Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nin kapatılmasına hekimlerden tepki

Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nin kapatılmasına hekimlerden tepki

Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nin kapatılmasına hekimler ve bağlı bulundukları meslek örgütleri tepki gösterdi.

Manisa'da bulunan Cumhuriyet tarihinin köklü kuruluşlarından biri olan Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nin kapatılmasına hekimler ve bağlı bulundukları meslek örgütleri tepki göstererek ortak bir basın açıklaması yayınladı.

Yıllık ortalama 150 bin hastaya ayaktan poliklinik hizmeti, 10 binin üstündeki hastaya yatarak tedavi hizmeti verilen hastanenin 'Şehir Hastaneleri'nin yapılması sebep gösterilerek kapatılmasının yanlış bir uygulama olduğu söylenen basın açıklamasında ruh sağlığı hastaları ve yakınları için büyük mağduriyetler yaratacağına da vurgu yapıldı.

Meslek örgütleri tarafından kaleme alınan basın açıklaması şöyle:

BASINA ve KAMUOYUNA

Önünde bulunduğumuz Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Cumhuriyet tarihinin ilk hastanelerinden biri olup 1926 yılından beri ülkemizin ruh sağlığı alanında hizmet veren en önemli kurumlardan biridir. Bu hastane 11 il ve 15 milyon nüfusa hitap eden ve bu bölgenin ruh sağlığı alanında referans kabul edilen hastanedir.

Hastanede yıllık ortalama 150 bin hastaya ayaktan poliklinik hizmeti, 10 binin üstündeki hastaya yatarak tedavi hizmeti verilmektedir. Bunun dışında bölgenin tek adli psikiyatri bölümü bu hastane bünyesindedir. Yine bölgenin en önemli AMATEM ve Çocuk ve Ergen Psikiyatri Servisine sahip bir hastanedir. Bu kadar zorlu ve çok işlevi olan hastanenin çalışanları da yıllar içinde her zaman büyük bir özveri ve sorumluluk ile görevlerini yerine getirmeye çalışmaktadırlar.

2011 yılında Sağlık Bakanlığı’nı Ulusal Ruh sağlığı Eylem Planı doğrultusunda: bu hastanelerin hizmet verdiği illerdeki diğer hastanelerin psikiyatrik yatak ve poliklinik hizmetlerinin artırılarak ruh sağlığı hastanelerinin küçültülmesi planlanmıştı. Ancak hastanenin bağlı bulunduğu 11 İlin iş yükü henüz azalmış olmamasına ve bölgeden çok yoğun talep olmasına rağmen özellikle son dönemde değişik gerekçeler öne sürülerek servisler kapatılmakta, yatak sayıları azaltılmakta ve hastanenin adeta işlevsizleştirilmesine varan idari kararlar ile karşı karşıyayız. Israrla bağlı bulunan illerin buraya olan taleplerinin azalmadığını ifade etmemize rağmen bu uyarılar göz ardı edilerek yatak sayısı azaltma ve servis kapatma uygulamaları hayata geçirilmiş ve geçirilmeye devam edeceği anlaşılmaktadır. Son bir yıl içerisinde hastanenin 200 e yakın yatağı devre dışı bırakılmıştır.

Bu hastanenin hizmet verdiği sosyal kesim daha çok alt sosyo ekonomik çevreden gelmektedir. Bu hastaların gidebileceği başka ruh sağlığı hizmeti verecek merkez olmadığı için ileride büyük sıkıntıları yaşanması olasıdır. Manisa da son yıllarda 2 tane büyük hastane yapılmasına rağmen ruh sağlığı hastaları için maalesef daha iyi hizmet sunulabilecek yeni hastane yapılması öncelenmemiş sürüncemeye bırakılmıştır. Her türlü olumsuz fiziksel koşullara rağmen biz sağlık çalışanları büyük özverilerle, Fiziksel yükü yanında duygu yükü de oldukça ağır olan bu hasta popülasyonuna iyi hizmet vermeye çalışmaktayız. Fiziksel koşulların düzeltilmesi hastaların konforu olduğu kadar biz çalışanlar içinde çok önemlidir. Şehir hastanelerinden önce ruh sağlığı hastanelerinin modifiye ve modernize edilmesinden sosyal devlet sorumludur. Yeni bir ruh sağlığı hastanesi yapılmadan bu hastanenin kapatılması ya da küçültülmesi ruh sağlığı hastaları ve yakınları için büyük mağduriyetler yaratıyor ve yaratacaktır. 

Süreç bu boyutu ile böyle ilerlerken diğer taraftan hastane çalışanları da bu durumun baskısını giderek artan oranlarda hissetmektedir. Sağlıkta dönüşüm süreci içinde bu hastane de dönüşümün yıkımını yaşayama başlamıştır. Hastanelerin süreç içinde oluşturulmaya çalışılan idari, bakım ve mali hizmetlerin ayrı ayrı yapılanması içinde çatışmalar, masum yöneticilerin cezaevinde suçsuz yere iftira ile bir buçuk yılı geçirmelerine neden olmuştur.  Sağlık ve sağlık yönetiminden bihaber yöneticilerin hastanede keyfi yönetimlerine emanet edilmiştir.  Kendi politikalarını uygulamalarının önünde engel gördükleri herkesi ya görevden almış ya da tayin istemeye zorlamıştırlar. 2016 yılından bu yana hastanede çalışma barışı bozulmuş, bu hastaneye uzun yıllar emek vermiş personele kötü davranılmış, bununla da yetinilmemiş son dönemde başta doktorlar, psikologlar, hemşireler olmak üzere tüm çalışanlar mobinge varan muamelelere maruz kalmaya başlamışlardır. Son bir yılda hastaneden 10 hekim planları dışında istifa ederek tayin isteyerek ya da emekliye zorlanarak ayrılmak zorunda bırakılmışlardır. Hastanemizde çalışma barışı yok olmaya başlamış ve onlarca personel ayrılma planları yapmaya başlamıştır. Yıllarca hastanede çalışan ebe hemşireler istemleri dışında zorunlu olarak şehir hastanesine gönderilmişlerdir. Hastane içinde adaletsiz uygulamalar ve kişisel sebepler nedeniyle birçok, psikolog, sağlık memuru, hemşire, personel ceza niyetine sürekli değişik servislerde ve bölümlerde çalışmaya zorlanmıştır. Yıllarca hastanede tutulan dahili ve servis nöbetleri sebepsiz yere kaldırılmaya çalışılmaktadır. Seferberlik emri gibi zamansız ortaya çıkan şehir hastanesi görevlendirmeleri ile hekimlerin ve hastaların mağduriyeti çalışanlara fatura edilmektedir. Sonuç olarak bu hastane iyi yönetilememektedir. Bu hastane sadece idari açıdan değil mali açıdan da yönetilememektedir. 5 yıl öncesinde en iyi kar eden hastanelerden biri olan bu hastane şu anda çalışanlarına döner sermaye ödememeye başlamıştır. Hastane içinde yapılan ihaleler şaibeli olup harcanan paranın hesabı verilmemektedir.

Çalışanlar huzurlu değildir. Yönetim kademesi bu hastanenin gerçekleri ile bağdaşmayan kararlar almakta fütursuzca hareket etmiş, iyileştirme adına alınan kararlarda bilimsellikten, deneyimden ve hastanenin 100 yıllık geleneğinden yararlanılmamıştır. Hastanede yönetimle çalışanlar arasında bağ kopmuştur. Yani Bu hastaneye bir el girmiş ve her şeyi altüst etmiş, yeniden yapmaya çalışmış ancak bunda başarılı olamadığı gibi hastanenin genetiği de bozulmaya başlamış ve bu süreç devam etmektedir.

Biz sağlık çalışanları daha fazla bu duruma sessiz kalamayacağımız için ildeki tüm idari yöneticilerle bu konulardaki endişelerimizi paylaşmamıza rağmen değişen bir şey olmadığını görmekteyiz. Tüm iyi niyetli çabalarımızın ve itirazlarımızın karşılık bulmaması sonrası konuyu kamuoyu ile paylaşmayı sorumluluğumuz gereği olduğunu düşünüyoruz. 

Severek, özveriyle bir ekip ruhu ile mesleğimizi icra ettiğimiz bu hastanede hizmet alan hastalarımız adına, mesleğimiz adına, meslektaşlarımızın ve bütün sağlık çalışanlarının mesleki saygınlıklarını korumak adına, huzurlu bir ortamda çalışmak adına, hastanemize sahip çıkıyor, yetkilileri sesimize kulak vermeye ve bu yıkım sürecini durduracak adımlar atmaya ve kamuoyunu hastanemize sahip çıkmaya davet ediyoruz. 

 

TTB Manisa Tabip Odası

Türkiye Psikiyatri Derneği Manisa Şubesi

Türk Psikologlar Derneği İzmir Şubesi

Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Manisa Şubesi

Türk Sağlık Sen Manisa Şubesi

SES Manisa Şubesi

Genel Sağlık İş Sendikası Manisa Şubesi

Türk Sağlık İş Manisa Şubesi

DAHA FAZLA