Leyla Aydemir’in davasında müebbet hapis cezası alan amcası tahliye edildi
Leyla Aydemir’in ölümüne ilişkin davada, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan amca Yusuf Aydemir tahliye edildi
21-12-2020 20:49

2018 yılında dedesinin köyüne giden ve orada kaybolan ve 18 gün sonra cansız bedeni bulunan Leyla Aydemir’in davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan amca Yusuf Aydemir tahliye edildi.
Ağrı’da 2 Ekim günü 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Leyla Aydemir’in öldürülmesiyle ilgili karar davasında cebir ve hile ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılmadan iki yıl cezası da olan tutuklu amca Yusuf Aydemir, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Aydemir’e cezasında indirim uygulanmadı. Öte yandan, sanık olarak duruşmaya katılan Yıldırım Artam, Ayşe Artam, Besim Dursun, Hatun Dursun, Mehmet Ali Aydemir ve Musa Aydemir hakkında delil yetersizliğinden beraat kararı verildi.
Leyla’nın karar davasından 3 ay sonra ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla tutuklanan amca Yusuf Aydemir tahliye edildi.
Verilen karar dilekçesinde “Yusuf Aydemir'in tutukluluk halinin devamına karar verilmesinin ileride telafisi güç mağduriyetine sebebiyet verebileceği, tutuklamanın bir ceza değil tedbir niteliğinde olduğu gözetilerek tahliyesine, başka suçtan hükümlü veya tutuklu değilse derhal tahliyesinin sağlanması için Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığı Esas Masasına müzekkere yazılmasına, karar kesinleştiğinde dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, (I) bendindeki red kararı ve tahliye kararı yönünden kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde Dairemize dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek üzere zabıt kâtibine beyanda bulunulması, bir başka Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi veya İlk Derece Ceza Mahkemesi aracılığıyla dilekçe gönderilmesi suretiyle, nihai olarak Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi tarafından incelenmek üzere Dairemiz nezdinde itiraz yolu açık, bozma kararı yönünden ise Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 286/1 maddesi gereğince kesin olmak üzere 21/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi” denildi.
İLGİLİ HABERLER
Minik Leyla'nın ölümüne ilişkin tutuklama
Ağrı'da kaybolduktan 18 gün sonra dere kenarında cansız bedeni bulunan 4 yaşındaki Leyla Aydemir'in ölümüyle ilgili akrabası tutuklandı.
19-07-2018 13:48

Ağrı'da kaybolduktan 18 gün sonra dere kenarında cansız bedeni bulunan 4 yaşındaki Leyla Aydemir'in ölümüyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan babasının amcasının oğlu Mehmet Aydemir, çıkarıldığı mahkemece 'kasten öldürme' suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Bayram için gittiği dedesinin köyünde kaybolduktan 18 gün sonra köye 3 kilometre uzaklıktaki Kurudere mevkiinde yüz üstü su içerisine atılan Leyla Aydemir'in açlıktan öldüğü açıklanmıştı.
Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sürdürülen soruşturma kapsamında Leyla'nın kaybolduğu ve cesedinin bulunduğu köyde aramalar yapılmış, gözaltına alınanlar olmuştu. Gözaltına alınanlar arasında olan Leyla’nın babası Nihat Aydemir'in amcasının oğlu olan Mehmet Aydemir, çıkarıldığı mahkemece 'kasten öldürme' suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Nihat Aydemir, sosyal medyada amcasının oğlu olan Mehmet Aydemir'in fotoğrafının yayınlanarak, 'Leyla'nın katili amcası çıktı ve tutuklanarak cezaevine gönderildi' şeklindeki paylaşımlara isyan etmişti. Baba Nihat Aydemir, "Acılarının kendilerine yettiğini belirten baba Nihat Aydemir, "Mehmet ile ilgisi yok. Asılsız iddialarda bulunanlarla ilgili Mehmet suç duyurusunda bulunacak. Eğer öyle bir şey varsa ben, sen fark etmez, kim olsa devlet gerekeni yapar. Ama aslı olmadan paylaşmak saygısızlık. Ben de olabilirim, devlet beni götürsün, idam etsin, ona kimse karşı gelemez. Neticeyi öğrenmeden, bir şey öğrenmeden bunu yapmak çok ayıp" demişti.
Tutuklanan Mehmet Aydemir, sosyal medyada kendisinin suçlanmasının ardından yaptığı açıklamada, "Sosyal medyadan benim fotoğrafımı kullanarak 'Katil gözaltında, adalet yerini buldu' gibi paylaşımlar yapılmış. Madem bu kadar adaleti istiyorsunuz, gelin Türkiye Cumhuriyeti olarak birlik olalım, beraber bulalım, beraber asalım ki başka Leylalar'ın canı yanmasın. Yalan yanlış ifadelerle insanları kışkırtmanın bir anlamı yok. Can güvenliğim olmadığı için savcılığa gideceğim ve suç duyurusunda bulunacağım. O paylaşımı yapan her kimse ortay çıkıp, hesap verecekler. Çok ağır küfürler ediyorlar. Ben Leyla'nın amcası değilim. Nihat Aydemir'in amcasının oğluyum" diye konuşmuştu.
GÖZALTINA ALINAN 12 KİŞİDEN 11'İ SERBEST
Leyla'nın dosyasına müdahil olan Ağrı Baro Başkanı Ali Artuk, dün akşam Bezirhane köyünden 12 kişinin gözaltına alınıp, sorgulandığını belirtti. Artuk, sorgulananlardan 11'inin serbest bırakıldığını. 1 kişinin ise 'kasten öldürme' suçundan tutuklandığını doğruladı.
‘TUTUKLAMA LEYLA’NIN ÖLÜMÜYLE İLGİLİ DEĞİL’
Leyla'nın babası Nihat Aydemir ise amcasının oğlunun neden tutuklandığını bilmediğini söylerken, Mehmet Aydemir'in diğer akrabaları ise evde yapılan aramalarda PKK’ye ait fotoğraf ve dokümanlar bulunduğu iddiasıyla tutuklandığını, Leyla Aydemir cinayeti ile ilgisinin olmadığını ileri sürdü.
Savcılık Leyla Aydemir'in soruşturması ile ilgili gizlilik kararı alırken, soruşturma çok yönlü olarak devam ediyor.
BARO BAŞKANI: İHMALLER VAR
Öte yandan Baro Başkanı Ali Artuk Leyla'nın ölümünün ardından ihmaller olabileceğini belirtmişti. Artuk, araştırılması gereken hususları şu başlıklar altında sıralamıştı:
"Olayın oluşum ve gelişimi, valilik açıklaması ve otopsi raporu bir bütün değerlendirildiğinde Leyla Aydemir'in 14 Haziran'dan 2 Temmuz'a kadar köyde bulunduğu tarafımızca değerlendirilmektedir. Bu tarih aralığında köyde bulunan tüm evler ve eklentilerine yönelik adli arama kararı verilmiş midir? Buna ilişkin ayrıntılı arama tutanakları dosya içinde mevcut mudur? Yoksa aldığımız harici bilgilere göre köyde adli başka problemler baş göstermesin diye sözde bir 'hassasiyet' gösterilerek tüm evlerin aranması cihetine gidilmemiş midir? Burada bir ihmal varsa ihmali bulunan merciler hakkında soruşturma başlatılmış mıdır?
Böyle bir arama kararı verilmiş ise fazlaca yerleşim birimi bulunmayan köyde maktul Leyla Aydemir neden bulunmamıştır. Minik Leyla Aydemir'in ailevi husumeti olan, her şüphelinin soruşturmaya dahil edilmesini, 14 Haziran'dan 2 Temmuz'a kadar köye giriş çıkışları olan bireylerin HTS (arama, aranma, mesaj) trafiğinin incelemeye alınmasını özellikle 1 Temmuz tarihinden 2 Temmuz tarihine kadar köye dışarıdan gelen bireylerin HTS trafiğinin incelemeye alınmasını, köydeki yetişkin her bireyin bilgi alma şeklinde ifadesine başvurulmasını, tüm köy genelinde her evin adli arama kapsamında aranmasını, delilleri karartma ihtimaline binaen bunun ivedilikle yapılmasını talep ederiz. Minik Leyla Aydemir'in üzerindeki elbiselerin delilleri karartmak amacıyla çıkarıldığı açıktır. Bu nedenle soruşturmanın bu yönüyle de genişletilmesini, Leyla Aydemir'in ölüm nedeninin açlık olması, 10 gün boyunca uğranılmayan evin olağan şüphe kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden köyde 2 Temmuz tarihinden önce 8- 10 gün sürede evinde bulunmayan şahısların ifadelerine başvurulmasını talep ederiz." (DHA)
Türk-İş: Açlık sınırı 2 bin 562, yoksulluk sınırı 8 bin 638 lira
Türk-İş, ocak ayında dört kişilik ailenin açlık sınırının 2 bin 652, yoksulluk sınırının ise 8 bin 638 lira olduğunu açıkladı. Harcamalarda mutfak masrafları dikkat çekti.
28-01-2021 12:24

Türk-İş'in çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek amacıyla her ay yaptığı "Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması"nın 2021 yılı Ocak ayı sonuçları açıklandı. Araştırmaya göre, bu ay dört kişilik ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarını ifade eden "açlık sınırı" 2 bin 652 lira olarak belirlendi.
YAŞAMA MALİYETİ 3 BİN 222 LİRA
Gıda ile giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarına denk gelen "yoksulluk sınırı" ise 8 bin 638 lira oldu. Bekar bir çalışanın "yaşama maliyeti" ise aylık 3 bin 222 lira olarak hesaplandı.
Ankara'da yaşayan dört kişilik ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 2,39 artış gösterdi.
Yılın ilk ayı itibarıyla fiyatlardaki artış yüzde 2,39'u bulurken, gıda enflasyonunda son on iki ay itibarıyla artış oranı yüzde 19,48 oldu.
Süt, yoğurt, peynir grubunda yüksek oranda gerçekleşen fiyat artışları mutfak harcamasına bu ay gelen ek maliyetin temel nedeni oldu.
Kıyma, kuşbaşı ve sakatat ürünlerinin fiyatı değişmedi ancak tavuk fiyatı arttı. Balık fiyatları, geçtiğimiz aya göre biraz artış gösterdi. Hamsiye gelen avlanma yasağı sonrası istavrit fiyatı artarken, hamsinin tezgahlarda yerini almasıyla fiyatı geriledi, diğer balık çeşitlerinin fiyatı genelde değişmedi.
Saadet Partili Asiltürk: Erdoğan İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılacağını söyledi
Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk, AKP'den bazı yetkililerin kendisine gelerek, İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılması konusunu Erdoğan'a iletmelerini istediğini açıkladı. Asiltürk, "Sayın Cumhurbaşkanının da görüşü kalkması yönünde. Kaldırılacağını kendisi de kesin olarak ifade etti" dedi.
28-01-2021 11:35

Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la yaptığı görüşmeye ilişkin açıklamalarda bulundu.
Asiltürk, partisinin ittifak politikası için "Açıklarsam bir bölünme meydana gelir. Ben bunu açıklamam. Ne yapacağım kalbimde durur" dedi.
'İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NİN KALDIRILACAĞINI SÖYLEDİ'
Asiltürk programda yaptığı konuşmada, “AK Parti'nin yetkilileri bana geldi ve bu sözleşmenin (İstanbul Sözleşmesi) kesinlikle kalkacağını söyledi. Lütfen siz bizi destekleyecek şekilde konuşun da bize yardımcı olun. Sayın Cumhurbaşkanının da görüşü kalkması yönünde. Ben de biliyorum ifade ettiğini kesinlikle kalkacak. Ama parti içinde cahiller var, kadın hakları falan diyenler. Bir de buna karşı olanlar var. Kaldıracakalrını kesin olarak kendisi de ifade etti" ifadelerini kullandı.
Saadet Partili Asiltürk: Erdoğan İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılacağını söyledi
— İleri Haber (@ilerihaber) January 28, 2021
TÜİK'e göre ekonomik güven endeksi ocak ayında yükseldi
TÜİK, ocak ayına ilişkin ekonomik güven endeksini açıkladı. Açıklamada ekonomik güven endeksinin ocak ayında 1,6 oranında artarak 96,2 seviyesine yükseldiği belirtildi.
28-01-2021 10:36

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ocak ayına ilişkin ekonomik güven endeksini açıkladı.
TÜİK tarafından açıklanan verilere göre; ekonomik güven, tüketici ve hizmet sektörü güven endekslerinin desteğiyle ocak ayında yükseldi. Ekonomik güven endeksi 2020 Aralık ayında 94,7 iken, 2021 Ocak ayında yüzde 1,6 oranında artarak 96,2 değerini aldı.
Ekonomik güven endeksindeki artış, tüketici ve hizmet sektörü güven endekslerindeki artışlardan kaynaklandı.
Tüketici güven endeksi bir önceki aya göre 2021 Ocak ayında yüzde 4 oranında artarak 83,3 değerini, hizmet sektörü güven endeksi yüzde 2,9 oranında artarak 101,9 değerini aldı.
Reel kesim (imalat sanayi) güven endeksi yüzde 1,3 oranında azalarak 109 değerini, perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 0,1 oranında azalarak 108,5 değerini, inşaat sektörü güven endeksi yüzde 5,2 oranında azalarak 84,2 değerini aldı.
Türkiye, KKTC'ye 20 bin doz aşı daha gönderecek
Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre Türkiye KKTC'ye 20 bin doz Sinovac aşısı daha gönderecek.
28-01-2021 10:28

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile akşam saatlerinde telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Görüşmede Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine gönderilmesi planlanan ikinci parti Sinovac aşıları ele alındı. Telefon görüşmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığından açıklama yapıldı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile bugün akşam saatlerinde artan Covid-19 vakaları üzerine bir telefon görüşmesi gerçekleştirmiştir. Görüşme sonrasında, Türkiye'den 20 bin doz Sinovac Covid 19 aşısının KKTC'ye yarın sabah itibariyle ambulans uçakla gönderilmesi konusunda mutabakata varılmıştır."
Türkiye Kömür İşletmeleri iki yılda 26 milyon lira zarar etti
TKİ, santrallere sözleşmeye aykırı kömür satışından iki yılda 26 milyon 708 bin TL kaybetti. Sayıştay, termik santrallerin, ortalama kalori değeri ücret ödeme sınırının altına düşen kömürlere ücret ödememesini ancak kömürün santralde kalmasını ise ''Kömür satışında uğranabilecek en yüksek kayıp'' olarak niteledi.
28-01-2021 10:26

Sayıştay denetçileri, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına bağlı olan Türkiye Kömür İşletmeleri'nin (TKİ), santrallere sözleşmeye aykırı kömür satışı sebebiyle iki yılda 26 milyon 708 bin TL kaybettiğini belirledi. Denetçiler, TKİ tarafından termik santrallere satışı yapılan kömürlerde baz kalori değeri altında ve prim kalorisi üst değerinin üzerinde kömür sevk edilmesinden dolayı hasılat kaybı oluştuğunu tespit etti.
Denetim raporunda yer alan bilgilere göre, TKİ, Ege Linyit İşletmeleri (ELİ), Garp Linyit İşletmeleri (GLİ) ve Çan Linyit işletmeleri (ÇLİ) Müdürlükleri bünyesinde üretimi yapılan kömürlerin önemli bir bölümünü aynı bölgede bulunan termik santrallere satıyor.
Birgün'den Nurcan Gökdemir'in haberine göre, işletmecilerle yapılan uzun vadeli sözleşmelerde kömür fiyatları, sevk edilen kömürün ortalama dönemsel kalori değerine göre baz fiyat, taban fiyat ve tavan fiyat arasında oluşturuluyor. Termik santrallerin satın aldıkları kömürün dönemsel ortalama kalori değerinin belli bir alt sınırına kadar düşmesi durumunda kömür fiyatı düşüyor, alt limitin de altına düşmesi durumunda ise sevk edilen kömüre ücret ödenmiyor. Kömürün baz kalori değerinin üzerine çıkılması durumunda da santraller ödeme yapmıyor. Yapılan incelemelerde bu nedenle termik santral işletmecisi lehine milyonlarca liralık kazanç oluşturduğu belirlendi.
HASILAT KAYBI İKİ KATINDAN FAZLA ARTTI
TKİ’nin Tunçbilek, Soma ve Çan termik santrallerine sevk ettiği ve kalori aşımı olan kömür dolayısıyla 2018’de 74 bin 632 ton karşılığı 402 bin 322 TL olan hasılat kaybı 2019’da iki katından fazla artışla 107 bin 876 ton karşılığı 839 bin 26 TL’ye çıktı.
Kurum ayrıca düşük kalorili kömürlerden tahsilat yapamadığı için de 2018’de 198 bin 619 ton karşılığı 10 milyon 517 bin 297 TL, 2019’da da 224 bin 810 ton kömür karşılığı 14 milyon 949 bin 828 TL kayıp yaşadı.
'KÖMÜR SATIŞINDA UĞRANABİLECEK EN YÜKSEK KAYIP'
Termik santraller, ortalama kalori değeri ücret ödeme sınırının altına düşen kömürlere ücret ödemiyor ancak kömür santralde kalıyor. Raporda bu durum, “TKİ tarafından bakıldığında kömür satışında uğranabilecek en yüksek kayıp anlamına gelmektedir” diye ifade edildi.
Sayıştay, kömürlerde belli bir kalite ortalamasının tutturulmasının, hasılat kaybına uğranmaması için önem taşıdığını belirtti. Bunun sağlanabilmesi için termik santrallere sevk edilecek kömürlerin kalite parametrelerinin yakından takip edilmesi ve yeterli şekilde harmanlanarak kalite değişimlerinin en aza indirilmesi gerektiği kaydedildi.
DSÖ: İnsanlık koronavirüse karşı savaşı kaybetmeyecek
DSÖ'nün koronavirüsle mücadelesinden sorumlu Maria Van Kerkhove, "İnsanlık, Covid-19 pandemisine karşı savaşı kaybetmeyecek" dedi.
28-01-2021 09:44

Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkıp dünyanın dört bir yanına yayılan yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınında tablo her geçen gün daha da ağırlaşırken verilerin toparlandığı 'Worldmater' internet sitesine göre vaka sayısı 101 milyonu geçti.
AFP'ye salgında gelinen noktaya ilişkin açıklamalarda bulunan Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) koronavirüsle mücadelesinden sorumlu Maria Van Kerkhove, "İnsanlık, Covid-19 pandemisine karşı savaşı kaybetmeyecek, sonunda virüsü yenecek" dedi. Kerkhove, mutasyonların başarısızlık anlamına gelmediğine dikkat çekti.
Kerkhove, "Mutasyonlar savaşı kaybettiğimiz anlamına mı geliyor? Hayır. Hayatlarımız için savaşıyoruz. Varyantlar da dahil olmak üzere virüsle savaşıyoruz" dedi.
Dünya Sağlık Örgütü dün, İngiltere’de ortaya çıkan Koronavirüs'ün yeni mutasyonunun 70 ülkede, Güney Afrika’da ortaya çıkan mutasyonun ise 31 ülkede tespit edildiğini duyurdu.