Mahkeme, hayatını kaybeden gazeteciye 'ertelemesiz' hapis cezası verdi

Mahkeme, hayatını kaybeden gazeteciye 'ertelemesiz' hapis cezası verdi

Batman 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, KHK'yle kapatılan DİHA kurucularından Kadri Kaya’ya ölümünden 8 ay sonra 2 yıl 1 ay hapis cezası verdi.

Batman 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, Kanun Hükmünde Kararname'yle (KHK) kapatılan Dicle Haber Ajansı'nın (DİHA) Diyarbakır Temsilcisi Kadri Kaya’ya ölümünden 8 ay sonra 2 yıl bir ay hapis cezası verdi.

Batman 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, tedavi gördüğü hastanede 29 Ekim 2018’de yaşamını yitiren, KHK'yle kapatılan DİHA kurucusu Kadri Kaya’ya ölümünden 8 ay sonra hapis cezası verdi. “Örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme” suçlamasıyla ölümünden sonrada yargılanmasına devam edilen Kaya’ya verilen cezada hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verildi.

‘YETERSİZ VE EKSİK GEREKÇE'

Yerel mahkemenin aynı suçlamayla verdiği 2 yıl 1 ay cezası Yargıtay 16’ncı Ceza Dairesi tarafından “yetersiz ve eksik gerekçe” ile 2014 yılında verdiği bozma kararının ardından Batman 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, gazeteciler Kadri Kaya, Erdoğan Altan ve Mehmat Karabaş ile İhsan Bilayak, Mehmet Kaya ve Musa Balur’a yine aynı suçlamayla aynı hapis cezası verildi.

'GAZETECİLİK KİSVESİ ALTINDA ÖRGÜTE BİLGİ AKTARDILAR'

Görülen karar duruşmasında, iddia makamı, gazeteciler Kadri Kaya, Erdoğan Altan ve Mehmet Karabaş’ın “gazetecilik kisvesi altında örgüte bilgi aktardıkları”, “tutuklanan belediye başkanlarının serbest bırakılması, anadilde eğitim, askeri operasyonlarının durdurulması, Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması eylemlerini taraflı olarak aktardıkları Türkiye’yi uluslararası platformlarda zor durumda düşmesini, vatandaşların devlet aleyhine kin ve nefret duygularını beslenmesini amaçladıkları” yönünde mütalaa verdi. Savcı mütalaasında, sıraladığı nedenlerden dolayı, gazeteciler Kadri Kaya, Erdoğan Altan ve Mehmet Karabaş’ın “örgütü bilerek ve isteyerek yardım etmek” ve “örgüt propagandası yapmak” suçunu işlediklerinin sabit olduğunu, bu fiillerden dolayı cezalandırılmasını istedi.

Savcı, İhsan Bilayak, Mehmet Kaya ve Musa Balur’un ise Roj TV’yi ve Mezopotamya Radyosu’na bağlanarak “devleti aşağıladıkları, vatandaşları devlete karşı kin ve nefret duygularını beslemelerini sağladıkları, örgüt üyeleri ve örgüt liderlerini övdüğü”, böylelikle “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt propagandası yapmak” suçlarını işlediklerinin sabit olduğunu ifade ederek, hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi.

Sanıklardan İbrahim Kaya’nın üzerine atılı suçları işlediğine dair somut yeterli delil bulunmadığından beraatını istedi. Avukatlar ise müvekkillerinin üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek beraatlarını talep etti.

ÖLEN GAZETECİYE ERTELEMESİZ CEZA

Mahkeme, ölümü Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi’ne (UYAP) işlenmesine rağmen 8 ay önce yaşamını yitiren Kadri Kaya’ya ile gazeteciler Erdoğan Altan, Mehmet Karabaş ve diğer 3 sanığa “örgüte bilerek ve isteyerek yardım yardım etmek” suçlarından 2 yıl 1’er ay hapis cezası verdi. Mahkeme, 29 Ekim 2018’de kanser tedavisi gördüğü hastanede yaşamını yitiren Kadri Kaya ve diğer sanıklara verilen cezanın hükmünün açıklanmasının geriye bırakılmasına yer olmadığın karar verdi.

İBRAHİM KAYA HAKKINDA HÜKÜM KURMAYI UNUTTU

Yeni Yaşam'da yer alan habere göre mahkeme, savcının beraatını istediği İbrahim Kaya hakkında hüküm kurmayı unuttu. Tutanakta Kaya hakkında kurulan hükme yer verilmezken, mahkeme, vekalet ücretinin vekiline verilmesi kararında beraat ettiğini belirtti.

Ölüye ceza verilmesi ve bir sanık hakkında hüküm kurulmamasının yer aldığı mahkeme tutanağı olduğu gibi UYAP’a yüklendi.

DAHA FAZLA