Leyla Güven: Ölümü değil yaşamı önümüze koyalım

Leyla Güven: Ölümü değil yaşamı önümüze koyalım

Tecride karşı 137 gündür açlık grevinde olan DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, cezaevlerinde peş peşe gelen ölüm haberleri üzerine tutuklulara çağrıda bulundu.

Tecride karşı 137 gündür açlık grevinde olan DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, cezaevlerinde peş peşe gelen ölüm haberleri üzerine tutuklulara çağrıda bulundu.

Leyla Güven, cezaevinde Zülküf Gezen, Ayten Beçet, Zehra Sağlam ve Almanya’da Uğur Şakar’ın yaşamların son vermesine ilişkin açıklama yaptı. Dengê Welat radyosuna Kürtçe sesli bir mesaj gönderen Güven, açlık grevinde güç ve morale ihtiyaç olduğunun altını çizerek, yaşamına son verenlerin çok değerli olduğunu ancak her eylemin kendisinden bir parça götürdüğünü kaydetti.

'NE YAPACAĞINI BİLEMEYEN AKP VE MHP'DİR'

Güven, tutuklulara yönelik verdiği mesajında şunları ifade etti: “Başlattığımız direniş bir mevsimi geride bıraktı. Devam ediyor ve daha da büyüyor. Her ne kadar ilk adımı ben attıysam da, bu atılım zindan direnişidir. Talebimiz tüm dünyaya yayıldı. Artık herkes, Kürt halkının tecrit içerisindeki bir yaşamı kabul etmediğini biliyor. Birinci önceliğimiz, moral ve motivasyonumuzu yüksek tutmaktır. İdeolojimiz, devrimcinin kolay ölmemesi üzerine kuruludur. Sonuna kadar direnmektir. Biz de direniyoruz. Biliyoruz ki, umudumuz ve özgürlüğümü İmralı adasında tecrit altındadır, esir alınmıştır. Tarihimizde ilk kez binlerce kişi, süresiz-dönüşümsüz olarak tecridin kaldırılması için direniyor. Kimse, bu eylemlerin sonuç almayacağını söyleyemez. Mutlaka sonuç alacak, mutlaka kazanacak. Aslında sonuç aldı. Newroz alanların insanların sel gibi akması, gençler ve kadınların sloganları ile sahiplenme en üst düzeye ulaştı. Halk bir kez daha ‘tecrit içerisinde bir yaşamı kabul etmiyoruz, Kürt Halk Önderi üzerindeki tecrit bize yönelik bir tecrittir, biz bu yaşamı kabul etmiyoruz’ dedi. Egemenler de Newroz alanlarına çıkan milyonlarca insanı gördüler, yüzde yüz inanıyorum ki onlar da bu işin içerisinden nasıl çıkacaklarını hesap ediyorlar. Zorda olan bizler değiliz, tıkanan, çözümsüz kalanlar, nasıl adım atacaklarını bilemeyenler AKP ve MHP’dir. Çünkü önlerinde bir seçim var, bu nedenle çözümsüz durumdalar ve ne yapacaklarını bilmiyorlar.”

'SONUÇ ALMAYA ÇOK AZ KALDI'

MA'nın haberine göre, “Yoldaşlar, şimdi yeni bir aşamaya geçtik” diye devam eden Güven, “Sonuç almaya çok az kaldı. Tüm samimiyetimle görüyor ve söylüyorum: Eylemciler etrafından çember oluşturalım, umut ve irade çemberi oluşturalım. Çünkü zafer yakındır, yüzde yüz başaracağız. Zindanlarda eylemlerini yürüten yoldaşlarımızın da sonuna kadar, moralli, coşkulu ve huzurlu bir şekilde eylemlerini sürdürmelerini diliyorum. Açlık grevinde olmayanlar da, arkadaşlar etrafında toplanmalı” dedi. 

'ÖNLERİNDE SAYGIYLA EĞİLİYORUM'

Tutuklulardan yaşamlarına son vermemesini isteyen Güven, şöyle devam etti: “Zülküf arkadaş, Ayten arkadaş, Uğur arkadaşın eylemleri önüne saygıyla eğiliyorum. Onlar, fedai bir ruhla sessizliği kırmak istediler. Ama şunu söylemek istiyorum; bu eylemleri yapan her arkadaş benim de bedenimden, ruhumdan, yüreğimden bir parça götürüyor. Bu eylemler karşısında saygıyla duruyoruz. Ama şunu söylemek istiyorum; zaten başlatılmış bir eylemimiz var. Biz zaten eylem halindeyiz, sonuç almaya yaklaştık. Açlık grevi eylemcileri etrafında yerlerimizi almalıyız. Yeni eylemlerde bulunmamalıyız. Fedai eylemler gerçekten çok değerli, haklarında bir şey söylenemez, ama Kürt Halk Önderi tarafından da bu eylemler defalarca değerlendirildi, ‘ölümü değil yaşamı önünüze koymalısınız’, ‘onurlu bir yaşam için mücadelenizi yükseltmelisiniz’, ‘yaşamınıza son vermek değil, farklı eylemlerle mücadeleyi yükseltmelisiniz’ denildi. Arkadaşlar, tüm dünyaya yayılan bu açlık grevlerinin, tarihte bir ilk olan bu eylemin sonuç alması için güçlerimizi birleştirmeliyiz. Amacımız budur. Bu nedenle, şimdiye kadar moralli ve coşkulu bir şekilde eylemimi sürdürüyorum. Daha da önemlisi, zindandaki arkadaşlarla birlikte birbirimize moral vermeliyiz. Güçlenmeye, moralli olmaya ihtiyacımız var. Bu nedenle yaşamak için, birlikte yaşamı sürdürebilmek için, tecridi birlikte kırabilmek için çaba sarf ediyorum. O günü birlikte kutlayalım. Bu nedenle kendime, yaşamıma dikkat ediyorum. Sizlerden de açlık grevi eylemleri etrafında toplanmanızı ve bu fedai eylemlerde bulunmamanızı istiyorum. Doğrusu, bunlar beni güçten düşürüyor. Ne yaparsam yapayım, beni duygusal olarak etkiliyor, yükümü ağırlaştırıyor. Bu şekilde ilerleyemem. Arkadaşlarımın da bu şekilde davranmalarını ve eylemimizi başarıya ulaştırmayı umut ediyorum.”