kötü sonuçlar da olabilirdi fark etmeseydik. Çocukları çok kasmadan ve sıkmadan onlara yaklaşmak gerekiyor" diye konuştu.
İSTİSMARCI GÖZALTINA ALINDI, SAVCILIĞA SEVK EDİLDİ
Savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını aktaran E., savcının kendisine şüphelinin dün gözaltına alınacağını söylediğini ancak sabah marketin önünden geçerken marketin açık olduğunu dile getirdi. Bugün de kendisini Kavaklıdere Karakolu'ndan bir polis memurunun aradığını belirten E., "Savcı, hakkında uzaklaştırma kararı çıkarttı. Onun için kızımın ve benim imzamız gerekiyormuş. Karakola gitmemiz söylendi. Ben de 'ifade için çağrılacaktı ne oldu dedim'. 'Yeni aldık ifadesini avukatı ile beraber burada daha ifadeye başlamadık' dedi. Gözaltına alınır mı bilmiyorum ama telefonuna el konulacaktı. Karakola götürdüğüm kağıtta 'telefonuna el konulacağı' yazılıyordu" dedi.
Şüphelinin gözaltına alındığı, ifadesinin ardından ise savcılığa sevk edildiği öğrenildi.
Din dersi dayatması artıyor
İlkokul ve liselerde ders seçim dönemlerindeki din dersi dayatması artarak devam ediyor.
19-02-2019 11:18

İlkokul ve liselerde ders seçim dönemlerindeki din dersi dayatması artarak devam ediyor.
Cumhuriyet'ten Ozan Çepni'nin haberine göre Türkiye İmam Hatipliler Vakfı (TİMAV), Önder İmam Hatipliler Derneği, hükümete yakınlığı ile bilinen Eğitim Bir-Sen ve Ensar Vakfı düzenledikleri kampanyalarla “manevi eğitim” adı altında velilere öğrencilerin dini içerikli dersleri seçmesi için çağrıda bulundu.
Ensar Vakfı’nın “Dersimi seçiyorum, Dini öğreniyorum” diyerek başlattığı kampanyanın yanı sıra, dini içerikli internet siteleri, sendika şubeleri de velilere ulaşarak “Kuranı Kerim”, “Hazreti Muhammed’in Hayatı” ve “Temel Dini Bilgiler” derslerinin seçilmesini talep etti. Bu hafta sona erecek seçmeli ders belirleme sürecinde bir diğer görev ise velilere düşecek. Çocuklarının öğretim görecekleri dersleri seçip seçmediklerini velilerin kontrol etmesi gerekecek. MEB talimatına göre, süresi içerisinde ders seçimi yapmayan öğrencilerin seçmeli derslerini okul yönetimleri belirleyecek.
Anadolu liseleri ve imam hatipler eşitlendi!
Anadolu liseleri ve imam hatip lisesi açma şartları eşitlendi.
15-02-2019 15:37

MEB’in Kurum Açma, Kapatma ve Ad verme Yönetmeliği’nde düzenleme yapıldı.
Düzenlemeye göre her ilde ölçme ve değerlendirme merkezleri açılacak. Anadolu ve Anadolu imam hatip liselerinin açılması için aranan asgari şartlar aynı olacak.
Birgün'den Mustafa Mert Bildircin'in haberine göre İsmet Yılmaz’ın Milli Eğitim Bakanlığı döneminde yayımlanan, “Öğretmen Strateji Belgesi”nde yer alan ve öğretmen yetiştiren eğitim kurumlarının standartları ile aday öğretmen yetiştirme, pedagojik formasyon gibi konularda çalışması öngörülen öğretmen akademileri, Bakanlığın görev alanından çıkarıldı. Önceki yönetmelikte, “Öğretmen akademisi ve hizmetiçi eğitim enstitüsü” olarak tanımlanan merkezler, dün yayımlanan yeni yönetmelikte, “Hizmetiçi enstitüsü” şeklinde değiştirildi. Yönetmelik değişikliği, pedagojik formasyon ve öğretmen yetiştirme programları başta olmak üzere, öğretmen akademilerinin yapması gereken işlerin hangi kurumlar tarafından yürütüleceğine ilişkin soru işaretlerine yol açtı.
Yönetmelikle MEB’de yapısal değişikliklere neden olacak yeni düzenlemelere de imza atıldı. Buna göre, il merkezlerinde ve nüfusu 100 binin üzerinde olan ilçelerde, “Ölçme Değerlendirme Merkezi” açılması kararlaştırıldı. Ölçme Değerlendirme Merkezleri’nde, arşiv, baskı makinesi, optik okuma odası, çalışma odası, soru redaksiyon odası ve toplantı salonu bulunacağı bildirildi. Öğretmen özerkliğini tartışmaya açan bu karar, öğretmenlerin sınavlarda devre dışı bırakılarak tüm değerlendirmenin merkezlerden yapılacağı yorumlarına neden oldu. Ölçme ve Değerlendirme Merkezleri’nin, öğrencinin yanı sıra öğretmenin ve okulun başarısını da değerlendireceği ifade edildi.
Yönetmelikte, Danıştay’ın daha önce, “Diğer kurumlarda yer verilen, kurumların açılmasında esas alınan nüfus kriterine imam hatip lisesinin açılmasında yer verilmediği” gerekçesiyle verdiği yürütmeyi durdurma kararı dikkate alınarak düzenlemeye gidildi. Bu kapsamda, Anadolu liseleri ile Anadolu imam hatip liselerinin açılma şartlarındaki nüfus kıstası ile 9’uncu sınıfa kayıt olacak en az iki şube mevcudunda öğrenci bulunması kriterleri eşitlendi
Çocuk Hakları Merkezi: Çocukların sesi olacağız!
İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi’nin kuruluşunun 3. yılı sebebiyle yapılan basın açıklamasında “Çocukların sesi olacağımıza söz veriyoruz” vurgusu yapıldı.
14-02-2019 22:44

İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi’nin kuruluşunun 3. yılı sebebiyle basın açıklaması yapıldı. İzmir Adliyesi B blokta yapılan toplantıda konuşan İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Gamze Adıgüzel, “Çocuklarımız adına önce çocuk, sonra ses, hak, özgürlük, güç olacağımıza, onlar adına daha güzel bir dünya için çalışacağımıza yürekten söz veriyoruz” dedi.
‘ADALETE ERİŞİM SÜRECİNİN HIZLANDIRILMASINI AMAÇLIYORUZ’
İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi adına basın açıklamasını okuyan Avukat Gamze Adıgüzel “Çocuk Hakları Merkezi kurulduğu günden bugüne dek, İzmir Barosu tüzel kişiliğinin altında yalnızca İzmir’de değil, Türkiye’nin diğer illerinde de fiziksel, cinsel veya psikolojik istismara maruz kalmış, kötü muamele görmüş ya da ihmal edilmiş çocukların yanında olmak ve haklarını korumak için pek çok davaya müdahil olma talebinde bulunmuş, şüpheliler hakkında suç duyurusu yapmış, müdahil veya gözlemci sıfatıyla bu davaları takip etmiştir. Çocuk Hakları Merkezi, çocukların üstün yararı için çalışan diğer resmi ve gönüllü kurumlarla görüş alışverişinde ve iş birliği içerisinde bulunarak güncel çalışmaları takip ettiği gibi, üyeleri aracılığıyla eğitim, proje ve seminerlere katılarak çocuklar söz konusu olduğunda özel bir yaklaşım benimsenmesi ve sergilenmesi gerektiği hususunda farkındalığı arttırma çalışmalarına katkı sağlamaktadır. Yürütülen meslek içi atölye çalışmalarıyla ayrıca İzmir Barosu’na kayıtlı avukatların bu konuda gelişimi sağlanmakta, çocukların özellikle yargı organları önünde haklarını etkili bir şekilde kullanabilmesi ve adalete erişim sürecinin hızlandırılması amaçlanmaktadır” dedi.
‘ÇOK YAKINDA ÇOCUK KORUMA POLİTİKASI İLAN EDİLECEK’
Son dönemde kamuoyuna ‘evlilik affı’ olarak duyurulan cinsel istismara uğrayan çocukların istismar edenle evlenmesi halinde ceza verilmemesi şeklindeki düzenlemeye 18 baro ile birlikte hayır dediklerini bildiren bildirinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne kısa bir süre önce ulaştırıldığını söyleyen Adıgüzel, “Çocuğun her türlü istismarı ile mücadeleyi asli bir görev olarak benimsememizin sonucudur ki; çocuk ve evlilik kelimelerini yan yana getiren, çocuğun istismarını meşrulaştıran çağ dışı düzenlemeleri asla kabul etmedik ve etmeyeceğiz. Bu konuda yayınlar çıkararak, sempozyumlar düzenlenerek kamuoyu oluşturma çalışmalarımıza devam edeceğiz. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi, Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunması Sözleşmesi, Anayasamız, Türk Medeni Kanunu ve Çocuk Koruma Kanunu ile tarafımıza yüklenen asli görevleri yerine getirirken izleyeceğimiz, kendimize yol haritası olarak belirlediğimiz usul ve ilkelerin yer aldığı İzmir Barosu Çocuk Koruma Politikası çok yakında ilan edilecektir” sözlerine yer verdi.
‘ÇOÇUKLARIN SESİ OLACAĞIMIZA SÖZ VERİYORUZ’
Evrensel’in haberine göre, Avukat Gamze Adıgüzel açıklamasını şu sözlerle bitirdi: “Sözlerimizi 18 yaşına dek herkesin çocuk sayılacağını, her çocuğun kendisi ile ilgili işlemlere katılma ve görüş bildirme hakkına sahip olduğu, çocuğun özel hayatına, ailesine, konutuna, iletişimine, onur ve itibarına haksız olarak müdahale edilemeyeceği, çocuğun her türlü sömürü, kötü muamele, şiddet ve ihmale karşı korumanın her vatandaş için ödev olduğunu hatırlatarak bitiriyor, İzmir Barosu Çocuk Hakları Komisyonu olarak üzerimize düşen her sorumluluğu yerine getireceğimize, çocuklarımız adına önce çocuk, sonra ses, hak, özgürlük, güç olacağımıza, onlar adına daha güzel bir dünya için çalışacağımıza yürekten söz veriyoruz!”