Kriz derinleşiyor: 3. Havalimanı batıyor!
3. Havalimanı'nın yapımında bulunan şirketler tek tek projeden çekiliyor.
12-02-2019 10:48

3. Havalimanı yapımından Kolin’den sonra iki şirketin daha çekileceği iddia ediliyor. Projeden çekilen her şirketin 6 milyar Euro borçtan payına düşeni kalana devrettiği öne sürülüyor.
Gazete Duvar'dan Bahadır Öztürk'ün yazısında 3. Havalimanı projesinden çekilen şirketler ile ilgili "3. havalimanından şirket kaçışları şüphe uyandırıyor. Kolin’den sonra iki şirketin daha çekileceği iddia ediliyor. Her çıkan da 6 milyar Euro borçtan payına düşeni kalana devrediyor. Peki o borç sonunda kime yıkılacak? Yanıtı 15 Kasım 2017’de THY’nin kurduğu yeni şirkette saklı. Nasıl mı? İşte bir kara deliğin hikayesi…" şeklinde ifadeler yer alıyor.
'3. HAVALİMANI BATTI!'
Bahadır Öztürk "3. havalimanı henüz tam faaliyete geçmeden battı. Milyarlarca Euro’luk faturası da vatandaşa kaldı. Köprüde, havalimanında oy pusulası geçmediğine göre, her kuruşunu ‘mega projelerin’ üzerinde erik dalı oynayanlarla oynamayanlar beraberce ödeyecekler. Geçmiş olsun…" şeklinde konuştu.
Söz konusu yazıdaki "Malum, havalimanını yapan ve 25 yıl işletecek İGA’nın yüzde 20’şer payla 5 ortağı vardı: Kolin, Limak, Kalyon, Cengiz, MNG. İhaleyi 3 Mayıs 2013’te KDV hariç 22 milyar 150 milyon Euro’ya aldılar. İktidar da şirketlere ağır Hazine garantileri sağladı. Neydi bunlar? Onları da kısaca hatırlayalım. İlk 13 yıl için 6.3 milyar Euro yolcu garantisi verildi. Garanti tutarı yolcu başına dış hatta 20 Euro, dış hattan gelip dış hata gidenlerde 5 Euro ve iç hattan gelip dış hata gidenler için de 3 Euro üzerinden hesaplanacak. Devletin verdiği yolcu garantisi ilk etapta 90 milyon kişi. Miktar tutturulamadığında üzerini devlet ödeyecek" ifadeleri, 3. Havalimanı projesinde devletin uğradığı zararı ortaya koyuyor.
'HAZİNE DEVREYE GİRDİ'
Toplam borç miktarı ile ilgili ise Öztürk "Ne var ki, şirketlerin söz konusu işi kendi kaynaklarından tamamlaması imkansızdı. Dolayısıyla yine Hazine devreye girdi. Ve 3.4 milyar Euro’su Ziraat, Halkbank ve Vakıfbank’tan, 500 milyon Euro’su Denizbank’tan, 300’er milyon Euro’su da Garanti ve Finansbank’tan olmak üzere toplam 4.5 milyar Euro borç alındı. 16 yıl vadeli, dört yılı ana para ödemesiz. Kredi şartları da harika. Gel gelelim cebinden tek kuruş harcamamaya yeminli beş şirket, geçen yılın mayıs ayında yine Hazine garantisi altında 1.4 milyar Euro daha kredi çekti. Borç toplamı 6 milyar Euro’yu buldu. Havalimanının ilk fazı zar zor bu krediyle bitirildi" dedi.
Projeden çekilmelerle ilgili şüphe uyandıran detaylar olduğu belirten Bahadır Öztürk, "Kolin, 9 Ocak 2019 günü elindeki yüzde 20 hisseyi Kalyon’a devrettiğini açıkladı. Kalyon’un payı yüzde 40’a yükseldi. Geçen hafta iki şirketin daha havalimanı ortaklığından çekileceğine dair bir haber kulislere düştü. Henüz tam faaliyete geçmemiş ve kağıt üzerinde olağanüstü kârlı görünen havalimanından bu ‘acil kaçışlar’ açıkçası şüphe uyandırıyor. 10 Ocak 2019 günü havacılık konusunda uzman gazetecilerden sayılan Habertürk yazarı Güntay Şimşek’in bir analizi yayınlandı. Gündemin yoğunluğunda çoğu kimsenin gözünden kaçan bu analiz, 3. havalimanında dönen oyunlara dair ilginç ipuçları veriyordu" ifadelerini kullandı.
'ŞİRKETLER BORCU ÖDEYEMEYECEK DURUMDA'
Döviz miktarının artışının borç miktarını da arttırdığına değinen Öztürk, "Öncelikle şirketlerin kur artışıyla katlanan 6 milyar Euro’luk kredinin faizini dahi ödeyemeyecek durumda oldukları görülüyor. Nitekim Kalyon’un hisse devrinde tutar açıklanmadı. Devrin onun payına düşen 1.5 milyar Euro’luk borcun karşılığı gerçekleştirildiği belirtiliyor. Kısaca Kolin, inşaatı tamamladığı için devletten alacağı yüklü miktardaki hak edişi tahsil ettikten sonra borcunu devredip çıktı" şeklinde konuştu.
BORÇLARI KİM ÖDEYECEK?
Bahadır Öztürk yazısında kalan borçların yığılmasına noktasına "Geriye kalan şirketlerden Kalyon yüzde 40 hissesi ile ortaklıkta işletme yükünü taşıyan firma. Onun çıkması söz konusu değil. Cengiz ise ihalede teknik kriteri üstlenen pilot şirketti ve onun da üç yıl boyunca çıkması yasaktı. Süre bu yıl doldu. Limak ve MNG ise inşaat işinde. Her zaman çıkabilirler. Özetle üç şirketin çıkmasının önünde yasal engel yok artık. Peki bu nasıl olacak? O kadar borcu Kalyon tek başına mı üstlenecek?" diyerek değindi.
BORÇ THY'YE GEÇECEK
Yazının kalanında ise "Önce bir hatırlatma daha yapalım. 15 Kasım 2017’de THY, “THY Havaalanı Gayrimenkul Yatırım ve İşletme Anonim” adı altında yeni bir şirket kurdu. Bu şirket anında tek yetkilinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğu Varlık Fonu’na devredildi. THY’nin yüzde 49,12’lik bölümü de zaten Varlık Fonu bünyesine 3 Şubat 2017 günü alınmıştı. Şimşek’in kulisinde 3. havalimanının yüzde 70’ini kullanacak olan THY’nin havalimanı işletmesine yüzde 20 ortak olmasının düşünüldüğü aktarılıyordu. Kolin’in çekilmesinin ardından ise THY’nin yüzde 40 hisse almasının planlandığı ileri sürülüyor. Bunun anlamı, kalan şirketlerin hisselerinin bir kısmını THY’nin alması. Havalimanı işletmesinin yüzde 60’ının Kalyon’a, yüzde 40’ının da THY’ye geçmesi planlanıyor. Hisse devirleri borç devirlerini de kapsadığı için, THY 6 milyar Euro’luk kredinin bir kısmını üstlenmiş olacak. Ancak gerçekte tüm borç Hazine garantisinde olmasından dolayı tamamı kamuya kalacak zaten. Bu arada inşaatın bitmesi için gerekli 4.5 milyar Euro’luk yeni yatırımı da THY üstlenecek" ifadelerine yer verdi.
İLGİLİ HABERLER
'Türkiye'de 2019'da küçülme muhtemel'
İktisatçı yazar Mustafa Sönmez sosyal medya hesabından ekonominin gidişatına ilişkin veriler paylaştı.
23-02-2019 10:17

İleri Haber
İktisatçı yazar Mustafa Sönmez sosyal medya hesabından ekonominin gidişatına ilişkin veriler paylaştı.
Sönmez, 3 ay önce kredi derecelendirme kuruluşu Moody's tarafından açıklanan Türkiye'nin büyüme tahminleriyle, Türkiye'nin büyüme verilerinin eşleştiğini söyledikten sonra Moody'sin 2019 için yüzde 2'lik bir küçülme beklediğini ekledi.
Moody'sin 2018 yılı 3. çeyrek için büyüme tahmini yüzde 1.5'ken, TÜİK'in aynı dönem için açıkladığı veriler yüzde 1.6.
Üretimde sorun büyüyor: 2015'ten bu yana en düşük değer
Türkiye'de günden güne büyüyen ekonomik kriz, yeni yılda da etkilerini sürdürken; Merkez Bankası verilerine göre imalat sanayisinde kapasite kullanım oranı Mart 2015’ten bu yana en düşük değerine düştü.
23-02-2019 09:21

AKP'nin yanlış ekonomi politikaları sebebiyle Türkiye'de günden güne büyüyen ekonomik kriz, yeni yılda da etkilerini sürdürüyor. Özellikle ekonominin, istihdamın itici gücünü oluşturan imalat sanayisinde açıklanan her yeni veriyle bunu bütün açıklığıyla görmek mümkün.
Merkez Bankası (TCMB), dün imalat sanayisinde kapasite kullanım oranının (KKO) 2019 yılı şubat ayında bir önceki aya göre 0.4 puan azalarak yüzde 74’e gerilediğini açıkladı. KKO bu seviyeyi en son Mart 2015’te görmüştü. Mevsimsel etkilerden arındırılmış KKO da bir önceki aya göre 0.2 puan azalarak yüzde 74.1 oldu. Geçen aralıkta imalat sanayi üretiminin yüzde 10.8 azaldığı, 2018 ortalamasında ise yüzde 1.5 arttığı hatırlanırsa, kapasite kullanımının şubatta düşmesi sanayi üretimindeki gerilemenin yeni yılda da süreceğini gösteriyor.
ARA MALI ZORDA
Ayrıca ocak ayına göre şubat ayında mal grupları açısından kapasite kullanım oranları değerlendirildiğinde, tüketim mallarında yüzde 72.4’ten yüzde 72.6, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 67.7’den yüzde 69.7’ye artış görüldü. Buna karşın ara mallarda yüzde 73.8’den yüzde 73.2, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 73.4’ten yüzde 73.2 ve yatırım mallarında yüzde 74.5’ten yüzde 73.3’e gerileme oldu.
PERAKENDE VE İNŞAATTA 'GÜVEN' KRİZİ
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan “Sektörel Güven Endeksleri, Şubat 2019” raporuna göre perakende ticaret sektörü güven endeksi şubat ayında yüzde 1.9 azalarak 90.8 oldu. İnşaat sektörü güven endeksi de bir önceki ayda 56.7 iken, şubat ayında yüzde 8.7 azalarak 51.8’e geriledi. Buna karşın hizmet sektörü güven endeksi ise ocak ayında 78.3 iken, şubat ayında yüzde 1.5 artarak 79.5 oldu.
'Bankalar doğal gaz santrallerini devralabilir'
Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin, bazı bankaların doğal gaz santrallerini devralabileceğini söyledi.
22-02-2019 16:52

Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin, bankaların bazı gaz santrallerini devralabileceğini açıkladı.
Bazı doğal gaz santrallerinin verimliliklerinin düşük olduğunu ve tam kapasite çalışmadığını ancak gün içinde “pik (yüksek oranda) enerji talebinin” karşılanması anlamında önemli olduklarını belirten Dildar Edin, AA muhabirine yaptığı açıklamalarda şunları kaydetti:
“Bu santrallerden bazıları şu an faiz ödemelerini yapabilecek kadar bile para kazanamıyorlar, o yüzden bu santralleri piyasa toparlayana kadar 3-4 yıl bir platforma taşıyıp yaşamlarını sürdürmelerini sağlamak gerekiyor. Bankalar bir fon kurarak bu varlıkları değerli hale getirebilir. Yurt dışında da bankalar sorunlu varlıkları, bilançolarından çıkararak bu fonlara aktarıyorlar ve varlıklarda belli bir değer yarattıktan sonra satıp, kredi alacaklarını geri alabiliyorlar. Bizde henüz somut bir ilerleme yok ama konuşuluyor. Enerji sektöründe bu şekilde bankaların devralabileceği bazı gaz santralleri mevcut.”
Nedim Türkmen: Bu yıl 756.5 milyar TL vergi ödeyeceğiz
Nedim Türkmen. 2019 yılının bütçe açığının 2018 yılına göre daha fazla olacağını söyledi.
22-02-2019 11:38

Türkmen Bağımsız Denetim ve Yeminli Mali Müşavirlik A.Ş.'nin kurucusu, Dr. Nedim Türkmen, Sözcü'de 'Bu yıl 756.5 milyar lira vergi ödeyeceğiz' başlığıyla yayımlanan yazısında, 2019 yılının Ocak ayına ilişkin bütçe sonuçlarını açıkladı. 'Bilindiği üzere her yılın ocak ayı bütçesi fazla verir, bunun nedeni yılın ilk ayında ödenekler hemen serbest bırakılmadığı için harcama yapılamaz dolayısıyla bütçe fazla verir. Türkiye Cumhuriyeti bütçesi referandum yapılan 2017 yılında 47.8 milyar TL açık verdi. Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimi yapılan 2018 yılında ise bütçe açığı 72.6 milyar TL gibi rekor seviyeye ulaştı' diyen Türkmen, 2019 yılı bütçe açığının 2018 yılında verilen bütçe açığından daha fazla olacağına dikkat çekti.
'ADALETSİZ DOLAYLI VERGİLER ÜZERİNE KURULAN SİSTEM,TÜKETİCİLERİN OMUZLARI ÜZERİNDE YÜKSELMEKTEDİR'
2019 yılı bütçe açığının, harcamaların seçim nedeniyle hızla yükseldiği ancak vergi gelirlerinin bu hıza yetişemediği bir yıl olacağı ve dolayısıyla bütçe açığının daha fazla olacağını söyleyen Türkmen, 'Adaletsiz dolaylı vergiler üzerine kurulan sistem, tüketicilerin omuzları üzerinde yükselmektedir. Bütçenin vergi geliri hedefini tutturabilmesi tamamen tüketicilere bağlı hale gelmiştir.' dedi.
'TÜKETİCİLER DAHA FAZLA İÇKİ İÇMELİ, DAHA FAZLA TÜTÜN KULLANMALI'
Bütçenin vergi geliri hedefini tutturabilmesi tamamen tüketicilere bağlı hale gelmiştir diyen Türkmen, 'Tüketiciler daha fazla araç almalı, daha fazla akaryakıt tüketmeli, daha fazla içki içmeli, daha fazla tütün kullanmalı, daha fazla cep telefonu satın almalı ve konuşmalı ve daha fazla ithal ürün kullanmalıdır. Vergi sisteminin dramatik halini gösteren en somut örnekler olarak, içilen dört kadeh içkinin üç kadehinin vergiye, bir paket sigaradaki 20 dal sigaranın 17'sinin vergiye gittiğini hatırlatalım' dedi.
Devletten yine patrona kıyak!
TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen kanun teklifinde patronlara sağlanan kolaylıklar dikkat çekiyor.
22-02-2019 11:06

TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen Sosyal Hizmetler Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nde patronlara sağlanan kolaylıklar dikkat çekiyor.
Buna göre işverenlere, 2018 yılı içinde iş yerinden bildirilen sigortalı sayısına ilave olarak, 1 Şubat 2019 ila 30 Nisan 2019 tarihlerinde işe alınan sigortalılar için 3 ay süreyle prim, vergi ve ücret desteği sağlanacak.
Merkez Bankası'nın dolar rezervi azaldı
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın dolar rezervi geriledi.
22-02-2019 09:36

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası toplam rezervleri, geçen hafta 278 milyon dolar azalarak 98 milyar 553 milyon dolara indi.
TCMB Haftalık Para ve Banka İstatistiklerine göre, 15 Şubat'ta Merkez Bankası brüt Döviz rezervleri 258 milyon dolar azalışla 78 milyar 125 milyon dolar olarak gerçekleşti. Brüt döviz rezervleri, 8 Şubat ile biten haftada 78 milyar 383 milyon dolar seviyesindeydi.
Bloomberg'in haberine göre söz konusu dönemde altın rezervleri, 20 milyon dolar azalışla 20 milyar 448 milyon dolardan 20 milyar 428 milyon dolara geriledi.
Merkez Bankasının toplam rezervleri, geçen hafta bir önceki haftaya kıyasla 278 milyon dolar düşüşle 98 milyar 831 milyon dolardan 98 milyar 553 milyon dolara indi.