Kötü rüyaları Rüyayiyen’e bırak!

Kötü rüyaları Rüyayiyen’e bırak!

Michael Ende, ülkemizde özellikle Bitmeyen Öykü ve Momo kitaplarıyla bilinir ve sevilir bir yazardır. Kırmızı Kedi, eylül ayında Rüyayiyen kitabını yayımlayarak Ende’ye olan sevgimizi perçinledi.

İyi bir kitap okuyucusu olmanın öneminden hep bahsederiz. Özellikle erken yaşlarda başlayan okuma sevgisi hiçbir işe yaramasa bile daha fazla sözcük bilmesine yarıyor insanın. Ortalama birkaç yüz sözcükle hayatını sürdüren günümüz Türkiye toplumunun birkaç yüz sözcüğü de dağarcığında tutmasının kötü bir yanı yok. Kendini ifade etmede, düşünceleri karşı tarafa iletmede, doğru sözcükleri kullanmak iyi bir eğitim almanın asıl koşulu.

Müfredatın giderek korkunç bir hal almasından sonra ebeveynler çocuklarını nasıl bir eğitim sistemine teslim ettiklerinin daha yakıcı bir biçimde farkına vardılar. Çocuklarının geleceğiyle ilgili karamsarlığa kapılan; düşünen, sorgulayan, haksızlıklara karşı mücadeleyi sürdüren anne babalar kendi çocukluklarına döndüler. (Yalnızca kendi adıma konuştuğumu düşünmüyorum.) Dönülen çocuklukta pırılpırıl parlayan bir yetişkinle karşılaştılar. Hayatımıza giren yetişkin ve onu tanımlayan cümle farklı olmakla birlikte, kiminde birkaç cümle aynı anda kurulabiliyordu. Genellikle bu yetişkinler ilkokul öğretmeni oluyor. Bu kişiler için şu tür cümleler kuranlarımız azımsanmayacak sayıdadır.

. Bana kitap okuyordu

.Solcuydu, kitaplarının çokluğu karşısında şaşırmıştım.

.Cezaevinden yeni çıkmıştı, ilk kitabımı o hediye etmişti.

. SamedBehrengi’yle onun aracılığıyla tanışmıştım.

. Akşamları televizyonu kapatır, onun okuyacağı Aziz Nesin öykülerini beklerdim.

Bir kitap okuru ve öğretmen olarak iyi bir kitap okurunun kötü bir kişi olabileceğine ihtimal vermiyorum. O nedenle bu yazıyı okuyan ve muhtemel ki bir çocuğa kitap alacak olan yetişkinlere çocuklarınızı kitap okumayan bir öğretmene teslim etmemenizi öneriyorum. Dogmatik, dikte edileni öğretecek, çocuğunuzun kafasını hurafelerle ve kazanma arzusuyla dolduracak, hırslı ve kötücül yetişkinler yaratmak istemiyorsanız “öğretmen ararken” ilk sorgulayacağınız başlık bu olmalı. Akademik başarıyı her zaman edinebilir çocuk, önemli olan hayatının bu döneminin rol modelinin onu kitap okumaya ve sorgulamaya sevk etmesi.

İkinci başlık ise nasıl kitaplar okutalım mevzusu. Çocuklarınıza masal okutmayın. Masallar cinsiyetçi, türcü ve ırkçıdır. Bir dudağı yerde, bir dudağı gökte Araplar; kalbinizi yemek isteyen üvey anneler, girdiği evi tertemiz yapan ve bu nedenle erkekler tarafından kabul edilen pamuk gibi kızlar, hiç tanımadığı bir erkeğin öpücüğüyle uykudan uyanan ve onun atının terkisine atlayıp giden aptal prenseslerle muhatap olmak istemiyorsanız elbette.

Çocuklarınız yatağa gitmekte zorlanıyor mu? Uyku uyumamak için türlü bahaneler mi uyduruyor? Kötü rüyalar gördüğünü söyleyip geceleri çığlık çığlığa uyanıyor mu? Tam size ve çocuğunuza göre bir kitap Rüyayiyen. 

Masal formatında başlayıp, masal biçimini bozan bir kitap.

Uykusuzlar ülkesinde en önem verilen konu uykudur. Halkın ne kadar uyuduğundan daha çok,  iyi uyuyup uyumadığı önemlidir. Öyle önemlidir ki kendilerine kral olarak en iyi uyuyan kişiyi seçerler. Kralını seçen bir ülke Uykusuzlar Ülkesi.

Kralın küçük bir kızı var ve adı Uykucuk. Uykucukhalk tarafından çok sevilen bir çocuk. Fakat önemli bir sorunu var küçük prensesin. Akşamları uyumak istemiyor, yatağa gitmemek için türlü bahaneler uyduruyor.

Kral ülkenin tüm doktorlarına, profesörlerine sorup, gazetelere ilan vermiş, şifa veren otları denemiş bir türlü bir çare bulamamış bu soruna.

En sonunda “Kızımı uyutan kızımla evlenir.” deyivermiş. Korkunç geldi son cümle değil mi? Neyse ki Ende böyle bir cümle kurmuyor. Okuduğumuz hiçbir masalda karşılaşmayacağımız bir şey yapıp, çocuğunun sorununu çözmek için yollara düşürüyor kralı. Bununla kalmayıp kraliçeye de yola çıkacak kralın çantasını ve giysilerini hazırlatıyor.

Kral az gidip uz gidip, dere tepe düz gidip, tam umutları tükendiği anda, kızının derdinin dermanını buluyor.

Yaptıkları ve önemsedikleri en önemli konunun en başarılısını kendilerine yönetici seçen, yapılacak işi önce uzmanlara sorup sonra çözüm için yollara düşen bir halk ve onların kralı var kitapta. Elindeki yegânemalzemeyi başkasıyla paylaşanı anlatan bir kitabı okutan yetişkinin kötü çocuk büyütme ihtimali çok az bana kalırsa.

Canavarların, cadıların, uçan büyücülerin olmadığını biz biliyoruz ama çocuklara bunların olmadığını söylememiz yetmiyor çoğu zaman,  onları yenmek için yöntemler bulmamız gerekir. Rüyayiyen bu yöntemlerden biri üzerine düşündürüyor bizi.

Çocuğunuzun uyku problemi varsa birlikte okuyun ve o akşam rüyanızdan ona Rüyayiyen yollayın. Kötü rüyalarını resim çizdirerek anlattırın ve onları Rüyayiyen’in yemesi için çöp kutusuna bırakın.

Michael Ende’ninMomo ve diğer güzel kitaplarını da alın ve çocuğunuza okuyun lütfen. Ona yalnızca iyi kitaplar ve iyi rüyalar kalsın. Büyüdüğünde kötü kitapların büyüttüğü kötü insanlarla karşılaşacak, o zamana kadar biraz iyilikten zarar gelmez.

KÜNYE: Michael Ende, Rüyayiyen, çev: Neylan Eryar, resimleyen:Annegert Fuchchuber, Kırmızı Kedi Çocuk, Eylül 2017, 32 sayfa.

DAHA FAZLA